1 / 93

TÜRK VERGİ SİSTEMİ

TÜRK VERGİ SİSTEMİ. Öğretim Görevlisi Süleyman DAL. KURUMLAR VERGİSİ. MATRAHIN BEYANI, VERGİNİN TARHI, ÖDENMESİ VE KESİNTİLER. I- KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ. A- BEYANNAMENİN NİTELİĞİ

sanura
Download Presentation

TÜRK VERGİ SİSTEMİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. TÜRK VERGİ SİSTEMİ Öğretim Görevlisi Süleyman DAL

  2. KURUMLAR VERGİSİ MATRAHIN BEYANI, VERGİNİN TARHI, ÖDENMESİ VE KESİNTİLER

  3. I- KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ A- BEYANNAMENİN NİTELİĞİ Kurumlar vergisi beyannamesi (yıllık kurumlar vergisi beyannamesi) tam veya dar mükelleflerin elde ettikleri kazançları bildirmek için kullanılır. Beyanname, ilgili bulunduğu hesap döneminin sonuçlarını içerir. Kurumlar vergisin­de hesap dönemi aynı zamanda vergilendirme dönemidir. Ancak, kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerin vergilendirme dönemleri özel hesap dönemleri olur. Her mükellef vergiye tabi kazancının tamamı için beyanname vermek zorun­dadır. Mükelleflerin şubeleri, ajanlıkları, alış ve satış büro ve mağazaları, imalathaneleri veyahut kendilerine doğrudan doğruya bağlı sair işyerleri için, bağımsız muhase­beleri ve ayrılmış sermayeleri olsun olmasın, ayrı beyanname verilmez.

  4. B- KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİNİN VERİLME ZAMANI • Normal Hesap Döneminde:Kurumlar vergisi beyannamesi hesap dönemi­nin kapandığı ayı takip eden dördüncü ayın 1. gününden 25. günü akşamına kadar mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine verilir. Hesap döneminin takvim yılma (1 Ocak - 31 Aralık) uygun olması halinde beyanname normal hesap dönemini takip eden dördüncü ay olan Nisan ayının 1. gününden 25. günü akşamına kadar veri­lecektir.

  5. Özel Hesap Döneminde:Beyanname verme itibariyle normal hesap dönemindeki beyan süresinin belirlenmesine ilişkin kural aynen burada da geçerli olup beyanname hesap döneminin kapandığı ayı takip eden dördüncü ayın 1. gününden 25. gün akşamına kadar verilecektir. Özel hesap döneminin kapandığı ayın farklı olmasına göre beyannamenin verileceği ay ve farklılık gösterecektir. Ülkeyi Terk Halinde:Dar mükelleflerde muhatabın Türkiye'yi terk etmesi halinde ülkeyi terk etmesinden önceki 15 gün içinde verilir.

  6. C- BEYANNAMENİN VERİLECEĞİ YER Yıllık olarak verilen Kurumlar vergisi beyannamesi mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine verilir Dar mükellef kurumlarda, kurumun Türkiye'deki işyerinin veya daimi temsilcisinin bulunduğu yerin; Türkiye'de işyeri veya daimi temsilcisi olmadığı durumda, yabancı kuruma kazanç sağlayanların bağlı bulunduğu vergi dairesine verilir.

  7. D- BEYANNAMENİN KAPSAMI VE EKLERİ Kurumlar vergisi beyannamesi şekil, İçerik ve ekleri Maliye Bakanlığı tara­fından belirlenmektedir Beyan, Bakanlığın basılı form biçiminde bastırdığı beyanname ve ekleri aracılığıyla yapılmaktadır. Mükellefler beyanlarını bu beyanname İle yapmak veya bu beyannamelerde yazılı bilgilere uygun olarak bildirmek zorundadırlar.

  8. E- KURUMLAR VERGİSİNİN TARHI 1- Tarh Zamanı: Tarh işlemi, beyannamenin vergi dairesine verilmesi veya elektronik ortamda gönderilmesi durumunda verildiği veya gönderildiği günde; beyannamenin posta ile gönderilmesi durumunda beyannamenin ilgili vergi dairesine geldiği tarihi izleyen üç gün içinde yapılır

  9. 2- Tarhiyatın Muhatabı Tüzel kişiliğe sahip mükelleflerde tarhiyatın muhatabı tüzel kişiliktir. Tüzel kişiliği olmayan iktisadi kamu kuruluşları İle derneklere ve vakıflara ait iktisadi iş­letmelerden tüzel kişiliği haiz olmayanlar için bağlı oldukları kamu tüzel kişileri veya dernek veya vakıf; fonlarda fonun kurucusu; iş ortaklıklarında İse yönetici or­tak veya ortaklardan herhangi birisi olacaktır.

  10. 3- Tarh İşlemi a- Oran ve Matrah: Kurumlar Vergisi sabit oranlı bir vergi olup, oranı % 20'dir Kurumlar vergisi = Kurumlar vergisi matrahı x 0.20 Kurumlar vergisi = (Kurum kazancı-istisna ve İndirimler) x 0.20

  11. F- ÖDENECEK VERGİNİN BULUNMASI 1- Geçici Vergi: Geçici vergi, kazancın elde edildiği dönem içinde bu dönemin kazancı üze­rinden bir miktar verginin alınması ve alınan tutarın kazancın elde edildiği dönemin sonunda hesaplanan vergisinden mahsubu esasına dayanır. Kurumlar vergisi mükelleflerinden cari vergilendirme döneminin hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmek üzere geçici vergi alınır

  12. 2- Kesilen Vergiler Kurumlar Vergisi Beyannamesinde gösterilen kurum kazançlarından vergi sorumlularınca yurtiçinde kesilmiş (tevkif edilmiş) olan vergiler varsa, bunlar beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilir. 3- Yabancı Ülkelerde Ödenen Vergiler Yabancı ülkelerden elde edilerek Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilen kazançlardan mahallinde ödenen kurumlar vergisi benzeri vergiler Türkiye'de hesaplanan kurumlar vergisinden indirilir. Kurumlar vergisinden indirim konusu yapılan vergilerin yabancı ülkelerde ödendiğini gösterir belgelerin, tarhiyat sırasında mükellef tarafından ibraz edilememesi halinde, yabancı ülkede Ödenen veya ödenecek olan vergi, ülkemizdeki kurumlar vergisi oranını aşmamak şartıyla o memlekette cari olduğu bilinen oran üze­rinden hesaplanır.

  13. G- VERGİNİN ÖDENME ZAMANI Kurumlar vergisi, beyannamenin verildiği ayın sonuna kadar ödenir. Normal hesap dönemini takip eden kurumlarda hesap döneminin kapandığı ayı takip eden dördüncü ay içinde beyannamenin verildiği düşünüldüğünde ödeme süresinin Nisan ayının son günü (30 Nisan) olduğu anlaşılmaktadır. Verginin Ödenmesinde taksit yoktur. Mevcut şartlarda ödenecek verginin tamamı, kazancın beyan edildiği vergi dairesine beyanname verildiği Nisan ayının sonuna kadar ödenir

  14. II- ÖZEL BEYANNAME A- ÖZEL BEYANNAMENİN NİTELİĞİ VE BİLDİRİLECEK GELİRLER Dar mükellefiyete giren yabancı kurumların vergiye tabi kazançları Gelir Vergisi Kanunu’nun 4369 sayılı Kanunla değişik 80.ve 82. maddelerinde yazılı diğer kazanç ve iratlardan, dar mükellefiyete tabi ulaştırma işi yapan kurumların elde ettikleri arızi kazançlardan ibaret bulunduğu takdirde özel beyanname ile vergi dairesine bildirilir. Özel beyanname için şu iki özellik dikkat çekmektedir: • Özel beyanname dar mükelleflere has bir beyannamedir. • Dar mükelleflerin, diğer kazanç ve irat niteliğindeki gelirlerinin beyanı için verilir.

  15. B- KAZANÇ VE İRATLARIN SAFİ TUTARININ TESPİTİNDEKİ ÖZELLİK Bir kurum tarafından hangi gelir unsurundan elde edilirse edilsin, elde edilen gelir kurum kazancı adıyla anılıp, safi tutarının tespiti ticari kazanç hükümlerine göre yapılıyordu. Ancak, özel beyanname ile bildirilmesi gereken kazanç ve iratların safi tutarları Gelir Vergisi Kanununda bu kazançlar için Öngörülen esaslara uyularak tespit edilecektir

  16. C- BEYANNAME VERME SURESİ VE TARHIYATIN MUHATABI Özel beyannamenin kazancın elde edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde verilir. Dar mükellefiyete tabi yabancı kurumların vergisi, bunlar hesabına Türkiye'deki müdür veya temsilcileri; müdür veya temsilcileri mevcut değil ise kazanç ve iratları yabancı kuruma sağlayanlar adına tarh olunur.

  17. D- BEYANNAMENİN VERİLECEĞİ VERGİ DAİRESİ Özel beyan zamanı tayin olunan gelirlerle ilgili kurumlar vergisi beyannamesi; • Taşınmazların elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarda taşınmazın bulunduğu, • Taşınırların ve hakların elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarda mal ve hakların Türkiye'de elden çıkarıldığı, • Ticari veya ziraî bir işletmenin faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi karşılığında elde edilen diğer kazanç ve iratlarda İşletmenin bulunduğu, • Arızî olarak ticarî işlemlerin yapılmasından veya bu nitelikteki işlemlere aracılıktan elde edilen kazançlar ile arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde edilen kazançlarda faaliyetin yapıldığı, • Arızî olarak Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık faali­yetlerinden elde edilen kazançlarda yolcu veya yükün taşıta alındığı, • Zarar yazılan değersiz alacaklarla karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahil olmak üzere terk edilen işlerle ilgili olarak sonradan elde edilen diğer kazanç ve iratlar ile ticarî, zirai veya mesleki bir faaliyete hiç girişilmemesi veya ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen diğer kazanç ve iratlarda ödemenin Türkiye'de yapıldığı, • Diğer hallerde Maliye Bakanlığınca belirlenen, yerin vergi dairesine verilir.

  18. E- VERGİNİN ÖDENMESİ Özel beyannameyle bildirilenler ile tarhiyatın muhatabının Türkiye'yi terk etmesi durumunda verginin beyanname verme süresi içinde ödeneceği öngörülmüştür. Özel beyannameyle bildirilmesi gereken kazançların elde edilme tarihinden itibaren 15 gün içinde beyan edildiği düşünüldüğünde ve ödemenin de bu süre içinde yapılacağı anlaşılmaktadır.

  19. III. KURUMLAR VERGİSİ MUHTASAR BEYANNAMESİ A. MUHTASAR BEYANNAMENİN NİTELİĞİ Kurumlar vergisi kural olarak beyan üzerine tarh olunmaktadır. Ancak bu şekilde gelirini beyan edip vergisini ödemek durumunda olan kurumların beyan ve ödeme süreleri beklenmeden verginin bir an önce tahsil edilmesi amacıyla vergi tevkifatı, kesintisi ya da stopajı adı verilen bir sistem geliştirilmiştir. Kurumlar Vergisi Muhtasar Beyannamesi KVK'nın 15. (tam mükellefler) ve 30. (dar mükellefler) maddesi kapsamında yapılacak kesintileri bildirmeye yarayan bir beyannamedir.

  20. B. TAM MÜKELLEFLERDEN YAPILACAK KESİNTİLER Tam mükellef kurumlar açısın­dan kesinti KVK'nın 15. maddesinde düzenlenmiştir. Vergi sorumluları kazanç ve iratlara ilişkin nakden veya hesaben ödeme yapmaları veya tahakkuk ettirmeleri halinde kesinti yapmak zorundadırlar. Sorumlunun gerçek veya tüzel kişi olmasının önemi yoktur.

  21. Kesinti Yapmak Zorunda Olan Vergi Sorumluları: • İktisadi kamu kuruluşları, • Sair kurumlar, • Ticaret şirketleri, • İş ortaklıkları, • Dernekler, • Vakıflar, • Dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, • Kooperatifler, • Yatırım fonu yönetenler, • Gerçek usulde vergilendirilen ticaret erbabı, • Gerçek usulde vergilendirilen serbest meslek erbabı, • Gerçek usulde vergilendirilen çiftçiler.

  22. C. DAR MÜKELLEFLERDEN YAPILACAK KESİNTİLER Dar mükellef kurumlar bazı gelirleri elde ederlerken gelirleri üzerinden bir kısmı kesintiye tabi tutulur. Çünkü, dar mükelleflerin hem iş hem de kanuni merkezlerinin Türkiye'de bulunmamış olması vergi güvenliğini tehlikeye düşüren bir durumdur. Bu durumu biraz da olsa ortadan kaldırmak için tevkifat müessesi getirilmiştir.

  23. Kesinti Yapmak Zorunda Olan Vergi Sorumluları: Dar mükelleflere yapılacak ödemelerden kesinti yapacak kişilere (vergi sorumlularına) bir sınırlama getirilmemiştir. Dar mükellefler için kanunda belirtilen konularda Ödeme yapan "herkes" vergi sorumlusu olarak nitelendirilerek çok geniş bir kapsam çizilmiştir. Dar Mükellef Kurumlardan Vergi Kesintisi ve Oranları: Dar mükellefiyete tabi kurumların Türkiye'de elde edilen kazanç ve iratları­nın tamamı üzerinden değil, sadece KVK'nın 30. maddesinde belirtilen kazanç ve iratlar üzerinden kesinti yapılacaktır.

  24. D- VERGİ KESMEDE UYULACAK ESASLAR Temel vergi uygulamaları ile aynı esaslara haizdir. Ödeme Kavramı:Vergi sorumluları avans olarak ödenenler dahil nakden ve hesaben ödeme yaptıkları hak sahiplerinden kesinti yapmaya mecbur tutulmuşlardır. Kesintinin Matrahı (Ödemenin Net Üzerinden Yapılması):Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde vergi kesintisi, fiili ödenen miktar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır.

  25. Kesintinin Yapılacağı Zaman:Kesinti, vergi sorumlularının avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeme yaptıkları sırada yapılır. Kesinti Dönemleri:Muhtasar beyanname ile bildirilecek kesintilerin dönemlerinin vergilendirme döneminin takvim yılının birer aylık dönemleridir. Yani, vergi kesintisi yapmak durumunda olanlar bir ay içinde kesintiye tabi ödemeler üzerinden yaptıkları kesintileri vergi dairesine bildirmek durumundadırlar.

  26. Tarhiyatın Muhatabı:Muhtasar beyanname ile beyan edilecek kesintiler vergi sorumlusunun beyanı üzerine tarh olunur. Vergiler muhtasar beyannamenin verildiği vergi dairesince vergi sorumlusu adına tarh edilir.

  27. E- MUHTASAR BEYANNAMENİN VERİLMESİ VE VERGİNİN ÖDEME SÜRESİ Beyannamenin Verileceği Yer:Muhtasar beyanname ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine verilecektir. Beyannamenin Verileceği Süre:Vergi kesintisi yapmak zorunda olanlar, bu vergilen ödeme veya tahakkukun yapıldığı yer İtibarıyla bağlı oldukları vergi dairesine, vergilendirme dönemini izleyen ayın 23. günü akşamına kadar muhtasar beyanname İle bildirmeye mecburdurlar. Yıl sonlarında tahakkuk ettirilen mevduat faizlerinden kesilecek vergilerin bildirilmesi İçin beyan süresi bir ay uzatılır.

  28. Verginin Ödeme Süresi:Kesilen vergilerin beyannamenin verildiği ayın 26. günü akşamına kadar ödenmesi gerekir. Örneğin, Nisan 2007 ayındaki kesintiler bu ayı izleyen ay olan Mayıs ayının 20'sine kadar beyan edilip, beyannamenin verildiği Mayıs ayının 26'sına kadar ödenecektir.

  29. 4. TASFİYE, BİRLEŞME, DEVİR, TÜR DEĞİŞTİRME, BÖLÜNME VE HİSSE DEĞİŞİMİ HALLERİNDE MATRAHIN TESPİTİ VE BEYANI I- TASFİYE VE TASFİYE HALİNDE VERGİLENDİRME A- TASFİYE DÖNEMLERİ Tasfiye döneminde kazanç elde etmek asıl amaç olmamakla beraber işletmenin hiç faaliyette bulunmaması anlamına gelmez. Bu dönemde halen süren iktisadi ve hukuki işlemlerin sonuçlandırılması, şirketin mevcut, alacak ve borçlarının tespiti ile varlıkların elden çıkarılıp nakde dönüştürülmesi alacaklarının tahsili yanında borçlar ile tasfiye karının üzerinden kurumlar vergisinin ödenmesi işlemleri gerçekleştirilir. Her ne olursa olsun tasfiye haline giren kurumların vergilendirilmesinde hesap dönemi yerine tasfiye dönemi geçerli olur. Bu ise, her bir tasfiye dönemi itibarıyla vergilendirme yapılacağını ve her bir tasfiye döneminin bağımsız birer vergilendirme dönemi olarak dikkate alınacağını göstermektedir

  30. B- TASFİYE KÂRI VE HESAPLANMASI Hangi tasfiye dönemi (başlangıç, normal ve kapanış) İçin olursa olsun her dönem itibariyle tasfiye karı veya zararı ayrı ayrı belirlenir. Tasfiye dönemleri itiba­riyle kazanç söz konusu olduğunda bu tutar vergi matrahı olarak ilgili dönemler itibariyle vergilendirilir.

  31. C- TASFİYE KARININ BEYANI Tasfiye karı vergi dairesine bu amaçla verilen "tasfiye beyannamesi" ile yapılır. Beyannameyi vermek tasfiyeyi yapmakla görevli tasfiye memurlarına aittir. Beyanname tasfiye döneminin sonunu takip eden ayı izleyen dördüncü ayın birinci gününden yirmibeşinci günün akşamına kadar mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesine verilir

  32. D- TASFİYEDE VERGİNİN ÖDENMESİ Tasfiye halinde, tasfiye karı üzerinden tarh olunan vergiler, tasfiye edilen ku­ruma ait kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresi İçinde Ödenir (KVK. md.21/2). Tasfiye beyannamesinin dönemin sona ermesinden itibaren dördüncü ayın 25. kadar verilebildiği dikkate alındığında verginin ödeme süresinin sona eren dönemi izleyen yılın Nisan ayının 25. günü olduğu anlaşılmaktadır. Tasfiyenin bütünüyle kapanarak sona erdiği dönem (son dönem) beyannamesi, tasfiyenin sonuçlandığı tarihten itibaren 30 gün içinde kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verilir ve vergilerin aynı süre içinde ödenmesi gerekir.

  33. II- BİRLEŞME VE BİRLEŞME HALİNDE VERGİLENDİRME A- BİRLEŞMENİN NİTELİĞİ VE DÜZENLENMESİ Birleşme, bir veya birkaç kurumun diğer bir kurumla tek hukuki varlık haline gelmelerine denir. Bunun sebebi, kurumların pazar payını artırmak, rekabeti sona erdirmek ve ölçek ekonomilerine ulaşmak vb. arzulan olabilir. Bir veya birkaç kurumun diğer bir kurumla birleşmesi durumunda birleşen kurumlar açısından yapılacak vergisel işlemler tasfiye eden kurumlardaki gibidir.

  34. B- BİRLEŞME DÖNEMİ Birleşmede başlangıç ve bitimi belli olan ve dönemler olarak ifade edilebilecek bir yapı yoktur. Birleşmenin meydana gelmesi halinde ortada infisah (Dağılan-Fesih edilen) eden bir veya birkaç kurumun bulunacağı tabidir. Birleşme nedeniyle infisah eden kurumlar tasfiye edilir. Birleşme ile tasfiye arasındaki fark birleşme­de infisah eden kurumun mevcutlarının başka bir kuruma devrinde yeni biçilen değerler dolayısıyla birleşen kurum bünyesinde kar veya zararın ortaya çıkmasıdır. Birleşme dönemi sonunda münfesih (infisah eden, birleşen) kurumun karının hesaplanması sırasında, birleşen kurum veya kurumların ortaklarına birleşilen kurum tarafından verilen değerlerin, transfer fiyatlandırması esaslarına göre belirlenmesi öngörülmektedir.

  35. C- BİRLEŞME KARI Birleşen kurumlarda vergiye tabi matrah birleşme karı olacaktır. Birleşme kârının tespiti tasfiye karının tespitindeki esaslara göre yapılacağı hüküm altına alınmıştır

  36. D- BİRLEŞME BEYANNAMESİNİN VERİLMESİ VE VERGİNİN ÖDENMESİ Birleşme karı, bu amaçla vergi dairesine verilen "birleşme beyannamesi" ile beyan edilir. Beyannameyi vermek, tasfiyeyi yapmakla görevli birleşilen kurum yetkililerine aittir. Beyanname, birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten İtibaren 30 gün içinde verilir ve birleşme kârına İlişkin vergi de beyanna­me verme süresi içinde ödenir. Birleşen kurumların Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre tahakkuk etmiş olup henüz vadeleri gelmemiş bulunan vergileri de aynı süre içinde ödenir

  37. III- DEVİR VE DEVİR HALİNDE VERGİLENDİRME A- DEVİR İŞLEMİNİN NİTELİĞİ Devir bir şirketin bir başka şirkete katılması sonucu ortaya çıkan birleşmelerdir. Görüldüğü üzere, devir birleşmenin özel bir türü olarak düzenlenmiştir. Kurumlar vergisi açısından kanunda öngörülen koşullar altında yapılan birleşmeler bu kanun açısından devir olarak değerlendirilmektedir Devir ile birleşme arasında vergilendirme açısından temel farklılık, KVK'nın devir durumunu birleşme durumuna göre daha farklı bir vergilendirme rejimine tabi tutmasında görülür. Devir halinde, devredilen kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilir.

  38. B- DEVİRDE VERGİLENDİRİLMEME ŞARTLARI 1- Devir Sayılmada Aranan Şartlar Gerçekleştirilen birleşme işlemin devir sayılabilmesi İçin taşıması gereken şartlar KVK'nın 19/1. maddesinde belirtilmiştir. Bu şartlar; • Devredilen (birleşen, İnfisah eden, münfesih) kurum ile devralan (birleşilen) kurumun her ikisinin de kanuni veya iş merkezlerinden en az birinin Türkiye'de bulunması gerekir. Bir başka ifadeyle her iki kurum da Tam mükellef olması gereği nedeniyle devir tam mükellef kurumlar ara­sında yapılmalıdır. • Devredilen kurumun devir tarihindeki bilanço değerinin devralan kurum tarafından kül halinde kabul edilmiş ve bilançosuna geçirilmiş olmalıdır. Böylelikle devralınan kurumun bilançosu aynen devir alanın bilançosuna geçilmesi sağlanmalıdır.

  39. 2- Vergilendirilmemek İçin Aranan Şartlar Devir niteliğindeki birleşme işlemi nedeniyle ilgili hesap döneminin başından devir tarihine kadar elde edilen kazançlar vergilendirilir, devirden doğan ka­zançlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez. Devir tarihi, kurum yetkili kurulunun devre ilişkin kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarih olarak kabul edilir. Bu tarihten sonraki işlemlerden doğan kazanç, devralan kuruma ait olacaktır. Devir nedeniyle kar hesaplanmaması vergilendirilmemesi için yukarıda devir sayılma şartlarına ilaveten aşağıdaki şartlar da Öngörülmüştür (KVK. md. 20).

  40. İ- İlgili hesap döneminin başlangıcından devir tarihine kadar olan döneme ilişkin faaliyet sonuçlarına ilişkin olarak hazırlanarak devredilen ve devralan kurumlarca ortaklaşa imzalanan devredilen kuruma ait kıst dönem kurumlar vergisi beyannamesinin verilmiş olmalıdır. ii- Devir tarihi itibarıyla, devredilen ve devralan kurumların ortaklaşa olarak imzalayacakları devredilen kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesinin, devrin Ticaret Sicili Gazetesi'nde İlan edildiği tarihten itibaren 30 güniçinde devredilen kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verilmelidir. iii- Devralan kurum, devredilen kurumun tahakkuk etmiş veya edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini devredilen kurumun birleşme sebebiyle verilecek, kurumlar vergisi beyannamesinin ekinde vereceği bir taah­hütname ile taahhüt etmesi (mahallin en büyük mal memurluğu tarafından istenilmesi halinde devralan kurum bu borçlar için teminat göstermek durumundadır) gerekir.

  41. C- DEVİR BEYANNAMESİNİN VERİLMESİ VE VERGİNİN ÖDENMESİ Kurumun devir tarihine kadar olan kazancı vergilendirilmesi için yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde bir beyannameye bağlanır. Bu beyanname esasen kurumlar vergisi beyannamesi olmakla beraber, devir nedeniyle verildiği İçin "devir beyannamesi" olarak da adlandırmak mümkündür. Beyanname devrin Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiği tarihten itibaren 30 gün içinde devredilen kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verilir

  42. IV- TÜR DEĞİŞTİRME VE TÜR DEĞİŞTİRME HALİNDE VERGİLENDİRME Kurumlar hukuki ve ekonomik bütünlüklerini bozmadan ve şirketin tasfiyesine gitmeden mevcut kurumun türünü (şekli, nevi) değiştirebilirler. Kurumların tür değiştirilmesine, başka bir ifadeyle dönüştürülmesine, KVK'nın 19/2. maddesinde tek bir cümle olarak değinilmiştir. Tür değiştirme kurumların sadece hukuki kişiliğinin değiştirilmesini amaçlayan bir işlemdir.

  43. V- BÖLÜNME VE BÖLÜNME HALİNDE VERGİLENDİRME Bölünme sermaye şirketleri (anonim, limited sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket) arasında öngörülmüş bir müessesedir. Bu nedenle sermaye şirketi olmayan bir kurumun bölünmesinden bahsedilemez.

  44. A- TAM BÖLÜNME; Tam bölünmede, bölünen şirketin tüm mal varlığı iki veya daha fazla şirkete geçer ve bölünen şirketin ortakları devralan şirketlerin ortaklık paylarını iktisap eder. Şartlarına uygun bir tam bölünme gerçekleştirilmesi durumunda bölünen kurumun sadece bölündüğü tarihe kadar olan kazançları vergilendirilir; bölünmeden doğan karlar ise hesaplanmaz ve vergilendirilmez.

  45. Bir bölünmenin tam bölünme sayılabilmesi için; i-Bölünmede her iki tarafın (bölünen ve bölen) şirket (kurum) statüsünde olması, ii-Bölünen şirketin ve yeni kurulacak şirketin tam mükellef olması, iii-Bölünen şirketin bütün mal varlığı, alacak ve borçlarının kayıtlı değerleri üzerinden devrolunması, İv-Bölünen sermaye şirketi ortaklarına bölen sermaye şirketinin sermayesini temsil eden iştirak hissesi verilmesi (Bölünme işlemi sonucu bölünen şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin % 10'una kadarlık kısmı için nakit ödeme yapılması hali işlemin bölünme sayılmasına engel sayılmamıştır), şartlarının aranması gerekecektir.

  46. B- KISMİ BÖLÜNME; Kısmi bölünme, tam mükellef bir sermaye şirketi veya sermaye şirketi niteliğindeki yabancı bir kurumun Türkiye'deki iş yeri ya da daimi temsilcisinin bilanço­sunda yer alan taşınmazlar ile bilançoda yer alan ve en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ya da sahip oldukları üretim veya hizmet işletmelerinin bir veya bir kaçının mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine kayıtlı de­ğerleri üzerinden ayni sermaye olarak konulması suretiyle yapılan bölünmedir.

  47. Bu ifadeden, kısmi bölünmenin unsurları şu şekilde ortaya konabilir i- Bölünen ve bölen kurumun her ikisi de sermaye şirketi olacak ii- Bölünen şirket tam veya dar mükellef olabilirken, bölen kurum tam mü­kellef olmalıdır iii- Bölünmeye konu değer; taşınmaz, iştirak hisseleri ya da üretim ve hizmet işletmeleri olacak • Taşınmazlar, bölünen kurumun bilançosunda kayıtlı olmalıdır. • İştirak hisseleri en az iki tam yıl (2x365 gün) elde tutulmuş olmalıdır. • Üretim ve hizmet işletmelerinin kayıtlı değerleri üzerinden devredilmesi öngörülürken, devirde işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümü devredilmelidir. iv- Ayni sermaye olarak konulan varlıklar karşılığında bölen şirket kendi hisse senetlerini, ayni sermaye konan (bölünen) şirkete veya bunun ortaklarına vermelidir.

  48. VI- HİSSE DEĞİŞİMİ VE HİSSE DEĞİŞİMİ HALİNDE VERGİLENDİRME Hisse değişimi ile tam mükellef bir sermaye şirketinin diğer bir sermaye şirketinin (anonim, limited, hisseli komandit şirket) hisselerini devralabilmesi ve karşılığında bu şirketin ortaklarına kendi şirketinin sermayesini temsil eden İştirak hissesini verilmesi ifade edilmektedir.

  49. Hisse değişiminin vergisiz yapılabilmesi için hisseleri toplayan tam mükellef şirketin, hisselerini topladığı şirketin yönetimini ve hisse çoğunluğunu elde etmesi gerekmektedir. Hisseleri devralman şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin İtibari değerinin %10'una kadarlık kısmının nakit olarak ödenmesi, işlemin hisse değişimi sayılmasına engel teşkil etmez. Yukarıdaki şartlarda yapılan hisse değişimi İşlemlerinden doğan kazançlar da hesaplanmayacak ve vergilendirme yapılmayacaktır. Diğer taraftan hisse değişimi sonucunda hisseleri değiştirilen kurumların tüzel kişiliği devam ettiğinden hisse değişimi tarihine kadar olan kist dönem için beyanname verilmesi de söz konusu olmayacaktır.

  50. 5.KURUMLARDA GEÇİCİ VERGİ I- KURUMLARDA GEÇİCİ VERGİ A- NİTELİĞİ VE AMACI Müessesenin özü, kurumdan faaliyette bulunularak kazancın elde edildiği yıl içinde, kurumdan belirli esaslara göre bir miktar vergi alınmasını ve alınan bu ver­ginin hesap dönemi sonunda o dönemin hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmesi esasına dayanır. Bu haliyle geçici vergi ön (peşin) vergi karakteri göstermektedir.

More Related