1 / 36

PROTEİN VE AMİNO ASİT METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI

PROTEİN VE AMİNO ASİT METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI. Yrd.Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜ Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı. Protein metabolizması bozuklukları. Serum proteinlerine ilişkin bozukluklar Hemoglobin metabolizma bozuklukları Diğer protein metabolizması bozuklukları.

Download Presentation

PROTEİN VE AMİNO ASİT METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. PROTEİN VE AMİNO ASİT METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI Yrd.Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜ Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

  2. Protein metabolizması bozuklukları • Serum proteinlerine ilişkin bozukluklar • Hemoglobin metabolizma bozuklukları • Diğer protein metabolizması bozuklukları

  3. Serum proteinlerine ilişkin bozukluklar 1 Sağlıklı erişkin bir kişide serum total protein düzeyi 6,3-8,3 g/dL arasındadır. Bu referans aralığı dışındaki düzeyler (hiperproteinemi ve hipoproteinemi), plazma hacmindeki değişiklikler ile bir veya daha fazla spesifik protein düzeyinde izlenen değişiklikliklerle ilgili olabilir.

  4. Serum proteinlerine ilişkin bozukluklar 2 Plazma hacminin azalması (hemokonsantrasyon) durumunda hiperproteinemi ortaya çıkar. Yetersiz su alımı veya aşırı su kaybı (kusma, diyare, Adison hastalığı, aşırı egzersiz, diyabetik asidoz) durumlarında oluşan dehidratasyon ile ilgili olarak hiperproteinemi gözlenebilir.

  5. Serum proteinlerine ilişkin bozukluklar 3 Plazma hacminin artması (hemodilüsyon) durumunda hipoproteinemi ortaya çıkar. Su entoksikasyonu veya tuz tutulumu sendromları, aşırı intravenöz infüzyon ve yatağa bağımlılık durumlarında hipoproteinemi gözlenebilir.

  6. Serum proteinlerine ilişkin bozukluklar 4 Spesifik serum ve plazma proteinlerinde (prealbümin, albümin, α1-antitripsin, α2-makroglobulin, haptoglobin, -Lipoprotein, transferrin, kompleman, fibrinojen, seruloplazmin, α1-fetoprotein, D vitamini bağlayıcı Gc-protein, hemopeksin, α1-asitglikoprotein, C-reaktif protein, 2-mikroglobulin) artış ve azalmaya neden olan çeşitli klinik tablolar bulunmaktadır.

  7. Serum proteinlerine ilişkin bozukluklar 5 Spesifik serum ve plazma proteinlerinde artış ve azalma serum protein elektroforezi ile saptanabilir.

  8. Akut faz yanıtında haptoglobulin miktarında belirgin bir artma ile albümin konsantrasyonunda hafif bir azalma izlenir.

  9. γ bandının tamamına yakın kısmının veya tamamının yokluğu olan hipogamaglobulinemi, bağışıklık sisteminin gelişiminin tamamlanmadığı yeni doğanlarda normal kabul edilir.

  10. Karaciğer sirozu olgularında albümin sentezinin azalması ve kaybının artması sonucu serum konsantrasyonu önemli ölçüde azalır. Albümindeki azalma, γ fraksiyonundaki immunglobulinlerin artışı ile bir miktar dengelenmektedir.

  11. Serum protein elektroforezinin en yaygın klinik uygulaması monoklonal gamopati tanısı için kullanımıdır.

  12. Protein kaybedilen nefropatilerde öncelikle albümin, daha sonra α1-antitripsin, ve son olarak da immunglobulinlerin kaybı görülmektedir.

  13. Serum proteinlerine ilişkin bozukluklar 6 Klinik olarak rastlanan en önemli protein metabolizması bozukluğu, hepatositlerin sayıca azalmaları ve fonksiyon kaybına uğramaları sonucunda yeterli sentez yapamamalarından dolayı ortaya çıkan hipoalbüminemidir. Karaciğer hasarında pıhtılaşma proteinleri (fibrinojen, protrombin, faktör V, VII, IX, X, XII ve XIII) ile pıhtılaşma ve fibrinolizin inhibitör proteinleri de etkilenmektedir.

  14. Hemoglobin metabolizma bozuklukları • Hemoglobin yapısı ve sentezi ile ilgili bozukluklar (hemoglobinopatiler) Orak hücreli bozukluklar Stabil olmayan hemoglobinler Oksijene ilgisi anormal olan hemoglobinler Talasemiler Bileşik hemoglobinopatiler Diğer kalıtsal ve edinilmiş hemoglobin bozuklukları (methemoglobinemi, sülfhemoglobinemi) • Hemoglobin yıkımına ilişkin bozukluklar

  15. Diğer protein metabolizması bozuklukları • Bağ dokusu proteinleri ile ilgili bozukluklar • İmmunglobulinler ile ilgili bozukluklar • Kompleman sistemi proteinlerine ilişkin bozukluklar • Pıhtılaşma proteinleri ile ilgili bozukluklar

  16. Kwashiorkor ve marasmus, Beslenim eksikliği (malnutrisyon) ile ilgili durumlardır. Kwashiorkor, tam bir protein alımı eksikliğidir, biyolojik değeri yüksek hayvansal proteinlerle beslenemeyenlerin hastalığıdır. Ödem, deri ve saç değişmeleri, mide-bağırsak bozukluğu, ruh bozuklukları, kansızlık gibi bulgular saptanır. Marasmus, Kalori ve protein eksikliği durumudur, aşırı ağırlık kaybı ile belirlenir

  17. Amino asit metabolizması bozuklukları • Üre döngüsü bozuklukları • Glisin metabolizması bozuklukları • Dallı zincirli amino asitlerin metabolizma bozuklukları • Kükürtlü amino asitler ile ilgili kalıtsal hastalıklar • Prolin ve hidroksiprolin metabolizma bozuklukları • Histidin metabolizması bozuklukları • Lizin metabolizma kusurları • Fenilalanin ve tirozin metabolizması bozuklukları • Triptofan metabolizması bozukluğu

  18. Üre döngüsü bozuklukları Üre döngüsünde görevli enzimlerdeki genetik bozukluklara bağlı olarak ortaya çıkarlar, yüksek kan amonyak düzeyi ile karakterizedirler. Hiperammonemilerin hepsinde ortak olan klinik semptomlar, bebeklik çağında kusmalar, görmede bozukluk, flappig tremor, protein intoleransı, aralıklı ataksi, irritabilite, letarji ve mental geriliktir

  19. Glisin metabolizması bozuklukları • Non-ketotik hiperglisinemi: Glisin yıkımını sağlayan enzim kompleksindeki bir hataya bağlı. • Ketotik hiperglisinemi: Nedeni belli değil • Tip I primer hiperoksalüri • Glisinüri

  20. Primer hiperoksalüri glisin metabolizması bozukluğudur idrarda bol miktarda oksalat atılması ve böbreklerde iki taraflı taş oluşması ile karakterizedir Primer hiperoksalüride sık nükseden idrar yolları enfeksiyonu olabilir. Çocukluk çağında veya yetişkin yaşamın başlangıcında böbrek yetmezliği veya hipertansiyondan ölüm olabilir.

  21. Dallı zincirli amino asitlerin metabolizma bozuklukları • Akça ağaç şurubu idrar hastalığı: Dallı zincir α-keto asit dekarboksilaz eksikliği ile ilgili. Yeni doğan ve küçük çocuklarda genellikle asidoz ile birlikte ortaya çıkar.

  22. Kükürtlü amino asitler ile ilgili kalıtsal hastalıklar • Sistatiyonin -sentaz eksikliğine bağlı hipermetiyoninemi, hiperhomosisteinemi ve homosistinüri: İskelet anomalileri, zeka geriliği, ektopik lens, yanak kızarıklığı ve arteriovenöz tromboembolilere duyarlılık ile karakterize. • Sistatiyonin γ-liyaz (sistatiyonaz) eksikliğine bağlı sistatiyonüri. • Karaciğer ve böbrek sülfit oksidaz eksikliği. • Sistinin lizozomlardan taşınmasındaki kusura bağlı sistinozis

  23. Prolin ve hidroksiprolin metabolizma bozuklukları • Hiperprolinemi tip I ve II: Zeka geriliği bulunur. • Hidroksiprolinemi: Hidroksiprolin oksidaz eksikliğine bağlı. Zeka geriliği ve hematüri bulunur.

  24. Histidin metabolizması bozuklukları • Histidinemi: Çocukta konuşma kusuru görülmesi önemli belirti. • FİGLU (N5-formiminoglutamat) atılımı

  25. Lizin metabolizma kusurları • Hiperlizinemi • Sakkaropinüri

  26. Fenilalanin ve tirozin metabolizması kusurları • Fenilketonüri (FKU): Fenilalanin hidroksilaz kusuru ile ilgili (klasik, tip II ve III). En sık karşılaşılan aminoasit metabolizma hastalığı. Zeka geriliği görülür. • Geçici neonatal hiperfenilalaninemi • Tirozinemiler • Alkaptonüri • Albinizm

  27. Fenilketonüri fenilalaninin özellikle karaciğerde tirozine dönüşümünü katalizleyen Fenilalanin hidroksilazda genetik bir defekt sonucunda ortaya çıkan bir metabolik hastalık Kanda fenilalanin düzeyi normalde %1-2 mg kadar olduğu halde fenilketonüride %15-63 mg’a kadar yükselir idrarda normalde %30 mg kadar olan fenilalanin, fenilketonüride %300-1000 mg kadar olabilir.

  28. Fenilketonüride tirozine dönüşemeyen fenilalanin birikince pirüvat karşısında transaminasyona uğrar ve fenilpirüvata dönüşür. Fenilpirüvat da kanda ve dokularda birikir, idrarla atılır. Fenilpirüvat ayrıca fenilasetat, fenillaktat, fenilasetilglutamin gibi fenilalanin metabolitlerine dönüşür ve bunlar da idrarla atılır. Fenilasetat idrara karakteristik bir koku verir.

  29. Kanda aşırı biriken fenilalanin, kan-beyin bariyerini geçmek için diğer amino asitlerle yarışır ve beyinde bazı gerekli metabolitlerin azalmasına neden olur. Ayrıca vücut sıvılarında artan fenilalanin, diğer amino asitlerin gastrointestinal kanaldan emilimini ve böbreklerden geri emilimini de baskılar ve sonuçta tirozin ile birlikte diğer amino asitler de vücut sıvılarında azalır.

  30. Fenilketonürinin erken tanısı ve mental gerilik oluşturan beyin hasarının önlenmesi için idrar veya kan tarama testi yapılır. İdrar tarama testi: Ferrik klorür testi Kan tarama testi: Guthrie testi

  31. İdrar tarama testi (Ferrik klorür testi): İdrarda fenilpirüvik asit arama esasına dayanır Test için idrarın taze olması ve pH’ının 2-3 olması önemlidir. Testten önce bebekler en azından 24 saat süre ile süt ile beslenmelidirler; çünkü proteinden fakir diyetle beslenen bebeklerde fenilketonüri gizli kalabilir. Test, 5 mL idrar üzerine %5-10’luk FeCl3 çözeltisi damlatılarak yapılır. Yeşil renk oluşması, idrarda 40-50 g/mL fenilpirüvat olduğunu gösterir.

  32. Kan tarama testi (Guthrie testi): Serumda artmış fenil alanin düzeyini saptamak için yaygın olarak kullanılır. Test Bacillus subtilis için kültür ortamında fenil alanin yetmezliği oluşturulduktan sonra yüksek düzeyde fenil alanin içeren kan örneğinin eklenmesiyle anlamlı düzeyde bakteri gelişiminin gözlenmesi esasına dayanır.

  33. Alkaptonüri (ochronosis) tirozinin yıkılım yolunda görevli homogentizat dioksijenaz enziminde genetik defekte bağlı olarakortaya çıkanbir metabolik hastalıktır Alkaptonüride homogentizik asidin yıkılışı durmuştur. Homogentizik asit hücre içinde birikir ve idrarla atılır. Hastaların idrarında fazla miktarda homogentizat bulunmasına ve bunun havada hızla oksitlenmesine bağlı olarak idrar durdukça siyahlaşır. Hastanın çamaşır ve çarşafları siyah lekeli olabilir

  34. Alkaptonüride, hücre içinde fazla miktarda biriken homogentizik asit, polifenol oksidazlar tarafından alkapton denen siyah renkli pigmente dönüştürülür. Alkaptonun bağ dokusu proteinlerine bağlanması ile kıkırdak ve bağ dokusunun siyahlaşarak sertleşmesiyle karakterize ochronoz tablosu ortaya çıkar. ağır artritler görülebilir

  35. Alkaptonürinin tanısı için 5 mL idrara %5-10’luk FeCl3 çözeltisi damlatılır. Oluşan yeşil renk bir süre sonra kaybolursa idrarda homogentizik asit vardır. İdrara %10’luk NaOH eklenmesi de homogentizik asit varlığında idrarı siyahlaştırır. Homogentizik asit idrarda glukoz arama testlerini de pozitifleştirir

  36. Triptofan metabolizması bozukluğu • Hartnup hastalığı: idrarda bol triptofan ve indolasetik asit çıkışı ile karakterize

More Related