1 / 6

MISIR TANESİ

Fon müziği Dylan’ı kısık dinleyiniz. MISIR TANESİ. Öykücü.

tonya
Download Presentation

MISIR TANESİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Fon müziği Dylan’ı kısık dinleyiniz MISIR TANESİ Öykücü

  2. Bir mısır tanesi kadar basit yaşayıp, bir ulu ağaç gibi yaşlanacağı şimdiden belli olan güzel kızım; başındaki banda bir kartal tüyü takmış, yüzünü barış boyasıyla masmavi boyamış halinle beni görmeye geldiğinde, ruhumda bir Dylan şarkısı çalmaya başladı. Yıldızlar arasında yürüyeceğin zamana kadarki yaşamının, mavi gökyüzüne doğru sanki tebeşirle çizilmiş tertemiz bir yol olduğunu gördüm sana baktığımda. Anlatacağın öyküleri, sen daha babanın zihnine düşmeden önce, bozkırdan gönderdiği duman işaretlerinden okumuş olsam da, bir kış masalını bana sen anlattığında yine çok güldüm. Kapının öbür tarafındakine ise üzüldüm. Paketle karda kışta yemek taşıyan o çocuğa bir at yükü kunduz derisi vermeli dedim. Çocuk, siyah beyaz filmdeki gibi hediyeyi kabul etmezse zorla cebine sıkıştırırım diye düşündüm.

  3. Annemle babamı çok özlemiştim; bugün yârime sarılıp uzun bir yastıkta tatlı tatlı sohbet ettim. Beyaz yakalı siyah önlüklü kız kardeşim başlayacağı okulundan korkmasın diye parmaklarımın sayısı kadar güneşin batmasını yanında beklemiş; yeni bir gitar edindiğimde züğürt müzisyen alışkanlığıyla en sevdiğim eski gitarımı başka birinin eşyasıyla değiştirmeye kalkışmıştım. Neyse ki sonunda değiştirmemiş, uzun zaman çalmasam da ona hep iyi bakmıştım. Ve ellerimle büyüttüğüm, solar iken dirilttiğim, çiçeğimi koparttıkları günün ertesinde, Moda Burnu’na yakın o ara sokaktaki köşkün bahçe duvarına bir mum diktiğimde, boğazımda bir şey düğümlenip kalmıştı. O gün, Gülpembe’nin ülkesinde, müziğin öldüğünü, bizim dönemin sonunun başlangıcına gelindiğini iliklerime kadar hissettim.

  4. Fakat babana lütfen söyle, “Son taklasını atmış ve öyle kalmış bir güvercinsin su birikintisinde…” diye başlayan duman işaretleri yollamasın bir daha. böyle yapılmaz ki! sudaki görüntüye böyle bakılmaz ki... O gün benden iki ben eksildi. İki gözüm iki çeşme olmaya hazır buldum kendimi. Ve o kısacık zaman dilimi için "tam daha vaktim varmış demek ki," diye avunurken... böyle yapılmaz ki! sudaki görüntüye böyle bakılmaz ki... www.oykucu.net

  5. http://www.ergir.com/2009/taklaci_guvercin.htm

  6. Denemelere dönüş Ana sayfaya dönüş: Öykücü Can Özoğuz www.oykucu.net

More Related