Deneysel Çalışmalar, Solunum Hücre Biyolojisi ve Genetik Çalışma Grubu

1. Deneysel Çalışmalar, Solunum Hücre Biyolojisi ve Genetik Çalışma Grubu Akciğer Hastalıklarında Deneysel Çalışmalar (MS-1) Genel Değerlendirme

2. MS-30;İnsan primer bronş epitel ve akciğer hücre dizi kültürlerinin in vitro ortamda elde edilmesi • Akc epitel hücre dizileri (A549) ve bronkoskopik olarak alınan örnekler “primer eksplant hücre kültür tekniği” ile in vitro olarak üretilmiş; • Elde edilen hücrelerin üreme hızı, morfolojileri ve biyokimyasal özellikleri belirtilen standartlara uygun bulunmuştur Sonuç: Primer bronş epitel hücreleri ve A549 hücre kültürleri ülkemizde de laboratuvar ortamında elde edilebilir

3. Literatür-Bronşiyal epitel hücreler • Toksik ajan ve diğer zararlı partiküllerin etkilerinin ve sol. hast. patogenezinin araştırılmasında yaygın olarak kullanılır • Primer kültürlerin in-vitro ortamda üretilmesi zordur • Primer kültürler “operasyon/otopsi/bronkoskopik” olarak alınan fragmanlardan başlatılabilir • Normal primer BEH kültürlerinde üreyen hücreler “mikst silyalı kolumnar hücreler”dir • BEH kültürünü sağlayan ticari BEH dizileri (16BE140 ve Calu-3) de mevcuttur • Alveol epitel hücrekültürleri için tip-2 hücreler kullanılır • A549 insan alveol epitel hücre dizileri; alveolar tip-2 hücrelerin fizyolojisinin çalışmasında kullanılır Ülkemiz’de BEH ve AEH kültürlerinin standartlara uygun olarak üretilebilirliliği ve geçerliliği gösterilmiştir

4. MS-31;Dizel egzos partiküllerinin insan akciğer epitel hücre canlılığı ve bu hücrelerden inflamatuvar sitokin salınımına etkisi • İn-vitro DEP’in akc epitel hücreleri üzerine olan etkileri araştırılmış Sonuç: DEP’ler inflamatuvar mediatör salınımı üzerindeki etkileri ile hava yolu epitel hücre canlılığını düzenleyebilir Literatür- • Hava kirliliği epizodları; akc fonksiyonlarında bozulma, solunum semptomlarında artma ve ASYE’de artmaya neden olur • Hava kirliliği ajanlarının primer hedefi hy epitel hücreleridir

5. Literatür- • İnsan hy’da DEP ile oluşan; • Patolojik değişikliklerin ve mekanizmalarının araştırılmasında, • Hy hastalıklarının etyolojisinde hy epitel hücrelerin rolünün belirlenmesinde • Sonuç olarak zararlı partiküllerin solunumsal morbiditesinde altta yatan mekanizmalarının anlaşılmasında in-vitro çalışmalar önemli katkı sağlayacaktır Bu çalışma ile DEP’lerin hücre düzeyindeki etkileri in-vitro ortamda gösterilmiş, DEP ile inflamasyonun arttığı ve bu nedenle sitotoksik etkinin oluşabileceği vurgulanmıştır

6. MS-32;Sulfosalazinin kronik astım fare modelinde akciğer histopatolojisi üzerine etkinliği • NF-κB inhibitörü olan sulfosalazinin astımda histopatolojik değişikliklere olan etkisi astımın kronik fare modelinde çalışılmış Sonuç; Sulfosalazin kr astımın fare modelinde goblet hücre sayıları dışında diğer histopatolojik parametreleri anlamlı olarak düzeltir Literatür- • NF-κB inhibitörlerinin potansiyel tedavi değeri bir çok çalışmada araştırılmıştır • KS’ler NF-κB’nin potent blokeridir

7. Literatür- • Arsenik trioksit, ABIN-1; deneysel astımda eozinofil infiltrasyonunda, eotaksin , IL-4, IL-1ß düzeylerinde azalma • DA-9201; BHR, plazma total IgE, BAL IL-4, IL-5, ve IL-13 düzeylerinde azalma, NF- κB ekspresyonunda azalma • Sulfosalazin; TNF-α ve LPS düzeylerinde artma ile ve IKBα fosforilasyonu ve yıkımında azalma yoluyla NF-κB’yı inhibe eder Sulfosalazinin deneysel astım modelindeki etkilerini araştıran ilk çalışma, hava yolu remodelingi üzerine olan etkileri nedeniyle umut vadeden tedavi seçeneği olabilir

8. MS-33; Bleomisin ile oluşturulan deneysel pulmoner fibrozis modelinde kapiller endotel hücre apoptozisi regülasyonu üzerine akciğer hasarı sonrası erdostein ve asetilsistein tedavilerinin etkileri • BLM ile oluşturulan deneysel fibrozisde erdostein ve asetilsisteinin vasküler endotel hücrelerindeki apoptoz sıklığına ve endotelyal hasar inflamatuvar parametreleri üzerine olan etkilerin belirlenmesi amaçlanmış • Erdostein ve asetilsistein endotel hücrelerinde apoptozu, TNF-α, VEGF düzeylerini ve artmış MPO aktivitesini azaltmıştır Sonuç; Erdostein ve asetilsistein BLM ile oluşturulan kapiller endotel hücre apoptozu regülasyonunda etkili olabilir

9. Literatür- • Erdostein ve NAC’ın antioksidan ve antifibrotik etkinliği BLM ile oluşturulan deneysel fibrozis modelinde yaygın olarak çalışılmış ve etkili bulunmuştur • Edaravon (antioksidan) BLM fibrozisinde BEH ve akc epitel hücrelerinde anti-apoptotik ve TGF-ß’yı azaltıcı etkiye sahiptir • Erdostein LPS ile oluşturulan akc injurisinde akc epitel apoptozunu NAC’e göre daha fazla azaltmaktadır • Pulmoner fibrozisde endotel hücre hasarının ve apoptozun azaltılması fibrogenezisi azaltabilir Erdostein ve asetilsisteinin BLM fibrozis modelinde vasküler endotel apoptozu üzerine olan etkilerini değerlendiren ve pulmoner fibrozisde potansiyel tedavi seçeneği olan antioksidanların etki spektrumuna katkı sağlayan bir çalışma

10. MS-34;Immunomodulatory and antioxidant effect of the vitamin A in the lung injury induced by wooden dust • Odun tozu ile oluşturulan akc injurisinde immun ve oksidatif reaksiyonlara vit A’nın potansiyel etkisi değerlendirilmiş Sonuç; Odun tozları başlıca AM’ların rol oynadığı immün reaksiyonlara neden olur, vit A bu immün ve inflamatuvar parametreler üzerinde azaltıcı etki göstererek koruyucu etki sağlayabilir

11. Literatürı- • Odun tozlarının toksisite, mutajenik ve karsinojenik etkilerini değerlendiren hayvan modeli çalışmaları az sayıdadır • Odun tozu maruziyeti ile hy’da gelişen inflamasyonun mekanizmaları tam olarak bilinmemektedir • Organik toz ve fungal sporların maruziyeti ile gelişen akc inflamasyonunda proinflamatuvar sitokinler önemli rol oynar • Retinoidler pro-apoptotik, antiproliferatif, antioksidan, antiinflamatuvar ve prokoagülan aktiviteyi azaltma gibi pek çok etki spektrumuna sahiptirler Odun tozu maruziyeti ile deneysel olarak akciğer hasarı başarılı bir şekilde oluşturulabilmiş ayrıca gelişen akciğer hasarının patogenezinde proinflamatuvar sitokin ve artmış ROS’lerin önemi gösterilmiş. Vit A’nın potansiyel tedavi ajanı olabileceği vurgulanmıştır