1 / 17

BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMLARI II

BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMLARI II. Arş. Gör. Ceyhun OZAN Eğitim Programları ve Öğretim. J. BRUNER ve BİLİŞSEL GELİŞİM. Bruner de Piaget gibi bilişsel gelişimi evrensel bir anlayışla incelemiştir.

karah
Download Presentation

BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMLARI II

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMLARI II Arş. Gör. Ceyhun OZAN Eğitim Programları ve Öğretim

  2. J. BRUNER ve BİLİŞSEL GELİŞİM • Bruner de Piaget gibi bilişsel gelişimi evrensel bir anlayışla incelemiştir. • Ona göre bilişsel gelişim, tepkilerin uyarıcılardan bağımsız hale gelmesidir. Yani tepkiler uyarıcılara bağımlıdır. İlerleyen süreçte özellikle de dilin kazanılmasıyla birlikte uyarıcılar kontrol edilmeye başlanır ve tepkiler uyarıcılardan bağımsız hale gelir.

  3. Bruner`e göre: • Bir kültürün içinde doğmak, bilişsel gelişim için yeterli değildir. Bilişsel gelişim süreci, etkili bir öğretici-öğrenici ilişkisini gerektirir. Burada öğretmenler, analar, babalar ve toplumun tüm üyeleri çocukların bilişsel gelişimini kazanmada, öğretmede üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. • Bilişsel gelişim, bilgiyi işleme sürecinin ve depolama sisteminin gelişimine bağlı olduğu için, çocuk dil gibi bir sembol sistemini öğrenmeden dünyayı anlayamaz. O halde dil çocuğun dünyayı anlamlandırmasında en etkin anahtardır.

  4. İnsanlar, ancak dili kullanarak birbirleriyle iletişim kurabilir, tartışabilir ve yine dil sayesinde birbirlerine öğretebilirler. • Bruner bilişsel gelişimi “bireyin kendisine ve çevresine ne yaptığını ve ne yapacağını artan bir kapasiteyle açıklamasıdır” diyerek açıklamıştır. En kısa tanımıyla bireyin kendisinin farkında olmasıdır. • Bireylerin bilişsel gelişim seviyelerine göre, olaylara bakış açıları da değişmektedir. Örneğin küçük bir çocuğun “yağmurun yağması” ile ilgili görüşleri ile, bir ergenin görüşleri birbirinden çok farklıdır.

  5. BİLİŞSEL GELİŞİM DÖNEMLERİ • 1. Eylemsel Dönem (Enactive Öğrenme) (0 – 3 Yaş) • Bilişsel gelişimin ilk aşamasıdır. • Çocuk bu dönemde, içinde bulunduğu çevreyi anlama çabasına girişir. Çocuğun bu çabasına, sözel sembollerle ya da imgesel olarak yardımcı olma şansı çok azdır. Çünkü bu dönemde psikomotor öğrenmeler yoğundur. Çocuk, vurmalı, dokunmalı, ısırmalı, hareket etmelidir. Yani öğrenmeler “yaparak yaşayarak” gerçekleştirilir. • Bu dönemin çocukları için nesneler, sadece bazı eylemler yaptıkları şeylerdir. Örneğin; biberon su içtiği bir nesnedir. Nedenini düşünmez, sorgulamazlar.

  6. 2. İmgesel Dönem (İkonik Öğrenme) (4 – 6 Yaş) • Bilişsel gelişimin ikinci aşamasıdır. • Görsel bellek gelişmiş ancak yeterli değildir. • Çocuklar olayları değerlendirip karar verirken sadece gördükleriyle yetinirler, yani algılarının tutsağı durumundadırlar. • Gördükleri bir nesneyi, o nesne ortadan kaldırılsa bile resmedebilirler, tarif edebilirler.

  7. 3. Sembolik Dönem (7 yaş ve üzeri) • Bilişsel gelişimin son dönemidir. • Çocuk birçok alanın sembolünü kullanarak iletişim kurabilir. • Atasözleri, deyimler gibi soyut düşünce içeren cümleleri anlayabilir, düşüncelerini böylesi cümlelerle ifade edebilir.

  8. L. VYGOTSKY ve BİLİŞSEL GELİŞİM • Vygotsky, bilişsel gelişimle ilgili sosyal bir kuram oluşturarak, Piaget`nin “bilişsel gelişim çocuğun neredeyse tek başına gerçekleştirdiği süreçtir” düşüncesine karşı çıkar. • Vygotsky, bilişsel gelişimi açıklamada içselleştirme, yakınsal gelişim alanı ve destekleyici kavramlarını kullanır. • Ona göre yaklaşık 2 yaşına kadar çocukların bilişsel gelişimnde “doğal çizgi” hakimdir; ancak bu çizgi daha sonra yerini “kültürel çizgiye” bırakmaktadır. Yani bilişsel gelişim sadece çocuğun kendi keşiflerinin değil, aynı zamanda çevreden edindiği yaşantıların da bir eseridir. • Bilişsel gelişimin kaynağı kişisel psikolojik süreçler değil, sosyal çevredir.

  9. 1. Yakınsal Gelişim Alanı (Zone of ProximalDevelopment) • I. Her çocuğun herhangi bir yetişkin yardımı olmaksızın, bağımsız bir şekilde kendi kendine elde edebileceği bilişsel gelişim düzeyi • II. Çocuğun bir yetişkin rehberliğinde (sosyal çevre etkisiyle) çalıştığında ortaya koyabileceği potansiyel Vygotsky`e göre bu iki durum arasındaki fark, çocuğun yakınsal gelişim alanıdır.

  10. Eğitim öğretim süreci, çocuğun yakınsal gelişim alanını en iyi şekilde kullanmasına olanak vermelidir: • Öğrenciler birbirleriyle işbirliği içerisinde çalışmalı ve bu şekilde çalışmaya özendirilmelidir. • Sadece bireysel değil, grupla da değerlendirme gerçekleştirilmelidir. • Psikolojik etmenlerin kültür tarafından biçimlendirildiği unutulmamalı, kültürel değerlere eğitim sürecinde yer verilmelidir. • Öğretmenler, öğrencilerini büyük ölçüde bağımsız bırakmamalıdır.

  11. Vygotsky`nin eğitime yapmış olduğu önemli katkılardan biri de metakognisyon (üstbiliş) kavramına değinmesidir. • Metakognisyon, bireyin kendi düşüncesinin farkına vararak öğrenmeyi öğrenmesidir ve bunu sağlamada öğretmenlere büyük sorumluluklar düşmektedir. • Vygotsky, Piaget`ye göre daha etkilenebilir bir zihin gelişimi düşüncesine sahiptir. Ona göre çocuğun zihni dış etkilere daha açıktır.

  12. YETİŞKİNLERDE BİLİŞSEL GELİŞİM William Perry • Araştırmalarında üniversite öğrencilerine “Gerçeklik nedir?”, “Bir şeyin gerçekliği belirtip belirtmediği nasıl anlaşılır?”, “Bilgi nereden elde edilir?” gibi epistemolojik sorular yöneltmiştir. • Perry araştırmalarında sadece erkeklerle çalıştığı için eleştirilmiştir.

  13. Perry`ye Göre Bilişsel Gelişimin Aşamaları a. Temel İkilemcilik (Dualism) • Temel kanı "her şey ya doğru ya da yanlıştır-ak ya da karadır" bunun arası yoktur. • Bu aşamadaki kişiler için bilgi mutlaktır. • Üniversite öğrencisi dersi anlatan hocasını otorite olarak görür ve öğrencilere doğru yanıtları vermekten sorumlu kişi olarak görürler. • Eğer doğru yanıtları veremiyorsa o zaman kötü hocadır .

  14. Çoğulculuk (Multiplicity) • ("Herkes kendince doğrudur.") • Çoklu bakış açılarının varlığını fark eder • Her bir bakış açısını yeteri kadar değerlendirecek durumda değildir henüz. • Bir fikri ötekine üstün ne kılar? • Buna ilişkin ölçütleri henüz mevcut değildir.

  15. Görelilik (Relativism) • ("Aslında herkesin kendince bir fikri var ve bu fikirlerin her biri de pekâlâ doğru olabilir.") • İnsan bilgisi bağlamsaldır yani durum ve koşullara göre değişir. Bilginin doğruluk ve ya yanlışlığı söz konusu değildir. • Birey kendi düşünce ve değer yargılarına dışardan ve objektif bakıp-inceleyecek bir durumdadır. • Bilgi ve hakikat kişilerin yaşantılarıyla göreli olarak şahıstan şâhısa değişir.

  16. Görelilikte Kalıcılık (CommitmenttoRelativism) • "Kimi fikirlerin doğruluk payı ötekilere göre daha güçlüdür. Kişi bir fikri ele alırken iddiaları ve kendilerini destekleyene kanıtları ve diğer koşulları dikkatlice ele alarak değerlendirilir." • Hayatına dair geliştirdiği amaçlar doğrultusunda bu çoğulcu dünyada kendince seçimler yaptığının ve bu seçimlerin başkalarınınkilere kıyasla daha iyi ya da kötü olmaktansa sadece kendisine bilebildiği kadarıyla en uygun seçenekler olduğuna karar kılar.

  17. Kadınlarda Bilişsel Gelişim – MaryBelenky • Belenky`e göre bilmenin 5 aşaması • Sessizlik: Dışsal otoriteye tümden bağlılık • Edinilmiş Bilgi: Dualizmhâkimdir, bilgiye sahip kişiler dikkatle dinlenerek doğru bilgi elde edilebilir • SubjektifBilgi: Bilgi kişiseldir • Yaşantısal Bilgi: Aslolanbilgiyi edinmenin yoludur. • Yapılandırılmış Bilgi: Bilgi bağlamsaldır. Bilgiyi (hakikati) edinmek hem kişisel hem de objektif yollarla olur

More Related