1 / 53

Prof.Dr. Yusuf Zeki YILDIZ

Prof.Dr. Yusuf Zeki YILDIZ. Kendi iç dünyamızdan veya dış dünyadan gelen çeşitli uyarıları merkez sinir sistemine ileten organlara organa sensuum (duyu organları) adı verilir. Klasik olarak bilinen 5 duyu (görme, işitme, koku, tad ve dokunma) dışında ;

Download Presentation

Prof.Dr. Yusuf Zeki YILDIZ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Prof.Dr. Yusuf Zeki YILDIZ

  2. Kendi iç dünyamızdan veya dış dünyadan gelen çeşitli uyarıları merkez sinir sistemine ileten organlara organa sensuum (duyu organları) adı verilir. Klasik olarak bilinen 5 duyu (görme, işitme, koku, tad ve dokunma) dışında ; Basınç, ağrı, ısı, denge, hareket, açlık… gibi duyular da vardır. Tüm duyuların algılanması reseptör adı verilen özel algılama birimleri ile sağlanır. Her reseptör, algıladığı uyarıları sinir impulsu – elektrik enerjisine dönüştüren biyolojik bir çeviricidir. Duyuların iletimi afferent sinirler ile sağlanır. ORGANA SENSUUM (DUYU ORGANLARI)

  3. DUYULARI İLETEN SİNİRLER • Afferent sinirler: • 1) Somatik afferent sinirler • 2) Visseral (otonomik) afferent sinirler • Somatik duyular genellikle bilince ulaşan duyulardır. • Genel somatik duyular: • Dokunma • Basınç • Deri ile aldığımız ağrı • Sıcak ve soğuk • Kaslar ve eklemlerden gelen hareket ile ilgili duyular (Proprioseptif duyular) • Bu duyuları taşıyan sinirlere Genel Somatik Afferent (GSA) sinirler denir.

  4. DUYULARI İLETEN SİNİRLER • Özel somatik duyular: • Görme • İşitme • İç kulaktan gelen denge ile ilgili duyular • Bu duyuları taşıyan sinirlere Özel Somatik Afferent (ÖSA) sinirler denir.

  5. DUYULARI İLETEN SİNİRLER Genel visseral duyular: Fonksiyonları otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilen organ ve yapılardan gelen ve çoğu bilince ulaşmayan duyulardır. Bu duyuları taşıyan sinirlere Genel Visseral Afferent (GVA) sinirler denir. İç organlardan gelen gerilme ve düz kas spazmı gibi nedenlerle oluşan ağrı duyusu bilince ulaşan genel visseral duyulardandır.

  6. DUYULARI İLETEN SİNİRLER • Özel visseral duyular: • Koku • Tad • Bu duyular sonuçta otonom sinir sisteminin kontrolü altında çalışan organ ve yapıları etkilediği için özel visseral duyular olarak kabul edilir. • Bu duyuları ileten sinirlere Özel Visseral Afferent (ÖVA) sinirler denir.

  7. DUYULAR GENEL ÖZEL Somatik Visseral Visseral Somatik • taktil: (spinal sinirler ve CN. V) • - ağrı • ısı • temas • vibrasyon • pozisyon organların durumu (otonom sinirler) - görme (CN. II) - işitme ve denge (CN. VIII) - koku (CN. I) - tat (CN. VII – IX- X)

  8. Reseptörler, yerleşimlerine göre 4 gruba ayrılır : Eksteroreseptör (Mekanoreseptör) – Deride yüzeyel ve geniş olarak yer alan, dış ortamdan gelen uyarıları direkt alan reseptörlerdir. Interoreseptör (Visceroreseptör) – Vücud içinde (İç organların duvarında, salgı bezlerinde ve damarların adventisyal tabakasında) yer alan ve kan basıncı, O2, CO2 konsantrasyonunu… algılayan reseptörlerdir. Telereseptör – Vücuda uzaktan gelen görüntü, ses ve koku uyarılarını algılayan reseptörlerdir. Proprioreseptör – Eklem, kas ve kulağın vestibuler bölümünde (denge organı) yer alan derin duyu uyarılarını algılayan reseptörlerdir. Vücut parçalarının pozisyonu ve hareketlerini (kinestetik duyu) algılayarak, vücut dengesinin sağlanmasınıda rol oynar. ORGANA SENSUUM (DUYU ORGANLARI)

  9. Algıladıkları uyarı tiplerine göre reseptörler : Termoreseptörler – ısı duyusunu algılar. Kemoreseptörler – vücut sıvılarındaki iyonlar ile (H2, O2, CO2…) tad veya kokudaki kimyasal maddelere duyarlı. Fotoreseptörler – ışık duyusunu algılar. Nosiseptörler – dokularda hasarlanma–yaralanma sonucu oluşan ağrı duyusunu algılar. Baroreseptörler – vücut sıvılarındaki basınç değişimlerini algılar. Mekanoreseptörler – titreşim ve hareket değişimlerini algılar. ORGANA SENSUUM (DUYU ORGANLARI)

  10. Duyular 2 gruba ayrılır : Genel duyular – Dokunma, basınç, titreşim, ısı, ağrı, iki nokta diskriminasyonu, stereognosis, propriosepsiyon… Propriosepsiyon dışındaki duyular deride yer alır Özel duyular – Görme, işitme - denge, koku ve tad ORGANA SENSUUM (DUYU ORGANLARI)

  11. DERİ • Deri ve eklentileri, integumentumcommune(ortak örtüler) başlığında incelenir. Burada yer alan yapılar : • Kıllar, Tırnaklar, Deri bezleri ve Derideki genel duyu reseptörleridir. Pilus (Kıl) Stratum corneum Epidermis Stratum basale Reseptör Unguis (Tırnak) Lunula Gl.sebacea Dermis Folliculus pili / Radix pili Vallum unguis Corpus unguis (Eponychium) Bulbus pili Hypo-dermis Matrix unguis Gl.sudorifera Arter Hyponychium Sinir DERİ KATMANLARI TIRNAK YAPISI

  12. Deri : 1-2 mm kalınlığındadır ve 1.5-2 m² kadar alan kaplar. Vücudu zararlı etkenlere (mekanik, kimyasal, ısı, ışık…) karşı korur. Vücud ısısının düzenlenmesinde rol oynar. Ultraviyole ışığının etkisi ile D vitaminini oluşturur. Ter ve yağ bezleri ile boşaltım organı gibi görev yapar. Çeşitli reseptörleri ile en geniş genel duyu organıdır. Normalde var olan deri gerginliğine Turgor denir. Deri üzerinde kollajen lif demetleri yöneltisinde görülen deri çizgilerine Langer çizgileri (linea distractiones) denir. Cerrahi deri kesisi bu çizgiler doğrultusunda yapılmalıdır. Deri üzerinde ayrıca sulci cutis adlı çeşitli oluklar yer alır. Omuriliğin bir segmentinden çıkan sinirlerin innerve ettiği deri alanına dermatom denir. Deri; sistemik hastalıklardaki etkileşimi, cerrahi özellikleri ve innervasyon yönüyle nörolojik hastalıkların tanısında önemli. DERİ

  13. Deri temel olarak 2 tabakadan yapılıdır : Epidermis ve Dermis I - Epidermis : Çok katlı keratinize epitel doku olup, vücud dış yüzeyinde yer alan özel katmandır. Ektoderm’den gelişir. Zararlı etkenlere (kimyasal, mekanik veya mikroplar…) karşı korunmada bariyer gibi rol oynar. Kan damarları içermez. Diffüzyon ile beslenir. Vücutta en kalın olduğu yerler avuç içi ve ayak tabanıdır. 5 katlı bir yapıya sahiptir. En derinde yer alan tabakası stratum basale/germinativum deri rengini verir (melanositler) ve yenileyici katmandır. DERİ

  14. DERİ TABAKALARI Stratum basale çıkıntıları Ter bezlerinin ağızları Sulci cutis Stratum corneum Stratum lucidum Epidermis Stratum granulosum Cutis (Deri) Stratum spinosum Stratum germinativum Dermis Stratum basale Hipodermis/ Subcutis (Derialtı) Meissner cisimciği Kan damarı Vater-Pacini cisimciği Gl.sudoriferae (Ter bezleri) • 1- Stratum corneum: Çekirdeği olmayan, çok sayıda keratinleşmiş hücreler (keratinocytus)içeren ve devamlı aşınmaya maruz kalan 20-30 katmanlı en dış tabakadır. • 2- Stratum lucidum: Işık kırıcılığı yüksek, homojen, ince tabakadır. Deriyi, güneşin UV ışınlarından korur.

  15. EPIDERMIS TABAKALARI • 3- Stratumgranulosum: Keratohiyalin granüller içeren 3-4 katlı tabakadır. Keratinizasyon bu tabakada başlar. • 4- Stratumspinosum: Epidermisin en kalın tabakasıdır. Bakterileri fagosite eden Langerhans hücreleri yer alır. • 5- Stratumbasale: En alt katman olup, bazal lamina üzerin dedir. Derinin rengini veren melanocytus’lar buradadır. En yüzeydeki katman incelince bu tabaka diğer katmanların oluşumunu (germinativ tabaka) sağlar. Stratum corneum Stratum lucidum Stratum granulosum Stratum spinosum Stratum basale

  16. Estratos de la Epidermis EPIDERMIS TABAKALARI

  17. DERMIS • II - Dermis : Çeşitli hücreler (fibroblast, makrofajlar, yağ hücreleri) ile birbirine örgülü durumda kollajen, retiküler ve elastik liflerden yapılı kalın bir tabakadır. Mesoderm kökenli. • Damar ve sinirler bol miktarda bulunur. • Duysal sinir sonlanmaları, deri bezleri ve kıl kökleri içerir. Radix pili Scapus pili Porus dermalis Stratum papillare (Dermis) Epidermis Meissner korpuskülü Serbest sinir uçları Stratum reticulare (Dermis) Gl.sebacea M.arrector pili Dermis Duysal sinir lifleri Gl.sudorifer eccrina Vater-Paccini korpuskülü Rete arteriosum dermale Hypodermis Plexus venosus dermalis Panniculus adiposus (Subcutis) Bulbus pili Folliculus pili Plexus radix pili Gl.sudorifer eccrina

  18. DERMIS TABAKALARI • 1- Stratumpapillare: İnce kollagen lifler içeren gevşek bağ doku tabakasıdır. Epidermise doğru uzanan çıkıntılara papilla denir. Parmak izi oluşumu bu çıkıntıların sonucudur. • 2- Stratumreticulare: Kollagen liflerin hakim olduğu sık örgülü bağ dokusu tabakasıdır. Ter ve yağ bezleri, kıl folikülleri, kan-lenf damarları ve m.arrector pili’yi içerir. EPIDERMIS } Stratum papillare DERMIS Stratum reticulare

  19. Hipodermis (subkutis) – deri altı katmanı olup, gevşek fibröz bağ dokusundan yapılıdır. Yağ hücreleri bol miktarda bulunur. Dermis tabakasından daha kalın olup, derialtı duysal sinirler, yüzeyel venler ve lenf damarları yer alır. Gevşek yapısı yüzünden deri serbest bir şekilde hareket ettirilebilir. Kadınlarda, erkeklere göre hipodermis’te daha çok yağ dokusu yer alır (Öz. meme, kalça ve karın bölgesinde). Bu sebeple özellikle kadınlarda vücud konturlarının oluşumu karakteristik olarak ortaya çıkar. Yağ miktarı – beslenme, hormonal veya ırka göre değişir. DERMIS TABAKALARI

  20. DERMIS TABAKALARI Epidermis Dermis Hypodermis(Subcutis) Panniculus adiposus Rete arteriosum dermale ve Rete venosum dermalis

  21. Derinin özel eklentileri – I - Deri bezleri (Gll.cutis) Yağ bezleri (Gll.sebaceae) Ter bezleri (Gll.sudoriferae) II - Kıllar (Pili) III - Tırnaklar (Ungues) IV - Deri reseptörleri (Receptoria cutis) DERİ EKLENTİLERİ

  22. DERİ EKLENTİLERİ Pilus (Kıl) Stratum corneum Epidermis Stratum basale Reseptör Unguis (Tırnak) Lunula Gl.sebacea Dermis Folliculus pili / Radix pili Vallum unguis Corpus unguis (Eponychium) Bulbus pili Hypo-dermis Matrix unguis Gl.sudorifera Arter Hyponychium Sinir DERİ KATMANLARI TIRNAK YAPISI

  23. I - Deri bezleri (Gll.cutis): 2 cins deri bezi vardır : 1 - Yağ bezleri (Gll. sebaceae) –Avuç içi ve ayak tabanı dışında tüm vücut derisinde dermis tabakasında yer alır. Salgılarını kıl foliküllerine veya direkt deri yüzeyine boşaltırlar. Sebum ; Özel kokulu yağ bezi salgısına denir. Deri yüzeyini yağlayarak bakteri ve mantarlara karşı bariyer oluşturur. Salgılanma miktarı sıcaklık, cinsiyet hormonları ve yaş ile etkilenir. Akne ; yağ bezinin kronik iltihabıdır. Androjenler ; yağ bezinin salgısını arttırır. DERİNİN ÖZEL EKLENTİLERİ

  24. DERİ BEZLERİ Pilus (Kıl) Folliculus pili / Radix pili Gl.sebacea Gl.sebacea pilaris Terminationes nervorum Epidermis Nervus Dermis Hypodermis Vas capillare Arteriol Gl.sudorifera Panniculus adiposus M.arrector pili Gl.sebacea

  25. 2 - Ter bezleri (Gll.sudoriferae) – Ekrin ter bezleri : Basit kıvrımlı tübüler bezlerdir. Kıl folikülü ile ilişkili değildir. Dudak kenarı, tırnak yatağı, labium minus, clitoris ve glans penis dışında tüm vücut derisinde yer alır. Vücut ısısına duyarlı boşaltım organı gibi görevi yapar. Günde 600 ml. asidik salgı salgılar. Vücut ısısı yükselince bu bezler uyarılır ve bol salgı salarak, vücut ısısının düşmesini sağlar. Apokrin ter bezleri : Geniş lümenli kıvrımlı tübüler bezlerdir. Kıl folikülü ile ilişkilidir. Salgısı lümende depolanır. Koltukaltı, areola mammae, labium majus ve anal-genital bölgede yer alır. Streslere yanıt olarak salgılanırlar. Özel kokularına feromen denir. DERİNİN ÖZEL EKLENTİLERİ

  26. DERİ BEZLERİ Scapus pili Epidermis Dermis Ekrin ter bezi Kıl folikülü dış kılıfı Apokrin ter bezi M.arrector pili Gl.sebacea Kıl folikülü iç kılıfı Cuticula Ekrin ter bezi Pilus Cortex Medulla Gl.sebacea Folliculus pili Matrix pili Ductus sudorifer Kapiller damarlar Papilla pili Apokrin ter bezi (portio terminalis)

  27. II - Kıllar: Avuç içi, ayak tabanı, dudaklar, glans penis, meme başı ve labium minus hariç tüm vücutta bulunur. Koruma, duyu ve vücut ısısının düzenlenmesine katkı yapar. Temel yapıları : Kıl gövdesi (scapus pili) – Deri dışında kalan kıl bölüm Kıl kökü (radix pili) – deri içinde kalan bölüm Bulbus pili – kıl kökünün en alt bölümü ile çevresindeki yapılara denir. Kıl büyümesini sağlar. Folliculus pili – Kıl kökünü saran bağ dokusu kılıfıdır. Kıl kası (M.arrector pili) – Folliculus pilinin yaklaşık ortalarında olarak yer alan düz kas. Sempatik sinirlerle innerve edilen bu kas emosyon, soğuk…gibi nedenlerle dikleşmektedir. DERİNİN ÖZEL EKLENTİLERİ

  28. DERİ KILLARI Scapus pili Radix pili Gl.sebacea Folliculus pili M.arrector pili Ekrin ter bezi Bulbus pili

  29. KIL YAPISI Scapus pili (Cuticula, Cortex, Medulla) Scapus pili Vagina epithelialis radicularis interna M.arrector pili Vagina epithelialis radicularis externa Gl.sebacea Membrana basalis Radix pili Medulla Bulbus pili (Folikül kesesinde) Kıl folikülünü saran bağ dokusu kılıfı Cortex Matrix Melanocytus Papilla pili Panniculus adiposa (Subcutis)

  30. Kıllar dağılımı ve özellikleri yaş, cinsiyet ve ırka göre değişir. Sabit kıllanma puberte ile başlar ve 40-50 yaşa kadar devam eder. Seksüel hormonlardan etkilenmelerine göre insan kılları 3 grupta incelenir : 1-Hormonlar ile ilgili ve her iki cinste de bulunan kıllar: Hirci (koltukaltı kılları), pubes (genital bölge kılları) ve capilli (baş kılları), 2-Erkeklerde androjenlerin etkisindeki kıllar : Barba, tragi, vibrissae, omuz, göğüs, kol kılları… 3-Hormonlar ile ilgiliolmayan ve her iki cinste de aynı şekilde bulunan kıllar : Supercili (kaşlar), cilia (kirpikler) ve ekstremite kılları. DERİ KILLARI

  31. DERİNİN ÖZEL EKLENTİLERİ • III - Tırnaklar: • El ve ayak parmaklarının son falanks uçlarının dorsal bölümünde yer alırlar. • Epidermis tabakasının modifiye olmuş hali olup, keratinize ve elastik yapılardır. • Işığı geçirme özellikleri nedeniyle altta yer alan vasküler tabaka renginden dolayı pembe renkli görünürler. • 0.5-0.7 mm kalınlığında olup, haftada 0.5-1 mm büyürler. • 4 kenarı vardır : Margo liber, Margo occultus, Margo lateralis (2 tane) Margo liber Corpus unguis Margo lateralis Margo occultus Lunula Eponychium (Kütikül)

  32. TIRNAK YAPISI • Tırnağın 2 temel bölümü vardır ve ikisi birlikte tırnak yatağı olarak adlandırılır ; • 1-Tırnak kökü (radix unguis) – Deri altındaki bölüm • 2-Tırnak gövdesi (corpus unguis) – Proksimal kısmında yarımay şeklindeki beyaz alana lunula denir. Tırnak kökü+lunula altında kalan ve büyümeyi sağlayan tabakaya matrix unguıs denir. Vallum unguis Matrix unguis Eponychium (Kütikül) Corpus unguis Radix unguis Tırnak yatağı (Matrix unguis) Margo liber Distal pahalanx ucu Stratum germinativum

  33. IV - Deri Duyu Reseptörleri : Ağrı, ısı, basınç ve titreşim duyularını algılayan derideki reseptörlerdir. Bunların bazıları sadece bir duyuya spesifik olduğu gibi, aynı duyuyu algılayan birden fazla reseptör de olabilir. Örneğin ağrı duyusu bir reseptör ile algılanırken, dokunma duyusu 3-4 reseptör tarafından algılanmaktadır. Deri reseptörleri 2 tiptedir : 1 - Kapsüllü reseptörler : Meissner korpuskülü (corpusculum tactus) – Kılsız deride (avuç içi, ayak tabanı, dudaklar, dış genital organlar) yer alan dokunma ve iki nokta taktil diskriminasyon duyusunu alır. Vater-Paccini cisimciği (corpusculum lamellosum) - Dermis, hipodermis, ligamentler, eklem kapsülü, periton, dış genital organlarda yer alan titreşim ve hızlı mekaniksel değişimleri (basınç, gerilme) algılarlar. DERİNİN ÖZEL EKLENTİLERİ

  34. Krause cisimciği (corpusculum bulboidea) – mukozalarda ve dermis tabakasında yer alan sferik şekilli reseptörler olup, soğuk (20° altı) ve basınç duyusunu alırlar. Sayıları ruffini’ye göre daha fazladır. Ruffini korpuskülü (corpusculum bulboidea) - mukozalarda ve dermis tabakasında yer almakta olup, sıcak (20° üstü) ve muhtemelen dokunma, basınç ve gerilme duyusunu alırlar. 2 - Kapsülsüz reseptörler : Serbest sinir sonlanmaları – ağrı, dokunma, basınç ve muhtemelen ısı duyusunu alırlar. Merkel diskleri (meniscus tactus) – saçsız deride ve kıl foliküllerinde yer alan basınç reseptörleridir. Kıl folikülü reseptörleri – bütün kıl foliküllerinin çevresinde yer alan sinir ağı şeklindeki dokunma reseptörleridir. DERİ DUYU RESEPTÖRLERİ

  35. DERİ KATMANLARI ve RESEPTÖRLER Soğuk reseptörü, , Nosiseptör Kıl folikül reseptörü Merkel diski Merkel diski - Akson kompleksi Sıcak reseptörü, Nosiseptör Epidermis Meissner korpuskülü Dermis (Cutis) Ruffini korpuskülü Vater-Pacini korpuskülü Subcutis dokusu Serbest sinir uçları KILLI DERİ KILSIZ DERİ

  36. DERİ DUYU RESEPTÖRLERİ Meissner korpuskülü (dokunma,hafif basınç) Merkel diskleri (hafif dokunma) Serbest sinir uçları (ağrı) Epidermis Dermis ve Hipodermis Krause cisimciği (dokunma,hafif basınç / soğuk) Vater-paccini cisimciği (derin basınç) Ruffini korpuskülü (basınç / sıcak) Bulbus pili - Kıl kökü pleksusu (kıl hareketi)

  37. DERİ DUYU RESEPTÖRLERİ Stereognosis – dokunma duyusu yoluyla elimize aldığımız bir cismin şekil ve niteliklerini tanıma yeteneğine denir.

  38. DERİ DUYU RESEPTÖRLERİ Efferent motor lifler Duysal sinir uçları (damlalar şeklinde) Duysal sinir uçları (spiral şeklinde) Efferent motor lifler Kas lifleri Bağ dokusu kapsülü Ekstrafusal kas lifleri İntrafusal kas lifleri Tendon kapsülü Golgi tendon organı Duysal lifler Tendon

  39. Dil konuşma ve beslenme dışında, mukozasında bulunan tad tomurcuklarının (Caliculus gustatorius) içinde yer alan tad reseptörleri aracılığı ile tad organı olarak da görev yapar. Tad tomurcukları yaklaşık olarak 10 000 tane kadar olup, dil üzerindeki papillalarda, fıçıcıklar şeklinde bulunur. Dil yüzeyine bakan küçük birer delikleri aracılığıyla tadı algılanacak partikülleri içine alır. Tad duyusunu > Tomurcuk içinde nöro-epitelyal hücreler CN – VII, IX ve X ile MSS’ine taşırlar. Lezzet : Besin maddesinin tadı, kokusu, ısısı ve görünümünün yarattığı ortak duyuya verilen isimdir. TAD ORGANI (DİL)-ORGANUM GUSTATORIUM

  40. TAD ORGANI (DİL)-TAD TOMURCUKLARI • Dildeki tad tomurcuklarının yerleştiği dil papillarına - Papillae vallatae, Papilla follatae ve Papilla fungiformis adı verilir. • Dilin farklı bölümleri farklı duyuları algılarlar : Dil ucu > tatlı-tuzlu, Dil kenarları > ekşi, Dil kökü > acı duyusunun algılanmasını sağlar. • Papillae filiformes; Tad tomurcuğu içermeyen, taktil organı gibi görev yaparlar. Papilla vallata Acı Ekşi Papilla fungiformis Tuzlu Tatlı

  41. Acı Ekşi Tuzlu Tatlı TAD ORGANI (DİL)-TAD ALANLARI Dil ucu: tatlı ve tuzlu Dil kenarları: ekşi Dil kökü: acı CN-X CN-IX CN-VII

  42. TAD ORGANI (DİL)- TAD ALANLARI Dilin dışında tad alan yerler: Palatum molle (alt yüz) Arcus palatoglossus Pars oralis pharyngis (arka duvar) Epiglottis (ön yüz)

  43. TAD ORGANI (DİL) Tad tomurcuğu

  44. TAD ORGANI (DİL) Papilla vallata Tad tomurcuğu

  45. TAD ORGANI (DİL) TAD TOMURCUĞU Dil gövdesi (Derin kısım) Dil yüzeyi Tad sinirlerinin afferent lifleri Tad silyaları Porus gustatorius (Tad deliği) Bazal hücreler Dildeki çizgili squamoz epitel hücreleri Bağ dokusu Tad reseptör hücreleri Destek hücreleri

  46. TAD ORGANI (DİL)-TAD DUYUSU İLETİMİ Tad merkezi – 43.alan (cortex) Thalamus (Nuc.VPM) Pons Bulbus (Nuc.solitarius) N.facialis (CN-VII) N.vagus (CN-X) N.glossopharyngeus (CN-IX) • Tad duyusunun > MSS’ine taşınma yolları

  47. TAD ORGANI (DİL)-TAD DUYUSU İLETİMİ Gyrus postcentralis Area gustatoria (43.alan) Nn.craniales Lingua Epiglottis

  48. KOKU ORGANI (BURUN) - ORGANUM OLFACTORIUM • Burun içinin tavan kısmına yakın yerlerdeki mukoza tabakasında koku duyusunu algılayan reseptör hücreler var. • Bu bölgeye regioolfactoria (koku bölgesi) adı verilir. Buradaki nöroepitelyal hücreler kemoreseptör özelliğindedir. • Cavitasnasi’deki koku epitelinin olduğu yerler ; • Regioolfactoria (tunicamucusaolfactoria) • Conchanasalissuperior’un üst kısmı • Recessussphenoethmoidalis • Septumnasi Cavitas nasi Dışyan Duvar Septum nasi Koku mukozası (mavi renk ile gösterilmiştir)

  49. KOKU ORGANI (BURUN) - ORGANUM OLFACTORIUM • Bu olfaktor reseptör hücrelerin siliaları mukoza yüzeyindedir. • Ayrıca mukozada bulunan destek hücreleri ve Bowman bezleri salgıları ile mukoza yüzeyi ıslatılır, sonuç olarak koku parçacıkları bu salgılarda erir ve reseptör hücreler tarafından algılanır.

More Related