1 / 46

Uyku Bozuklukları - Tarihçe

Uyku Bozuklukları - Tarihçe. Prof. Dr. Mehmet Karadağ UÜTF Göğüs Hast. AD. www.uykubozuklugu.com. 26 MART 2010 – ANKARA. UYKUNUN GİZEMİ. Hayatımızın yaklaşık üçte birlik bir bölümünü harcadığımız uykunun gizemini çözmek için insanoğlu asırlar boyunca çaba harcamıştır.

aviv
Download Presentation

Uyku Bozuklukları - Tarihçe

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Uyku Bozuklukları - Tarihçe Prof. Dr. Mehmet Karadağ UÜTF Göğüs Hast. AD www.uykubozuklugu.com 26 MART 2010 – ANKARA

  2. UYKUNUN GİZEMİ • Hayatımızın yaklaşık üçte birlik bir bölümünü harcadığımız uykunun gizemini çözmek için insanoğlu asırlar boyunca çaba harcamıştır. • Pozitif bilimlerin henüz gelişmediği dönemlerde mitolojik olaylarla uyku anlaşılmaya ve anlatılmaya çalışılmıştır.

  3. MİTOLOJİDE UYKU • Gece tanrıçası Nyx kendi başına iki oğul yaratır. Bunlardan birisi Uyku tanrısı Hipnos, diğeriyse Ölüm tanrısı Tanatos'dur. http://homepage.mac.com/cparada/GML/Nyx.html

  4. MİTOLOJİDE UYKU • Hipnos, Ölüler ülkesinin en derin katmanı olan Tartaros’da karanlık ve dumanlı bir mağarada yaşar. Unutkanlık ve kayıtsızlık ırmağının suları odasının içinden akar. Hipnos’un çocuklarından birisi olan Morpheus insanların rüya görmesini sağlar.

  5. TARİHTE UYKU BOZUKLUKLARI Pontus devletinde yaşayan Dionizos Efes’in 7 Uyuyanlar’ı 200 Yıl uyumuşlar

  6. GENETİK YATKINLIK • Mısır’da milattan önce 305–30 yılları arasında yaşayan eski kraliyet ailesinin birçok ferdinde obezite ve hipersomnolans olduğu yunan tarihçi ve filozof athenaeos tarafından bildirilmiştir. Michalopoulos A; Thorax; Mar 2003; 58, 3

  7. RAZİ (865 – 925 ) HİPOKRAT (MÖ 460 – 380) ARİSTO (MÖ 384 -322) İbn-i Sina (980 – 1037) Bir çok büyük düşünür Uykunun ve rüyanın psikolojik ve fizyolojik temellerini açıklamaya çalışmıştır 900-1000 yıllarında, İslam alimleri İbn-i Sina ve Razi’nin rüyalar hakkındaki görüşleri pozitif bilimlerin temellerini oluşturmuştur.

  8. El-Kanun fi't-Tıb • Tıpta Kanun • Tıp ile ilgili zamanının bilgilerini ihtiva eder. Orta çağda dört yüz yıl Batı'da ders kitabı olarak okutulmuştur. Latinceye on çevirisi yapılmıştır. İbn-i Sina (980 – 1037)

  9. 1400lerde Leonardo Da Vinci, uykusuzluğun yan etkilerini araştırmak için her iki saatte bir 20 dakika uyuyarak bir deney yapmıştır.

  10. 1729’da DeMairan gündüz yapraklarını açan gece kapatan heliotrope bitkisinin karanlık bir kutuda yapraklarını açtığını izleyerek sirkadien ritmi ilk kez deneysel olarak göstermiştir.

  11. Robert MacNish(1802- 1837) • Uyku konusunda ilk bilimsel yayın “The Philosophy of Sleep” İskoç bilim adamı Robert MacNish tarafından 1834'de yayınlanmıştır. • 1837 Yılında ateşli bir hastalık nedeniyle ölmüştür.

  12. Luigi Galvini. (1737-1798) • Hücrelerin elektriksel aktivite gösterdiği Luigi Galvini tarafından hayvan çalışmalarında gösterilmiştir. • asların elektriksel olarak uyarılabildiğinikeşfetti.

  13. Richard Caton (1842-1926) • Özellikle tavşan ve maymunlarda serebral hemisferin elektriksel aktiviteleri üzerine çalışmıştır. • Caton EEG’yi oluşturan potansiyelleri bulmuştur.

  14. Hans Berger (1873-1941) • Nöropsikiyatristtir ve insan EEG’sinin mucididir.

  15. Hans Berger (1873-1941) • Hans Berger 1928 yılında insan beyninin elektriksel aktivitesini kaydetmiş ve uyanıklıkla uyku sırasında oluşan elektriksel aktivite farklarını göstermiştir.

  16. Edgar Douglas Adrian (1889-1977) • 20. yüzyılın en önemli nörofizyologlarındandır. • Alfa ritmini göstermiş ve göz açılınca alfa ritminin bloke olduğunu bulmuştur.

  17. Nathaniel Kleitman (1895 – 1999) • 1920'li yıllarda Chicago üniversitesinde uyku ve uykusuzluk konusunda bir çok çalışmalar yapmış, uyku deprivasyonu konusunda bir çok önermelerde bulunmuştur. • Bu çalışmalarını 1938'de yayınladığı Sleep and Wakefulness adlı kitapta toplamıştır.

  18. Kleitman ve Aserinsky 1953 yılında uykunun hızlı göz hareketlerinin olduğu REM uykusunu elektroensefalografide göstermişlerdir.

  19. James Allan Hobson (1933-20??) • 1989'da yayınladığı Sleep adlı kitapta; • Uykunun aktif mi, yoksa pasif bir olay mı olduğu konusundaki tartışmalara açıklık getirmiş ve kitabın ilk giriş cümlesinde uyku konusunda son 60 yılda öğrendiklerimiz, 6000 yıldır öğrendiklerimizden fazladır demiştir.

  20. Dement ve Kleitman 1956''da uykunun siklik degisimlerini göstermislerdir. • Bu siklik dönemlerin 90 - 100 dakika sürdügünü, evre 1 ile baslayip REM uykusu ile sonlandigini göstermislerdir.

  21. Charles John Huffam Dickens (1812 -1870) • 1836'da Charles Dickens, seri yayın olan “ Posthumous Papers of the Pickwick Club” da bu kulübün çaycısı Joe ‘nun oturduğu yerde uyukladığı, horladığı, uykudan zor uyandırıldığı, siyanotik, kalp yetmezliği ve kişilik değişikliği olduğunu bildirmiştir.

  22. William Osler, 1906 yılında yazdığı “Principles and Practice of Medicine” isimli kitabında, bazı şişman kişilerdeki horlama ve uyku bozukluğundan da bahsetmiş ve hastaların çoğunun Pickwick Paper’daki Joe’ya benzediğine işaret etmiştir

  23. 1956 yılında Burwell ve arkadaşları obezite, gündüz uyuklama hali, uykuda solunum zorluğu, sağ kalp yetmezliği ve solunum yetmezliği ile karakterize tabloyu "Picwick sendromu" diye adlandırmışlardır. Burwell CS, at al. Ame J Med. 1956;21:811-18.

  24. Avrupa'da 1965 yılında birbirinden bağımsız olarak • Gastaut, Tassinari, Duran Fransa'da, • Jung ve Kuhlo, Almanya'da Picwick sendromlu hastalarda PSG yapmışlar ve uyku apne sendromunu keşfedip tanımlamışlardır. • Giorgio ve Coccagna obez olmayan olgularda uyku apne sendromu varlığını göstermişlerdir. Brain Res 1965;2:167

  25. Elio Lugaresi ve arkadaşları 1970 de trakeostomi uygulanan olguların kliniğinde belirgin düzelmenin olduğunu bildirmişlerdir.

  26. İlk Uluslararası Uyku Apne Sendromu Sempozyumu, Bologna üniversitesinden Elio Lugaresi tarafından 1972'de İtalya'da Rimini’de düzenlenmiştir.

  27. Christian Guilleminault • Christian Guilleminault 1972'de Stanford Üniversitesi'nde uyku çalışmalarına başladıktan sonra solunumsal parametreler uyku çalışmalarında kullanılmaya başlamıştır.

  28. SLEEP APNE SENDROMU • Bugünki Anlamda Sleep Apne Sendromu 1973 Yılında Christian Guilleminault Tarafından Tanımlanmıştır

  29. Polisomnografi • 1974'de Holland’ın tanımına göre: Polisomnografi, gece boyunca uykuda bir çok fizyolojik parametrenin eşzamanlı kaydı, analiz ve yorumlanmasını belirtmek amacıyla kullanılan bir terimdir

  30. GÜNDÜZ AŞIRI UYKU HALİ • Gündüz uykululuğunu ölçmek amacıyla, Yoss ve arkadaşları göz bebeği çapı ölçümlerini kullanmayı önermişlerdir. • Daha sonra Dr. Mary Carskadon tarafından gündüz uykuluğunun doğru ve objektif ölçümünü sağlayan Multiple Sleep Latency Test (MSLT ) geliştirilmiştir

  31. ÜST SOLUNUM YOLU REZİSTANSI SENDROMU • Christian Guilleminault gündüz aşırı uyku hali üzerinde yaptığı araştırmalar sonucunda 1990 yılında üst solunum yolu rezistansı sendromu (UARS) tablosunu tanımlamıştır

  32. Polisomnografi • EEG ile • Hastanın uyanık olup olmadığı, • uykuda ise hangi evrede olduğu araştırılır.

  33. Polisomnografi • EOG ile • Göz hareketleri, uykunun REM fazı saptanır • EMG ile • Kasların tonüsü izlenir • MİKROFON ile • Horlama izlenir.

  34. Polisomnografi • EKG • TORAKS HAREKETLERİ • ABDOMİNAL HAREKETLER • VÜCUT POZİSYONU

  35. Polisomnografi • PULSE OKSİMETER ile • İzlem boyunca oksijen saturasyonundaki değişiklikler, hipoksi süre ve şiddeti takip edilir.

  36. Gece boyunca yapılan kayıtlar dikkatlice değerlendirilir.

  37. TÜRKİYE’DE UYKU ÇALIŞMALARI Türkiye’de uykuda solunum bozuklukları konusunda teorik çalışmaları ilk başlatan; Prof. Dr. Yusuf İzzettin Barış olmuştur.

  38. TÜRKİYE’DE UYKU ÇALIŞMALARI • Ancak uyku laboratuvarlarının kurulmasına ve pratik uygulamalara; Nöroloji ve Psikiyatri bilim dalları öncülük etmiştir. • Yaşamını Amerika’da sürdüren, 2009 yılında kaybettiğimiz Prof. Dr. İsmet Karacan'ın yanında eğitim gören bilim adamları ülkemizde bu çalışmaları başlatmışlardır.

  39. TÜRKİYE’DE UYKU ÇALIŞMALARI • İlk olarak İstanbul’da Prof.Dr. Erbil Gözükırmızı tarafından Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöröloji Anabilimdalı'nda, • Ankara’da Prof. Dr. Hamdullah Aydın tarafından GATA Psikiyatri Anabilimdalı'nda uyku hastalıkları konusunda çalışmalar başlatılmıştır.

  40. GÖĞÜS HASTALIKLARINDA İLK LABORATUVARLAR • İlk laboratuvarlar • 1994 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim dalında Prof. Dr. Oğuz Köktürk ve SSK Ankara Eğitim Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniği'nde Doç. Dr. Sadık Ardıç tarafından kuruldu.

  41. UYKU DERNEKLERİ • UYKUDER -2006 • 1992 Yılında kurulan (TUAD) Türk Uyku Araştırmaları Derneği’nden ayrılan üyeler yeni bir yapılanmayla UYKUDER’i kurmuşlardır.

  42. UYKU DERNEKLERİ • TUTD – 2007 • 1992 Yılında kurulan (TUAD) Türk Uyku Araştırmaları Derneği 2007 Yılında adını Türk Uyku Tıbbı Derneği olarak değiştirmiştir

  43. AKRETİDE UYKU merkezleri • TUTD Tarafından akredite edilen 27 • UYKUDER Tarafından akredite edilen 17 uyku merkezi olmak üzere 44 akredite uyku merkezi ülkemizde faaliyet göstermektedir

  44. UYKU LABORATUVARININ ÖZELLİKLERİ • Uyku laboratuarları, uyku çalışmaları için, beklentilere cevap verebilecek ve ihtiyacı karşılayabilecek özellikte olmalıdır. • Bunun için uyku bozukluklarının profesyonel olarak teşhisine ve tedavisine imkan verebilecek yeterli donanıma sahip olmaları gereklidir.

  45. UYKU LABORATUVARININ ÖZELLİKLERİ • Tercihen 12 m2 den küçük olmamalıdır. Işık ve ses kontrolü olmalıdır. Havalandırma olmalıdır. Isı ayarlanabilir olmalıdır. Oda gündüz testleri için karartılabilmelidir Merkezde yeterli saniter şartlar bulunmalıdır. Sürekli video monitorizasyonu sağlanmış olmalıdır. Teknisyen ve hastanın karşılıklı iletişimine imkan verecek şekilde iki yönlü komünikasyon sistemi olmalıdır.

  46. İLGİNİZ VE DİKKATİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER www.uykubozuklugu.com

More Related