1 / 28

18. YY’DA DIŞA AÇILMA

18. YY’DA DIŞA AÇILMA. LALE DEVRİNDEN III.SELİM’E YENİ GELİŞMELER VE ARAYIŞLAR DÖNEMİ. 18.YY ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİNİN GENEL DURUMU. 17. YÜZYIL’DA OSMANLI DEVLETİ

sunila
Download Presentation

18. YY’DA DIŞA AÇILMA

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. 18. YY’DA DIŞA AÇILMA LALE DEVRİNDEN III.SELİM’EYENİ GELİŞMELER VE ARAYIŞLAR DÖNEMİ

  2. 18.YY ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİNİN GENEL DURUMU

  3. 17. YÜZYIL’DA OSMANLI DEVLETİ 17.yy Osmanlı Devletinin gücünün sarsılmaya başladığı, iç karışıklıkların ve idari zaafların gözle görülmeye başladığı bir dönemdir

  4. İDARİ ZAAFLARIN BAŞLAMASININ SEBEPLERİ • padişahların otoritelerinin sarsılması, • niteliksiz devlet adamlarının önemli görevlere getirilmesi, • Rüşvet ve yolsuzlukların artması • devşirme sistemi ve yeniçeri ocağının bozulması, • toprak ve tımar sisteminin bozulması, • hazinenin gittikçe boşalması şeklinde özetlenebilir

  5. 17.YY İTİBARİYLE DEVLETİN GENEL GÖRÜNÜMÜ • FETİH DÖNEMİNİN SONA ERMESİ İLE BİRLİKTE ORTAYA ÇIKAN SORUNLAR • TIMAR SİSTEMİNİN ÖNEMİNİ YİTİRMESİ • ENFLASYONLA TANIŞMA • CELALİ İSYANLARI VE BÜYÜK KAÇGUNLUK • DOĞUDA VE BATIDA SONUÇ ALINAMAYAN YIPRATICI SAVAŞLAR

  6. İLK TÜRK MATBAASINDA BASILAN ESERLER1. Kitab-ı Lugat-ı Vankulu (Arapça ve Türkçe Vankulu Sözlüğü)2. Tuhfet-ül Kibar fi Esfari'l-bihar (Deniz savaşçıları)3. Tarih-i Seyyah4. Tarih-i Hindi Garbi (Amerika ve B. Hindistan Tarihi)5. Tarih-i Timur-u Gürgan (Timurlenk Tarihi)6. Tarih-i Mısr-i Kadim ve Mısr-i Cedid (Eski ve Yeni Mısır Tarihi)7. Gülşen-i Hulefa (Halifelerin Gül Bahçesi)8. Gramaire Turque (Türkçe Grameri)9. Usul el-Hikem fi Nizam el-Ümem10. Füyuzat-ı Mıknatısiyye (Mıknatısın yaydığı dalgalar)11. Cihannüma (Dünya Aynası)12. Takvimü't Tevarih (Tarih Cetveli)13. Tarih-i Naima14. Tarih-i Raşid15. Tarih-i Asım

  7. III.MURAT KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN

  8. 18.Yy Başlarında Osmanlı sınırları

  9. SİYASİ BİR DÖNEM OLARAK LALE DEVRİ Siyasi bir dönem olarak ise lale devri; 1718 Pasarofça ant. Sonra III.Ahmet ve Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın uyguladığı politikalar sonucu yaşanan sefahat ve batılılaşma yolunda ilk adımların atıldığı siyasi bir dönemin adıdır. Bu dönem şekil itibariyle dış ilişkilerde bir rehavet dönemi, içerde ise zevk, sefa ve eğlence devri gibi görünsede Osmanlı Devletinde ciddi ve kurumsal anlamda batılılaşmanın ve modernleşmenin başlatıldığı bir dönemdir

  10. LALE DEVRİ YENİLİK HAREKETLERİ

  11. TERCÜME FAALİYETLERİ

  12. TERCÜME FAALİYETLERİ • Şair Nedim tarafından, Sahaif’ul Ahbar adlı kitap Arapça’dan Türkçe’ye • İbrahim Müteferrika tarafından bir Astronomi kitabı Latince’den Türkçe’ye çevrildi

  13. Sadrazam Damat İbrahim Paşa’nın görevlendirdiği otuz kişilik bir heyet tarafından Ayni Tarihi olarak ta bilinen İkdü’l Cüman fi Tarih-i Ebliz-Zaman isimli 24 ciltlik bir tarih çevirisi yapıldı • Yedi kişilik bir heyet tarafından da Handmir’in Habib-us Siyer adlı eserin tercümesi yapıldı

  14. Bu dönemin en önemli tercüme heyeti ise Yanyalı Esat Efendinin başkanlığını yaptığı tercüme heyetidir. Bu heyet Grekçe ve Latince’den felsefe ve mantıkla ilgili çok sayıda tercüme ve anı zamanda bunlarla ilgili tahliller yapmışlardır

  15. MATBAANIN KURULMASI

  16. Uzun yıllar matbaanın bazı sosyal problemleride beraberinde getirmesinden korkulmuştur. Çünkü bu dönemde sadece İstanbul’da geçimini hattatlıkla sağlayan elli bin kişi vardır. Matbaanın gelmesiyle onların işsiz kalmasından korkulmuştur. Ulemanın (beklide bu sebepten dolayı) Kur’an’ın ve diğer İslam eserlerinin matbaada basılmasının günah olduğu yolundaki fetvaları vardır.

  17. Osmanlı matbaacılığının önünü açan ise dönemin Şeyhülislamı Yenişehirli Abdullah Efendi olmuştur. Yayınladığı akıllıca fetvada dini kitapların matbaada basılmasını yasaklarken lügat, tarih, coğrafya, tıp, fizik ve matamatik gibi kitapların basılmasına izin vermiştir. Devrin ileri gelen ulema ve kadılarının bu fetvaya imza atmalarıda matbaaya karşı yapılabilecek tepkileri zayıflatmıştır.

  18. İLK TÜRK MATBAASINDA BASILAN ESERLER1. Kitab-ı Lugat-ı Vankulu (Arapça ve Türkçe Vankulu Sözlüğü)2. Tuhfet-ül Kibar fi Esfari'l-bihar (Deniz savaşçıları)3. Tarih-i Seyyah4. Tarih-i Hindi Garbi (Amerika ve B. Hindistan Tarihi)5. Tarih-i Timur-u Gürgan (Timurlenk Tarihi)6. Tarih-i Mısr-i Kadim ve Mısr-i Cedid (Eski ve Yeni Mısır Tarihi)7. Gülşen-i Hulefa (Halifelerin Gül Bahçesi)8. Gramaire Turque (Türkçe Grameri)9. Usul el-Hikem fi Nizam el-Ümem10. Füyuzat-ı Mıknatısiyye (Mıknatısın yaydığı dalgalar)11. Cihannüma (Dünya Aynası)12. Takvimü't Tevarih (Tarih Cetveli)13. Tarih-i Naima14. Tarih-i Raşid15. Tarih-i Asım

  19. YENİ KÜTÜPHANELERİN AÇILMASI • Topkapı Sarayı’nın işçinde açılan ve günümüzdede hizmet vermekte olan Topkapı Sarayı Kütüphanesi. • Bir Kütüphane Yenicami de bir de Hocalı da İstanbul Sahaflarında ki çok değerli bazı kitapların yabancılar tarafından ucuz fiyatlarla alınıp Avrupa’ya götürüldüğünün anlaşılması üzerine yurtdışına kitap çıkarılması yasaklanmıştır.

  20. AVRUPA’YA YENİ ELÇİLER GÖNDERİLMESİ • Bu elçilerin en önemli ve ortak görevleri elçilik dönemlerinde gördüklerini ve öğrendiklerini bir rapor veya sefaretname ile devlete sunmaktır. Bundaki amaç hem o ülkeleri daha iyi tanımak hem ilişkileri geliştirmek hem de o ülkelerdeki sosyal, siyasal, kültürel ve bilimsel alanlardaki gelişmelerin temel unsurlarını anlamaktır. • Bu elçilerin ve Sefaretnamelerin en ünlüsü Fransa’ya gönderilen Yirmisekiz Mehmet Çelebi ve onun Fransa Sefaretnamesidir. Mehmet Çelebi Fransa’ya giderken ondan Fransa’nın gelişmesine tesir eden sebepleri öğrenmesi ve uygulanabilir olanları bildirmesi istenmiştir.

  21. ASKERİ GELİŞMELER • Memleketin askeri durumu perişan bir haldedir. Yeniçerilerde nizam kalmamış, iyi kumandanlar yetişmez olmuş, ordunun teknik gücüde bir hayli geride kalmıştır. Bu sebeple askeri alandada bazı yenilikler yapmak bir zorunluluk olmuştur. Bunda İbrahim Müteferrika’nın “Fenni Muharebe ve Ta’lim-i Asker Risalesi” etkili olmuştur. • Yeniçeri Ocağı ıslah edilmeye çalışıldı. • Bostancı Neferlerinden 300 kişiye Haydarpaşa Çayırında yeni usullere göre talimler yaptırıldı. • Uzun yıllar Osmanlı ordusuna hizmet edecek olan Fransız asıllı Humbaracı Ahmet Paşa (Komte De Bonneval) bu dönemde İstanbul’a davet edildi.

  22. Denizcilik işleri de yeniden düzenlenmeye çalışıldı. Tersaneye yeni dökümhaneler eklendi. Kadırga tipi hantal gemilerin yerine Kalyon tipi daha atak ve süratli gemiler yapılmaya başlandı. • İstanbul’da büyük sorun olan ve büyük hasarlara yol açan yangınlarla mücadele etmek için de Yeniçeriler arasından seçilen askerlerle “Tulumbacılar Birliği” adıyla bir itfaiye bölüğü oluşturuldu

  23. DİĞER ÖEMLİ GELİŞMEELER • Osmanlı mimarisinde ve süsleme sanatlarında Avrupa tarzı ve Avrupa motifleri ilk kez bu dönemde görülmeye başlamıştır. Dönemin şen ve eğlence ortamı mimari ve süsleme sanatlarında da kendini göstermiştir. İstanbul’un birçok yerinde imar faaliyetleri başlatılmış bir taraftan yalılar, köşkler, bahçeler yapılırken bir taraftan da kütüphaneler, mektepler, çeşmeler ve su kanalları inşa edilmiştir. İstanbul’da birçok mahalle suya kavuşturulmuştur

  24. Ayasofya'da Bâb-ı Humâyun'un karşısında Türk sanat şaheserlerinden sayılan Sultan Üçüncü Ahmet Çeşmesi bu devrin günümüze kadar ulaşan en önemli yapısıdır. Bunlardan başka • Üsküdar Yeni Vâlide Câmii, • Çorlulu Ali Paşa Medresesi, • Damat İbrahim Paşa Camii ve Külliyesi, • Daarül Hadis ve Sebil, • Ortaköy Camii önündeki çeşme, • Hüsrev Ağa Camii önündeki çeşme • Çubuklu Camii yanındaki Mesire Çeşmesi gibi eserler yine bu dönemde yapılmıştır. • Dönemin en gözde eseri olan Sâ’dâbâd, günümüze kadar gelememiş, yıkıntıdan fazla bir şey kalmamıştır

More Related