1 / 61

HAZIRLAYAN : AZİZ BALKAN

HAZIRLAYAN : AZİZ BALKAN. ARABESK ŞARKI SÖZLERİ VE ANLATILARI 24 Şubat 2002 günü TRT 2 de yayınlanan Pazar söyleşisinde Orhan Gencebay: Beni bugüne kadar hep sosyologlar araştırdı. Oysa ben müzik adamıyım. Müzikleri araştıran müzik adamların olmayışı üzücüdür.(C.Yurga).

fisseha
Download Presentation

HAZIRLAYAN : AZİZ BALKAN

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. HAZIRLAYAN : AZİZ BALKAN

  2. ARABESK ŞARKI SÖZLERİ VE ANLATILARI 24 Şubat 2002 günü TRT 2 de yayınlanan Pazar söyleşisinde Orhan Gencebay: Beni bugüne kadar hep sosyologlar araştırdı. Oysa ben müzik adamıyım. Müzikleri araştıran müzik adamların olmayışı üzücüdür.(C.Yurga)

  3. Arabesk ile ilgili olarak şarkı sözleri, filmler üzerinden yapılır. Şarkı sözlerindeki düşünceler, müziğin tekrarlarıyla genişleyen bir yapıya sahiptir. Metinlerde belirtilen şehir mekânı taksiler, trenler, kahveler, yabancı sokaklar şarkıcının dünyası iken sevgili ya da çekilen acılar çok nadir belirtilmektedir.’’o’’Zamiri kullanılarak sevgilinin cinsiyeti bile belirtilmez

  4. Diksiyonun düzgünlüğü, anlaşılır oluşu, Arabesk sanatçılarının popüler oluşunu sağlar. Anlaşılma müziğin ve sesin değeri arabeskin hitap ettiği duyguların iyi yansıtabilmesinde yatmaktadır.

  5. SOUND OYNATICI METAFORU YANMAK, YAKMAK .Türkçede yanma ya da yanık durumda bulunma çok değişik anlamları vardır. Tükenmek, çökmek, hakkını kaybetmek ,oyunda sırasını kaybetme anlamları verilir. Sınıfta bilinmeyen soru çıktığında ‘’Eyvah YANDIM ‘’ denir.

  6. Hüzünlenmek, ya da çok üzülmek, aşırı duygulanmak anlamlarına da gelebilir. Canım yandı, dert yandı gibi ifadelerde kullanılır. .Yanmanın karşılığı olan acı çekme, kaderin dışa vurumu olarak iletilmesi de önemlidir.

  7. Yakmak fiili için ise aydınlanma, ateş yakma bağlantılı sayısız anlamları vardır. Kavurmak ‘’aşk ateşi ile tutuşturmak, argo aldatmak, acı çektirmek, mahvetmek, türkü yakmak(bestelemek )türkü söylemek içinde kullanılır. Bir türkü söylerken söyleyenin sesi insanı yakar ya da yakmaz. Güzel bir ses için ‘’ yanık sesi’’ var denir.

  8. Kadife sesli- pamuk gibi yumuşak sesli ifadeleri sanat müziği için kullanılırken Arabesk sert acı seslerin kullanılmasını gerektirir. Türk müziğinde sesi nitelerken anlama en uygun, anlamı tam dolduran ifade YANIK kelimesidir. Batı tarzı bir ses için tatlı kelimesi kullanılırken yanık kelimesi kullanılmaz.

  9. Doğu şiveleri, vokal üretimde süslemelerde, yanık ifadesi fazla konuşulur.. Enstrümanlar için bu ifade kullanılmamaktadır. Yalnız tambura için ‘’taşı bile yumuşatır’’Ud için insan ruhunu yakar ifadeleri kullanılmıştır. Halk müziğinde iyi bilinen bir dizi ‘’ yanık kerem’ ’için kullanılmıştır.

  10. MÜZİĞİN ANLATILARI: ARABESK FİLMİ

  11. Bir öykünün açık biçimde resmedilmesini özellikle arabesk filmlerde görülür. Filmler ile gerçeğin çarpıcı şekilde ilişkilidir. Arabesk filmlerde aktörler rol yapmaz. Aksine kendilerini oynarlar. Filmlerinde gerçek adlarını kullanırlar. Filmlerin metinleri oyuncuların yaşantısını, geçmişinin yaşatacak ölçüde gerçektir.

  12. Arabesk filimler basitçe eğlenmek için yapılmış uydurma senaryolar değildir. Starların hayatıdır. Çoğu filimler mutlu sonla bitmez trajik sonla biten yapısal öyküsü vardır.

  13. 1930’Lu yıllar Amerikan sinemasında müzikal filmlerin revaçta olduğu yılardır. Avrupa bu furyadan etkilenmiş, Batı öykünmeciliği içinde olan Türkiye’de müzikal tarzda filmler yapmaya başlamıştır.

  14. II. Dünya savaşı sıralarında Avrupa’dan film getirmek zorlaşmış, gelen filmler mısır üzerinden gelmeye başlamıştır. Mısır bu durumdan yararlanarak kendi filmlerini Türkiye’de seyrettirme olanağını bulmuştur. Mısır filmleri Anadolu da popüler hale gelmiştir. Sanırım ki Arabeskin temelini bu filmler oluşturdu.1948yılında Arapçadan sonra Mısır filmleri yasaklandı.

  15. Bu filmlerdeki şarkılar çok uzun hem de sıkıcıydı. Bunların yerine dublajlı olarak Saadetin Kaynak besteleri, Münir Nurettin, Müzeyyen Senar’ın sesiyle seyirciler tarafından sevilmiştir. Kimi araştırmacılar arabeski bu filmlere dayandırırlar.

  16. 1980ihtilal sonrası filmlerin maliyeti çok yükselir, bunun sonunda bilet fiyatları da olumsuz olarak etkilenir. Bu dönemde televizyonda yaygınlaşınca filmler eğlence aracı olmaktan çıkar. İhtilal sonrası koşullar ve yasaklar 1970 yıllarında başlayan cinsel sömürü filmlerinde sonunu getirir. (Sinema ve müzik İrfan Erdoğan)

  17. ARABESK ŞARKI SÖZLERİ VE İÇ ALAN

  18. Türkçe şarkı sözlerinin nereye çeksen giden, dolaylı bir anlatım içeren, açık anlatımı olmayan bir yapısı vardır. Arabeskin konuları: gurbet, yalnızlık, hicran, hüsran, özlem, gözyaşı, sarhoşluk, zulüm, kader üzerinedir. Arabesk bağlamında bunları anlamak kolaydır.

  19. Şarkılarında dâhil olduğu filmlerin anlatım yapısı ortadadır. Her şarkı filmle bağlantılı olsun olmasın herkesçe bilinen bir dramın parçasıdır. Bartok Türk halk müziğinin sözlerini çok şaşırtıcı bulmuştur.’’Büyük çoğunluğu sürrealist şiirlerini anımsatır’’

  20. Şarkı sözlerinin öyküyü tamamen aktarmak gibi bir işlevi yoktur. Zaten öykü bilinmektedir. Alttaki bu anlatımlar kaldırılırsa müzik anlamsızlaşır

  21. . Şarkı sözlerinde tekrarlanan unsurlar duyusal bir halin dışarıya yansımasını ifade eder. Arabesk dramın arka yüzünde göç ve gurbet dramı vardır. Gurbete direk atıf yapılmaz ama şarkı sözlerinin içinde geçer. Arabesk şarkı sözleri daha çok gurbette olmanın getirdiği yalnızlık ve üzüntüyü yansıtır.

  22. Müziklerin icrası tek başınalığı (solo) içerir Bartok Köylülerin beraberce söyleyeceği bir tek parça bulamaz.’’Türkiye’de müzik özünde yalnız icra edilen bireysel bir uğraştır’’.demiştir. Batı tarzı orkestra kurma çabaları TRT nin halk müziği orkestrasının kurulmasını sağlamıştır. Halk çağlıları da beraber değil tek başına çalınmak üzere tasarlanmıştır. Öğrenildiği yerler Hapishaneler ve askerlik sıralarındadır.

  23. Arabesk konserlerinde şarkıcı: tek başına sahne alır, orkestranın parçası değildir. Arabesk şarkı sözleri göçün nihai sonucu insanı yiyip bitiren duygusal bir çöküntü olduğunu, sözleri de bunun tanımını içerdiğini, arabesk filmlerinde ortak anlatımı budur.

  24. Birçok genç için arabesk filmlerin kadın başrol oyuncusu arzuların mükemmel temsilcisidir. Bu bütünleşme korkunun, seksin, başarma duygusunun bir ifadesidir. Arabeskin kadın hayranları Ferdi Tayfur ile Emrah gibi erkek sanatçılarla özdeşleştirme oldukça yaygındır.

  25. Filimler de Türk onurunu başrol oyuncusu ayaklar altına alır. Hırsızlık, alkol, şiddet içeren ahlak çöküntüsü içine girer. Sonunda kendi yıkımını hazırlar. Donuk ağlayan Gözyaşlı çocuk resimleri kahvelerde dolmuşlarda, Bismillah yazılarının yanında yer alan arabesk şarkı sözleri istila etmiştir. Uzaktan görenler mesut sanıyor Bilmezler gözlerim her gün ağlıyor. İbrahim Tatlıses

  26. Karayollarında değil, senin kollarında öleyim. . Kes hızınını ağlatma el kızını. Öyle birini sevki, sen ölünce o hiç yaşamasın. Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun.

  27. Türk çocuğunun karşılaştığı her türlü acı karşısında kontrollü davranmayı gerektirir. Sünnette bile sessice acı çekmesini erkek gibi davranmasını öğütlenir. Ölüm ve cenazelerde özel durumlarda erkelerin ağlaması sınırlı tutulmuştur. Arabeskte şarkı sözlerinde acı, dert, çile sıkça kullanılmıştır. Bir acı gönlüme yeter Derman olsun dertlerime CEYLAN

  28. İçki ve müzik birahanelerde ve gazinolarda muhabbetin sosyal havasına eşlik eder. Müslüman bir toplumda nerede tüketilirse tüketilsin yoğun anlamlar içeren(Haram sayılan) bir davranıştır. Arabeskte alkol bir sığınma yeridir. Tüketimi kişisel mutluluğa ya da yıkıma yol açan davranıştır. Kadehler elimde her gece yandım Meyhanelerde ben bir yuva kurdum Ümit Besen Alkolün bu özelliği arabesk dinleyicisini hiçbir şey yapmamaya kaderini kabul etmeye sevk eder.

  29. ARABESK PROTESTO GARİBAN Arabesk : Özünde köyden koparılmış, parasız, vicdansızların eline düşmüş, göçmenin akıbetiyle ilgilenir. Hukuksal, adalet sorunlara da filmlerde değinilir.

  30. Resmi hukuk yabancı hukuk gibi görülür. Devletin dayatması olarak algılanır. Kan davaları-kız kaçırma davalarındaki cezalandırmalar(töre cinayetleri) bunlara güzel bir örnektir. Arabesk filmler bu hukuk sistemlerine değinir. Seyircisinden şiddete baş vurmayı kabul etmesini istemekle birlikte en azından sempati ile karşılamasını bekler.

  31. Filmlerde şiddet artıkça seyircilerin alkışları, ıslıkları olayın bu yönünü ortaya koyar. Ama resmi hukukun zalim adaleti gelir; başrol oyuncuyu hapse atar. Hapse girmek toplumda dışlanmışlığın son aşaması olarak görülür. Ferdi Tayfur’un MAPUSANE filmi adaleti sorgulamak yerine yalnızlığı, tecridi sorgular duruma girmiştir. Esas düşman toplumsal hukuksal adaletin işleyişi değil kaderin kendisidir.

  32. Başrol oyuncusunun akıbeti adaletin sonucu değil güçsüzlüğün ifadesi olarak sunulmaktadır. Kader tek başına kalmayı, yabancılaşmayı emreder hayatın gerçeği budur bundan kaçılmaz.

  33. Şehrin kıyısında yoksul fakir ama dürüst ve onurlu insanların resmi adaletle hukukun karşı karşıya gelmesi açık bir eleştirisini sunmaktadır.

  34. Arabesk protest müziği haline gelmesinin bir sebebi der sağcı- solcu ideolojiler. Türk solu arabeski ilerleme yolunda bir engel olarak görürken, Özal hükümetinin örtülü arabeske verdiği desteği kabullenememektedir. .

  35. Türk solu isteklerini 1980 yıllarında özgün müzik türü ile karşıladı. Moskova’ya kaçan komünist Nazım Hikmetin şiirlerini Batının armonileriyle rock müziği enstrümanlarının yanında bağlamayı da kullanarak bestelendi. Ahmet Kaya tarafından geliştirilip 1990 yıllarında Fatih Kısa parmak’la geniş kitlelere ulaştırıldı

  36. Şarkılar kelimelerden ibarettir. Yoğun bilgi içerir. Bu açıdan kısa pasajlar üzerinde müzik yorumlarının fazla oluşuyla arabeskten ayrılır. Özgün müziğin şarkı sözleri başkaldırıyı, özgürlüğü yüceltir. Politik eylemin çağrısı yanında beddua da sunarlar.

  37. KADER SEVDA VE BENLİK Gerçek düşman kaderdir. Baht, talih, felek de denen kader Türkçede mümkün olan en sert dille lanetlenir.

  38. Bu duruma karşı dinsel başkaldırı abartılmaz. Kaderi değiştirmek için Allaha yalvaran arabesk sözler vardır. Şarkı söylerken şarkıcıların ellerini havaya bel göğüs hizasında açmaları sözleri destekler.

  39. BİLDİĞİN ARABESK AĞLIYORUM Arabesk filimler de aşk olmadan anlatının dramatik örgüsü harekete geçmez. Aşkın emirleri tüm emirlere baskın çıkmakta; Dramı önlenemez sonuna doğru sürüklemektedir. Aşkı olmayan başrol oyuncusunun kaderi de olmaz.

  40. Gönül işleri insanı onursuz, yabancı, düşkün hale sokar. Hal kelimesinin olumsuz bir anlatımı vardır ‘’Sana bir haller olmuş’’ Bu hal ifadeleri içerdeki fırtınayla ,düzgün giden kişiliğini bozacak kadar güçlü olduğunu ima eder. İçim yanar kan ağlar Halimden anlayan yok Ferdi Özbeğen

  41. HAL VE KENT ALANI Arabeskte hal hiçbir zaman durağan değildir. Devamlı hareket halindedir ama hareketin dairesel yönü belirsizdir. Türk halkının genel özellikleri arasında her bireyin günlük hayatta kat ettiği mesafe sürekli hareketten tamamen hareketsizliğe doğru sıralamak mümkündür. Konserlerde yetişkinlerin oturduğu, gençlerin onların etrafında koşuşturdukları çarpıcı örnektir.

  42. Aşıklarında, kan davaları, fakirlik yüzünden dolaşmaya zorlanabileceği kabul edilir. Âşık arabesk filmlerin başrol oyuncusuna benzer. Her ikisinin de kaderleri bitmez tükenmez kavga içindedir. Âşık maşukunu bulmak üzere, arabeskçi de huzursuzluğunun kanıtı olarak dairesel rotalar çizerler.

  43. DUYGULAR VE SIRLARI Yalnız yanmak ve yakmak fiilinden etkilenen arabeskçi doğal olarak iletişimsizlik içindedir. Sebebi gariban oluşu, marjinal konumda oluşundan dolayı sesi kimselerin duymayacağıdır.Müzik genelinde dışa vurma boşalma çıkarma terimleriyle ifade edilir. Yanma meteforunun söze dökülmeyen sırların gün ışığına çıkarma bakımından anlam kazanır.

  44. Birleşmiş milletler İnsan yerleşimleri konferansı habitat II İstanbul deklarasyonu 4. ve 6. maddeleri: 3-4 Haziran 1996 4.İnsan yerleşimleri içinde yaşam kalitesinin iyileştirilmesi için, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, sürdürülemez nüfus değişmelerine; evsizliğe; artan fakirliğe; işsizliğe; sosyal dışlanmaya; aile dağılmalarına; yetersiz kaynaklara; temel altyapı ve hizmetlerin eksikliğine; yeterli planlama eksikliğine; artan güvensizlik ve şiddete; çevresel bozulmaya ve afetlerden artan oranda etkilenmeye bütünüyle dikkat çekmeliyiz.

  45. 6.Kırsal kalkınma ve kentsel kalkınma birbiriyle bağımlıdır. Kentsel yaşam çevrelerini iyileştirmeye ek olarak, kırsal yerleşmelerin cazibesini artırmak, entegre bir yerleşmeler ağı oluşturmak ve kırdan-kente göçü en aza indirmek için yeterli altyapı, kamu hizmetleri ve iş olanaklarını genişletme için çalışmalıyız. Küçük ve orta büyüklükteki kasabalar özel bir ilgi istemektedirler.

  46. İzmir’in yarısı gecekondu üçte biri kiracı! Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, kent nüfusunun yüzde 55’inin gecekondularda ikamet ettiğini ve yüzde 37’sinin de kiracı olduğunu söyledi. (Gazete haberlerinden)

More Related