1 / 22

SELÇUKLU’NUN DOĞUŞU Taner Tatar

5. 4. 3. 2. 1. SELÇUKLU’NUN DOĞUŞU Taner Tatar. ANADOLU'DA TÜRK MEDENİYETİ. Doç.Dr . Taner Tatar.

raja
Download Presentation

SELÇUKLU’NUN DOĞUŞU Taner Tatar

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. 5 4 3 2 1 SELÇUKLU’NUN DOĞUŞU Taner Tatar

  2. ANADOLU'DA TÜRK MEDENİYETİ Doç.Dr. Taner Tatar

  3. TUĞRUL BEY: Büyük Selçuklu Devleti'nin Kurucusu. Muhtemelen 993 senesinde doğdu. Babası Mikail' in bir gaza akınında şehid düşmesi üzerine kardeşi Çağrı bey' le beraber, dedesi Selçuk Bey tarafından yetiştirildi. • Selçuk Bey'in vefatı (1000 veya 1007) ve daha sonra amcası Arslan Bey'in Gazneli Mahmud tarafından esir edilmesi (1025) üzerine Tuğrul bey, selçuklu hanedanının başına geçti. Çağrı Bey' le birlikte iç ve dış hasımlarına karşı verdiği büyük mücadelelerden sonra, Nişabur şehrini devlet merkezi yapan Tuğrul Bey, ilk defa burada Es-sultan-ül Muazzam ünvanı ile namına hutbe okuttu (1038). 23 Mayıs 1040' da Gaznalilere karşı kazandığı Dandanakan zaferi ile devletinin temellerini sağlamlaştırdı. Tuğrul bey, bu büyük zaferden sonra, Bağdad' daki Abbasi halifesine bağlılık ve hurmet ifade eden mektubunu gönderdi ve devlet merkezini Rey şehrine taşıdı (1043).

  4. Büyük Selçuklu Devleti Hükümdarı Tuğrul Bey, vâris bırakmadan 4 Eylül 1063'de ölünce, Veziri Kundurî; "Vasiyeti vardır", bahanesiyle devletin başına, Alpaslan'ın kardeşi Süleyman Bey'i geçirmek isteyince, ülkenin beyleri ayaklandılar ve başlarına Alpaslan'ın geçmesini istediler. • .

  5. ALP ARSLAN 20 Ocak 1029'da doğdu. Babası, Çağrı Bey'dir. Çağrı Bey, Büyük Selçuklu Devleti'nin kuruluşunda başrollerden birini oynamış bir komutandır. Horasan Valisi idi. Oğlu Alpaslan’n yetişmesine önem vermiş, çağın bilginlerinden ders görmesini sağlamış, atıcılık ve binicilikte eli tutulmaz, önüne geçilmez bir yiğit olarak yetişmesine dikkat etmiştir. Öldüğü zaman, Horasan Valiliği'ne oğlu Alpaslan geçti.

  6. Büyük Selçuklu hükümdarı Alparslan ile Bizans İmparatoru Romanis Diogenes IV arasında 29Ağustos 1071 yılında gerçekleşen Malazgirt Meydan Savaşı tüm Türk Dünyası için bir dönüm noktası olmuştur. Bu savaşla birlikte Anadolu'nun kapıları Türklere açılmıştır.

  7. Malazgirt’te, Bizans ordularını yenip imparatorunu tutsak eden büyük Selçuk Hükümdarı Alpaslan'ın bilgili, medeniyet inşa eden oğlu... Devletini, imaretlerle, camilerle, sebillerle süsleyip mâmur eden Büyük Selçuklu Hükümdarı!...   Dünyanın, güneş çevresinde döndüğü temel fikrine dayalı olarak "Celalî Takvimi"ni yapan aydın ve hükümdar!.. MELİKŞAH

  8. Melikşah, daha 11 yaşında iken, babası tarafından veliaht ilân edilmişti. • On yedisinde tahta çıkıp, otuz yedisinde öldüğü halde, Devleti Hindistan'a kadar genişleten ve Halife'yi himayesine alan şanlı bir devlet adamı...   • Babası öldüğü zaman, 17 yaşında idi. Dünyanın en değerli vezirlerinden biri olan Nizamül-mülk, babası gibi, onun da başveziri idi. Amcaları, taht üstünde hak iddiasıyle ayaklandılar, bastırdı. İmparatorluğa bağlı devletler, genç Melikşah'ın tecrübesizliğinden yararlanmak ümidiyle, bağımsızlıklarını ister oldular; ayrı ayrı yola getirdi, imparatorluğunu güçlü ve düzen içinde yaşar hale getirince, önce Karahanlılar'ı, daha sonra Gazneli Türk İmparatorluğu'nu, yaptığı anlaşmalarla kendisine sıkı sıkıya bağlamasını bildi. Böylece, babasından devraldığı imparatorluk sınırlarını daha da genişleterek huzurlu bir devlet haline koydu.

  9. 37 YAŞINDA, BAĞDAT'DA ZEHİRLENEREK ŞEHİD OLDU • Melikşah Hasan Sabbah'ı ortadan kaldırmaya ve Mısır'a da bir sefer açarak Fatimîler Devleti'ne son vermeye karar verdi. Başveziri Nizamülmülk, bu işlerle uğraştığı sırada Hassan Sabbah’ın bir adamı Bağdat'a geldi ve büyük devlet adamı Nizamülmûlk'ü öldürdü. Vezirinin katline üzülen Melikşah, Hasan Sabbah'ın işini bitirecek orduyu hazırladığı sırada, yani, Nizamülmülk'ün ölümünden bir ay sonra, 37 yaşında iken zehirlenerek öldü (1092). Bağdat'da ölmüş, cenazesi, başkenti olan Isfahan'a götürülerek kendi yaptırdığı türbesine gömülmüştür.

  10. I. KILIÇARSLAN • Türkiye Selçuklu Devleti' nin kurucusu, Kutalmışoğlu Süleyman Şah' ın oğlu ve İkinci Türkiye Selçuklu Sultanı.   Babası Süleyman Şah' ın 1086' da Suriye seferinde Melik tutuş' a yenilmesi ve ölümü üzerine, Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah onun oğulları Kılıç Arslan ve Davud Arslan' ı İsfehan' a götürdü. Kılıç Arslan burada altı sene iyi bir eğitim ve öğretim görerek, Türk-İslam terbiyesi ile yetiştirildi.    Kılıç Arslan, 1092' de Büyük Selçuklu Sultanı Berkyaruk' un izni ile Anadolu' ya gelerek İznik' te altı yıldır boş duran Türkiye Selçukluları tahtına çıktı. Yanındaki Türkmen ailelerini İznik' e yerleştirerek, Anadolu' da dağılmış olan birliği yeniden te'sis etti.

  11. 1095' de Malatya üzerine sefere çıkan Kılıç Arslan kaleyi tam düşürmek üzere iken, yüzbinlerce kişilik haçlı kuvvetlerinin Türkiye topraklarına girdiğini haber aldı. Bunun üzerine, muhasarayı kaldırarak süratle memleketini müdafaaya döndü. İznik' i muhasara eden haçlılara karşı hisar önün de ordusunu savaşa soktu. Şiddetli çarpışmalar sonun da iki taraf da ağır zayiat verdi. Birçok haçlı kumandanı öldürüldü. Ancak düşman devamlı takviye alıyordu. Kalabalık düşman kuvvetlerine karşı meydan savaşı vermenin tehlikeli olacağını anlayan Kılıç Arslan ordusunu geri çekmek zorunda kaldı. Böylece 22 yıllık Selçuklu payitahtı olan İznik şehri 29 Haziran 1097' de Haçlı kuvvetlerinin eline geçti.    Kılıç Arslan bundan sonra Danişmend Gazi ve Kayseri emiri Hasan ile birşleşerek Eskişehir' e doğru harekete geçen haçlılara dağ, geçit ve vadiler de sürekli baskınlar düzenleyerek ağır zayiat verdirdi. Öyle ki, Kayseri ve Toroslar üzerinden Kudüs' e doğru yol alan haçlı ordusu Kılıç Arslan' ın ve kumandanlarının yıtpratma savaşları neticesin de altı yüz binden yüz bine düştü. Neticede Kudüs' e ulaşan haçlılar bu bölgedeki büyük Selçuklu emirlerinin rekabetinden de faydalanarak Antakya, Urfa ve Kudüs' de hıristiyan idareler kurdular.    İznik' in kaybından ve Birinci Haçlı seferinden sonra Kılıç Arslan, Anadolu Türklerini toplamaya başlayarak, Konya' yı başkent yaptı. Büyük Selçuklu İmparatorluğu' nun parçalanmasından faydalanarak bütün İslam alemine hakim olmak teşebbüsüne girişti. Ancak Musul emiri Çavlı, Artukoğlu İlgazi ve Suriye meliki Rıdvan ile 1107 senesi Temmuz ayında Habur ırmağı kıyısında yaptığı savaşı kaybetti. Yaralı olarak Habur ırmağını geçerken boğularak şehid oldu. Naşı Meyyafarikin' e götürülerek kendisi için yapılan Türbeye defn edildi.    Türkiye Selçuklu Devleti' nin en buhranlı devrelerinde hükümdar olan Birinci Kılıç Arslan, teşkilatçı bir devlet adamıydı. Üstün kumandanlık kabiliyetine sahip, hayatı mücadele içinde geçen büyük bir kahraman ve gazidir. Mutaassıp haçlı ordusuna ağır kayıplar verdirerek, Türklerin Anadolu topraklarından atılamayacağını isbat etti. Çok hayır işleyip ahalisinin sevgisini kazandı. Hıristiyan halka da adalet ve şefkatle davrandı. Bu yüzden devrin tarihçileri "Kılıç Arslan' ın ölümü hıristiyanlar için de bit matem oldu." demişlerdir.

  12. SELÇUKLU YÖNETİM SİSTEMİ İLE İLGİLİ TARTIŞMALAR • MOZAİK • FEODALİTE • MONARŞİ

  13. MOZAİK

  14. Anadolu’da atılan temelin, bütün unsurlarının eski Türk geleneklerinden ibaret olduğunu söylemek doğru olamayacağı gibi, halihazırda var olduğu (!) iddia edilen Bizans temelinin üzerine oturulduğu yolundaki görüşler de yanlıştır. Bunun gibi, kurulan devlet için gerekli olan müesseselerin Araplardan alındığını da söylemek bir öncekiler kadar abesle iştigal etmektir. Bütün bunların karışımından meydana gelen “mozaik” ise asla değildir. Anadolu’da kurulan Türk devleti, temelini “Türklük” ve “Islamiyet”in oluşturduğu ve bu dinamiklerle kendi “gelişim”ini sağlayan ve bugüne kadar devam edegelen, kendine has bir yapıdır, kendisidir.

  15. HAKİKAT

  16. FEODALİTE • MERKEZİ HAKİMİYETİN YOKLUĞU

  17. ADALET TEMELLİ DEVLET ANLAYIŞI VE SİSTEMİ HAKİKAT:

  18. MONARŞİ İDDİASIHAKİKAT:

  19. BİTTİ Doç. Dr. Taner TATAR

  20. BİR SONRAKİ DERSE KADAR HOŞÇAKALIN

More Related