BİLİM YÖNETİMİ FREDERICK BETZ PORTLAND DEVLET ÜNİVERSİTESİ KONFERANS 5 BİLİMSEL TEKNOLOJİ ÖRNEK : BİYOTEKNOLOJİ ENDÜS

1. BİLİM YÖNETİMİ FREDERICK BETZ PORTLAND DEVLET ÜNİVERSİTESİ KONFERANS 5 BİLİMSEL TEKNOLOJİ ÖRNEK: BİYOTEKNOLOJİ ENDÜSTRİSİNİN KÖKENLERİ AMGEN XOMA LTD

2. BİLİMSEL TEKNOLOJİ Teknoloji, bilimi doğayı öğrenmek ve anlamak için kullanır. Bilim, teori ve deneyi kullanarak doğanın matematiksel modellerini kurar. Bu modeller doğanın manipülasyonu sırasında teknik performansın tahmininde kullanılır. Mühendis,teknik performansı tahmin ederek teknolojinin uygulanması içingerekli performansı belirleyebilir. Hem bilimsel teori hem de gözlem/deney, teknoloji için faydalıdır. Modern zamanlarda, dünya üzerindeki bütün önemli, yeni teknolojiler, bilimsel ilerleme temelinde geliştirilmiştir. Bu durum,bilim yönetimindeki ana düşüncenin doğmasına sebep olur – “bilimsel teknoloji”. “Bilimsel teknoloji”, doğanın, bilinen bilimsel olaylar temel alınarak, insan amaçları doğrultusunda manipülasyonu ve kullanılmasıdır.

3. ÖRNEK: Biyoteknoloji Endüstrisinin Kökenleri B-T altyapıları, bilimsel buluşlarda teknolojik devrimler gerçekleşmeye başladığından beri, ekonomi üzerinde,büyük etkiye sahiptirler. Teknolojinin ilk yıllarında, yeni firmalar ve yeni teknolojide işbirlikleri oluşturmaya yönelik fırsatlar ortaya çıkar. Biyoteknoloji endüstrisi, doğrudan genetikte gerçekleşen bilimsel buluşlar sonucu kurulmuştur. 1973 yılında, bilim insanları Cohen ve Boyer, Stanford üniversitesi adına,genetik mühendisliğindeki rekombinant DNA teknikleri için patent başvusu yaptılar. Bu olayı takiben, Boyer, Genentech’i kurdu. Cohen, Cetus’a katıldı. Bu iki kuruluş, ilk biyoteknoloji firmaları oldular. 1976 ile 1982 yılları arasında ABD’de, yeni biyoteknolojiyi ticarileştirmeye yönelik 100’ün üzerinde yeni araştırma firması kuruldu. 1980 yılında Genentech ve Cetus firmalarının ikisi de halka açıldı ve Boyer ve Cohen milyoner oldular.

4. GENENTECH Genentech, Herbert Boyer adlı bilim insanı ve girişimci Robert A. Swanson tarafından kuruldu. Swanson, yeni DNA tekniğini öğrendi ve yeni bir genetik mühendisliği firması kurmaya, yüksek oranda girişim sermayesi yatırılacağı potansiyelini gördü. Anlatılan hikayeye göre, Swanson, Boyer’in ofisine girer ve kendini tanıtır. Yeni bir firma kurmalarını önerir. Her ikisi de 500$ koyarlar ve 1976 yılında Genentech’i kurarlar. Genentech’in ilk yıllardaki finansmanı risk fonları ve endüstriyel kaynaklardan sağlandı. Lubrizol, 1979 yılında Genentech’in % 24’ünü satın aldı. Monsanto, yaklaşık %5’ini aldı. Genentech, bünyesindeki önemli konumdaki bilim insanlarına hisse sundu. Genentech, halka açılan ilk biyoteknoloji firmalarından biriydi. Genentech, 36 milyon $ net hasılat elde etti. 1981 yılında 30 milyon $ nakiti vardı, ancak Ar-Ge araştırmaları için yıllık yarım milyona ihtiyaçları vardı.

5. SANAYİ DİNAMİKLERİ: SANAYİ YAŞAM DÖNGÜSÜ EMTİA SANAYİSİ YÜKSEK-TEKNOLOJİ SANAYİSİ SANAYİNİN PAZAR HACMİ ZAMAN YENİ YÜKSEK- TEKNOLOJİ ÜRÜNÜN PİYASAYA SÜRÜLMESİ ÜRÜN BİR EMTİA ÜRÜN HALİNE GELİR GELİŞMİŞ SANAYİ ANA TEKNOLOJİ DEMODE HALE GELİR

6. CETUS Cetus, 1971 yılının başlarında mikroorganizmaların hızlı görüntülenmesi için ticari hizmet sunma amacıyla kuruldu. Cetus, Rekombinant DNA tekniğinin keşfinin ardından, 1976 yılında gen-mühendisliği ile ilgili biyolojik ürünlerin tasarımına yönelmiştir. Bu nedenle Cetus, öncelikle Stanley Cohen’i 33 bilim danışmanından biri olarak atamış ve daha sonra Cetus Palo Alto’nun başına getirmiştir. Cetus’a yatırım, yeni teknoloji ile ilgilenen şirketlerden gelmiştir. Cetus’un hisselerinin %1,59’unu Japon şirketlerinin oluşturduğu bir şirketler birliği %28’iniStandard Oil Indiana, %22,4’nü Standard Oil California, %14,2’ni National Distillers ve Chemicalsatın aldı. Şirket yatırımcıları yeni teknolojiyi öğrenmek istediler. Cetus hisse bedeli halka arzında 23 $’dan 115 milyon $’a yükseldi. Bunun 27 milyon doları Cetus tarafından geliştirilen ürün süreçlerine, 25 milyon doları Şirket tarafından finanse edilen Ar-Ge faaliyetlerine, 24 milyon doları araştırma yönetim hizmetlerine, 19 milyon doları ekstra makine ve ekipman için ve 12 milyon doları yeni kurulan bağlı ortaklıkların finansmanı için kullanıldı.

7. RADİKAL YENİ ÜRÜN GERÇEKLEŞTİRME SÜRECİ ARAŞTIRMA FAYDA TEMEL ARAŞTIRMA UYGULAMALI ARAŞTIRMA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME TİCARİLEŞTİRME TASARIMDA TESCİLLİ YETENEK , ÜRÜN VE HİZMETLERİN ÜRETİMİ, DOĞANIN İŞLEVSEL MANİPÜLASYONUNUN KULLANIMI ANLAMINDA YENİ BİLGİ BELİRLİ BİR İHTİYACI KARŞILAMASI AMACIYLA DOĞANIN İŞLEVSEL DEĞİŞTİRİLMESİ ANLAMINDA YENİ BİLGİ DOĞANIN İŞLEVSEL DEĞİŞİMİ PERFORMANSININ OPTİMİZASYONU VE KRİTİK PARAMETRELERİN İYİLEŞTİRİLMESİ ANLAMINDA YENİ BİLGİ DOĞANIN KEŞFİ, ANLAŞILMASI VE DEĞİŞTİRİLMESİ ANLAMINDA YENİ BİLGİ İŞLEVSEL PROTOTİP VE TASARIM STANDARTLARI TEKNİK RİSK TİCARİ RİSK MALİYET BİLİM İNSANLARI VE YÖNETİCİLER BİLİM İNSANLARI, MÜHENDİSLER VE YÖNETİCİLER BİLİM İNSANLARI, MÜHENDİSLER, PAZARLAMA PERSONELİ VE YÖNETİCİLER BİLİM İNSANLARI, MÜHENDİSLER, PAZARLAMA, ÜRETİM, FİNANS PERSONELİ VE YÖNETİCİLER ÜNİVERSİTE LABORATUVARIVEENDÜSTRİYEL LABORATUVAR ÜNİVERSİTE LABORATUVARI ENDÜSTRİYEL BÖLÜM ENDÜSTRİYEL LABORATUVAR ZAMAN

8. Yeni firmalar için ilk ürünlerin kar getirmesi önemlidir. 1982 yılında Genentech’in ürün portföyü, sağlık bakımı, endüstriyel kataliz ve tarım alanlarını kapsıyordu. Daha sonra, ilk ürünler genetik olarak işlenmiş insan insülini, insan büyüme hormonu, lökosit ve fibroblast interferon, immün interferon, büyükbaş hayvan ve domuz büyüme hormonları ayak-ve-ağız aşısı olarak hedeflendi. Genentech’in insan insülini projesi 300 milyon dolarlık hayvan insülini pazarını hedefleyen ve Eli Lilly ile yapılan bir ortak girişimdi. Genentech’in insan büyüme hormonu projesi, 100 milyon dolarlık dünya pazarında bir İsviçre ecza firması olan KabiGen ile yapılan ortak bir girişimdi. Lökosit ve fibroblast interferon Hoffmann-La Roche ve immün interferon Daiichi Seiyaku ve Toray Sanayi ile yapılan ortak girişimlerdir. Büyükbaş ve domuz büyüme hormonları Monsato ile; ve ayak ve ağız aşısı International Minerals ve Chemicals ile yapılan ortak girişimlerdir.

9. Genentech, TPA adı verilen bir protein ürünü üretmenin onları büyük firma statüsüne taşıyacağını umuyordu, ancak ürün üretme vegeliştirme maliyetleri ve TPA’nın görece daha küçük pazarı Genentech’i 1990’da mali krize soktu. Ayakta kalabilmek için Genentech, hisselerinin %60’ını Hoffman-La Roche’a sattı: “ TPA’nın bugünkü başarısına ragmen, bu ürünün önemli bir ürün olduğunu kanıtlamak 20 yaşındaki şirketin pek çok yılına ve milyonlarca dolarına mal olmuştu.” (Thayer, 1966, sayfa13). 1996 yılına kadar, biyoteknoloji endüstrisi, daha sonraları, toplam yıllık satışı 7 milyar doların üzerinde olan 35 terapötetik ürün oluşturdu. Bu biyolojik kökenli ilaçlar kanser tedavisi, multipl skleroz (MS), anemi, büyüme yetersizliği, diyabet, AIDS, hepatit, kalp krizi, hemofili, sistik fibrosis ve bazı ender genetik hastalıkların tedavisi gibi alanlarda kullanıldı. Ancak endüstri başlangıçta yatırımcıların umduğu kadar başarılı olamamıştı.

10. Biyoteknolojide ilk dönemde beklenen yüksek karlar neden elde edilememiştir? Neden yine de biyoteknoloji ayakta kalmış ve gelişmeye devam etmiştir? Cevap, biyolojik bilimde yatmaktadır: “Daha sonrasında düşünüldüğünde naif kaçan önceki beklentiler, doğal proteinlere dayanan ilaçların kolay ve hızlı bir şekilde geliştirilebileceği yönündeydi. . . . Bununla birlikte, … Biyoloji beklenildiğinden çok daha karmaşıktı.” (Thayer, 1996, sayfa 17) Örneğin, ilk doğal proteinlerden biri olan alfa-interferonun, antiviral tedavide kullanılır hale gelmesi on yılı aldı. Ve interferon ilk üretildiğinde biyolojik işlevinin gerçekten anlaşılabileceği miktarda hazır olarak bulunmamaktaydı. Biyoteknoloji teknikleri yoluyla miktar olarak Alfa-interferonun üretilmesi, terapötetik olarak nasıl kullanılacağına dair gerçek çalışmaların ve deneylerin başlamasına olanak verdi. Biyoteknolojide, önemli miktarlarda terapötetik proteinlerin üretilmesine yönelik teknolojinin geliştirilmesi ve onların terapötetik olarak kullanımı uzun zamana ve pek çok dolara mal olmuştur.

11. ABD’de de biyoteknoloji sanayisindeki yenilikçilik süreci zaman aldı. (1) Bir ürünün üretilmesi ve (2) üretim sürecinin geliştirilmesine ek olarak (3) ürünün terapötetik olarak kullanılabilirliğinin test edilmesi ve (4) ABD’nin FDA’sının ürünün güvenilir ve kullanılabilir olduğunu onaylamasınıve – en sonunda (5) ürünün pazarlanması aşamalarını da kapsamaktadır. Rekombinant DNA teknikleri, aslında, biyoteknoloji tarafından ihtiyaç duyulan teknolojinin sadece küçük bir kısmıydı ve yenilikçilik harcamalarının en küçük miktarını oluşturuyordu. FDA onayının alınması için gerekli olan yenilikçilik sürecinin test aşaması en uzun süreyi kapsamaktadır (tipik olarak yedi yıl) ve maliyeti en yüksek olan dönemdir.

12. RADİKAL YENİ ÜRÜN GERÇEKLEŞTİRME SÜRECİ ARAŞTIRMA FAYDA TEMEL ARAŞTIRMA UYGULAMALI ARAŞTIRMA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME TİCARİLEŞTİRME BELİRLİ BİR İHTİYACI KARŞILAMASI AMACIYLA DOĞANIN İŞLEVSEL DEĞİŞTİRİLMESİ ANLAMINDA YENİ BİLGİ DOĞANIN İŞLEVSEL DEĞİŞİMİ PERFORMANSININ OPTİMİZASYONU VE KRİTİK PARAMETRELERİN İYİLEŞTİRİLMESİ ANLAMINDA YENİ BİLGİ TASARIMDA TESCİLLİ YETENEK , ÜRÜN VE HİZMETLERİN ÜRETİMİ, DOĞANIN İŞLEVSEL MANİPÜLASYONUNUN KULLANIMI ANLAMINDA YENİ BİLGİ DOĞANIN KEŞFİ, ANLAŞILMASI VE DEĞİŞTİRİLMESİ ANLAMINDA YENİ BİLGİ İŞLEVSEL PROTOTİP VE TASARIM STANDARTLARI TEKNİK RİSK TİCARİ RİSK MALİYET BİLİM İNSANLARI VE YÖNETİCİLER BİLİM İNSANLARI, MÜHENDİSLER VE YÖNETİCİLER BİLİM İNSANLARI, MÜHENDİSLER, PAZARLAMA PERSONELİ VE YÖNETİCİLER BİLİM İNSANLARI, MÜHENDİSLER, PAZARLAMA, ÜRETİM, FİNANS PERSONELİ VE YÖNETİCİLER ÜNİVERSİTE LABORATUVARIVEENDÜSTRİYEL LABORATUVAR ÜNİVERSİTE LABORATUVARI ENDÜSTRİYEL BÖLÜM ENDÜSTRİYEL LABORATUVAR ZAMAN

13. ABD’deki bu uzun ve masraflı FDA süreci nedeniyle, ABD biyoteknoloji firmaları ile büyük ecza firmaları arasında geniş kapsamlı ortaklıklar kurulmuştur. Örneğin; 1995 yılında ecza şirketleri, biyoteknoloji şirketlerini elde etmek için 3,5 milyar dolar ve Ar-Ge lisans anlaşmaları için 1,6 milyar dolar harcamışlardır (Abelson, 1996). Ayrıca, ecza firmaları dokuz biyoteknoloji firması tarafından geliştirilmekte olan insan genomu veri bankalarına ulaşmak için 700 milyon doların üzerinde harcama yapmışlardır. ABD Hükümetinin bilime destek olmadaki rolü Biyoteknoloji sanayisi için önemliydi: “Hükümet, biyoteknoloji biliminin sanayiye getirdiği maliyetleri düşürme konusunda büyük bir rol oynamaktadır.“ NIH (Ulusal Sağlık Enstitüleri) aracılığıyla sağlanan araştırma desteği, teknolojide devrim yaratacak gelişmelerin oluşmasını sağlayacak teknoloji platformlarının devamlılığı için büyük önem taşımaktadır. “ (Henri Termeer, Ganzyme başkanı ve yönetim kurulu başkanı, 1996)

14. Fon kaynaklarına göre ABD’nin akademik Ar-Ge harcamaları: 1990–2003 Milyar Dolar Diğer kaynaklar Sanayi Yerel yönetimler Akademik kuruluşlar Federal Hükümet NOT: Cari dolar; sermaye harcamaları hariç

15. Biyoteknoloji endüstrisinin ilk on yılı hakkındaki bu vaka çalışmasında, biyolojinin moleküler doğasının (şimdiki adıyla moleküler biyolojinin) anlaşılmasının bilimsel önemi, ecza endüstrisinin geleceği olduğunu kanıtlamıştır -- yeni ilaçların geliştirilmesinde temel bir yöntem olarak. Yine de rekombinant DNA teknolojisinden para kazanmak beklenilenden daha zor olmuş ve daha uzun zaman almıştır. Bunun sebebi biyolojik doğanın beklenilenden daha karmaşık olmasıdır. Biyoteknoloji endüstrisi yeni bilime bağlıydı ve bağlı olmaya devam etmektedir. Bunun yanında, biyoteknoloji endüstrisnin teknoloji gereksinimi de biyolojik bilimdeki buluşların gerçekleşmesine yardım etmiştir. Yeni teknolojideki ilerleme bilimdeki ilerlemeye bağlıdır: doğanın karmaşıklığının anlaşılması.

16. ÖRNEK: XOMA LTD. Jackson Pollack, 2007 yılında mevcut bir biyoteknoloji şirketini şu şekilde tanımlamıştır: “Dr. Scannon, bir ulusun en eski biyoteknoloji şirketlerinden biri olan Xoma Ltd.’nin kurucusu ve en önemli biyoteknoloji yöneticisidir. Ancak, ilaç buluşları zorlukla gerçekleşmiştir.” (Pollack, 2007) 1981 yılında Dr. Scannon’un başlattığı Xoma, hiçbir zaman faaliyet karı elde etmemiş ya da kendi ilaçlarını pazarlamamıştır. Ayrıca kuruluşundan çeyrek yüzyıl sonrasında, Xoma yatırımcılardan ve diğer ecza şirketlerinden elde edilmiş 700 milyon dolardan fazlasını tüketmiştir. Pek çok başka endüstride, şirketler, kar etmeden bu kadar uzun süre ayakta kalamazlar. Ancak, Xoma sürekli-umut veren biyoteknoloji endüstrisi için önemli bir örnek oluşturur.Amgen gibi başarılı şirketlerin yanında, bunu gerçekleştiremeyen veya bu noktaya gelene dek çok büyük oranlarda para ve zaman harcayan pek çok şirket bulunmaktadır.

17. ImmunoGen, Repligen, Immunomedics, BiopureveCytogengibi pek çok kar edemeyen şirket, neredeyse Xoma kadar uzun bir süredir faaliyette bulunmuştur. Sonunda bu yıl, bir kanser ilacının satışı ile birlikte kara geçmeyi bekleyenOSI Pharmaceuticals, 1983 yılından bu yana 1,3 milyar dolar kaybetmiştir. Harvardİşletme Okulu profesörü Gary P. Pisano “Bu durum bir bakıma şaşırtıcıdır, öyle bir endüstri ki, ekonomik yer çekimi kanunlarını hiçe sayarak yüzer halde kalıyor.” demiştir. “ 20 ya da 15 yıl sonrasında, bir anlamda şirketlerin kara geçmelerini ya da ortadan kalmış olmalarını beklersiniz. Sadece insan merak ediyor: Böylesi bir gidiş endüstri için etkili bir işletme yöntemi midir?”

18. Genentechyöneticisi Arthur D. Levinson, geçtiğimiz yılNew York’daki uzmanlara şöyle demiştir (2006): Biyoteknoloji “insanlık tarihinin en çok para-kaybeden endüstrilerinden biri olmuştur,” Levinson, biyoteknoloji endüstrisinin 100 milyar dolar kaybettiğini tahmin etmektedir. – bu endüstrinin öncüsü ve en başarılı şirketlerinden birisi olan Genentech,1976 yılında faaliyete geçtiğinden bu yana. Ernst & Young’un araştırmalarına göre, halka arz edilen 342 Amerikan biyoteknoloji şirketinden sadece 54 tanesi 2006 yılında karlı durumdadır.

19. 20 yıl önce halka arz edilen XOMA, biyoteknoloji alanında tutulmamış sözler için bir örnek teşkil etmektedir. XOMA çok geç de olsa başarıya ulaştığı için, mutlu sonla biten bir hikaye olarak sayılabilir. Şirket yönetimi ve OrbiMed’in de dâhil olduğu bazı yatırımcılar, Xoma’nın en azından hisselerinin büyüme kapasitesi olduğuna ikna olduklarını açıklamışlardır. Şirketin hisseleri geçtiğimiz yıl iki katına çıkarak, 52 haftanın en yüksek rakamı olan 3,30 $ seviyesine çıkmış ve 3,04 $ seviyesinde kapanmıştır. Yine de bu, 1987 ve 1991’de elde edilen hisse başına 32$ rekorundan daha düşüktür. Xoma, ilaç üretiminde bir biri ardına hamleler yapmıştı – bakteriyel enfeksiyonlara, akne ve kemik iliği transplant komplikasyonlarına yönelik ilaçlarda. Bazı durumlarda seçtikleri teknoloji, monoklonal antikorlar, doğru değildi ve üzerinden çalışılan bazı hastalıklar tedavisi oldukça güç olanlardı.

20. Amerikan kapitalizminin sırrının büyük bir bölümü, umut vadedici girişimleri fonlamak üzere geniş bir sermayesinin bulunmasıdır. Üretilen fikir ya da ürünlerdeki eksikliklerden bağımsız olarak, iyi yatırımların ardından kötü yatırımlar gelebilmektedir. Bu ikisi belki de hiçbir alanda, biyoteknoloji alanında olduğu kadar bariz bir şekilde birlikte var olmamaktadır. Bu durum genellikle şöyle açıklanır; yatırımcılar, düşük performans ile çalışan biyoteknoloji firmalarını sürekli destekleyip ayakta tutmak isterler, çünkü kendilerini bir anda zengin edecek olağanüstü şansı - ya da en azından azar azar yükselen hisseyi beklerler. Batan her yatırımcının ardından, bir sonraki projeyi desteklemek üzere, hisseleri çok daha düşük bir fiyattan satın alacak başka yatırımcılar her zaman çıkmaktadır. Şirketler, faaliyetlerini az da olsa sürdürebilmek için harcamalarını son sınırına kadar kesebilirler; böylelikle zar zor da olsa yıllarca ayakta kalırlar.

21. Yatırım evrelerine göre ABD girişim sermayesi harcamaları dağılımı: 1994–2004 Yüzde Büyüme/sonraki aşamalar Başlangıç/ ilk aşamalar Doğum

22. Bununla birlikte, biyoteknolojinin temelini oluşturan bilim,ABD’de ABD Federal Hükümeti tarafından fonlanmakta ve hızlı bir şekilde ilerlemeye devam etmektedir. Termeer’in de vurguladığı gibi: ABD Hükümetinin bilime desteği, ABD biyoteknoloji endüstrisi için şarttır. Hükümet, biyoteknoloji biliminin endüstriye getirdiği maliyetleri düşürme konusunda büyük bir rol oynamaktadır. NIH (Ulusal Sağlık Enstitüleri) aracılığıyla sağlanan araştırma desteği, teknolojide devrim yaratacak gelişmelerin oluşmasını sağlayacak teknoloji platformlarının devamlılığı için büyük önem taşımaktadır. (Termeer)

23. Fon kaynaklarına göre ABD’nin Ar-Ge harcamaları: 1990–2004 Milyar Dolar Sanayi Federal Hükümet NOT: Cari dolar; 2004 verileri başlangıçtır. Diğerleri üniversitelerin kendi fonundan 8 milyar dolar içerir

24. Anlaşmayla başkasına yaptırılan ABD endüstriyel Ar-Ge harcamaları: 1993–2003 Milyar dolar (barlar) Yüzde (çizgi) NA: Mevcut değil NOT: Yüzde, dahili olarak gerçekleştirilen Ar-Ge’ye anlaşmayla verilen Ar-Ge oranıdır

25. BİLİM, TEKNOLOJİ, MÜHENDİSLİK VE İŞ YÖNTEMLERİ S1 O1 BİLİM İNSANI FENOMEN DENEY BİLİM VE MÜHENDİSLİK BİLİM DALLARI TEORİ TAHMİN BİLİM İNSANI/ MÜHENDİS S2 02 NESNE TEKNOLOJİ UZMANI T1 A1 MANİPÜLASYON BULUŞ UNİVERSİTE ARAŞTIRMASI VE ENDÜSTRİYEL AR-GE TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ GELİŞTİRME T2 A2 İNSAN YAPIMI TEKNOLOJİ UZMANI E1 P1 ARAŞTIRMACI PROTOTİP ÜRÜN GELİŞTİRME YENİ ÜRÜN İCADI TİCARİ İŞLETMELER TASARIM E2 P2 ÜRÜN MÜHENDİS C1 M1 PAZAR YÖNETİCİ ÜRETİM SATIŞLAR GELİR C2 MÜŞTERİ M2 YÖNETİCİ

26. Xoma yöneticileri, böylesi bir sabır ve güvenin, yatırımcılarına bekledikleri kazancı getireceğini belirtmişlerdir. Uzun bir süreden sonra, Xoma’nın 2008‘de temkinli bir şekilde kara geçeceği söylenmiştir. Şirket yöneticileri, şirketin bu başarıyı hiçbir ilacının onaylanmasına gerek duymadan, yalnızca yıllardır geliştirdiği teknolojilere ve geniş üretim kapasitesine erişime izin vererek elde edeceğini belirtmişlerdir. Vücudun mikroplarla savaşmak amacıyla ürettiği proteinlerin farklı bir versiyonu olan ve şirketin şu anda üzerinde uzmanlaştığı monoklonal antikor alanı, günümüzde popüler bir uzmanlık alandır.Schering-Ploughve Takeda gibi büyük şirketler, bu tip ilaçların geliştirilmesi konusunda Xoma’dan yardım istemişlerdir. Bununla birlikte Federal hükümet, Xoma’nın biyolojik-savunma çalışmalarında yer almasını istemiş ve firma ile 31 milyon dolar değerinde iki adet sözleşme imzalayarak, Xoma’nın botülizm tedavisinde kullanılacak ilaçların üretilmesinde yardımcı olmasını sağlamıştır. Bu sırada, 45’den fazla şirket bakteride protein geliştirmek için tasarlanmışXoma tekniğinin lisansını almıştır. Söz konusu teknoloji ile üretilen ilk ilaç olan Lucentis, (Genentech’n göz hastalığı ilacı) Haziran ayında onaylanmış ve Xoma ilacın, uzmanların tahminine göre yıllık 1 milyar dolara ulaşabilecek satışının %1’inden biraz daha az olacak, telif haklarını almıştır.

27. ÖRNEK: AMGEN – EN BAŞARILI BİYOTEKNOLOJİ FİRMASI Biyoteknolojide karsız başlangıç kuralının tek istisnası Amgen olmuştur. İlk olarak 1980 yılında AMGen (Uygulamalı Moleküler Genetik) olarak kurulan Amgen, rekombinant DNA ve moleküler biyoloji alanlarındaki gelişmelere dayanan yenilikçi ve alışılmamış ürünler geliştirmiştir. On yıldan daha fazla bir zaman önce Amgen, biyolojik olarak türetilmiş ilk insan terapötetiklerinden ikisi olan ve biyoteknoloji endüstrisinin ilk bombaları olan EPOGEN® (Epoetin alfa) ve NEUPOGEN® (Filgrastim)’ı geliştirmiştir. Bu ürünler, kronik böbrek hastalığı ve kanser gibi çeşitli rahatsızlıklar sebebiyle acı çekmekte olan yüz binlerce hastanın yaşam kalitesiniiyileştirmiştir. Amgen, anemi, romatoid arterit ve psoriyatik arterit ile ankylosing spondylitis gibi diğer otoimmune hastalıklarının tedavisinin yanı sıra, çalışma alanını, tüm dünyada kanser tedavisini destekleyen hastalara hizmet edebilecek şekilde genişletmiş bir Fortune 500 şirketidir. 

28. AMGen (Uygulamalı Moleküler Genetik AŞ) 8 Nisan 1982 yılında, bir California şirketi olarak kuruldu. Şirketin CEO’su George B. Rathmann idi. 1983 yılında Fu-Kuen Lin önderliğindeki bir araştırma grubu, insan eritroproteinini (EPO) kopyalamayı ve rekombinant EPO üretmeyi başardı, Ürününpatenti alındı ve ürün EPOGEN® (Epoetin alfa) adını aldı. Daha sonra “AMGen” adını “Amgen” olarak değiştirdi. İlk olarak 1983 yılında, hisse senedibaşına 18$ ‘dan,2.350.000 hisse senedi halka arz edildi. Hisseler daha sonra 40 milyon$’ayükseldi. 1985 yılında Larry M. Souza önderliğindeki bir araştırma grubu, koloni-uyarıcı faktör olan insan granülositini kopyaladılar (G-CSF) ve rekombinant G-CSF’yi ürettiler; daha sonra ürünün patenti alındı ve ürün NEUPOGEN® adını aldı.

29. 1989 yılında, ABD Federal İlaç Yönetimi (FDA), EPOGEN®’i son-safha böbrek hastalığı olan hastalarda anemi tedavisinde kullanılmak üzere onayladı. 1991 yılında FDA, myeloid-olmayan kanser hastalarında kemoterapi kaynaklı nötropeni ile ilgili enfeksiyonların oluşmasını azaltmaya yönelik olarak NEUPOGEN® ilacınıonayladı. 1992 yılında Amgen’in satışları 1 milyar doları aştı. 2004 yılında FDA, Sensipar®’ı (cinacalcet HCl) kronik böbrek rahatsızlığı çeken, diyaliz uygulanan hastalarda ikincil hiperparatiroidism tedavisinde kullanımak üzere onayladı. FDA ENBREL’i, yetişkinlerde orta şiddetli ve şiddetli kronik sedef hastalığının tedavisi için onayladı. FDA KepivanceTM’i (palifermin) yüksek-doz kemoterapi ve kemik iliği nakli geçiren hematolojik kanser hastalarında görülen şiddetli oral mukositisin görülme sıklığını ve süresini düşürmek için onayladı. 2006 yılında Amgen, bir başka biyoteknoloji şirketi olan Abgenix’i satın aldı. Amgen, İrlanda’da Country Cork’daki yeni süreç geliştirme, üretim ve iş sonlandırma tesislerine 1 milyar dolardan fazla yatırım yapmayı planladığını duyurdu.

30. ABD BİYOTEKNOLOJİ ENDÜSTRİSİNE İLİŞKİN SONUÇ ABD hükümetince devlet laboratuarlarında, üniversitelerde ve biyoteknoloji firmalarında gerçekleştirilen biyoteknoloji araştırmalarına sağlanan geniş destek, biyoteknoloji firmalarının son 30 yıldır kar etmelerini sağlamanın ötesinde, özel sermaye yatırımlarının da devamını sağlamaktadır. Herhangi bir ülkedeki ileri teknoloji kapasitesinin altında yatan, genellikle, bilime sağlanan devlet desteğidir.