1 / 49

6009 SAYILI KANUNLA VERGİ MEVZUATINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

6009 SAYILI KANUNLA VERGİ MEVZUATINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER. GELİR VERGİSİ KANUNU İLE BAZI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN KANUN NO :6009 KABUL TARİHİ :23/07/2010 YAYIN TARİHİ : 01/08/2010 DEĞİŞTİRİLEN KANUN VE KHK SAYISI: 36. GENEL GEREKÇE.

kishi
Download Presentation

6009 SAYILI KANUNLA VERGİ MEVZUATINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. 6009 SAYILI KANUNLA VERGİ MEVZUATINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

  2. GELİR VERGİSİ KANUNU İLE BAZI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN • KANUN NO :6009 • KABUL TARİHİ :23/07/2010 • YAYIN TARİHİ : 01/08/2010 • DEĞİŞTİRİLEN KANUN VE KHK SAYISI: 36

  3. GENEL GEREKÇE Kanunun TBMM’ne sunulmasında genel gerekçe olarak, • Ücret gelirleri ile diğer gelir unsurları arasında farklılaştırılmaya gidilmesi, • Bazı menkul kıymetlerin vergilenmesinde tam ve dar mükellefler arasındaki farklılıkların giderilmesi ve sermaye şirketleri (yatırım fonları dahil) için %0 oranında stopaj yapılmasının öngörülmesi, • Yatırım indirimindeki süre sınırlamasının kaldırılması ve yatırım indirimi tutarlarının döneme ilişkin kazanç tutarının %25’ini aşmayacak şekilde indirilmesine olanak tanınması, • Gelir İdaresinin etkinliğinin ve mükelleflerin vergiye uyumunun artırılması ile incelenecek mükelleflerin nesnel risk analizlerine dayalı olarak seçilmesine yönelik düzenlemeler yapılması, • Vergi incelemesine tabi olanların belirli süreler içinde, her hal ve takdirde incelemeye alınmasının sağlanması gibi amaçlar yer almaktadır.

  4. ÜCRETLERİN VERGİLENMESİ

  5. GELİR VERGİSİ KANUNU Geçici Madde 0057: • (4444 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle eklenen ve 14.08.1999 tarihinden geçerli olarak yürürlüğe giren şekli.) 1999 - 2002 yılları gelirlerinin (ücretler hariç) vergilendirilmesinde bu Kanunun 103 üncü maddesindekitarifenin mükerrer 123 üncü maddeye göre belirlenen gelir dilimlerine karşılık gelen vergi oranları beş puan artırılmak suretiyle uygulanır. Bu Kanunun mükerrer 120. maddesinin uygulanmasında bu hüküm dikkate alınmaz.

  6. GELİR VERGİSİ KANUNU • 24/4/2004 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 4842 sayılı Kanunun 13. maddesiyle GVK’nun 103. maddesi değiştirilmiş ve ücret gelirlerinin 5 puan indirilerek vergilenmesi geçici maddelerden çıkarılarak, ana tarifeye alınmıştır.

  7. GELİR VERGİSİ KANUNU • 08/04/2006 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 5479 sayılı Kanunun 1. maddesi ile gelir unsurlarının tek tarife ile vergilenmesine geri dönülmüş ve ücretlerin vergilenmesindeki 5 puanlık indirimden vazgeçilmiştir. • Ayrıca 5 kademeli sistem 4 kademeye indirilerek en yüksek dilimdeki gelire ait vergi oranı %40’dan %35’e indirilmiştir.

  8. GELİR VERGİSİ KANUNU • 08/01/2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi kararında ‘…. Karşılaştırma, ücretliler ile ücret dışı gelir elde eden diğer yükümlüler arasında yapıldığında, bu dilimde ücretlilerin üzerindeki yükün diğer gelir vergisi yükümlülerine göre yükseldiği, yeni tarife ile ücretlilerin vergi yükü artırılırken diğer gelir vergisi yükümlülerinin yükünün azaldığı ortaya çıkmaktadır……’

  9. GELİR VERGİSİ KANUNU • ‘ Anayasa’nın 73. maddesindeki ‘mali güç’ ilkesi ile 55. maddesindeki ‘adaletli bir ücret elde etme’ ilkesi bir arada değerlendirildiğinde, ücret gelirlerinin ücret dışında elde edilen gelirler ile aynı oranda vergiye tabi tutulması ve hiçbir önlem alınmadan ücrette azalmaya neden olacak şekilde yükseltilmesi ‘adalet’ ilkesini de zedeler….’ denmek suretiyle tek tarife uygulaması Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş ve yasal boşluk doğmaması için iptalin yürürlüğünün kararın yayınlanmasından 6 ay sonra olacağı hükme bağlanmıştır.

  10. Esas Sayısı   : 2006/95Karar Sayısı  : 2009/144Karar Günü   : 15.10.2009 • Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yer alan 40.000 YTL’den fazlasının 40.000 YTL’si için 9.190 YTL, ifadesinden sonra gelen “… fazlası % 35 oranında …” ibaresinin, “ücret gelirleri” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, • İptal nedeniyle doğacak hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici nitelikte görüldüğünden, Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 53. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları gereğince İPTAL HÜKMÜNÜN, KARARIN RESMİ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK ALTI AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE, 15.10.2009 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.’

  11. DÜZENLEMENİN SONUÇLARI • Beyanname veren ücretliler dava açabilir. • Beyanname vermeyen ücretlilerin davayı kendilerinin açması kanımızca mümkündür. Ancak bir çok idari sorun yaratacağı/yarattığı açıktır. • Davaların işveren şirketlerce açılmasının yerinde olacağı kanısındayız, ancak sadece mükellef veya vekilinin dava açabileceği yönünde görüşler de vardır.

  12. DÜZENLEMENİN SONUÇLARI • Şirketlerce dava açılabilmesi ve vergisel risk alınmaması için, öncelikle İhtirazi Kayıt ile Muhtasar Beyanname verilmesi ve 30 gün içinde Vergi Mahkemesine başvurulması gerekir. • Her muhtasar beyanname için bu süreç tekrarlanmalıdır. • Bireysel dava açılması, Vergi Usul Kanununun düzeltme hükümlerine göre olmalıdır. • Mali İdare, Anayasa Mahkemesi Kararının yayınlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe gireceği ve henüz yürürlükte olmadığı kanısındadır. Bu nedenle anılan karar hiç yokmuş gibi, görüş bildirmektedir. • Karar sonrasında, brüt ücret gelirleri 50.000 Türk Lirasını aşan ve %35 oranında vergilendirilen ücretlilerin, dava açma hakkı bulunduğu söylenmektedir. Buna karşı mahkeme kararının henüz yürürlüğe girmediği yönünde de görüşler vardır. • Kararın verilmiş olduğu 15.10.2009 tarihinden önceki dönemler için, ilgili sürelerde dava açılmamış ise, yeni açılacak davaların kazanılma olasılığı azdır.

  13. DÜZENLEMENİN SONUÇLARI • Kararla, ‘….fazlası %35 oranında….’ ifadesinin iptal edilmesi sonucunda, artık 50.000 Türk Lirasının üzerinde vergileme yapılamayacağı yönünde görüşler de ileri sürülmektedir. • Ücret gelirleri için 76.200 TL’nın üzerindeki kazançlar için %35 vergi oranı belirlenirken, ücret dışı gelirlerde 50.000 TL’nın üzerindeki kazançlara %35 oranı uygulanacaktır.

  14. DÜZENLEMENİN SONUÇLARI • Kanuna eklenen Geçici 78. madde uyarınca, 2010 yılına ait yapılmış ücret ödemeleri üzerinden Kanunun yayımından önce yapılmış gelir vergisi kesintilerinin 6009 sayılı Kanun uyarınca hesaplanması gerekenden fazla olması halinde, fark sonraki dönemlerde ödenmesi gereken vergilerden mahsup edilecek, mahsup edilme olanağı yoksa iade edilecektir. • Emeklilik, işten ayrılma,işyerinin kapanması ve ölüm gibi nedenlerle iade yapılması gereken durumlarda, vergi iade işlemleri işverenin muhtasar beyanname yönünden bağlı bulunduğu Vergi Dairesi tarafından yerine getirilecektir.

  15. YATIRIM İNDİRİMİ

  16. YATIRIM İNDİRİMİ • Anayasa Mahkemesi, Gelir Vergisi Kanununun Geçici 69. Maddesinin, ‘…sadece 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait…’ ifadesini iptal etmiştir. • Bu iptal sonucunda 2008 dönemi sonunda yararlanılamamış istisna hakkından 2009 ve izleyen yıllarda da yararlanabilme olanağı doğmuştur. • 2009 ve izleyen dönemlerde yatırım indirimi hakkından yararlananlar için kurumlar vergisi oranı %20’dir.

  17. YATIRIM İNDİRİMİ • Düzenleme 6009 sayılı Kanunun 5. maddesi ile yapılmıştır. • En önemli düzenleme, yararlanabilecek yatırım indirimi istisnasına , yine yeni bir sınır getirilmesidir. • ‘Şu kadar ki, vergi matrahlarının tespitinde yatırım indirimi istisnası olarak indirim konusu yapılacak tutar ilgili kazancın %25’ini aşamaz. Kalan kazanç üzerinden yürürlükteki vergi oranına göre vergi hesaplanır.’ • Buna göre, 2006,2007 ve 2008 yıllarında yararlanılanlardan sonra kalan kısım, endekslenmiş değerleri ile birlikte 2010 ve izleyen yıllarda elde edilen kazançlardan indirilebilecektir.

  18. 2009 Dönemi İçin Ne Yapılmalı? • Yatırım İndirimi Beyan Edilmeli Mi? • Beyan Edilebilir Mi? • E-Beyanname • %30 Oranındaki Verginin Tahakkuku • Kurum Kazancı Kadar Yatırım İndirimi Durumu

  19. ÖRNEK • Anayasa Mahkemesinin İptali Sonundaki Durum Kar (2009)?? 1.000 Yatırım İndirimi 500 Matrah 500 K.V. %30 150 • KANUN Kar 1.000 İndirilebilecek Y.İ. 250 Matrah 750 K.V. %20 150

  20. ÖRNEK • Eski Uygulama • Kar 1.000 • Y.İ. 1.000 • Matrah -0- • K.V. -0- • KANUN • Kar 1.000 • Y.İ. 250 • Matrah 750 • K.V. %20 150

  21. YATIRIM İNDİRİMİ • 6009 sayılı Kanundaki düzenlemenin uygulaması hakkında 01/10/2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 276 sayılı Gelir Vergisi Tebliği ile açıklamalar yapılmıştır. 31.12.2005 tarihi itibarıyla mevcut olup devreden yatırım indirimi istisnası tutarları • Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, 31.12.2005 tarihi itibariyle mevcut olup, kazancın yetersiz olması nedeniyle indiremedikleri devreden yatırım indirimi istisnası tutarlarını (2006, 2007 ve 2008 yıllarında yararlandıkları tutarlardan kalan kısmı), endekslenmiş değerleri ile birlikte 2010 ve müteakip yıllarda elde ettikleri kazançlarından indirebileceklerdir.

  22. YATIRIM İNDİRİMİ 24.04.2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen teşvik belgeleri kapsamında yapılan yatırımlar için yatırım indirimi istisnası uygulaması • Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, • 24.04.2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında, Gelir Vergisi Kanununun 4842 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmadan önceki ek 1-6 ncı maddeleri çerçevesinde başlanılmış yatırımları için, belge kapsamında 01.01.2006 tarihinden sonra yapmış oldukları yatırım harcamaları dolayısıyla 31.12.2005 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre hesaplayacakları yatırım indirimi istisnası tutarlarından, 31.12.2008 tarihi itibarıyla mevcut olup kazancın yetersizliği nedeniyle indiremedikleri yatırım indirimi istisnası tutarları ile • Bu yatırımlar kapsamında olup halen devam eden yatırım harcamaları dolayısıyla 31.12.2005 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre hesaplayacakları yatırım indirimi istisnası tutarlarını endekslenmiş değerleri ile birlikte 2010 ve müteakip yıllarda elde ettikleri kazançlarından indirebileceklerdir.

  23. YATIRIM İNDİRİMİ • Gelir Vergisi Kanununun mülga 19 uncu maddesi kapsamında 01.01.2006 tarihinden önce yatırıma başladığını belgeleyen gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, komple ya da entegre tesisler gibi tamamlanması belli bir süreci gerektiren yatırımlar ile ilgili ve bu yatırımlarla iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edip bu tarihten sonra yaptıkları yatırım harcamaları için, 31.12.2005 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri çerçevesinde hesapladıkları yatırım indirimi istisnası tutarlarından 31.12.2008 tarihi itibarıyla mevcut olup kazancın yetersizliği nedeniyle indiremedikleri yatırım indirimi istisnası tutarları ile, • Bu yatırımlar kapsamında olup bu yatırımlarla iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edip halen devam eden yatırım harcamaları dolayısıyla 31.12.2005 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre hesaplayacakları yatırım indirimi istisnası tutarlarını, endekslenmiş değerleri ile birlikte 2010 ve müteakip yıllarda elde ettikleri kazançlarından indirebileceklerdir.

  24. 01.01.2006 - 08.04.2006 tarihleri arasında yeni başlamış yatırımlar • 01.01.2006 - 08.04.2006 tarihleri arasında Gelir Vergisi Kanununun mülga 19 uncu maddesi kapsamında yeni başlayan ve bu tarihler arasında yapılan yatırımlar nedeniyle hesaplanan yatırım indirimi tutarları da yatırım indirimi istisnasından yararlanabilecektir. Bu kapsamda olan yatırım harcamaları nedeniyle hesaplanan yatırım indirimi istisnası tutarlarının, ilgili dönemlerde kazancın bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, 2010 hesap döneminden itibaren endekslenmiş değerleri ile birlikte indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. • Ancak, 08.04.2006 tarihinden sonra yeni başlayan yatırımlar nedeniyle yapılan harcamaların ya da 01.01.2006 - 08.04.2006 tarihinde başlamakla birlikte bu süre içinde tamamlanmayıp devam eden yatırımlar için 08.04.2006 tarihinden sonra yapılan harcamaların, yatırım indiriminden yararlanması mümkün değildir.

  25. YATIRIM İNDİRİMİ • 2010 hesap döneminin I. ve II. geçici vergi dönemlerinde yatırım indirimi istisnasından yararlanan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, ilgili geçici vergi beyanlarını düzeltmeleri söz konusu değildir. Bu mükellefler, 2010 hesap döneminin III. geçici vergi dönemiyle birlikte, bu dönemde beyan etmiş oldukları kazançları üzerinden yatırım indirimi istisnasından yararlanabileceklerdir.

  26. YATIRIM İNDİRİMİ • 2009 hesap dönemine ilişkin olarak kazanç beyan etmekle birlikte önceki yıllardan devreden yatırım indirimi istisnası tutarlarından yararlanamayan mükelleflerin, bu kazanç tutarlarına isabet eden yatırım indirimi tutarlarını, endekslenmiş değerleri ile birlikte daha sonraki dönemlerin kazançlarından indirebilmeleri mümkün bulunmaktadır. • 2009 yılında istisna uygulamasının endekslemeye etkisi.

  27. DİĞER KONULAR • Yatırım indirimi uygulanacak kazanç, yatırım indirimi uygulanmadan önceki zarar mahsubu ile tüm indirim ve istisnalar düşüldükten sonraki tutar olacaktır. • Teşvik belgeli istisnadan yararlanılması durumunda, yararlanılan kazanç üzerinden dağıtılsın dağıtılmasın %19,8 oranında vergi kesintisi yapılacaktır. • Düzenlemenin yapıldığı 5. maddenin yürürlüğü ‘2010 takvim yılı kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde’ olarak hükme bağlanmıştır.

  28. MENKUL KIYMETLERİN VERGİLENMESİ • 5527 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununa Geçici 67. maddede yapılan düzenleme ile, dar mükellef gerçek kişi ve kurumların bazı gelir ve kazançlara uygulanacak stopaj oranı 07/07/2006 tarihinden itibaren %0’a indirilmiştir. • Anayasa Mahkemesi 15/10/2009 tarihli kararında bu hükmü Anayasa’ya aykırı bularak iptal etmiş ve iptal kararı gerekçeleri ile 08/01/2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. • Kararın yürürlüğü yayınlanmasından 9 ay sonraya bırakılmıştır.

  29. MENKUL KIYMETLERİN VERGİLENMESİ • 6009 sayılı Kanunla Geçici 67. maddedeki ’Dar mükellef kişi ve kurumlar için bu oran %0 olarak uygulanır’ cümlesi, ‘5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2. maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki mükellefler ile münhasıran menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı getirileri ile değer artışı kazançları elde etmek ve bunlara bağlı hakları kullanmak amacıyla faaliyette bulunan mükelleflerden 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım fonları ve yatırım ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenenler için bu oran % 0 olarak uygulanır.’ şeklinde değiştirilmiştir. • Bu düzenleme ile tam ve dar mükellefler arasında farklı vergi oranlarının uygulanması engellenerek Anayasaya uygun bir düzenleme amaçlanmıştır.

  30. MENKUL KIYMETLERİN VERGİLENMESİ Yapılan Düzenleme ile, • 01/01/2006 tarihinden sonra iktisap edilmiş İMKB’de işlem gören menkul kıymet yatırım ortaklığı hisse senedi alım satım kazancı, • 01/01/2006 tarihinden sonra ihraç edilmiş devlet tahvili, hazine bonosu faiz gelirleri ve alım satım kazançları, • Menkul kıymet yatırım fonu katılma belgelerinden elde edilen kar payları, • Borsa yatırım fonları katılma belgelerinin alım satım kazançları, • 01/01/2006 tarihinden sonra ihraç edilmiş özel sektör tahvili faiz gelirleri ve alım satım kazançları, • Vadeli işlem ve opsiyon işlemlerinden elde edilen kazançlardaki %10 oranındaki stopaj, Anonim, sermayesi paylara bölünmüş komandit ve limited şirketler için kaldırılmıştır. • Bu gelirlerin kurumlar vergisine tabi tutulması sürmektedir.

  31. MENKUL KIYMETLERİN VERGİLENMESİ Ancak %10 oranındaki stopaj uygulaması, • Kooperatifler, • İktisadi kamu kuruluşları, • İktisadi kamu kuruluşu gibi değerlendirilen yabancı devletler, • Yabancı idare ve kuruluşlarına ait veya bağlı işletmeler, • Dernekler, • Vakıflar, • Dernek ve Vakıflara ait iktisadi işletmeler, • İş ortaklıkları vb. için sürmektedir.

  32. VERGİ USUL KANUNUNDAKİ DÜZENLEMELER • MADDE 107/A ELEKTRONİK ORTAMDA TEBLİĞ • MADDE 114 ZAMANAŞIMI • MADDE 140 VERGİ İNCELEMELERİ • MADDE MÜK.227 YMM’LERE ELEKTRONİK ORTAMDA TASDİK YETKİSİ • MADDE 353,MÜK.355 CEZALAR • MADDE 367 SAVCILIĞA BİLDİRİM • MADDE 369 YANILMA VE GÖRÜŞ BİLDİRME • MADDE 413 ÖZELGE

  33. ELEKTRONİK ORTAMDA TEBLİĞ Madde 0093: Tebliğ Esasları • ‘Tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazılar adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edilir. • Şu kadar ki, ilgilinin kabul etmesi şartıyla, tebliğin daire veya komisyonda yapılması caizdir.’ 6009 sayılı Kanunun 7. maddesi ile Vergi Usul Kanununa eklenen 107/A sayılı madde ile tebliğe elverişli bir elektronik adrese elektronik ortamda tebliğ yapılabilmesi için hem Maliye Bakanlığı’na yetki verilmiş hem de bu tebligatın uygulanmasında yukarıda yer alan 93. maddedeki esaslara uyulmasının zorunlu olmayabileceği hükme bağlanmıştır.

  34. ZAMANAŞIMI • Vergi Usul Kanununun 114. maddesinde yapılan düzenleme ile ‘Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder.’ ifadesi yürürlükten kaldırılmış ve ‘Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması, zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hal ve takdirde bir yıldan fazla olamaz.’ ifadesi kanuna eklenmiştir. • Kanun metnine sadece ‘Ancak işlemeyen süre her hal ve takdirde bir yıldan fazla olamaz’ ifadesi eklenmiş olmasına karşın paragraf tamamen değiştirilmiştir. • Düzenleme ile takdir komisyonlarında geçen sürenin en fazla 1 yıllık kısmı için zamanaşımının durması sağlanmıştır.

  35. ZAMANAŞIMI • Ayrıca Vergi Usul Kanununa eklenen Geçici Madde 28 ile, 01/01/2005 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak, yapılan bu düzenlemenin yürürlük tarihinden önce matrah takdiri için takdir komisyonuna sevk edilmiş olup, komisyonca takdir üzerinden 31/12/2012 tarihine kadar tarh ve tebliğ edilmeyen vergi ve cezalarının zamanaşımına uğrayacağı hükme bağlanmıştır.

  36. VERGİ İNCELEMELERİ • Kanunun 140. maddesine ‘Vergi incelemesine başlanıldığı hususunu bir tutanağa bağlayarak bir örneğini nezdinde vergi incelemesi yapılana verirler. Ayrıca, tutanağın bir örneğini bağlı olduğu birime, diğer örneğini de ilgili vergi dairesine gönderirler.’ bendi eklenmiştir. Ayrıca, • Denetim elemanlarının vergi kanunlarıyla ilgili kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ ve sirkülere aykırı inceleme raporu düzenleyemeyecekleri, bu kanıya varırlarsa durumu Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirecekleri, • İncelemelerin başlandığından itibaren tam incelemede 1 yıl, sınırlı incelemede ise 6 ay içinde bitirilmesi gerektiği,

  37. VERGİ İNCELEMELERİ • Hazırlanan inceleme raporlarının Vergi Dairelerine teslim edilmeden önce, merkezi denetim elemanlarınca düzenlenen raporlarda,incelemeye yetkili kurum bünyesinde meslekte 10 yılı tamamlamış en az 3 kişiden oluşan rapor değerlendirme komisyonları tarafından değerlendirileceği, • Kanunun 135. maddesinde incelemeye yetkililer olarak sayılan ilin en büyük mal memuru, vergi denetmenleri, vergi denetmen yardımcıları veya vergi dairesi müdürleri tarafından hazırlanan raporların, Gelir İdaresi Başkanlığı merkez ve taşra birimlerinde oluşturulacak rapor değerlendirme komisyonları tarafından kontrol edileceği, hükme bağlanmıştır. • Turnelerde düzenlenen raporların durumu? • Yönetmelik!

  38. VERGİ İNCELEMELERİ • Aynı maddedeki önemli bir diğer düzenleme ise, ÖZELGE kurumuyla ilgilidir. • Düzenlemeye göre, rapor değerlendirme komisyonlarının verilmiş olan bir özelgenin Kanunun 369. maddesi, başka bir deyişle mükellefe uygun bir şekilde verilmiş olan bir özelge olduğu sonucuna varması halinde, Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonundan 3, Özelgeyi veren komisyondan 2 üye olmak üzere 5 kişilik bir komisyon tarafından özelge değerlendirilir ve varılan sonuç denetim elemanı bağlar. • Maddenin gerekçesinde, ‘düzenlenen inceleme raporlarında, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilmiş olan özelgelerin yanlış olduğu savıyla tarhiyat önerisi yapılması halinde Gelir İdaresi Başkanlığı ile incelemeye yetkili olanlar arasındaki görüş farklılığının bu maddede oluşturulan bir komisyon marifetiyle karara bağlanması sağlanmış olacaktır.’ denilmektedir.

  39. VERGİ İNCELEMELERİ • İncelemeyi yapanla rapor değerlendirme komisyonu arasında görüş farkı doğması durumunda, konu ve rapor üst değerlendirme komisyonu olarak 9 kişilik Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonunda değerlendirilecektir. Bu komisyonun raporu inceleme elemanını bağlayıcı olacaktır.

  40. ELEKTRONİK ORTAMDA TASDİK • Kanunun Mükerrer 227. maddesine yapılan ek düzenleme ile, Yeminli Mali Müşavirlere tasdik işlemlerini elektronik ortamda gerçekleştirmeye ve tasdike konu işlemleri mükellef grupları, faaliyet ve tasdik konuları itibariyle ayrı ayrı belirleme ve uygulama için Maliye Bakanlığı’na yetki verilmiştir. • Maddenin gerekçesinde de başka bir açıklama yer almamaktadır

  41. CEZALAR • Belge basımı ile ilgili bildirim görevini tamamen veya kısmen yerine getirmeyen matbaa işletmecilerine 2010 yılı için 570 TL özel usulsüzlük cezası kesilmektedir. Yapılan düzenleme ile bu cezaya yıllık 114.000 TL tutarında bir tavan getirilmiştir. • Kanunun Mükerrer 355. maddesine göre, tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayan mükelleflerden her birine, her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan cezalardan az olmamak üzere işleme konu tutarın % 5'i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilmektedir.Yapılan düzenleme ile bu fıkra uyarınca bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamının 770.000 TL'yi geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

  42. CEZALAR Vergi Usul Kanunu Mükerrer 355 • ‘Elektronik ortamda beyanname verilmesi mecburiyetine uyulmaması halinde kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası, beyannamenin kanuni süresinin sonundan başlayarak elektronik ortamda 30 gün içinde verilmesi halinde 1/10 oranında, bu sürenin dolmasını takip eden 30 gün içinde verilmesi halinde ise 1/5 oranında uygulanır. • Elektronik ortamda verilme zorunluluğu getirilen bildirim veya formlara ilişkin olarak süresinden sonra düzeltme amacıyla verilen bildirim ve formların, belirlenen sürelerin sonundan itibaren 10 gün içinde verilmesi halinde özel usulsüzlük cezası kesilmez, takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası 1/5 oranında uygulanır.’ • Yukarıda yer alan 30 gün daha önce 15 gün, 1/10 ibaresi 1/4, 1/5 ibaresi ise, 1/2 idi.Yapılan düzenleme ile ceza tutarı azaltılmış ayrıca mükelleflere verilen süreler uzatılmıştır.

  43. SAVCILIĞA BİLDİRİM • Yapılan düzenleme ile Vergi Usul Kanununun 360. maddesindeki İştirak suçu işleyenlerin Savcılıklara bildirilmesi kaldırılmıştır. • İnceleme elemanlarının incelemeleri sırasında Kanunun 359. maddesi kapsamına giren suçları tespit etmeleri durumunda keyfiyetin Cumhuriyet Savcılıklarına bildirilmesi zorunluluğu sürmektedir.

  44. YANILMA VE GÖRÜŞ DEĞİŞİKLİĞİ • Vergi Usul Kanununun 369. maddesi başlığı ile birlikte tamamen değiştirilmiştir. Yapılan düzenleme ile, • Yanılma halinde ceza kesilmemesine ek olarak gecikme faizi de alınmaması esası getirilmiş, • Mali İdarenin bir uygulama hakkındaki görüşünün değişmesi halinde, yeni görüş ve kanaate ilişkin tebliğ veya sirkülerin yayınlandığı andan itibaren geçerli olacağı ve geriye dönük uygulanamayacağı, hükme bağlanmıştır.

  45. Mükelleflerin İzahat Talebi • Vergi Usul Kanununun 413. maddesinde yapılan düzenleme ile de madde başlığı ile tüm madde yeniden hükme bağlanmıştır. • Kanunun gerekçesinde maddede kapsamlı bir değişikliğe gidildiği ifade edilmektedir. • ‘GİB’na istenecek izahatı özelge ile cevaplandırma veya aynı durumda olan tüm mükellefler bakımından uygulamaya yön vermek ve açıklık getirmek üzere sirküler yayımlayabilme olanağı getirilmekte, ayrıca özelge ve sirküler oluşturulmasına ilişkin usul ve esasların belirlenme yetkisi verilmektedir.’ • Düzenlemeler GİB bünyesindeki bir komisyon tarafından yapılacak ve oluşturulan özelge ve sirkülerler internette de yayınlanacaktır. • Komisyon Gelir İdaresi Başkanı veya görevlendireceği kişi Başkanlığında, en az 3 Daire Başkanından oluşacaktır.

  46. VERGİ İNCELEME VE DENETİM KOORDİNASYON KURULU • 178 sayılı Kararnameye eklenen 33/B maddesi ile VERGİ İNCELEME VE DENETİM KOORDİNASYON KURULU oluşturulmuştur. • Komisyonun amacı, vergi inceleme ve denetim amaçlarına ulaşılmasını sağlamak, vergi inceleme ve denetimleri ile raporlamaya ilişkin standart, ilke, yöntem ve teknikleri geliştirmek, inceleme ve denetim rehberleri hazırlamak, vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların uyacakları etik kuralları belirlemek, vergi inceleme birimleri arasında koordinasyonu, bilgi akışını ve uygulama birliğini temin etmek, Bakanlığın vergi inceleme ve denetim birimlerinin uygulayacağı yıllık vergi inceleme ve denetim planını hazırlamak ve uygulamayı izlemektir.

  47. VERGİ İNCELEME VE DENETİM KOORDİNASYON KURULU • Vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından yapılacak tam ve sınırlı vergi incelemelerinin kapsamı, vergi incelemesine tabi tutulma bakımından birinci sınıf tüccarların yıllık iş hacimleri, aktif ve öz sermaye büyüklükleri esas alınarak gruplara ayrılması ve yapılacak bu gruplamaya bağlı olarak vergi incelemesine alınma bakımından asgari süreler getirilmesi ile bu hususlara dair diğer usul ve esaslar, Vergi İnceleme ve Denetim Koordinasyon Kurulunun önerisi üzerine Maliye Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecektir.

  48. VERGİ İNCELEME VE DENETİM KOORDİNASYON KURULU • Madde ile yapılan düzenlemenin en önemli kısmı, vergi incelemesine yetkili olanların, vergi incelemesi ve denetim görevlerini yaparken, görevlerini bu maddeye dayanılarak çıkarılan Yönetmelikteki usul ve esaslara uygun olarak yerine getirmek zorunda olmalarıdır.

  49. 6009 SAYILI KANUNLA VERGİ MEVZUATINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

More Related