1 / 43

Non fermantatif bakteriler

Non fermantatif bakteriler. Pseudomonas. Pseudomonas cinsi toprakta, sularda, bitkilerde yaygın olarak bulunur. Gram olumsuz, düz veya hafif eğri, 0.5-1 m eninde 1.5-4 m boyunda basillerdir. Fermantasyon yapmazlar. Pseudomonas aeruginosa. Sporsuz,

darren
Download Presentation

Non fermantatif bakteriler

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Non fermantatif bakteriler

  2. Pseudomonas • Pseudomonas cinsi toprakta, sularda, bitkilerde yaygın olarak bulunur. • Gram olumsuz, düz veya hafif eğri, 0.5-1m eninde 1.5-4 m boyunda basillerdir. • Fermantasyon yapmazlar.

  3. Pseudomonas aeruginosa • Sporsuz, • Bir ucunda bir veya üç adet kirpiği vardır ve hareketlidir. • Genel kullanım by kolaylıkla ürer. • 30-37 oC’lerde ve 41oC’de üreyebilme yeteneğindedir.

  4. Aeroptur • Buyyonda yüzeyde zar yaparak bol ve homojen ürerler. • Zarın hemen altında mavi yeşil pigment oluşturdukları görülür. • Jelozda kolonileri yuvarlak, yassı, ortası kabarıktır. Yeşil mavimsi pigmentleri görülür. • Kabarık küçük • R koloni ve bazen mukoit koloniler de yaparlar

  5. Kültürlerinde aromatik meyve, üzüm yada trimetil amin kokusuna benzer koku vardır. • Kanlı agarda hemoliz yaparlar. • Jelatini eririrler • Sütü pıhtılaştırırlar.

  6. Glukoz ve bazı karbohidratları fermantasyon yapmadan oksidasyon yoluyla parçalarlar. • Laktoz ve sakkaroza etkiszdir. • Oksidaz olumludur. • MK ve VP olumsuz • İndol ve H2S yapmazlar

  7. P.aeruginosa piyosiyanin (mavi) piyoverdin (yeşil-sarı) pigment yaparlar • Bazı kökenleri piyorubin (koyu kırmızı) veya piyomelanin (kahverengi-siyah) pigment oluştururlar. • Pigment oluşumunu açığa çıkarmak için King-A ve King-B besiyerleri kullanılır.

  8. Dirençlilik • 55oC’de 1 saat ve 60oC’de 15dk’da ölürler. • Çevre sıcaklığında sularda aylarca canlı kalırlar. • Hastanelerde ortamında zemin, hasta eşyaları ve organik maddeler içinde bulunurlar. • İyi korunmayan antiseptiklerin ve bazı dezenfektanların içinde üredikleri bildirilmiştir. • Distile su içinde bile ve oda derecesinde çoğalabilirler.

  9. P.aeruginosa doğal olarak birçok antibiyotiğe dirençlidir. • Tedavi süresince mutasyonla daha dirençli suşlar oluşabilir. • Porin proteinlerindeki değişimle geliştirilen direnç mekanizması en önemlilerindendir. • Tedavide etkili antibiyotiklerin kombine şeklinde kullanılması gerekir. Örn; Aminoglikozid ve beta-laktam antibiyotikler.

  10. Patogenez • Adezinler: Pili ve pili dışındaki adezinlerle konak hücrelere bağlanma olur. • Kapsül: Polisakkarit yapıda bir kapsül üretir. Kistik fibrozis veya diğer kronik solunum yolu hastalarında mukoid koloniler yapan P.aeruginosa’lar izole edilir. • Endotoksin: Lipopolisakkarit yapısındaki lipit A toksik etkilidir.

  11. Ekzotoksin A: En önemli virülans faktörüdür. Ökaryotik hücrelerde protein sentezini önler. Bu toksin doku hasarına neden olur. • Ekzoenzim S: Protein sentezini önler.Ekzoenzim A’dan farkı sıcaklığa stabil olmasıdır ve fagositik öldürmeye karşı direnç oluşturur.

  12. Elastaz: Elastini parçalayarak akciğerde parenkimal hasara ve hemorajik lezyonlara (ektima gangrenosum) nedn olur. Kompleman bileşenlerini de parçalar ve lökosit proteazlarını inhibe eder. Bu da doku hasarına yol açar. • Kronik infeksiyonlarında enzime karşı oluşan antikorlar infekte dokularda immun komplekler oluştururlar.

  13. Fosfolipaz C: Lipit ve lesitini parçalarlar. • Piyosiyanin: Süperoksit ve hidrojen peroksitin üretimini katalizler.

  14. Yaptığı hastalıklar • Doğada yaygındır. İnsan ve hayvan bağırsağında bulunmaktadır. İnsanlarda fırsatçı patojen olarak çeşitli hastalıklara yol açarlar. • Ağır hastalıklar geçirenler, immünsupresif ilaç kullanlar • Yeni doğan ve prematüre çocuklar • Sağlam kişilerde bakterilerin doku içine sokulmaları sonunda ve yanık yaraları olan kişiler risk altındadır.

  15. Deri infeksiyonları: • Yanık yaralarının infeksiyonu en önemlilerindendir. Geniş yanıklarda ve yaralarda bakteriler kana geçerek sepsise yol açabilirler. • Folikülit: Bulaşlı suyla temastan sonra gelişebilir.

  16. Üriner sistem infeksiyonları: Başlıca Üriner kateterli hastalarda meydana gelir. • Göz infeksiyonları: Korneanın travması sonrasında ( kontakt lens gibi) bakterilerle karşılaşılmasıyla oluşur. Konjunktivit, keratit, blefarit ve panoftalmi gelişebilir.

  17. Kulak infeksiyonları: • Eksternal otit en sık görülen infeksiyondur. Yüzme (yüzücü kulağı) risk faktörüdür. • Malignant ekternal otit: hastalığın daha virülan şeklidir.

  18. Pulmoner infeksiyonlar: • Kistik fibrozisli, kronik akciğer hastaları ve nötropeniklerde en sık enfeksiyon etkenidir. • Bronkoskopi, solunum aygıtları ve benzer girişimlerden sonra gelişirler. • Bronşit bronkopnömoniye neden olurlar.

  19. Bakteremi ve endokarditler: • Alt solunum sistemi, üriner sistem, deri ve yumuşak doku infesiyonlarından sonra olabilir. Hemorajik ve nekrotik yaralar (ektima gangrenosum) şeklinde gelişme gösteren döküntüler görülür. • Pseudomonas endokarditi çoğunlukla intravenöz ilaç bağımlılarında görülür.

  20. Menenjitler: Çoğu kez lomber anestezi veya tanı amacıyla lomber ponksiyon sırasında bakterilerin BOS’a verilmesinden sonra meydana gelir. Sepsis sonrasında bakterilerin menenjlere yerleşmeleri de görülebilir.

  21. Diğer infeksiyonlar: osteomiyelit, pseudomembranöz kolit, küçük çocuklarda ishaller, oluşturabilirler.

  22. Diğer Pseudomonas’lar • Tüm türleri immün sistemi baskılanmış kişilerde fırsatçı infeksionların nedenidir.

  23. Laboratuvar tanısı • Örnek: İrin, yara ve yanık örnekleri, idrar, BOS, balgam, kan • Kanlı ve EMB agarda ürerler • Koloni görünümü, hemolitik aktivitesi, pigmentasyon, koku, pozitif oksidaz testi ve biyokimyasal testler tanıda önemlidir. • Aglütinasyon, faj tiplendirme yöntemleri ile tipleri saptanır.

  24. Korunma • Hastane ortamında temizliğe önem vermek, kateter, entübasyon ve endoskopi aletlerinin sterilizasyonu çok önemlidir.

  25. Burkholderia

  26. Küçük, uçları yuvarlak, düz veya kıvrık basillerdir. • Gram olumsuzdurlar • Aeropturlar

  27. B.mallei: Ruam hastalığının etkenidir. • At, eşek, katır gibi tek tırnaklı hayvanlarda hastalık yapar.İnsanlara da bulaşabilir. İnsanlarda öldürücü olabilir deride ve mukozada ülserle başlar, lenfanjit ve sepsis gelişir. Solunum yolundan alındığında pnömoniyle balayabilir.

  28. B.pseudomallei: Melioidosis etkenidir. • Sudan ve topraktan deri ve inhalasyonla alınır. İnsan ve hayvanlarda akciğer, dalak, karaciğer, lenf bezlerinde apseler oluşturur. Vücudun heryerinde nodüller ve sepsisle seyreden ruam benzeri hastalık tablosu yapar.

  29. B.cepacia: Hastane infeksiyonu etkenlerinden biridir. Bakteriyemi, üriner sistem infeksiyonları, artrit, peritonit ve solunum yolu infeksiyonlarına yol açar.

  30. Stenotrophomonas

  31. S.maltophilia • Düz yada hafif kıvrık kutupsal ve çok sayıda kirpikleriyle çok hareketli gram olumsuz bakteridir. • Doğada, sularda, toprakta, atık sularda, insan ve hayvan dışkılarında bulunurlar. Hastane infeksiyonlarına neden olan etkenlerden birisidir.

  32. Hastanede epidemi yapabilirler. Kontamine dezenfektan çözeltileri, solunum terapi cihazlarından bulaşma olabilir. • Yanık enfeksiyonlarından, pnömoni, endokarditlerden, menenjit, epididimit, idrar yolları enfeksiyonları, septisemi ve göz enfeksiyonlarından sorumludurlar.

  33. S.maltophilia sıklıkla kullanılan beta-laktamlara ve aminoglikozidlere dirnçlidir. Trimetoprim sulfametoksazol etkilidir. Kloramfenikol ve seftazidimin de iyi etki gösterdiği saptanmıştır.

  34. Acitenobacter

  35. En sıklıkla izole edilen türleri; • A.baumannii • A.lwoffii • A.haemolyticus • Doğada ve hastane ortamından bulaşırlar. • Nemli yüzeylerde, solunum tedavi cihazlarında, deride bulunabilirler. • Az sayıda sağlıklı insanların farenjeal florasında bulunabilir.

  36. Acitenobacter’ler solunum sistemi, üriner sistem, yaralarda infeksiyona neden olan fırsatçı patojenlerdir. • Tedavileri problem yaratır. A.baumannnii sıklıkla antibiyotiklere dirençlidir. Bir beta-laktam antibiyotik (imipenem, seftazidm) ve bir aminoglikozid etkili olabilir.

  37. Alcaligenes cinsinde hareketli, gram olumsuz ve doğada yaygın olarak bulunan, fırsatçı patojen olarak soyutlanan bakteriler vardır. • A.faecalis: Hareketi bir kokobasildir. Şekerlerin hiçbirini fermante etmez. • Sepsis, menenjit, safra kesesi iltihabı, idrar yolları, göz, orta kulak, lenf bezleri enfeksiyonları yapabilir.

  38. Aşağıdaki durumlardan hangisi Pseudomonas aeruginosa enfeksiyonları için hazırlayıcı rol oynamaz ?a) Kistik fibrozisb) Kateterizasyonc) Ağır yanıklard) Gastroenterite) ımmunosupresyon

  39. Ectima gangrenozumun etkeni aşağıdakilerden hangisidir?a) Pseudomonas auroginosab) Streptococcus pneumoniac) Pseudomonas malleid) Staphylococcus aureuse) Streptococcus epidermidis

  40. Diabetli bir hastada gelişen ve hızla ilerleyen ağır otititis externa tablosundan sorumlu olan bakteri, aşağıdakilerden hangisidir?a) Staphylococcus aureusb) Clostridium perfringensc) Pseudomonas auriginosad) Streptococcus pneumoniae) Proteus vulgaris

  41. Yanık servisinde yatan hastanın, lezyonlu yerinden alınan materyalin kültüründe yeşil, kötü kokulu, mikroorganizma üremiştir. Etken aşağıdakilerden hangisidir?a) S. aureusb) Alfa hemolitik steptokokc) P. Aeroginosad) P. Multocidae) E. coli

More Related