1 / 24

ECZANELER VE KOZMETİK ÜRÜN SATIŞI

ECZANELER VE KOZMETİK ÜRÜN SATIŞI. NEHİR MADEN GÜZELLİK VE SAÇ BAKIM HİZMETLERİ ALANI UZMAN ÖĞRETMENİ.

michel
Download Presentation

ECZANELER VE KOZMETİK ÜRÜN SATIŞI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ECZANELER VE KOZMETİK ÜRÜN SATIŞI NEHİR MADEN GÜZELLİK VE SAÇ BAKIM HİZMETLERİ ALANI UZMAN ÖĞRETMENİ

  2. Kozmetik kelimesi Yunancada süsle ilgili anlamındaki “ kosmetikos” kelimesinden gelir. Türk Dil Kurumuna göre ise Fransızca “cosmetigue” kelimesinden gelen kozmetik cildi ve saçı güzelleştirmeye canlı tutmaya yarayan her türlü madde anlamındadır.

  3. Kozmetiğin tanımı ve kapsamı; 5324 sayılı Kozmetik Kanunu içerisinde uluslararası düzenlemelerde olduğu gibi “İnsan vücudunun epiderma, tırnaklar, kıllar, saçlar, dudaklar ve dış genital organlar gibi değişik dış kısımlarına, dişlere ve ağız mukozasına uygulanmak üzere hazırlanmış, tek veya temel amacı bu kısımları temizlemek, koku vermek, görünümünü değiştirmek ve/veya vücut kokularını düzeltmek ve/veya korumak veya iyi bir durumda tutmak olan bütün preparatları veya maddeleri kapsar” şeklinde yapılmıştır.

  4. Kozmetikler ilk çağlardan itibaren çok çeşitli amaçları karşılamak için yüzü ve bedeni boyamak ya da süslenmek için kullanılmıştır. Tarihi insanlık tarihi kadar eski olan kozmetikler, ilk Mısırlılar tarafından saça şekil verme ve boyama biçiminde kullanılmıştır.

  5. Eski çağlarda dini amaçlarla kullanılmağa başlanmış olan kozmetikler daha sonra süslenme amacını da taşımıştır. Önceleri bitki bitlerinden, deniz yumuşakçasından elde edilen boyalar kullanılırken, süslenme amaçlı maddeler, genellikle önce toz haline getirilip sonra yün, ceviz, zeytin, badem, susam ve gül yağları ile karıştırılarak uygulanmıştır.

  6. Sürekli değişim ve gelişim gösteren kozmetik amaçlı kullanılan preparatlar, günümüzde vitaminlerden enzimlere kadar çok geniş bir etken madde grubuna sahiptir. • Formülasyonlara derinin yapısını ve fonksiyonlarını etkileyen maddelerin girmesi ile klasik kozmetik tanımına tam olarak uymayan ilaçla kozmetik arasında yer alan yeni bir grup oluşmuştur. Bu grup ilaç ve kozmetik kelimelerinden türetilen kozmesötik terimi ile adlandırılmıştır.

  7. Kozmesötikler; derinin ve deriye bağlı oluşumların yapısını ve fonksiyonlarını, belli bir dereceye kadar fizyolojik etki yolu ile olumlu yönde değiştirerek kozmetik etki gösteren preparatlardır. “Kozmesötik” olarak nitelendirilen madde ve preparatlar yerine, “etkin/ aktif kozmetikler”, “dermakozmetikler”, “dermatokozmetikler” ve ‘ara-ürünler’ gibi terminolojiler de kullanılmaktadır.

  8. Türkiye’de bilimsel anlamda sektörel faaliyet 1900’lü yıllarda Osmanlı Devletinin son döneminde özellikle yurtdışında eczacılık ve kimya eğitimi gören girişimci kişilerin Türkiye’de eczacılık faaliyetlerinin yanı sıra kendi ürettikleri el ve cilt bakım kremlerini piyasaya sürmeleriyle başlamıştır.

  9. Aktif madde veya hammadde açısından dışa bağımlılık günümüze kadar devam etmiş ve halen de devam etmektedir. Türkiye kozmetik sektöründe net ithalatçı konumundadır. • 2005 yılı ticaret rakamlarına göre, Türkiye 230 milyon Dolar değerinde ihracatıyla dünya sıralamasında 24. sırada, 322 milyon Dolar değerinde ithalatıyla da 33. sırada yer almıştır.

  10. Türkiye’deki ekonomik gelişmeye bağlı olarak, yükselen yaşam standartlarının yanı sıra çalışan kadın sayısındaki artış, genç nüfus, teknolojik gelişmeler, sektördeki ürün yelpazesinin genişlemesi ile kozmetik ve kişisel bakım ürünleri üretimi ve tüketimi de hızla artmaktadır.

  11. Türk kozmetik ve kişisel bakım ürünleri ihracatı son yıllarda artmaya başlamıştır. 2000 yılında 61 milyon Dolar olan ihracat, 2007 yılında 326 milyon Dolar olmuştur

  12. Türk kozmetik ve kişisel bakım ürünleri endüstrisi kalite bakımından da dünya standartlarında üretim yapmaya başlamıştır. Birçok firma ISO 9000 Kalite Sistem Sertifikalarına ve ISO 14001 sertifikasına sahiptir. 30 Mart 2005 de Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş olan Kozmetik Mevzuatı, AB Kozmetik Direktifine (76/768/EEC) uyumlaştırılmış ve uygulama kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlamıştır.

  13. Mevzuat açısından kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinin üretiminde, ihracatında ve ithalatında hiçbir kısıtlama yoktur. Kozmetik ürünün piyasaya ilk kez arz edilmesinden önce Sağlık Bakanlığına bildirimde bulunulması zorunludur. • Bildirimden sonra üründe veya üreticide meydana gelen değişikliklerin de bildirilmesi zorunludur. Sağlık Bakanlığına bildirimde bulunulmaksızın kozmetik ürün üretmek, ambalajlamak, ithalat müessesesi açmak veya işletmek veya ilk bildirimden sonra yapılan değişiklikleri bildirmeksizin bir müessesenin faaliyet sahasını genişletmek yasaktır.

  14. Uzun bürokratik sürecin ortadan kalkması ve böylece zaman kaybının önlenmesi açısından olumlu değerlendirilen yasa özellikle bu şekilde pazara rahatlıkla giren çok çeşitli ürün karşısında kozmetik ürün kullanımı konusunda pek de bilinçli olmayan Türk kozmetik ürün tüketicisinin durumu açısından endişe ile karşılanmaktadır.

  15. G.Ü. Kuaf. Güz. Bilg. Eğit. Anabilim dalının yaptığı bir araştırma sonuçlarına göre, Türk toplumunun kozmetik ürünler konusunda bilinçli bir tercihi bulunmamakta, alacağı ürün konusunda ön bilgi edinmeyi gereksiz bulmaktadır. • Bu araştırmaya göre Türk kozmetik ürün tüketicisinin yüzde 6,2’si iyi bir danışmanlık hizmeti alacağı eczanelerden kozmetik ürün alışverişi yaparken yüzde 35,5’i parfümeri, yüzde 28,9’u süpermarket /hipermarket ,yüzde 20.15’i bakkal/marketlerden alışveriş yapmaktadır.

  16. Ekim 2006-Mayıs 2007 tarihleri arasında Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi dermatoloji polikliniği hastaları ile yapılan bir araştırmada ise deri bakım ürünlerinin en sık alındığı yer yüzde 30,4 ile eczaneler olmuştur.ikinci sırada ise yüzde 25,1 ile marketler üçüncü sırada yüzde 21,2 ile parfümeri olarak yer almaktadır. Eczaneden alım oranının bu araştırmada yüksek çıkması araştırmanın poliklinik hastaları ile hastane ortamında yapılması ile açıklanabileceği gibi derma kozmetik sektörünün büyümesi ile eczane satışlarının arttığı da düşünülebilir.

  17. Ac Nielsen Perakende Ölçüm Hizmetleri 2006 yılı rakamlarına göre ise kişisel bakım ürünleri satışında süpermarketlerin yüzde 76,2, bakkalların yüzde 11,8, parfümerilerin de yüzde 4 payı bulunmaktadır. Perakende pazarının gelişmesi ve büyük market zincirlerinin artması ile market satışlarının arttığı düşünülebilir.

  18. AC Nielsen’in hazırladığı ürün gruplarında marketlerin ağırlığını gösteren çalışmanın 2003 yılı sonuçlarına göre, market satışı en yüksek ürün yüzde 84 ile saç kremi ,saç köpüğünde bu oran yüzde 76, şampuanda yüzde 74 düzeyinde. Saç spreyi satışlarının yüzde 65’i marketlerde gerçekleşiyor. Deodorantta bu oran yüzde 64.Bu sonuçlardan belli ürün gruplarının yoğunlukla marketlerden alındığı ve bu ürünlerin genellikle danışmanlığa gerek duyulmayan ürünler olduğu görülmektedir.

  19. Kozmetik ürünler her geçen gün teknolojik olarak gelişmekte, dünya pazarı kozmetik formülasyonlara yaklaşık 20 yıl önce adım atan nanoteknoloji yönünde büyümektedir. En çok nanoteknoloji patenti alan firma 266 ürünle Fransız L’Oreal kozmetik firması olmuştur.

  20. Ancak nanopartiküller, normal boyuttaki türevlerine göre tamamıyla farklı özelliklere sahiptir ve nanoteknolojik kozmetik araştırma ve uygulamalar için tüm dünyada yeterli düzenlemeler mevcut değildir. 2005 Mart ayında Almanya'da "magic Nano" isimli duş jelini kullanan 100 kişi ciğerleri su topladığı için hastaneye kaldırılmıştır. Kozmesötik madde veya preparatların tüketiciyi ilgilendiren kısmı ile ilgili olarak, bilgilendirmenin bilimsel olmaması veya çok az olması,  bilgiye hızlı ulaşımın sağlanamaması ve araştırmaların şeffaf olmaması, bu konuda kaotik ortam yaratmaktadır.

  21. Kozmesötik özellikte olmayan kozmetik ürünlerde de, bu ürünlere bağlı istenmeyen etkiler görülebilmektedir. İstenmeyen etkilerin bir bölümü doğru ürün seçimi ve doğru uygulama ile önlenebilir. Bu nedenlerle ürünler mutlaka konusunda uzman kişilere danışılarak alınmalıdır.

  22. Eczacılık eğitimi süresince alınan temel bilgiler, kozmetik preparatların üretimi, kalite kontrolü ve uygulanışında da kullanılmaktadır. Ayrıca eczacılık eğitim programlarında kozmetoloji, kozmesötikler, fitoterapi ve insan anatomisi dersleri yer almaktadır. Bunun yanı sıra Türkiye’de 1990 yılından itibaren eczacılık fakültelerinde kozmetoloji bilim dalları kurulmaya başlanmıştır.

  23. Doğru ürün kullanımında bu konuda eğitimli kişiler olarak eczacının rolü çok büyük önem kazanmaktadır. Üretici firmalar da, yüksek kaliteli, klinik etkinlik testleri yapılmış, alerji riskleri düşük ürünler oldukları için derma kozmetik satışında “sağlık hizmeti” sunulan eczaneleri tek adres olarak görmektedir. • Eczacılar bu alanda çalışacak personelleri konusunda da bilinçli davranmakta meslek yüksekokullarının Kuaförlük, Cilt bakımı ve Kozmetoloji alanlarından mezun kozmetoloji eğitimi almış kişileri bu işe almaktadır. Ayrıca firmaların verdiği eğitimlere elemanları ile birlikte katılarak ürünler hakkında daha ayrıntılı ve güncel bilgiye sahip olmaktadırlar.

  24. Teşekkür Ederim…

More Related