1 / 7

TÜRKİYE’NİN YENİ ENERJİ DÜZENİ VE ENERJİ POLİTİKALARI

TÜRKİYE’NİN YENİ ENERJİ DÜZENİ VE ENERJİ POLİTİKALARI. NÜKLEER ENERJİ, RÜZGAR ENERJİSİ VE GÜNEŞ ENERJİSİNİN ÇEVREYE OLAN ETKİLERİ. Nükleer Santraller.

starr
Download Presentation

TÜRKİYE’NİN YENİ ENERJİ DÜZENİ VE ENERJİ POLİTİKALARI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. TÜRKİYE’NİN YENİ ENERJİ DÜZENİ VE ENERJİ POLİTİKALARI NÜKLEER ENERJİ, RÜZGAR ENERJİSİ VE GÜNEŞ ENERJİSİNİN ÇEVREYE OLAN ETKİLERİ.

  2. Nükleer Santraller Nükleer enerji, ülkemiz için enerji arz güvenliğimizin sağlanması, enerji ithal bağımlılığımızın ve cari açığın azaltılması bakımından büyük önem taşımaktadır. Fransa’nın petrol (%99) ve doğal gaz (%97) ithal oranları ülkemizdeki gibi yüksek olmasına rağmen, Fransa’nın enerji ithal bağımlılık oranı % 50 iken, ülkemizde bu oran %72 civarındadır. Bunun temel sebebi, Fransa’da elektrik üretiminde nükleer enerjinin payının % 75 olmasıdır. Akkuyu’da kurulacak nükleer güç santralinin enerji arz güvenliğinin sağlanması ve kaynak çeşitliliğinin artırılması bakımından önemi ortadadır. Ülkemizin 2023’te kurulu gücünün 110.000-130.000 MW arasında olması, elektrik tüketiminin 500 milyar kWh olması öngörülmektedir Bu çerçevede, Akkuyu ve Sinop’ta kurulacak Nükleer Santraller dikkate alındığında, yılda yaklaşık 80 milyar kWh elektrik üretilmesi öngörülmektedir. Denize sıfır bir yerde. 9 büyüklüğünde depreme dayanıklı, Santralın kurulacağı alanın projesi,  flora, fauna (bitki örtüsü), coğrafya, tarih, arkeoloji, yerleşim alanlarına uzaklığı, çevresindeki sosyal yapı, tarım, iklim, yağışlar, sel,tsunami,sismik,trafik durumu,akla gelmeyen türlü nedenler göz önüne alınarak  yürütülüyor.

  3. Nükleer Santrallerin Çevreyle Olan İlişkisi Nükleer enerji üretim zinciri, tümüyle ele alındığında sera gazı salımı konusunda en temiz seçenektir. Fosil yakıtların yanmasıyla açığa çıkan karbon monoksit, karbondioksit, sülfür dioksit ve azot dioksit gibi sera gazı oluşumuna sebep olan zararlı gazlar, nükleer santraller çalışırken atmosfere salınmaz. Günümüzde nükleer santraller, elektrik sektöründen kaynaklanan sera gazı salımın da yıllık olarak yaklaşık %17 azalmaya sebep olmaktadır. Bu santrallerin yerine fosil yakıtlı santrallerden elektrik elde edilmiş olsa her yıl 1,2 milyar ton karbon atmosfere verilecekti. Nükleer santrallerden çıkan atık miktarının çok az olmasıyla çok az yer kaplayacağından yer üstündeki depolarda güvenli bir şekilde depolanabilmektedirler. Örneğin, 1000 MW gücündeki bir nükleer santralden yılda yaklaşık 30 ton (yük treni vagonunun yarısı) nükleer atık çıkmaktadır. Aynı büyüklükteki bir fosil santralinden ise yaklaşık 2.000.000 ton petrol atığı veya kömür atığı çıkmaktadır.

  4. Buna rağmen nükleer santrallerin atıklarının depolama sorunuoldukça büyüktür. Küçük bir hata büyük sorunlara neden olacaktır.Nükleer reaktörlerin çalışması sırasında atık olarak ortaya çıkan Plütonyum üst düzeyde zehirli ve kanser yapıcıdır. Açığa çıkan bir diğer radyoaktif madde olan stronsiyum yağış yoluyla bitkilere oradan da hayvanların sütüne geçerek insanlara bulaşır. Kan kanserine yol açar.Sezyum ve iyot da besin yoluyla insan vücuduna girer ve Tiroit bezi kanserine, çocuklarda büyüme aksaklıklarına ve genetik bozukluklara neden olur.Nükleer reaktörler denize yakın yerlere kurulmuşturlar. Çünkü soğutma sistemi deniz sıcaklığına göre ayarlanmaktadır. Bir sorunda burada çıkmaktadır. Denizin ph, sıcaklık değerini düşürerek denizde yaşayan canlıları da olumsuz etkilemektedir. Sonuç olarak,eğer iyi çevre koruma tedbirleri alınırsa nükleer santrallerin hiç bir şekilde zararı mümkün olmamaktadır, ancak çevre koruma tedbirleri çok iyi alınmazsa en küçük bir hata veya kazada büyük felaketlere sebep olabileceği de unutulmamalıdır.

  5. RÜZGAR ENERJİSİ Rüzgar enerjisinin ekonomiye katkısı oldukça fazladır.Brüt potansiyelinin yılda 400 milyar kWh olduğu düşünülmektedir. Teknik potansiyelinin ise 120 milyar kWh olduğu düşünülmektedir. Söz konusu teknik potansiyel  yıllık elektrik üretiminin 1.2 katıdır. Ancak Türkiye genelinde güvenilir rüzgar enerjisi potansiyeli  12 milyar kWh/yıl olarak hesaplanmaktadır. RÜZGAR SANTRALLERİNİN ÇEVRESEL AVANTAJLARI 1-Dünyanın en temiz elektrik üretme sistemidir. 2-Bu enerji için hammadde gerekmez. 3-Sürdürülebilir (sürekli olan) bir enerji sistemidir. 4-Hava kirliliğine neden olan bir çevre kirliliği yaratmaz. 5-Maliyeti düşük bir enerji sistemidir. 6-Rüzgar enerjisi hiç bir atık içermez. 

  6. RÜZGAR ENERJİSİNİN DEZAVANTAJLARI 1-Gürültülüdürler. 2-Dönen pervaneler nedeniyle kuşların ölümüne sebep olabilirler. 3-Çok büyük alanlara inşa edilirler. 4-Radyo, televizyon ve haberleşme dalgalarını olumsuz etkiler. 5-Bazı arazilerde görüntü bozuklukları oluştururlar. Her şeye rağmen rüzgar enerjisi fosil yakıtlara oranla iyi bir enerji sistemidir. Bu yüzden bir çok dünya ülkesinde bu enerji kaynağından yararlanılmaktadır. Bu sistemle küresel ısınmaya karşı az veya çok mücadele edilebilir. GÜNEŞ ENERJİSİ Ülkemiz, coğrafi konumu nedeniyle yüksek güneş enerjisi potansiyeline sahip olması bakımından çok şanslıdır.Türkiye'nin Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlasına (GEPA) göre, yıllık toplam güneşlenme süresi 2.737 saat (günlük toplam 7,5 saat), yıllık toplam gelen güneş enerjisi 1.527 kWh/m².yıl (günlük toplam 4,2 kWh/m²) olduğu tespit edilmiştir.

  7. Güneş Enerjisinin Avantajları Bol ve tükenmeyen bir kaynaktır.Çevreye zarar vermez.Dünyanın her yerinde kullanabilir.Maliyetleri düşüktür. Enerji elde maliyeti neredeyse sıfırdır.Güneş Enerjisinin Dezavantajları İlk kurulum maliyeti yüksektir.Elektrik üretmek adına geniş araziler ihtiyaç duyulur.Güneş batınca üretim durur.Enerji için dev bataryalarla enerji birikimi gerekir.  

More Related