1 / 15

Klasik Eğitim Sistemi ve Aile Bütünlüğü

Klasik Eğitim Sistemi ve Aile Bütünlüğü. Kim istemez ki çocuğuyla hafta sonu oturup kahvaltı yapmayı? Hafta içi iş güç, okul derken birbirini neredeyse göremez hâle gelen aile bireylerinin, hafta sonu bir kahvaltı sofrasında yan yana gelmesini… .

Download Presentation

Klasik Eğitim Sistemi ve Aile Bütünlüğü

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Klasik Eğitim SistemiveAile Bütünlüğü

  2. Kim istemez ki çocuğuyla hafta sonu oturup kahvaltı yapmayı? Hafta içi iş güç, okul derken birbirini neredeyse göremez hâle gelen aile bireylerinin, hafta sonu bir kahvaltı sofrasında yan yana gelmesini… 

  3. Bu ülkenin çocukları için kurguladığınız ve iyi bir şey olduğuna öylesine emin olduğunuz “klasik eğitim sistemi” aile bütünlüğünü öylesine bozuyor ki, ne tadı ile tuzu ile akşamlar kalıyor ailelere, ne de bir hafta sonu…

  4. Okula giden çocuğu olup da ailecek bir akşam vakti, sınav stresinden ve ödev kaygısından uzak keyiflice dakikalar geçiren kaç aile var bu ülkede?

  5. Kaç tane çocuk, akşam vakti, ödev derdi olmadan, babasının kolları arasında keyiflice dakikalar geçirebiliyor veya kaç tane çocuk annesi ile bilmece, bulmaca, tekerleme, sayışmaca oynayabiliyor akşamları?

  6. Yapılması gereken sayfalarca dolu ödev, okunması gereken sayfalarca kitap varken, çocuklar ailesi ile nasıl bütünleşebilir ki? Çocuk akşam vakti kardeşiyle, anne-babasıyla oyunlar oynasa, ertesi gün ya öğretmeninin azarını işitecek ya arkadaşlarının içinde rezil olacak ya da sınavdan zayıf alacak.

  7. Kendisini zorlasa, ödevlerini yapmaya çalışsa, yorgunluktan neredeyse durmuş zihninin kontrol edemediği gözleri ile ya yazıları okuyamayacak veya yorgunluktan kalem tutamaz hâle gelmiş parmaklarıyla çaresizce yazı yazmak için kıvranıp duracak. Bir de “Ödevini yaptın mı?” diye başında bekleyen anne-babasının kaygısını da düşününce, işte size eğitim felsefemiz…  

  8. Ülkemiz çocuklarına layık görülen eğitim sistemi bu mudur? Baskı ve zor altında bırakılan çocuklara sunduğunuz şeylerin adı eğitim midir? Bir yazar şöyle diyor: “Bunca yıldır ailelerle görüşüyorum, onların çocuklarına dönük kaygıları ile yüzleşiyor, ağıtlarını duyuyor, dua ve beddualarına şahit oluyorum. Ama bu ülkede çocukları ile huzurlu birakşam yaşayan anne-babalara neredeyse rastlamadım.”

  9. “Sadece okulda öğretmeninin anlattıkları ile bütün sınavları başarı ile aşan kaç öğrenci var? Aile bütünlüğümüz bozulmadan üniversiteyi bitirdi” diyebilecek kaç aile var şu ülkede?

  10. Eğer çocuğunuzun eğitimde yarı yolda kalmasını istemiyorsanız, gündüz okula, gece ödeve razı olacaksınız. Ama yetecek mi bu? Yine de yetmeyecek. Çünkü karşınıza bir süre sonra bir de “sınava dayalı yerleştirme sistemi” çıkacak. Çocuğunuzun, merkezî sınav sisteminin ne olduğunu bilmeden, deneme sınavları yapmadan, sınav mantığını öğrenmeden, geçmiş yıllarda çıkmış sorulara şöyle bir göz atmadan zorlanacağını ve başarısız olacağını da biliyorsunuz.

  11. Şimdi eğri oturup doğru konuşmalı. • Bütün bu anormal yapının sorumlusu, çocuklara ödevler veren öğretmenler mi? • Çocukları sınavlara hazırlayan dershaneler mi? • Çocuklarının bu karmaşık yapıda takılıp kalmaması için çaba sarf eden anne-babalar mı?

  12. 1900’lü yılların Katolik Avrupa’sının “klasik eğitim sistemini” uygulayan. • Modern eğitim sistemlerinden haberi olmayan, • Eğitimde yetersiz kalan çocukların kendilerini kurtarmak için buldukları eğitim fırsatlarını ellerinden alan… • Yönetim anlayışı büyük bir haksızlıktır!

  13. Sanki anne babalar çocuklarından ayrı kalmayı çok istiyor, sanki dershanedeki öğretmenler gece yarılarına kadar çocuklara etüt yapmaya çok meraklılar, sanki çocuklar her yerden heyula gibi hortlayan ödev, ders, sınav sözlerinden çok mutlular. Bunların hiçbirinin sorumlusu bu kişiler değil. Sorun ısrarla böylesi bir kaotik sistemi ülkemize dayatan eğitim anlayışıdır….

  14. Sınavsız bir eğitim sistemi oluşturulmalıdır. • Dünyanın en mutlu insanlarının yaşadığı, eğitimde dünyanın en başarılı olan ülkesi Danimarka’da çocuklar 7. sınıfa kadar yazılı ve sözlü sınavı nedirbilmiyorlar. • 7. Sınıfa kadar sınavları yok. Okula keyifle gidiyor, “yaşama ait bilgileri” öğretmenlerinden keyifle öğreniyorlar. • Bizim eğitim yöneticilerimiz de birtakım bahaneler üretip “Onların nüfusu, onların yaşam standartları” demeden, özgür düşünen, çocuklarımızınufkunu açan bun eğitim sistemine geçmelidirler…

  15. Aileler çocukları ile buluşabilecek, akşamları ocak üstlerinde kestane patlatabilecek… Ve babalar çocukları ile nasıl da sarmaş dolaş olabileceklerdir. • Ödevsiz ve sınavsız bir eğitimin huzurunu duyarken… İşte o zaman kanun zoru ile dershaneleri kapatmaya ihtiyaç dahi duymadan, dershaneler gençlerin buluştuğu, birbirleri ile sohbet edip kitaplar okuduğu, bilimsel çalışmalar yaptığı mekânlara kendiliğinden dönüşecektir. • Böylesi bir eğitim sistemi kurulduğu zaman dershanelere ihtiyaç kalamayacaktır.

More Related