1 / 31

YARI KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ

YARI KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ. 2013. FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI. MERHEMLERDE KULLANILAN YARDIMCI MADDELER. Hint yağı, hindistan cevizi yağı, zeytin yağı vb. Yumuşatıcı olarak kullanılırlar, ancak doğal ürünler olmaları nedeniyle oksidasyona yatkınlar. Bitkisel yağlar.

donoma
Download Presentation

YARI KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. YARI KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ 2013 FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI

  2. MERHEMLERDE KULLANILAN YARDIMCI MADDELER Hint yağı, hindistan cevizi yağı, zeytin yağı vb. Yumuşatıcı olarak kullanılırlar, ancak doğal ürünler olmaları nedeniyle oksidasyona yatkınlar. Bitkisel yağlar Yağ asitlerinin sentetik esterleri Yüksek yağ alkolleri FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI İsopropilmiristat, linoleat, palmitat ve palmitat-stearatoksidasyona daha dayanıklı olduklarından bitkisel yağlardan daha çok kullanılırlar. Setil, stearil ve setostearil alkoller y.e.m. olarak kullanılırlar.

  3. MERHEMLERDE KULLANILAN YARDIMCI MADDELER Dimetikonlar koruyucu merhemler içinde kullanılır. Polar organik çözücü olarak, e.m. yisıvağ içinde disperse etmek için kullanılır. Silikonlar Propilen glikol Antioksidanlar Koruyucular FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI BHA (Butylated hydroxyanisole) , BHT (butylated hydroxytoluene) , etil, propil ve dodesil gallatlar kullanılır. Kelat yapıcı olarak da EDTA kullanılır. (ethylenediaminetetraacetic acid) Su içeren merhemlerde mutlaka etkin bir antimikrobiyal maddeye ihtiyaç vardır.

  4. Basit karıştırma MERHEMLERİN HAZIRLANMASI ! Amaç çok ince toz haline getirilmiş veya çözündürülmüş etkin maddenin sıvağ içinde homojen bir şekilde disperse edilmesidir. Toz ederek (triturasyon) karıştırma Bileşenler beraber eritilir ve homojen oluncaya kadar karıştırılır. FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI Katı maddeler iyice toz edilir ve uygun boyuttaki elekten geçirilir. Tozlar karıştırılır, merhem sıvağına yavaş yavaş ilave edilir ve son olarak sıvı bileşenler eklenir.

  5. Fiziksel Kimyasal Bakteriyolojik MERHEMLERDE GÖRÜLEN DEĞİŞMELER Burada ışık etkendir. Merhemdeki sıvı kısmın (su veya alkol) uçması ile olur. Bu esnada çözünmüş maddeler billurlaşırlar, kolloidal parçacıklar ise büyür (örn: kükürt merhemi). Bu nedenle özellikle bazı merhemlerin ışıktan korunması tavsiye edilir (örn: kolloidal gümüş merhemi, sarı civa oksit merhemi gibi). FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI Bu değişmeler arasında oksidasyon ve maddeler arasındaki reaksiyonlar sayılabilir. Kimyasal değişmelerde başlıca faktörler ışık, ısı, pH ve eser miktardaki metal varlığıdır. Bu değişmeye mikroorganizmalar neden olur. Bunun sonucunda hidroliz ve oksidasyon meydana gelebilir.

  6. MERHEMLERDE YAPILAN KONTROLLER Fiziksel kontroller Kimyasal kontroller Mikrobiyolojik kontroller Fizyolojik kontroller Farmakolojik kontroller Farmasötik kontroller FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI Deri üzerinde tahriş yapıp yapmadığı kontrol edilir. İn vivo olarak aktivite tayini yapılır. Dayanıklılık derecesi tayin edilir.

  7. FİZİKSEL KONTROLLER Göz ile muayene Mikroskop ile muayene Homojenite kontrolü Ağırlık kontrolü Metal parça kontrolü Tüpten çıkabilme kontrolü Kıvamın ölçülmesi (penetrometre) FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI

  8. KİMYASAL KONTROLLER • Erime derecesi tayini • Sıvağın tuttuğu su miktarının tayini • Su indeksi • Sabunlaşma indeksi • Asitlik derecesi • Ester indeksi • İyod indeksi Etkin madde miktar tayini Merhem sıvağında yapılan kontroller Merhemlerde su içerik kontrolü pH kontrolü FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI

  9. MİKROBİYOLOJİK KONTROLLER Sterilite deneyi Steril alan kontrolü FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI

  10. MERHEMLERİN KORUNMASI Merhemler, genel olarak oda sıcaklığında (20-25oC), iyi kapalı kaplarda, ışıktan ve hava temasından korunarak saklanmalıdır. Zorunlu olmadıkça merhemleri buzdolabında saklamaya gerek yoktur, etkin maddeler kristallenebilir. Ancak penisilinli ve diğer antibiyotikli merhemler buzdolabında saklanabilir. FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI Merhemler için en iyi kap sıkılabilir tüplerdir. Bu tüpler; kalaylanmış kurşun, kalay, içi laklı alüminyum ve plastik maddelerden yapılabilir. Plastik maddelerin merhemlere karşılıklı etkisi mümkündür, dikkatle kullanılmalıdır. Alüminyum tüplerin içi laklı olmalıdır, alüminyum hem ilacı bozar, hem de kendisi ilaçtan etkilenebilir.

  11. Aseptik hazırlanan merhemlerin konacakları kapların da steril olması gerekir. Alüminyum ve kalay tüpler 120oC de 20 dakika otoklavda, 140oC de 3 saat veya 170oC de 2 saat kuru havada sterilize edilebilir. Tüplerin iç ve dış lakları bu ısılardan etkilenmez. Plastik kapak ve tüpler etilenoksit ile sterilize edilebilir. Tüplerin sterilizasyonu FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI

  12. PERKÜTAN ABSORBSİYON(DERİDEN EMİLİM) FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI

  13. DERİ • Deri vücudu tamamen kaplayan, deliklerde (ağız, burun, anüs, vajina) mukoz membranlarla devam eden, hem koruyucu, hem de dokunma duyusuna hizmet eden, çok tabakalı bir organdır. • Tabakalarına göre epidermis, dermis ve hipodermis olmak üzere üç kısımda incelenir. • Epidermis, derinin en dış tabakası olup, topik preparatların uygulama bölgesidir. Yüzeyi sebum denilen, değişik gliseritler, serbest yağ asitleri, mumlarve kolesterolden oluşan bir karışımın terle yaptığı kesikli bir yüzey filmi ile örtülüdür. Bu filmin pH ’sı asidiktir ve vücut bölgelerine göre 4.5’den 6.5’e kadar değişir. Buna derinin asit mantosu(acid mantle) da denir. • Epidermisin hemen altı olan dermis, gerçek deri olarak da adlandırılır. • Hipodermis Yağ hücreleri ve fibröz dokudan oluşan bir tabakadır. FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI

  14. DERİ • Bunlardan ayrı olarak deride kıl ve kıl dibi folikülü, yağ bezleri ve kanallarıda bulunmaktadır. Deri tüm bu kompleks yapısı ile; vücudu korumaktadır. Vücut ısısını ayarlama görevleri dışında his, solunum, absorpsiyon, atılım ve vitamin sentezi de yapar. FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI

  15. MUKOZA • Haricen kullanılan ilaçlarda mukoza denince organizmanın, burun içi, vajen, üretra, rektum, ağız içi ve göz kapaklarını içten çeviren dokular anlaşılır. • Mukoza mukus ile kaplıdır. Mukus epitelyuma yapışan (adhere olan), oldukça viskoz bir sıvıdır. Mukusun başlıca görevi; mekanik, kimyasal, bakteriyel veya viral etkilere karşı mukozayı korumaktır. Koruyucu etkisinin yanında lubrikan olarak da görev yapar. • Viskoelastisitesi en önemli özelliğidir. Mukus bazı spesifik ekzokrin bezleri ve epiteldeki goblet hücreleri tarafından sentezlenmektedir. Genel hatlarıyla mukus, % 95 su, % 0.5–5 glikoprotein, %1 mineral tuzları, % 0.5–1 serbest protein ve az miktarda lipid içeren bir metabolizma ürünüdür. Bu bileşimdeki yüksek molekül ağırlıklı (500 000 civarında) ve yüksek viskozluğa sahip glikoproteinik bileşiğe müsin adı verilmektedir. • Müsin, mukusun viskozitesini belirleyen, daha da önemli olarak, biyoadhezyon olayına katılan makromoleküldür. Mukusun bir diğer görevi ise, epitel dokudan absorbsiyonda en önemli difuzyon bariyeri olarak kabul edilmesidir. Mukustan difüzyon, difüzlenecek maddenin molekül yüküne, hidrasyon çapına, hidrojen bağı yapabilme yeteneğine ve molekül ağırlığına bağlıdır. FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI

  16. DERİDEN ABSORBSİYON “PERKÜTAN ABSORBSİYON” ! Perkütanabsorbsiyon, etkin maddenin sıvağından salıverilmesi, açığa çıkan maddenin deriye penetre olması ve daha sonra da dolaşım sistemine geçmesine verilen addır. • Buna deri yolu ile absorpsiyon da denir. Bu nedenle deriden emilmede şu aşamalar izlenebilir ; • Etkin maddenin sıvağdan deri yüzeyine difüzyonu FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI • Açığa çıkan etkin maddenin deriye penetrasyonu • Etkin maddenin deri tabakalarından geçişi ve daha alt tabakalarda kan dolaşımına katılması

  17. DERİDEN ABSORBSİYON Bilindiği üzere, deriye tatbik edilen ilaçlardan iki amaç beklenmektedir: 1.Sistemik etki; etkin maddenin kana geçip bütün organizmaya etki yapması 2.Lokal etki; yalnız deriye özel etki. • Deriden kana geçecek etkin maddeler ancak yüksek konsontrasyonlarda oldukları zaman kana geçiş gösterirler. Bunların az miktarları ancak lokal etki için kullanılabilirler. • Epidermisin en dış tabakası olan Stratum Corneum, su, elektrolit ve diğer polar maddelerin geçmesi için oldukça büyük bir engel oluşturur. • İlaçların deriden geçişleri değişik yollarla olur : • Hücreler içinden geçiş • Hücreler arasından geçiş • Yağ kanallarından difüzyon • Kıl diplerinden difüzyon • Ter kanallarından difüzyon FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI

  18. DERİDEN ABSORBSİYON Perkütan absorbsiyonda bu yollardan birkaçı birarada gözlenebilir. Çoğunlukla ilaçların deriden geçişleri hücreler içinden olmaktadır. Perkütan absorbsiyonda en yavaş basamak stratum korneum’dan geçiştir. Bu nedenle stratum korneum’dan geçiş hız sınırlayıcı basamaktır. Kıl folikülleri ve yağ bezleri ilaca direnç göstermediği için, emilmenin önemli bölümü buradan olur. İlaçların deriden geçişleri Fick’in 1. yasası ile ifade edilir: Dk1 J = KpCs = . Cs h J = absorblanan etkin maddenin geçen miktarı (g/cm2/sn) Kp = geçirgenlik sabitesi (cm/sn) Cs = konsantrasyon farkı (g/cm3) k1 = etkin maddenin deri/sıvağ dağılım katsayısı D = etkin maddenin difüzyon katsayısı (cm2 / sn) h = deri engelinin (st.corneumun) kalınlığı (cm) FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI

  19. DERİDEN ABSORBSİYONU ETKİLEYEN FAKTÖRLER Deriye ait faktörler Etkin maddeye ait faktörler Sıvağa ait faktörler Yardımcı maddelere ait faktörler Diğer faktörler FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI

  20. DERİYE AİT FAKTÖRLER • St. Korneumun yaralandığı veya tahrip edildiği durumlar, etkin maddelerin deriden emilimini arttırır, • Fazla sayıda kıl folikülü içeren bölgelerde emilme hızlıdır. • Denek cinsi ve bölgesel farklılıklar absorpsiyonu önemli ölçüde etkiler. • Difüzyona karşı direnç, bölgesel olarak şu sırayla büyür;El ayası < Kulağın Arka Bölümü < Koltuk Altı < Kafa Derisi < Kol < Bacak • St. Korneum da nem dengededir. Sıcaklık yükseldikçe absorpsiyon artar. Çünkü sebumun vizkozitesi azalır ve etkin madde ile temas imkanı çoğalır. FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI

  21. ETKİN MADDEYE AİT FAKTÖRLER • Etkin maddenin yağ/su partisyon katsayısı ; Genellikle bu katsayı arttıkça perkütan absorpsiyon da artmaktadır. • Etkin maddenin konsantrasyonu; • Etkin maddenin molekül büyüklüğü; Molekül büyüklüğü fazla olan maddelerin, küçüklere oranla geçişleri daha uzun sürer. • Etkin maddenin sıvağdaki çözünürlüğü FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI

  22. SIVAĞA AİT FAKTÖRLER Sıvağ absorbe olmayan bir maddenin absorpsiyonunu arttırmaz, fakat absorbe olan maddenin absorpsiyon özelliklerini değiştirebilir. • Sıvağın tipi FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI • Sıvağın pH sı

  23. YARDIMCI MADDELERE AİT FAKTÖRLER • Yüzey etkin maddelerin etkisi FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI • Çözücülerin etkisi

  24. DİĞER FAKTÖRLER • Preparatın uygulama yeri, genişliği, sürme işleminin şiddeti, tatbik süresi ve sıklığı. FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI

  25. PATLAR Patlar; pasta, pâtes, pastes adı ile de bilinmektedir. Dahilen veya haricen kullanılan, %50-70 oranında katı madde içeren yarı katı preparatlardır. Dahilen kullanılanları (macunlar), çoğunlukla şeker ve zamk içerirler. Haricen kullanılan patlar da merheme benzer özellikte preparatlardır. Dermatolojik olarak kullanılırlar; deriden çok güç emilirler. Bu nedenle, genellikle astrenjan ve antiseptik ilaçlar bu yolla kullanılırlar. FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI

  26. JELLER Küçük anorganik partiküllerin süspansiyonu veya sıvı ile şişmiş büyük makromoleküllerden oluşan yarı katı sistemlerdir. Çözücünün yapısı jelin su bazlı (hidrojel) veya su içermeyen çözücü bazlı (organojel) olacağını belirler. Örn: HEC ile hazırlanan su içeren jeller hidrojel iken, polietilen içeren mineral yağla hazırlanan jeller organojeldir. FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI

  27. SERALAR Ceratum, cera, cerat adı ile bilinen bu preparatların kullanılma alanları günümüzde yavaş yavaş azalmaktadır. FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI • Seralar haricen, cilt üzerine sürülen ve içerdikleri yüksek miktardaki mum nedeniyle erime noktası yüksek preparatlardır.

  28. SABUNLAR Sabunlar; sapo, savon adı ile de bilinmektedir. Sabunlar cilt tedavisi, cilt temizliği ve bakımında kullanılan yarı katı veya katı özellikte preparatlardır. FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI Bitkisel veya hayvansal yağlar veya stearik, palmitik, oleik asitler gibi yağ asitlerinden hareketle sabun hazırlanabilir.

  29. LAPALAR Cataplasma, cataplasme adı ile de bilinen lapalar, eski yıllarda haricen çok kullanılan preparatlardır. Bazı literatürlerde ekstraksiyon ile hazırlanan ilaç şekilleri arasında yer almaktadır. FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI Müsilaj ve nişasta içeren bir bitkisel drog veya droglar karışımından değişik yöntemlerle genellikle su, sıcak su yardımı ile, ayrıca formülüne bazı etkin maddeler ilave edilerek hazırlanan ilaç şekilleridir.

  30. YAKILAR - FLASTERLER Flasterler, emplastra, emplatres adı ile de bilinen yakılar yağ asitlerinin kurşun oksitle oluşturduğu sabunlardır. Bünyelerinde sabun kütlesi ile birlikte yağlar, reçine, zamk içeren bu grup preparatlar, haricen soğuk algınlığı, romatizma ve yara tedavisinde veya bandaj amacı ile kullanılır. Bu nedenle flasterler kullanım amaçlarına göre iki gruba ayrılırlar: FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI • İlaçlı flasterler (örn: hardal yakısı, kantarit yakısı) Yapıştırıcı basit flasterler

  31. YARI KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ 2013 FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI

More Related