160 likes | 319 Views
Otuzdokuz pulmoner emboli olgusunun retrospektif değerlendirmesi Emel Tellioğlu, Mehmet Ünlü , Ahmet Emin Erbaycu , Fevziye Tuksavul , Salih Zeki Güçlü. HERHANGİ BİR ÇIKAR ÇATIŞMAM YOKTUR….
E N D
Otuzdokuzpulmoneremboli olgusunun retrospektif değerlendirmesiEmel Tellioğlu, Mehmet Ünlü, Ahmet Emin Erbaycu, Fevziye Tuksavul, Salih Zeki Güçlü
2010 yılında servisimizde takip edilen 39 pulmonertromboemboli hastasının klinik ve radyolojik özellikleri retrospektif olarak incelendi.
Kadın/erkek oranı 25/14 • Yaş ortalaması 59,1 ± 18 yıl
İki hasta ventilasyon-perfüzyon sintigrafisiyle tanı almış, diğer hastalara toraksanjiobilgisayarlı tomografi (BT) ile tanı konmuştu.
D-dimer düzeyi 24 hastada ölçülmüştü. • 22 hastada D-dimer düzeyi >500 ng/ml • 2 hastada <500 ng/ml • Ortalama D-dimer düzeyi 4233,8 ± 2415 ng/ml
Arteriyel kan gazında • ortalama pH 7,46±0,05 • ortalama pCO2 29,2± 6,29 mmHg • ortalama pO2 57,25±18,83 mmHg • ortalama Sat O2 87,54±10,62 mmol/l bulundu.
Hastaların yakınmaları hastaneye başvurmadan ortalama 7,3 gün önce başlamıştı.
32 hastaya düşük moleküler ağırlıklı heparin • 5 hastaya trombolitiktedavi • 2 hastaya heparininfüzyonu tedavisi uygulandı.
Ortalama hastanede yatış süresi 8±4,2 gün • Bir hasta eksitus olurken diğer hastalar taburcu oldu.
Sonuç • Hastalar daha sıklıkla nefes darlığı yakınmasıyla başvurdu. • Pulmoneremboli olan hastalarda operasyon veya travma öyküsü sık görüldü. • PA akciğer radyogramında konsolidasyon bulgusu en sık görülen bulguydu. • Tanı için en sık toraksanjioBT kullanıldı ve en sık bilateral ana pulmoner arterlerde emboli saptandı
D dimer düzeyi ölçülen hastaların büyük kısmında D dimer seviyesi 500 ng/ml’den büyüktü. • Hastalarımız sıklıkla düşük moleküler ağırlıklı heparin ile tedavi edildi.