1 / 43

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA VE ORMANCILIK

Sürdürülebilir Orman Yönetimi, Stratejik Planlama, Standart Dosya Planı ve Resmi Yazışma Kuralları Hizmet İçi Eğitim Semineri 6-8 Ekim 2009 Antalya. SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA VE ORMANCILIK. Dr. Tuncay PORSUK İç Anadolu Ormancılık Araştırma Müdürlüğü

luella
Download Presentation

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA VE ORMANCILIK

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Sürdürülebilir Orman Yönetimi, Stratejik Planlama, Standart Dosya Planı ve Resmi Yazışma Kuralları Hizmet İçi Eğitim Semineri 6-8 Ekim 2009 Antalya SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA VE ORMANCILIK Dr. Tuncay PORSUK İç Anadolu Ormancılık Araştırma Müdürlüğü Orman Amenajmanı ve Hasılat Bölüm Başmühendisliği tporsuk@oae.gov.tr 2009/Antalya

  2. Sunumun İçeriği • Sürdürülebilir Kalkınmaya(SK) Yönelişin Nedenleri! • Sürdürülebilir Kalkınmanın Tarihsel Gelişim Süreci! • Sürdürülebilir Kalkınma ve İlkeleri! • Ormancılık - Sürdürülebilir Kalkınma İlişkisi ve Ormancılığın Sürdürülebilir Kalkınmaya Uyarlanma İsteği! • Sürdürülebilir Orman Yönetimi(SOY) Nedir? Ne Değildir? • SOY Araçlarının Karar Destek Sistemlerinde Kullanılması(Örnek Çalışma)

  3. Eğitimin Amacı • SOY’un Temelini Oluşturan SK Yaklaşımını ve Felsefesini Anlamak. • SK ile SOY Arasındaki Sistemik İlişkiyi Kavramak. • SOY’un Araçlarını Tanımak.

  4. Sürdürülebilir Kalkınmaya Geçişin Gerekçesi 1950’li yılların sonlarına doğru ekonomik büyümenin çevre üzerine etkileri ve güneyin kırsal yoksulluğu, global krizlerle ilgili ilk olumsuz belirti olarak nitelendirilmektedir. Kuzey ve güney ülkelerinde büyüme ya da kalkınma, çevresel bozulma ile ortaya çıkmıştır. 1980’lerde devam eden krizler çevresel bozulma, yoksulluk ve toplumsal çözülme şeklindedir. Doğrudan doğruya kalkınmanın başarısızlığıyla ilgili görünen bu krizler toplumsal adalet, sürdürülebilirlik ve katılım konularındaki eksiklikten kaynaklanmaktadır.

  5. Klasik Kalkınma-Büyüme Modellerinin Üretim Faktörlerini Kullanma Felsefesi ve SK’nın Gelişim Süreci • Kalkınma kavramlarının iki temel sorunu bulunmaktadır. İlki kalkınmayı belirleyen faktörlerin neler olduğunun saptanmasıdır. İkinci temel sorun ise mevcut üretim faktörlerinin optimal dağılımının/kullanılacağının nasıl sağlanacağıdır. Klasik anlamda ekonomi politikaları yalnızca kişi başına reel milli gelirin yada ekonomik girdinin artırılması amacına dayandırıldığından, bu amaç doğal kaynak kullanımını gerektirdiğinden ekolojik dengesizliklere neden olmaktadır. • liberal ekonomik sistemde dünya politikası olarak uygulanmakta olan klasik kalkınma modellerinin üretim faktörleri ile olan bu ilişkisi kalkınmanın sağlıklı olup olmadığı konusunda önemli bir göstergedir.

  6. Üretim Faktörü Olarak Doğa! • Üretim faaliyetlerinin yapılabilmesi için 4 tane üretim faktörüne ihtiyaç olduğu bilinmektedir. Doğa, Emek, Sermaye ve Girişim şeklinde sıralayabileceğimiz üretim faktörleri, bir sistemin çalışmasını sağlayan ve sistemden koptuğu an, sistemin çalışmasını engelleyecek sistem elemanlarıdır. Ayrıca ormancılık gibi yapılan çalışmaların sonucunun, yapılan kişilerce görülmeyeceği kadar uzun bir üretim süreci gösteren sektörlerde, zamanda bir üretim faktörü olarak görülebilmektedir. Bu bağlamda ekonomik faaliyetlerde doğal kaynakların kullanımı kaçınılmaz olmaktadır. Yani üretim bir sistemse, doğal kaynaklarda bu sistemin bir parçasıdır.

  7. Daha fazla Üretim Daha Fazla Tüketim Kar Maksimizasyonu Sınırsız Üretim - Sınırsız Tüketim - Kar Maksimizasyonu Üçgeni • Tarım alanlarının bozulması, su ve deniz kaynaklarının kirlenmesi, orman ekosistemlerinin tahrip edilmesi, biyolojik çeşitliliğin azalması, ozon tabakasının incelmesi ve bütün bunların nedeni olarak; global ısınma gibi çevresel değişimlerle birlikte, yoksulluk ve açlık gibi sorunlarında ortaya çıktığı gözlemlenmiştir. Bu sorunların nedeninin de bütün bu olumsuzluklara ivme kazandıran ekonomik büyüme modellerinden olduğu anlaşılmıştır. • Klasik kalkınma modellerinde üretim faktörü olarak doğa; hiç bitmeyecek bir üretim faktörü olarak düşünülmüş, daha fazla üretim, daha fazla tüketim, daha fazla büyüme ve kar maksimizasyonu (Sınırsız Üretim - Sınırsız Tüketim - Kar Maksimizasyonu Üçgeni) hedeflenmiştir.

  8. Baskı ve TahribatSistem Sorgulanıyor • Klasik anlamda kalkınma ve büyüme modellerinin üretim faktörlerini kullanma konusundaki bu yaklaşımı doğal kaynaklar üzerindeki baskıları artmıştır. • Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerce, doğal kaynaklar adeta hiç bitmeyecek bir kaynak mantığında kullanılmıştır. Bu durum dünya doğal kaynak tabanlarında onarılması güç hasarlar açmış, günümüze kadar orman ekosistemleri de bu tahribattan payını almıştır. • Sistemin sorgulanması ihtiyacını doğurmuştur.

  9. SK’ya Yönelim SüreciBüyümenin Sınırları(1972) • Bu alanda ilk sorgulama; Roma kulübünün 1972 yılının başında duyurduğu ‘’Büyümenin sınırları’’ adlı rapordur. Rapor, nüfus, sanayi üretimi, gıda, yenilenemeyen kaynaklar ve çevre kirliliği gibi beş temel değişken arasındaki etkileşimi açıklamaya yöneliktir. Söz konusu değişkenler, bir taraftan büyümenin nedenini oluştururken, diğer yandan da büyümenin devamında yada sınırlarına ulaşmasında etken olmaktadır. Raporda ulaşılan sonuca göre dünya sistemi kaynak krizi sonucu çökecektir. Büyümeyi durduran temel neden olarak, çevresel taşıma kapasitesinin aşılmasıyla ortaya çıkan çevre kirlenmesindeki hızlı artış gösterilmektedir.

  10. SK’ya Yönelim SüreciStockholm Konferansı(1972) • Dünyanın ve ülkemizin bugün yaşadığı çevre krizi ışığında, esasen çok boyutlu olan kalkınma kavramının, çevre boyutunu ve sürdürülebilirlik boyutunu da içerecek biçimde genişletilmesi zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bu zorunluluk bu alanda uluslar arası politikaların gelişimini sağlamış, 1972 yılında Stockholm Konferansı, çevre konusunu ilk olarak dünya gündemine getirerek, gezegenimizin ekolojik açıdan duyarlı bir şekilde yönetimi için bir dizi ilkeler üretmiştir. Dünya liderlerinin çevre ile uyumlu ekonomik kalkınma konusunu tartıştıkları ilk forum olan Stockholm konferansı sonucunda çevre konularındaki uluslararası çalışmalarda katalist rolünü üstlenen Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) kurulmuştur.

  11. SK’ya Yönelim SüreciOrtak Geleceğimiz(Brundland ) Raporu(1987) • Birleşmiş Milletler Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu, ortak geleceğimiz adlı bu raporda “sürdürülebilir kalkınma kavramını yeni bir kalkınma modeli olarak tartışmaya açmıştır. • Rapor işaret ettiği bir çok kararın yanı sıra, global düzeyde çevre ve ekonomik kalkınmanın entegrasyonunu sağlamak için uluslararası işbirliğinin önemine bir kez daha değinerek, bu amaçla bölgesel ve global toplantılar düzenlenmesi çağrısında bulunmuştur. • Bu çağrı kapsamında 1992 Rio Konferansı gerçekleşmiştir. Konferans; “tüm ülkelerde sürdürülebilir ve çevre ile uyumlu ekonomik kalkınmayı geliştirmek üzere yürütülen ulusal ve uluslararası çalışmalar kapsamında, çevre bozulmasını durdurmak , geri çevirmek ve bu amaçla strateji ve tedbirler hazırlamayı” amaçlamıştır.

  12. SK’ya Yönelim SüreciRio Konferansı (1992) • 1992 BM Rio Konferansı sonucu 5 temel belge ortaya çıkmıştır. • Rio deklarasyonu • Gündem 21 • Orman prensipleri • İklim değişikliği sözleşmesi • Biyolojik çeşitlilik sözleşmesi • Bu belgeler; SK’nın gelişimi ve uygulanması için uluslar arası düzeyde kabul edilmiş ilk politik dokümanlardır. • Bu gelişmeler SK’nın uluslar arası bir politika olarak benimsenmesini sağlamıştır.

  13. SK Tanımlanıyor! • Sürdürülebilir kalkınmanın ekolojik olarak mümkün olan ve herkesin mantıksal olarak umabileceği sınırlar içindeki tüketim standartlarını teşvik edecek değerleri işlemeyi ve yaymayı gerektirdiği, • Sürdürülebilir kalkınmanın çevrenin taşıma potansiyelini aşmadan optimum kaynak dağılımını ve büyümeyi amaçladığı, • Sürdürülebilir kalkınmanın, bir değişim süreci olduğu, bu değişme süreci içerisinde kaynakların kullanımı, yatırımların yönlendirilmesi, teknolojik gelişmenin yönünün tayin edilmesi ve kurumsal değişiklikler hep uyum içinde ve insanlığın bugünkü ve gelecekteki ihtiyaç ve beklentilerini karşılama potansiyelini zenginleştirici yönde olması gerektiği, • Sürdürülebilir kalkınmanın, ekonomik faaliyetlerin çevresel etkilerinin geri dönüşlerini dikkate aldığı, • Sürdürülebilir kalkınmanın, kaynak kullanım yoğunluğunu azaltarak, bugünkü kuşakların yaşam kalitesini iyileştirirken gelecek nesillerin doğal kaynak stokları ve çevresel değerlerinde bir azalmaya yol açmamayı amaçladığı SK nın gelişim sürecinde ifade edilmiştir.

  14. SK • Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonuna göre SK; ‘’bugünün ihtiyaçlarını, gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme yeteneğinden ödün vermeksizin karşılamaktır’’ şeklinde tanımlanmıştır. • E.B. Barbier’e göre; ‘’sürdürülebilir kalkınma toplumun top yekün kalkınmasından ayrı düşünülemez ve bütünü ile ayrı bir biçimde incelenemez. Çünkü sürdürülebilirlik ekonomik değişikliklerle sosyal, kültürel, ekolojik dönüşümler arasındaki ilişkilere bağlıdır. Ekonomik değişikliklerle daha ziyade insanların en temel ihtiyaçlarının (Gıda, barınma, giyim vb.) karşılanması, eşitliğin sağlanması kastedilmektedir. Sosyal, kültürel ve ekolojik dönüşümlerle ise eğitim, güvenlik, hürriyet, istihdam, eğlence gibi ihtiyaçların, doğanın taşıma kapasitesi aşılmaksızın bütün insanların bekası ve mutluluğu için sunulmasına yönelik gayretler ifade edilmektedir.

  15. Sürdürülebilir Kalkınma İlkeleri • Çevrenin korunması ilkesi • Sosyal hakkaniyet ilkesi • Ekonomik kalkınma ilkesi • Temel haklar ilkesi • Nesiller-arası eşitlik ilkesi • Açık ve demokratik toplum ilkesi • Katılımcılık İlkesi • Özel sektör ve diğer toplumsal paydaşların katılımı ilkesi • Yönetişim ilkesi • Bütünsel politikalar ilkesi • Mevcut en iyi bilgilerin kullanılması ilkesi • Önleyici tedbirler ilkesi • Kirleten öder ilkesi

  16. SK Stratejisi • Büyümeyi canlandırmak, • Büyümenin kalitesini değiştirmek, • Temel ihtiyaçları karşılamak , • Sürdürülebilir bir nüfus düzeyini garanti altına almak, • Kaynak tabanını korumak ve zenginleştirmek, • Teknolojiyi yeniden yönlendirmek ve riski yönetmek, • Karar vermede çevre ve ekonomiyi birleştirmek, • Karar Süreçlerinde Katılımcılığı Sağlamak, • Uluslar arası ekonomik İlişkileri Yeniden Yönlendirilmek,

  17. SK’nın Uygulanması İçin Gerekli Koşullar • Karar alınmasında vatandaşların etkin katılımını sağlayacak bir siyasal sistem. • Kendi çabasıyla ve sürdürülebilir biçimde üretim fazlası ve teknik bilgi sağlayabilecek bir ekonomik sistem. • Olumsuz gelişmelerden doğan gerilimlere çözüm bulabilen bir sosyal sistem. • Gelişmek için gerekli olan ve ekolojik tabanı korumaya saygı gösteren bir üretim sistemi. • Yeni bir teknolojik sistem. • Ticaret ve finansmanda sürdürülebilir düzenleri destekleyen bir uluslararası sistem. • Esnekliğe, kendini düzeltme yeteneğine sahip bir yönetim sistemi gereklidir.

  18. SK – Ormancılık İlişkisiSektörel Bileşenler • Sürdürülebilir kalkınma sistemi içersinde ormancılığında bulunduğu çok • Sayıda alt sistemden(sektör) oluşmaktadır.

  19. SK - Ormancılık İlişkisiSK İçersinde Farklı Bir Rol Orman Ekosistemi kendine has özellikleri (yenilenebilir bir doğal kaynak olması gibi) ile bir yandan insanların maddi ve manevi ihtiyaçlarını somut biçimde ve doğrudan gidererek sosyo-ekonomik hayata olumlu etki yaparken, diğer yandan da adeta “görünmeyen bir el” olarak tüm doğal sistemlerin dengelerinin korunmasını ve/veya geliştirilmesini güven altına almakta, yani dolaylı bir fayda sağlayarak SK sistemin kararlı ve dinamik en önemli bileşenini oluşturmaktadır.

  20. SK – Ormancılık İlişkisiYeni Politikalar • Sürdürülebilir kalkınma, ormanların ve diğer doğal kaynakların yönetiminde bir kavram ve bir hedef olarak yaygın bir biçimde kabul edilmiştir. Ormancılıkta bu kabul’’baskın ürünlerin,özellikle de odunun’’ sürekli üretimi üzerinde yoğunlaşan bir ormancılık politikasından,ormanı’’doğal ve karmaşık bir kaynak sistemi’’ olarak yönetmekle ilgilenen, yeni bir ormancılık politikasına geçişe destek olmuştur.

  21. SK – Ormancılık İlişkisiDümen Suyu Teorisini Çöküşü • Klasik orta ve batı Avrupa ormancılığında ormanlar, yalnızca odun hammaddesi deposu olarak görülmüş, en fazla odun hammaddesi elde etme amacı ile entansif olarak işletilen bir ormancılık işletmesinin aynı zamanda ülke kültürü için hizmet fonksiyonlarını da yerine getireceği varsayımından hareket edilmiştir. ‘’Dümen Suyu Teorisi ‘’olarak ta bilinen bu teori ile en yüksek miktarda kerestelik odun üretmek üzere işletilen bir ormanda, aynı zamanda su bütçesinin düzenlenmesi, havanın temizlenmesi vb. diğer işlevlerin kendiliğinden gerçekleşeceği bu nedenle bu hizmetlerin işletme amaçlarına dahil edilmesinin gerekli olmadığı varsayımından hareket edilmiştir.

  22. Orman Kaynaklarına Yönelik Talep ve Beklentilerin Değişimi • Hızlı nüfus artışı • Teknolojik gelişmeler • Gelir düzeyinin Yükselmesi • Çevresel Kaygılar • Toplumun Değer Yargılarındaki Değişim

  23. Çok Yönlü Faydalanma İlkesinin Doğuşu • Odun hammaddesi üretimi dışında kalan, daha çok hizmet ve/veya koruma yönü ağır basan, su kalitesini iyileştirme, karbon tutma, toprak koruma, yaban hayatını ve biyolojik çeşitliliği koruma, rekreasyonel fırsatlar sağlama, estetik gibi işlevlerinin önemini artırmış’’ bu gelişmeler ormancılığa ‘’Çok Yönlü Faydalanma’’ilkesini kazandırmıştır

  24. SOY’un Tanımı • Sürdürülebilir orman yönetimi; “Ormanların ve orman alanlarının biyolojik çeşitliliğini, verimliliğini, gençleşme kapasitesive canlılığınıyerel,ulusal ve küresel düzeylerde koruyarak günümüzde ve gelecekte kendilerinden beklenen ekolojik, ekonomik ve sosyal fonksiyonları yerine getirebilecek ve diğer ekosistemlere zarar vermeyecek biçimde ve yoğunlukta işletilmesi ve kullanılmasıdır.

  25. SOY-Uluslar arası Politikalar İlişkisi • Sürdürülebilir Orman Yönetiminin Dayandığı Temel Felsefe, sürdürülebilir kalkınma felsefesi ve Politikasıdır. Bu bağlamda ormancılığın sürdürülebilir kalkınma ilkeleri, stratejileri ve uygulama araçları ile entegrasyonu sürdürülebilir orman yönetimini oluşturmaktadır. Uluslar arası anlamada SOY’un referans aldığı spesifik belge ise orman prensipleri belgesidir. • Orman prensipleri belgesi; hem doğal, hem sonradan yetiştirilen olmak üzere tüm coğrafik bölgelerdeki ve iklim kuşaklarındaki ormanların tamamının yönetimine, korunmasına ve geliştirilmesine ilişkin ilkeleri içermektedir.

  26. SOY K&G • Asıl olarak sürdürülebilir orman Yönetimi; dünyada farklı süreçler sonunda belirlenmiş kriterler ve göstergelerden(K&G) ibarettir. Yani sürdürülebilir ormancılık bu kriterler ve göstergeler ile karakterize edilmektedir.

  27. SOY’da K&G Kavramları • Kriterler; sürdürülebilir orman yönetimi kapsamında, ormanların ekosistem olarak yönetilmesini sağlayan araçlardır. Bu araçlar orman ekosisteminin hayati fonksiyonlarını ve uzantılarını (Biyolojik çeşitlilik, orman sağlığı vs.) ormanın çok yönlü ekolojik-çevresel, ekonomik-finansal, sosyo-Kültürel faydalarını (Kereste, rekreasyon, kültürel değerler) ve sürdürülebilir orman yönetimini kolaylaştırmak için gereksinim duyulan politik çerçeveleri içermektedir. • Kriterler ormanların ürettiği toplumsal fayda akımlarını temsil etmektedir. • Bir kriter, değişiklikleri değerlendirmek amacıyla periyodik olarak izlenen bir dizi ilgili göstergeler içermektedir.

  28. SOY da K&G Kavramları • Göstergeler; bir kriteri ölçme ve tanımlamayı sağlayan araçlardır. Belirli bir kriterle bütünleşen göstergeler, kriterin ne olduğunu ve ne anlama geldiğini tanımlar( örneğin gösterge olarak ekosistem ve tür çeşitliliği biyolojik çeşitliliğin göstergeleridir). • Sürdürülebilir orman yönetimine yönelişin eğilimini, zaman içersindeki(belirli bir periyot) ölçümlerde resim edilen farklı kriter ve göstergelerin birlikteliği ve sistemik değerlendirmesi belirler. • Kriter ve göstergeler sürdürülebilir orman yönetiminin ne anlama geldiğine dair ortak bir anlayış sağlamaktadır. Bu ortak anlayış her ülke için aynı olmamakta, çünkü yetişme muhite faktörleri, sosyo-kültürel yapılar ve kurumsal yapılar farklılık göstermektedir.

  29. Kriterlerin Amacı • Sürdürülebilir orman yönetimini açıklamak ve tanım için bir iskelet oluşturmak. Uluslararası düzeyde birliktelik sağlamak. • Ormanların sürdürülebilir gelişmesi, yönetimi ve korunmasında politikaların gelişimi için referans noktaların belirlenmesini sağlamak. • Üretim sertifikalarını içeren, ticari ve çevresel ilişkilerin ortaya çıkartılmasını sağlamak. • Sürdürülebilir orman yönetiminde gerek yurt içi gerekse uluslararası kavramların teminini kolaylaştırmak ve ortak bir dil oluşturmak. • Mevcut bilgileri, halkı ve karar vericileri bilgilendirerek geliştirmek, olarak belirtilmiştir .

  30. SOY Nedir? Ne Değildir?

  31. (SOY’un Ormancılık Yönetsel Süreçlerinde Karar Destek Sistemi Olarak Kullanılabilirliği)Yönetsel Karar Süreçleri • Planlama • Bütçeleme • Pazarlama • Silvikültür • Kadastro ve Mülkiyet • Orman Zararlıları ile Mücadele • Makine İkmal • Denetim • Eğitim

  32. (SOY’un Ormancılık Yönetsel Süreçlerinde Karar Destek Sistemi Olarak Kullanılabilirliği)Bir Model Çalışması • Problemin Tanımı: Orman Kaynaklarının Turizme Tahsisi Sorunu • Modelin Amacı: Problemi SOY araçlarını kullanarak Çözümlemek

  33. (SOY’un Ormancılık Yönetsel Süreçlerinde Karar Destek Sistemi Olarak Kullanılabilirliği)SOY Araçları • SK/SOY ilkeleri kapsamında Sorun Çözümüne Yönelik Kurumsal Politikaların ve Hukuki Araçların Varlığı. • Sorun Çözümünü Yönetecek Kurumsal Yönetim Biriminin Varlığı. • SOY K&G Kullanarak SK/SOY İlkeleri Kapsamında Sorun Çözümünü Gerçekleştirecek Karar Destek Sisteminin Varlığı.

  34. (SOY’un Ormancılık Yönetsel Süreçlerinde Karar Destek Sistemi Olarak Kullanılabilirliği)Hukuki Araç • T.C. Anayasasının 169. Maddesi; ‘’…Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz….’’ • Kamu Yararı Şartının Sağlanması Durumunda Ormanlar Turizme Tahsis Edilebilir. • Kamu Yararının Sağlanıp Sağlanmadığını Nasıl Tespit Edeceğiz? Nasıl Karar Vereceğiz?

  35. İlkelere Göre Model Şekilleniyor! • SOY = Kamu Yararıdır • SOY K&G = SOY dur • Geliştirilecek Karar Destek Sistemi SOY K&G leri kullanacak, • Kamu ve Çıkar Baskı Gruplarını Karar Sürecinin İçersine Katacak • ÇED’i Sağlayacak(seçenekleri değerlendirecek) • Bağımsız Denetim

  36. Karar Sürecini Etkileyen SektörlerSektörlerin Entegrasyonu Kamu Yararı= SOY ve Sürdürülebilir Turizm (ST) şartlarının sağlanmasıdır. Araçlar = SOY K&G ile ST K&G

  37. Sorun Çözümüne Yönelik Fayda Ölçütlerinin ve Göstergelerin TanımlanmasıSOY K&G ve ST K&G Kapsamında • SOY ve ST İçin Ekolojik-Çevresel, Ekonomik-Finansal, Sosyo-Kültürel Eksenlerde Ölçütler ve Gösterge Tanımlamaları, • SOY Kapsamında 18 Ölçüt, 54 Gösterge, • ST Kapsamında 18 Ölçüt, 54 Gösterge, • SOY Kapsamındaki Ölçütlerin Tamamı Fayda Ölçütleri, • ST Kapsamındaki 12 Ölçüt Fayda, 6 Ölçüt ise Zarar Ölçütü,

  38. ÖlçütlerOrmancılık • Ölçüt: Ormanların, bünyesinde barındırdığı zengin biyolojik çeşitlilik yönünden topluma sağladığı yararlar • Ölçüt: Ormanların su üretimi, su varlığını koruma ve düzenleme, sel, taşkınlar ve çığ önleme yönünden topluma sağladığı yararlar. • Ölçüt: Ormanların erozyonu engelleme ve toprak verimliliğini koruması yönünden topluma sağladığı yararlar. • Ölçüt: Kirli havayı ve gürültüyü emmesi (süzmesi) yönünden topluma sağladığı yararlar….

  39. ÖlçütlerTurizm • Ölçüt: Turizme girdi sağlayan sektörleri geliştirme yönünden topluma sağlayacağı yararlar. • Ölçüt: Turizmin ödemeler dengesine olan etkisi bakımından topluma sağlayacağı yararlar. • Ölçüt: Turizmin gelir artışı ve yaşam kalitesini arttırması yönünden topluma sağlayacağı yararlar. • Ölçüt: Turizm etkinliklerinden dolayı, ağaç kesilmesi, doğa tahribatı ve görsel değerlere zarar verilmesi nedeni ile topluma verilecek zararlar. • Ölçüt: Turizm etkinliklerinden kaynaklanan aşırı su kullanımından dolayı topluma verilecek zararlar. • Ölçüt: Turizm etkinliklerinden dolayı, halkın deniz kıyılarından ve tahsis edilen alanlardan serbest faydalanmasını engelleme bakımından topluma verilen zararlar

  40. Kamu ve Çıkar Baskı Gruplarının Karar Sürecine Katılımı • Ormancılık ve turizmden sağlanan toplumsal faydaların fayda düzeyini tespit edecek olan hedef kitle, sağlanan bu faydalardan yararlanan kamu ve çıkar baskı gruplarıdır. • Kamu ve çıkar baskı grupları, geliştirilen değer belirleme yöntemi ile ölçütlerin ve eksenlerin toplumsal yarar düzeyini belirliyorlar. • İlgili ölçüte ait alansal veya Proje bazındaki gösterge değerleri konu uzmanları tarafından belirleniyor.

  41. Karar Verme! • Her bir ölçüte ait alansal gösterge değerleri ile kamu ve çıkar baskı gruplarının belirlediği değerler Doğrusal Kombinasyon tekniği ile bütüncül olarak çözümleniyor. • Bu çözümleme ile alanın güncelde sağladığı kamu yararı hesaplanabiliyor. • Tahsisi talep eden her proje için projenin uygulanması sonrasında yaratacağı kamu yararı/zararı hesaplana bilmekte, • Tahsisin uygun olabilmesi için tahsis öncesi hesaplanan kamu yararının tahsis sonrası hesaplanan kamu yararından küçük olması gerekmektedir.(Üstün Kamu Yararı)

  42. Karar Verme! • Tahsis isteyen her proje için bu hesaplamalar ayrı ayrı yapılmakta üstün kamu yararı yaratan projeler kendi içinde sıralamaya tabi tutularak en yüksek değer üreten projeye alan tahsisi gerçekleştirilmektedir. • Alanda Turizm etkinliklerinin başlamasından sonra SOY ve ST şartlarının süreç içersindeki denetimi ise bağımsız kuruluşlarca yapılması öngörülmektedir.

  43. Teşekkürler…

More Related