1 / 28

CHAPTER 14

CHAPTER 14. VERGİLENDİRME VE GELİR DAĞILIMI. 2009 Şubat Ayı Faal Mükellef Sayıları (Gelir İdaresi Başkanlığı Verileri). Vergi Yükünün Hesaplanması?. Herkesin vergi dairesine ödediği vergi miktarı acaba vergi yükünün iyi bir göstergesi midir?

mimir
Download Presentation

CHAPTER 14

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. CHAPTER 14 VERGİLENDİRME VE GELİR DAĞILIMI

  2. 2009 Şubat Ayı Faal Mükellef Sayıları (Gelir İdaresi Başkanlığı Verileri)

  3. Vergi Yükünün Hesaplanması? • Herkesin vergi dairesine ödediği vergi miktarı acaba vergi yükünün iyi bir göstergesi midir? • Örneğin şişesi 10 TL olan şarabın üzerine şişe başına 1 TL vergi salınsa, yani şarap satıcısının sattığı her şişenin parası kasaya girmeden 1 TL’sini vergi denetmenleri alsa. Bu taktirde dışardan bir gözlemci perakendecinin vergiyi ödediği fikrine kapılacaktır. Halbuki verginin uygulamaya konulmasından sonra şarabın fiyatı 11TL olsa durum değişir mi? Şarabın fiyatı 10.30 TL olsa durum ne olur?

  4. 0 Sözlük • Kanunî Yansıma (Statutory Incidence); kanunen vergiden kimin sorumlu olduğunun göstergesidir. Yukarıda bahsi geçen örneklerde kanuni yansımanın sorumlusu perakendecidir. • Ekonomik Yansıma (Economic Incidence); verginin ödenmesi durumunda ise yüklenici farklılaşmaktadır. Çünkü vergi nedeniyle malın fiyatı değişebileceğinden kanuni sorumlu temelde bize gerçekte vergiyi kimn ödediği ile ilgili bilgi vermemektedir. Ekonomik yansıma, vergi nedeniyle kişisel gelir dağılımında meydana gelen değişiklik olarak tanımlanabilir. • Verginin kaydırılması (yansıması)(Tax Shifting); kanuni sorumlu ile ekonomik yansımanın farklılaştırılmasına denilmektedir. • Kısmî Denge Modelleri (Partial Equilibrium Models); belirli bir kişi, hanehalkının veya endüstrinin ekonominin genelinden soyutlanarak analiz edilmesidir.

  5. Verginin Yansıması: Genel Açıklamalar • Sadece bireyler vergiye katlanırlar. • Fonksiyonel Gelir Dağılımı; herbir üretim faktörünün üretim sürecine katılmaktan elde ettiği payların dağılımına denir. • Gelir dağılımının büyüklüğü; toplam gelirin gelir gruplarına arasında nasıl dağıldığı ile ilgilidir. • Hem gelirin kaynağı hem de kullanımına dikkat edilmesi gerekir. Vergi nedeniyle şarap tüketimi azalırsa şarap üreticileri ve üzüm bağı sahipleri vergi nedeniyle toplam gelirden daha az pay almaya başlayacaklarıdr. Örneğin verginin fiyatı artırması nedeniyle alt gelir gruplarının gelirleri içinde şarap daha büyük paya sahip olmaya başlarsa ve üzüm bağı sahipleri zengin kişilerse gelirin kullanımı açısından fakirlerden zenginlere bir gelir transfer söz konusu olacaktır. • Yansıma fiyatların nasıl belirlendiğine bağlı olacaktır.Verginin fiyatlar üzerindeki etkisi kısa ve uzun dönemde farklılaşmaktadır. • Yansıma Vergi Gelirlerinin Kullanımına Bağlıdır • Denk bütçe vergi yansıması (Balanced-budget tax incidence); vergiler ve harcamaların birleşik etkilerinin hesaplanmasıdır. • Diferansiyel Yansıma (Differential tax incidence); devlet bütçesi veri iken bir verginin yerine başka bir verginin konulmasının yansıma üzerine etkisine denir. • Götürü Vergi (Lump-sum tax); vergi yükümlülüğünün bireyin davranışlarına bağlı olmayan vergi. (Baş vergisi, askerlik gibi). • Mutlak Yansıma (Absolute tax incidence); kamu harcamalarında ve diğer vergilerde bir değişilik olmaksızın belirli bir verginin etkisine denir.

  6. Ortalama vergi oranı ve marjinal vergi oranı Düz Oranlı Vergi Sistemi; ortalama vergi oranının mükellefler için aynı olduğu vergi sistemi. Artan oranlı vergi sistemi; ortalama vergi oranının mükellefler için artan olduğu vergi sistemi. Azalan (Regresif)vergi sistemi; ortalama vergi oranının mükellefler için azalan olduğu vergi sistemi. Verginin Artan Oranlılığı Birkaç Yolla Ölçülebilir?

  7. Verginin Artan Oranlılığının Ölçülmesi Hesaplanan v1’i büyük olan vergi sisteminin artan oranlılığının da büyük olduğunu söyleyebiliriz. İkinci olarak vergi sisteminin gelir esnekliği büyük olan vergi sisteminin artan oranlılığının fazla olduğunu söyleyebiliriz.

  8. Verginin Artan Oranlılığının Ölçülmesi– Sayısal Bir Örnek: Vergi Miktarı %20 artırılsa!

  9. $ 0 Kısmî Denge Modeli; tek bir piyasayı inceleyen ancak diğer piyasalardaki etkileri ihmal eden analiz. 1.20 1.40 1.00 1.20 S1 S0 D0 Quantity D1

  10. $ 0 SX S Tam Katı Arz Eğrisi DX’ DX Quantity

  11. $ 0 S Tam Esnek Arz Eğrisi SX DX’ DX Quantity

  12. Ad Valorem Vergiler • Spesifik vergiler, matrahın metre, metreküp, ağırlık gibi belirtilen ölçüler şeklinde salınmasına spesifik matrahlı vergiler denilmektedir. • Ad valorem vergiler, değerin esas alınması ile salınan vergilerdir. Yiyecek Fiyatı Sf Pr P0 Pm Df Df’ Qm Yiyecek Miktarı Q0 Qr

  13. Bordro Vergisi (The Payroll Tax) SL Saat Başına Ücret Pr wg = w0 wn DL DL’ L0 = L1 Yıllık Çalışma Saati

  14. Üretim Faktörlerinin Vergilendirilmesi • Bordro Vergisi (The Payroll Tax); sosyal güvenlik sisteminin finansmanı için toplanan vergilerdir. Her ne kadar kanunda işçi ve işveren payı olarak ayrılmış ise de bu ayrımın bir anlamı yoktur. Anlamlı olan şey ücretlinin eline geçen ile işverenin ödediği miktardır. Vergi yükünün tamamı işçi üzerinde kalmaktadır. En azından kısa dönemde emek arzı eğrisinin esnekliğinin sıfır olduğunu düşünürsek vergi yükünün tamamı işçi üzerinde kalır (Fuchs vd. 1998). • Küresel Ekonomide Sermayenin Vergilendirilmesi (Capital Taxation in a Global Economy); vergi yükü kimin üstünde kalmaktadır?

  15. Tam Rekabetin Olmadığı Durumda Malların Vergilendirilmesi (Commodity Taxation without Competition) • Monopol (Tekel Piyasası); tek satıcının bulunduğu ve piyasada tekelcinin ürettiği malın yakın ikâmesinin bulunmadığı piyasa türü. Mal üzerine konulan birim vergi sonrasında satılan miktar vergisiz duruma bakışla daha az, fiyat daha yüksek ve tekelci kârı daha azdır. • Oligopoly (Oligos Polein); az sayıda firmanın bulunduğu ve fiyat ile üretim miktarları için alınacak kararların firmaların karşılıklı stratejilerine bağlı olan piyasalardır (OPEC gibi).

  16. Tekel Piyasası TL MXX Ekonomik Kâr Birim Vergiden Sonra Ekonomik Kâr c a P0 ATCX Pn i f g d h b ATC0 DX DX’ MRX Yıllık X Miktarı X0 X1 MRX’

  17. Kâr Üzerinde Alınan Vergiler (Profits Taxes) • Ekonomik Kâr (Economic profit;supranormal or excess profits); vergi yükü tamamen firma sahibinin üzerinde kalacaktır. • Tam Rekabet Piyasası (Perfect competition); kısa dönemde vergi firma sahibinin üzerinde kalır. Uzun dönemde ekonomik kâr olmadığından vergide doğmaz. • Tekel Piyasası (Monopoly); verginin MM ve MH etkilememesi nedeniyle ekonomik kâr üzerine salınan bir vergi firma sahibinin üzerinde kalır.

  18. Verginin Yansıması ve Kapitilizasyonu (Tax Incidence and Capitalization) • Antalya ilinde özel bir emlak vergisinin varlığını düşünelim. Emlak vergisi öyle salınsın ki denize yakın olan evler daha fazla vergi ödesin. Deniz kenarındaki emlak arzının sabit olması ve dayanıklı mal olması nedeniyle birkaç etki ortaya çıkacaktır. • Eğer emlak piyasası rekabetçi ise emlakın değeri kiraya verilmesinden elde edilecek kira gelirlerinin net bugünkü değerine eşit olacaktır. • Emlakı satın almak isteyenler kira gelirleri ile birlikte gelecekte doğacak vergileri de satın aldıklarının bilincinde olarak her yıl üstlendikleri vergi miktarlarını düşerek kira gelirinin bugünkü değerini hesaplayacaklardır. Böylelikle gelecekteki vergilerin bugünkü değeri kadar emlak değeri düşecektir. Buna verginin kapitilizasyonu denir.

  19. Verginin Yansıması ve Kapitilizasyonu (Tax Incidence and Capitalization) PR = $R0 + $R1/(1 + r) + $R2/(1 + r)2 + … + $RT/(1 + r)T PR’ = $(R0 – u0) + $(R1 – u1)/(1 + r) + $(R2 – u2)/(1 + r)2 + … + $(RT – uT)/(1 + r) u0 + u1/(1 + r) + u2/(1 + r)2 + … + uT/(1 + r)T Kapitilizasyonu (Capitalization) • Yıllara sair vergi yükümlülüklerinin bir aktifin fiyatını etkilemesine kapitilizasyonu denir. Vergi yükünün tamamına vergi salındığı anda mülke sahip olan kişi olacaktır. Neden?

  20. GENEL DENGE MODELLERİ • Tek bir piyasada vergilerin etkilerini değerlendirmek kolaydır. Ancak geriye ve ileriye etkilerini dikkate almamak fotoğrafın bütününü görememek demektir. • Örneğin sigara üzerine koyulan bir vergi sigara talebini azaltmakla kalmaz aynı zamanda tütün talebini de azaltır. Tütün üreticileri diğer ürünlerin (örneğin mısır vb.) üretimine kayarlar. Mısır üretimi artarken, mısır fiyatları düşer ve öteden beri mısır üretenler bundan zarar görür. Böylelikle öteden beri mısır üreticisi olanlar sigara üzerine koyulan verginin yükünün bir miktarına katlanmış olurlar. Genel denge analizi, farklı piyasaların karşılıklı ilişkilerini dikkate alır.

  21. GENEL DENGE MODELLERİ • Kısmi denge analizinin diğer bir sorunu, vergilendirilen bir malın üreticilerinin kimler olduğu sorusuna yetersiz ilgi göstermesinden kaynaklanmaktadır. • Sigara üzerine salınan bir vergiyi düşünelim. Birtakım politikacıların tütün endüstrisini vergi vasıtasıyla cezalandırmak isteğini olduğunu varsayalım. Sadece kişiler vergi ödeyebileceğine göre; tütün üreticileri içinde makinelerin satın alan pay sahipleri (ortaklar), tütün ekilen toprak sahibi çiftçilerin ve tütün işleyen fabrikalardaki işçilerin ve diğerlerinin vergiyi paylaşmasını gerektirir ki genel denge analizi böyle bir analizin gerçekleştirilmesini mümkün kılmaktadır.

  22. Denk Vergi İlişkileri (Tax Equivalence Relations) (2X2, İki Mal, İki Faktör, Tasarruf Yok) tKF = Yiyecek (F) Üretiminde Kullanılan Sermayenin (K) Vergisi tKM = İmalat (M) Kullanılan Sermayenin (K) Vergisi tLF = Yiyecek (F) Üretiminde Kullanılan Emek (L) Vergisi tLM = İmalatta (M) Kullanılan Emek (L) Vergisi tF = Yiyecek (F) tüketiminden alınan vergi tM = İmalatçıların tüketimlerinden alınan vergi tK = her iki sektörde sermaye üzerinden alınan vergi tL = her iki sektörde emek üzerinden alınan vergi t = genel gelir vergisi

  23. Denk Vergi İlişkileri (Tax Equivalence Relations) (2X2, İki Mal, İki Faktör, Tasarruf Yok) • İlk dört vergi bir üretim faktörünün kullanımı üzerine salındığından kısmî faktör vergileri olarak nitelendirilirler. • Bu vergilerin belirli bileşimleri diğerlerine eş etkilidir. Bunlardan bir tanesi aşina olunan tüketici teorisindeki denkliktir. Örneğin aynı oranda yiyecek ve imalat sektörü üzerine salınan bir vergi aynı orandaki bir gelir vergisine denktir.

  24. Denk Vergi İlişkileri • Kısmi Faktör Vergileri

  25. Denk Vergi İlişkileri • Genel olarak, herhangi aynı oranda alınan iki verginin nispî fiyat yapısında meydana getirdiği değişiklik nedeniyle denk yansıma etkilerine sahiptir. • Herhangi bir verginin yansımasını tespit edebilmek için herhangi iki verginin yansımalarını detaylı olarak incelemek yeterli olacaktır. Örneğin üçüncü satırda sermaye ve emek üzerinden alınan vergilerin yansımasını biliyorsak bu taktirde gelir vergisinin yansımasını da tespit etmiş oluruz.

  26. Denk Vergi İlişkileri • Bundan sonraki bölümde dört verginin yansımasıları incelenecek ve denk ilişkileri yukarıdaki tablodan takip edilebilecektir; • Yiyecek üzerine salınan bir vergi (tF) • Gelir vergisi (t) • Genel bir emek vergisi (tL) • Kısmi bir imalat sanayi üzerine salınan sermaye vergisi (tKM)

  27. Harberger Modeli (1974) • Varsayımlar • Teknoloji (Emek ve Sermaye Girdi, Ölçeğe Göre Sabit Getiri) (Teknoloji Değişken) • İkâme Esnekliği • Sermaye Yoğun • Emek Yoğun • Faktör Sahiplerinin Davranışı • Faktör tam hareketli, sonuç olarak getirileri her sektör için eşit. • Piyasa yapısı • Firmalar, kâr azamileştirici ve fiyatlar tam esnek. Faktör tam istihdamda. • Toplam Faktör Arzı • Sabit ve sektör arasında geçiş engelli değil. • Tüketici tercihleri • Tüketicilerin tercihleri benzerdir. • Vergi yansıma çatısı; farklılık yansıması dikkate alınacak.

  28. Çeşitli Vergilerin Analizi • Mal Vergisi (Commodity tax (tF)) • Gelir Vergisi (Income tax (t)); faktör arzı sabit olduğundan vergi kaydırılamaz. • Genel Emek Vergisi (General tax on labor (tL)); her iki sektörde de emek vergilendirildiği için sektörler arasında pahalılaşma nedeniyle geçiş olamayacağından vergi yükü tamamen işçinin üzerinde kalacaktır. • Kısmî Faktör Vergisi (Partial factor tax (tKM)) • Çıktı Etkisi (Output effect); imalatçıların ürettiği malın fiyatı artar, tüketiciler tarafından talep edilen mal miktarı düşer. • Faktör İkâme Etkisi (Factor substitution effect); sermaye daha pahalı hale geldiği için üreticiler daha az sermaye daha çok emek kullanırlar.

More Related