1 / 240

İZMİR SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI

İZMİR SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI. Kurumlar Vergisi Kanunu Kanun No: 5520. HAZIRLAYAN ve SUNAN. İsmail IŞIK – Baş Hesap Uzmanı Ali İhsan ESMEROĞLU – SMMM-(BATI YMM) İzmir, Temmuz’2006. PROGRAM. 14:00 - Açılış İsmail Işık - Sistematik Açıdan Yapılan Değişiklikler

Download Presentation

İZMİR SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. İZMİR SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI Kurumlar Vergisi Kanunu Kanun No: 5520

  2. HAZIRLAYAN ve SUNAN İsmail IŞIK – Baş Hesap Uzmanı Ali İhsan ESMEROĞLU – SMMM-(BATI YMM) İzmir, Temmuz’2006

  3. PROGRAM • 14:00 - Açılış • İsmail Işık - Sistematik Açıdan Yapılan Değişiklikler • Ali İhsan Esmeroğlu - Değiştirilen Hükümler • 14:00-14:45 - İsmail Işık – • Örtülü Sermaye • Örtülü Kazanç • Yurtdışı İştirak Kazancı İstisnası • 14:45-15:30 – Ali İhsan Esmeroğlu – • İştirak Hissesi ve Gayrimenkul Satış Kazancı İstisnası • İstisna ve Muafiyetlerde Yapılan Değişiklikler • Tasfiye • Bölünme • Hisse Değişimi • Beyanname Verme ve Ödeme Süresi • 15:30-16:00 - ARA • 16:00-16:15 - İsmail Işık – • Kontrol Edilen Yabancı Şirket • 16:15-16:30 – Ali İhsan Esmeroğlu – • Vergi Cennetleri İle Mücadele • 16:30-17:00 - İsmail Işık – • Masraf Dağıtımı • Yurt Dışında Ödenen Vergilerin Mahsubu • 17:00-18:00 – SORU-CEVAP

  4. YENİ KURUMLAR VERGİSİNİN AMACI • Büyümeyi destekleyen, • Mükelleflerin gönüllü uyumunu gözeten, • Vergi güvenliğini güçlendiren, • Geniş tabanlı, • Düşük oranlı, • Yaşanabilir bir vergi ortamı sağlamak

  5. SİSTEMATİK AÇIDAN YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER • Mevcut yasada değişiklik yapılması yerine yeni bir yasa çıkarılması uygun görülmüştür. • Yeni KV Kanununa göre, dar mükelleflerin vergilendirilmesi ayrı bir bölümde düzenlenmektedir. • Yeni KV Kanunu’nda Gelir Vergisi Kanunu'na yapılan atıflar azaltılmaktadır. Kurum kazançları üzerinden yapılacak stopajlar KVK'da düzenlenmektedir. Kurumlar açısından kanunen kabul edilmeyen giderler ise yine sadece KVK'da düzenlenmektedir.

  6. SİSTEMATİK AÇIDAN YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER • Kanunun yazımında yeni bir kodifikasyon (düzenleme) benimsenmiştir. Madde numaraları, fıkralar, bentler ve alt bentler daha anlaşılır şekilde kodlanmıştır. Bentler sıralanırken birbirleriyle ilgili hususları düzenleyenler birbirini takip edecek şekilde yerleştirilmiştir. Kanun dilinin mümkün olduğu kadar sade ve anlaşılır olmasına ve yaşayan Türkçe kelimelerin kullanılmasına özen gösterilmektedir. • Kanunda Anayasal açıdan vergileme ile ilgili esaslar ancak kanun ile düzenlenebileceği için Maliye Bakanlığı’na esasları belirleme yetkisi verilmemiştir.

  7. ESKİ KURUMLAR VERGİSİ’NDE; • 48 ANA MADDE, • 35 GEÇİCİ MADDE, • 6 MÜKERRER MADDE, BULUNMAKTAYDI.

  8. BİRİNCİ KISIM MADDE 1-5 İKİNCİ KISIM MADDE 6-21 ÜÇÜNCÜ KISIM MD. 22-31 DÖRDÜNCÜ KISIM MD. 32-35 MADDE 36 MADDE 37 MADDE 38 MADDE Geçici 1 Mükellefiyet Tam Mükellefiyette tarh ve ödeme Dar Mükellefiyette tarh ve ödeme Ortak hükümler ve geçici md. Yürürlükten kalkanlar Yürürlük Yürütme Geçici madde YENİ KURUMLAR VERGİSİNİN YAPISI

  9. DEĞİŞTİRİLEN HÜKÜMLER • Kurumlar vergisi ve geçici vergi oranı %20'ye düşürülmektedir. Bunun dışında ilgili Kanunda aşağıdaki hükümlerde önemli ölçüde değişiklikler yapılmıştır: • Örtülü Sermaye, • Örtülü kazanç dağıtımı, • Yurtdışı iştirak kazançları istisnası, • İştirak hissesi ve gayrimenkul satışlarında istisna, • İstisna ve muafiyetler, • Tasfiye, • Bölünme, • Hisse değişimi, • Rüçhan hakkı satış istisnası, • Yurtdışında ödenen gelir vergisinin mahsubu • Temettüye kaynak teşkil eden kazanç üzerinden ödenen vergilerin mahsubu, • Mahsup edilemeyen tutarın 3 yıl ileriye doğru taşınması, • Geçici vergi dönemlerinde de mahsup yapılabilmesi,

  10. Kurumlar Vergisi Oranı (Md-32): • Kurumlar Vergisi Oranı bir defada %20'ye indirilmektedir. Geçici vergi oranı olarak cari yılın Kurumlar vergisi oranı uygulanacaktır. Bu konuda siyasi tercih, vergi oranlarının kademeli olarak indirimi yerine bir defada indirilmesi şeklinde oluşmuştur. Bakanlar Kurulu geçici vergi oranını 5 puana kadar indirmeye veya tekrar kanuni seviyesine kadar getirmeye yetkilidir. • Kanunun 30/3 maddesinde kar dağıtım sırasında uygulanacak tevkifat oranı %10’dan %15'e çıkarılmaktadır.

  11. Örtülü Sermaye (Md-12): • Örtülü sermaye konusu Kanunun 12. maddesinde yeniden düzenlenmektedir. Bu düzenleme yapılırken uluslararası uygulamaların mümkün olduğunca dikkate alındığı anlaşılmaktadır. Bu kapsamda ortaklar ve ortakların ilişkili olduğu kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak alınan borçların ilgili mali yıl içinde herhangi bir tarihte özsermayenin üç katını aşan kısmı örtülü sermaye sayılmaktadır. • Dolayısıyla yeni örtülü sermaye uygulamasında ilişkili şirketlerden alınan borcun özsermayeye oranı iki olarak belirlenmektedir. Sadece ilişkili şirketlere finansman temin eden kredi kurumları hariç ilişkili banka veya benzeri kuruluşlardan alınan borçların yarısı örtülü sermaye kıyaslamasında dikkate alınacaktır. Diğer bir deyişle sadece bu kuruluşlardan alınan borçlar özsermayenin 6 katına kadar örtülü sermaye oluşturmayacaktır. • İlişkili kişiler kapsamına ortaklar ve sermaye, oy veya kar payı hakları açısından %10 veya daha fazla payı olan ortakların ilişkili olduğu kişiler girmektedir.

  12. Örtülü Sermaye –2-Devam • Ortakla ilişkili kişiler ise; • Ortağın doğrudan veya dolaylı olarak en az %10 oranında ortağı olduğu veya en az %10 oranında oy veya kar payı hakkına ya da hisselerine sahip olduğu bir kurum veya, • Doğrudan ya da dolaylı olarak, ortağın veya ortakla ilişkili bir kurumun sermayesinin, oy veya kar payı hakkına sahip hisselerinin en az %10'unu elinde bulunduran bir gerçek kişi veya kurum şeklinde tanımlanmaktadır. • Ancak kurumların İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören hisselerinin edinilmesi durumunda, söz konusu hisse senetleri nedeniyle ortak veya ortakla ilişkili kişi sayılanlardan temin edilen borçlanmalarda en az %10 ortaklık payının aranacağı belirtilmiştir. • Özsermaye, kurumun dönem başındaki özsermayesidir. • Özsermaye özkaynaklar toplamını ifade etmektedir.

  13. Örtülü Sermaye –3-Devam • Örtülü sermaye ile ilgili oranlar, borç veren ortaklar veya ortakların ilişkili olduğu kişiler için topluca dikkate alınacaktır. • Ödenen veya hesaplanan faizler dışında örtülü sermaye olarak kabul edilen borçlar üzerinden hesaplanan kur farkları ve benzeri giderler de kurumlar vergisi matrahından indirilemeyecektir. • İlgili madde metninde ayrıca örtülü sermaye sayılmayacak borçlanmalar da sayılmış olup, bunlar; • Ortakların veya ortakların ilişkili bulunduğu kişilerin sağladığı gayri nakdi teminatlar karşılığında üçüncü kişilerden yapılan borçlanmalar,

  14. Örtülü Sermaye -4- Devam • İlişkili kişilerin, banka ve diğer finans kurumlarından veya sermaye piyasalarından temin ederek aynı koşullarla kısmen veya tamamen kullandırdığı borçlanmalardır. • Örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faizler ve kur farkları, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında borçlu kurum açısından dağıtılan, alacaklı olan ilişkili kişi açısından elde edilen ve dar mükellefiyette ana merkeze aktarılan kar payı olarak yeniden tasnif edilmektedir.

  15. Örtülü Sermaye -5- Devam • Mükerrer vergilemeyi (ekonomik çifte vergilendirme) önlemek için faiz veya kur farkı geliri elde eden ilişkili kişi nezdinde daha önce yapılan vergilendirme işlemi buna göre düzeltilecektir. • Örtülü sermaye dağıttığı tespit edilen kurumda hem kapsama giren faiz ve kur farkları için hem de kar dağıtım stopajı için cezalı tarhiyat yapılacaktır. Borç veren ilişkili şirkette düzeltme yapılabilmesi için örtülü sermaye kullanan kurum adına tarh edilen vergilerin kesinleşmiş ve ödenmiş olması şartı aranmaktadır. • Örtülü sermaye ile ilgili getirilen yeni düzenleme ile ilgili diğer hususlar aşağıdaki gibidir: • Borcun devamlı veya uzun süreli kullanılması şartı kaldırılmıştır.

  16. Örtülü Sermaye -6- Devam • Yalnızca özsermayenin iki katını aşan borç kısmı örtülü sermaye sayılacaktır. • Maddede kullanılan ifadeler objektif ölçülere göre tanımlanarak belirsizlikler ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. • Dar mükellef kurumların Türkiye'deki şubeleri için de örtülü sermaye hükümleri uygulanacak, uygulamada ilişkili kişinin tespiti açısından sermaye ve oy hakkı şartı aranmayacaktır.

  17. Örtülü Sermaye -7- Devam • Örtülü sermaye açısından borcun devamlı veya uzun süreli kullanımı şartı kaldırıldığı için grup şirketleri arasında ticari teamüllere uygun olarak yapılan vadeli mal ve hizmet alım ve satımlarında sorun çıkmaması için Maliye Bakanlığı’nın çıkaracağı bir tebliğ ile konuyu açıklığa kavuşturması ve bu tür işlemlerde örtülü sermaye hükümlerinin uygulanmayacağını açıklamasının yararlı olacağını düşünüyoruz. Aksi takdirde, özellikle ayrı bir pazarlama ve satış şirketi olan gruplarda pazarlama şirketlerine yapılacak yüksek tutardaki vadeli satışlarda denetim elemanları tarafından vade farklarının, örtülü sermaye üzerinden ödenen faiz benzeri bir gider olarak değerlendirmesi riski olabileceğini ve bunun da ticari hayatı olumsuz etkileyebileceğini belirtmek isteriz.

  18. Örtülü Kazanç (Md-13): • Örtülü kazanç dağıtımı hükmü önemli ölçüde değiştirilmekte olup, transfer fiyatlandırması konusundaki OECD rehberi esas alınmaktadır. • İlişkili kişiler ile emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım veya satımında bulunulması halinde kazanç kısmen veya tamamen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılarak vergi matrahından indirimine müsaade edilmemektedir.

  19. Örtülü Kazanç-2- Devam • Mal veya hizmet alım veya satımı çok geniş anlamda kullanılmakta ve ilişkili kişiler arasındaki her türlü iktisadi, ticari veya finansal işlemler ile istihdam ilişkisi kapsanmaktadır. • Kanun metninde ilişkili kişi; • Kurumların kendi ortakları, ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek veya tüzel kişiler ve, • Kurumun idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu veya nüfuzu altında bulundurduğu gerçek ve tüzel kişileri ifade etmektedir. • Kanun metninde ayrıca ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil kan ve sıhri hısımları da ilişkili kişi sayılmaktadır.

  20. Örtülü Kazanç-3- Devam • Bakanlar Kurulu tarafından zararlı vergi rekabetine yol açtığı kabul edilen ülkelerde veya bölgelerde bulunan kişiler ile yapılan tüm işlemler ilişkili kişilerle yapılmış sayılmaktadır. • Emsallere uygunluk ilkesi, ilişkili kişiler ile yapılan mal veya hizmet alım veya satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişki olmasaydı oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade etmektedir. Kurumlar, ilişkili kişiler ile yaptığı işlemlerde uygulayacakları emsaline uygun fiyat veya bedelleri kanunda belirtilen yöntemlerden işlemin mahiyetine en uygun olanını kullanarak tespit edeceklerdir. • Kanunda öngörülen yöntemler OECD transfer fiyatlandırması rehberinde belirtilen geleneksel işlem yöntemleridir. Bunlar;

  21. Örtülü Kazanç-4- Devam • Karşılaştırılabilir fiyat yöntemi: Bir kurumun uygulayacağı emsallere uygun satış fiyatının karşılaştırılabilir mal veya hizmet alım veya satımında bulunan ve aralarında herhangi bir şekilde ilişki bulunmayan gerçek veya tüzel kişilerin birbirleriyle yaptıkları işlemlerde uygulanan piyasa fiyatı ile karşılaştırılarak tespit edilmesini ifade etmektedir.

  22. Örtülü Kazanç-5- Devam • Maliyet artı yöntemi: Emsallere uygun fiyatın, ilgili mal veya hizmet maliyetlerinin makul bir brüt kâr oranı kadar artırılması suretiyle hesaplanmasını ifade eder. • Yeniden satış fiyatı yöntemi: Emsallere uygun fiyatın, işlem konusu mal veya hizmetlerin aralarında herhangi bir şekilde ilişki bulunmayan gerçek veya tüzel kişilere yeniden satılması halinde uygulanacak fiyattan, uygun bir brüt satış kârı düşülerek hesaplanmasını ifade eder.

  23. Örtülü Kazanç-6- Devam • Kanunda sayılan yöntemlerden hiç birisi söz konusu işlemde emsale uygun bedelin tespitine imkan vermiyorsa kurum kendi belirleyeceği yöntemi uygulayabilecektir. • Yöntemler arasında öncelik sıralaması yoktur, belli bir işlem için en uygun yöntem hangisi ise o yöntem kullanılacaktır. • Yeni uygulama ile belgelendirme önem kazanmaktadır.

  24. Örtülü Kazanç-7- Devam • Maliye Bakanlığı ile transfer fiyatlandırması konusunda mükellefin talep etmesi halinde ön anlaşma yapılması imkanı getirilmektedir. Şartlar değişmediği sürece anlaşma üç yıla kadar yürürlükte kalacaktır. Yapılan anlaşma hem vergi idaresi hem de mükellef açısından bağlayıcı olacak ve belirlilik sağlayacaktır. • Bu düzenleme için Maliye Bakanlığı'nın gerekli insan ve teknik altyapı kaynaklarını oluşturması çok önemlidir. • Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlar kar payı dağıtımı şeklinde yeniden tasnife tabi tutulacak ve karşı tarafta vergi ile ilgili gerekli düzeltme yapılacaktır. Düzeltme yapılması için örtülü kazanç dağıtan kurum adına tarh edilen vergilerin kesinleşip ödenmesi gerekir. • Transfer fiyatlandırması konusu ile ilgili usullerin Bakanlar Kurulunca belirleneceği belirtilmiştir.

  25. Yurtdışı iştirak kazancı istisnası (Md-5/1/b): • Kanunun 5/1/b maddesi ile yurtdışı iştirak kazançları istisnası önemli ölçüde değiştirilmektedir. • Değişen madde metni ile istisnadan yararlanmak için yurtdışı iştirakteki minimum pay oranı %25'den %10'a düşürülmektedir. Ayrıca; • İştirak hissesini elde tutma süresi iki yıldan bir yıla indirilmektedir. • Yurtdışı iştirakin ilgili ülkede tabi olması gereken asgari vergi oranı %20'den %15'e düşürülmektedir. • Yurtdışı iştirakin kazançlarının en az %75'inin ticari, zirai veya serbest meslek kazancı niteliğindeki kazançlardan oluşması şartı kaldırılmaktadır.

  26. Yurtdışı iştirak kazancı istisnası-2- • Yurtdışı iştirakin esas faaliyet konusunun, finansal kiralama dahil finansman temini veya sigorta hizmetinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda istisnadan yararlanmak için yurtdışında en az Türkiye'de uygulanan kurumlar vergisi oranında vergiye tabi olma şartı getirilmektedir. • Karın, kazancın elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye getirilmesi şartı ile yurtdışı iştirakin anonim veya limited şirket mahiyetinde olma şartı yeni Kanunda da korunmuştur.

  27. Yurtdışı iştirak kazancı istisnası-3- • Yukarıda yer alan şartların gerçekleşmesi halinde yurtdışı iştiraklerden elde edilen kar payları kurumlar vergisinden istisna olacaktır. • Kazancın elde edildiği tarih itibariyle devamlı olarak en az bir yıl süre ile nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının %75 veya daha fazlasının kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan anonim veya limited şirket niteliğindeki şirketlerin sermayesine en az % 10 oranında iştirakten oluşan tam mükellefiyete tabi anonim şirketlerin en az iki tam yıl süre ile elde tuttukları yurtdışı iştirak hisselerinin satışından doğan değer artış kazançları da vergiden istisna edilmektedir (Kanun Md: 5/1/c).

  28. Yurtdışı iştirak kazancı istisnası-4- • Yukarıdaki şartların sağlanması halinde vergiden istisna edilen hisse satış kazançları ile yukarıdaki paragrafta yer alan özellikleri taşıyan şirketlerin vergiden istisna şartlarını haiz temettü kazançlarının yabancı kurumlara dağıtılması halinde kar payları üzerinden uygulanacak olan stopaj oranı normal kar dağıtımında uygulanan stopaj oranının yarısını geçemeyecektir. • Yurtdışı inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre şirket kurulması gereken durumlarda yukarıda belirtilen şartlar aranmaksızın iştirak kazançları istisnası uygulanacaktır.

  29. İştirak Hissesi ve Gayrimenkul Satış Kazancı İstisnası • İstisnadan yararlanmak için kârın sermayeye ilave şartı kaldırılmıştır. Mükellefler dilerlerse sermayeye ilave edebilirler. • Yasa değişmeden önce kazancın tamamı istisna iken değişiklikten sonra kazancın % 75’lik kısmı istisnadan yararlanabilecektir. • Satış bedelinin iki yıl içinde tahsil edilme zorunluluğu getirilmiştir. İki yıllık süre içerisinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. • İstisnadan yararlanan kısmın 5 (beş) yıl süreyle pasifte özel bir fon hesabında tutulma şartı getirilmiştir. • İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir hesaba aktarılan veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. • Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (devir ve bölünme hariç) halinde de vergi ziyaı doğmuş sayılır. • Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.

  30. İstisna ve muafiyetlerde yapılan değişiklikler (Md - 4 & 5): • Kanunda istisna ve muafiyetlere ilişkin aşağıdaki hususlar dikkat çekmektedir: • Karayolları Trafik Kanununda yer alan basılı kağıt ve plakaların satışı faaliyetinde bulunan müesseselerin (Şoförler Cemiyeti) kurumlar vergisi muafiyeti kaldırılmıştır. • İl özel idareleri ve belediyelerin işlettiği soğuk hava depolarına ait muafiyet sonlandırılmış ve bu muafiyet sadece köylere tanınmıştır. • Kamu kurumlarına ait sosyal tesisler ile kantinlere sınırlama getirilmiştir. Muafiyet, sadece kamu görevlilerine hizmet veren, kar amacı gütmeyen ve üçüncü kişilere kiralanmayan kreş ve konukevleri ile askeri kışlalardaki kantinleri kapsamaktadır. • Tüketim ve taşıma kooperatiflerinde muafiyet kaldırılmaktadır.

  31. İstisna ve muafiyetlerde yapılan değişiklikler • Yapı kooperatiflerinde müteahhitlerinin kötüye kullanımını engellemek için ilave şartlar getirilmektedir. • Müteahhit'in veya ilişkili olduğu kişilerin inşaatın bitim tarihine kadar yönetim veya denetim kurullarında görev aldığı yapı kooperatifleri muafiyetten yararlanamayacaktır. • Mevcut durumlarını Yasa’daki şartlara uygun hale getirmeleri için kooperatiflere 2006 yılının sonuna kadar süre getirilmiştir. • Yıl sonuna kadar düzenleme yapmayan yapı kooperatiflerinin muafiyetleri 01.01.2006 tarihi itibariyle sonlandırılacaktır.

  32. Tasfiye (Md-17): • Kanun metninde tasfiyeden vazgeçilmesi halinde yapılacak işlemler düzenlenmektedir. Ayrıca tasfiye beyannamesinin verilme süresi 15 günden 30 güne çıkarılmakta ve tasfiyeye ilişkin hükümler bir araya toplanmaktadır. • Tasfiye beyannameleri, tasfiye memurları tarafından tasfiye dönemlerinin sonundan itibaren döneminin kapandığı ayı izleyen dördüncü ayın 1-25 günü akşamına kadar verilecektir. Tasfiyenin sona erdiği döneme ilişkin tasfiye beyannamesi ise (son beyanname) otuz gün içinde verilecektir. • Tasfiye, kurumun tasfiyeye girmesine ilişkin genel kurul kararının tescil edildiği tarihte başlar ve tasfiye kararının tescil edildiği tarihte sona erer. Böylelikle tasfiyenin başlangıç ve bitiş tarihleri üzerinde yaşanan ihtilaflar sona erdirilmiş bulunmaktadır. • Tasfiye ile ilgili yapılan değişikliklerden tartışma yaratacak hususlardan biri de tasfiyenin zararla kapanması halinde, tasfiye sonucunun önceki tasfiye dönemlerine doru düzeltileceği ve anılan dönemlerde fazla ödenen vergilerin iade edileceğine yönelik uygulamalar olacaktır. • Düzenlemeden önce tasfiye sonuçlandığında önceki beyanların “ıslah edileceği” belirtilmiştir. Yapılan düzenlemede ise tasfiyenin zararla kapanması halinde geçmiş dönemlerde ödenen vergileri iade edilebileceği belirtilmektedir.

  33. Tasfiye (Md-17):

  34. Bölünme (Md-19): • Getirilmesi planlanan yeni düzenleme ile kısmi bölünmede devredilen aktif kıymetlerle ilgili pasif kalemlerin de devri zorunlu hale getirilmekte ve kısmi bölünmede işletme bütünlüğüne vurgu yapılmaktadır. • Bunun dışında iştirak hisseleri 2 tam yıl süre ile elde tutulması halinde kısmi bölünmeye konu edilebilmektedir. Ayrıca kısmi bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisselerinin, devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebileceği ve taşınmazların ve iştirak hisselerin devrinde, devralan şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devredilmesi gerektiği öngörülmüştür. • Kısmi bölünmede devralan şirketin bölünen kurumun borçları için sorumluluğu devraldığı kıymetlerin emsal bedeli ile sınırlandırılmaktadır.

  35. Bölünme-2-Devam • Devir ve bölünme hallerinde beyanname verme süresi 15 günden 30 güne çıkarılmaktadır. Beyanname verme süresinin başlangıcı, devir veya bölünmenin Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği tarih olarak tespit edilmekte ve belirsizlik ortadan kaldırılmaktadır. • Yapılması planlanan değişikliklerden biri de devir ve tam bölünme işlemlerindeki zarar mahsubudur (Madde 9). Buna göre devir işlemlerinde mahsup edilecek zarar miktarı devralınan kurumların devir tarihi itibariyle özsermaye tutarını geçemeyecektir. Ayrıca tam bölünme işlemlerinde de mahsup edilecek zarar miktarı bölünen kurumdaki öz sermayenin devralınan kısmını geçemeyecek ve devralınan kıymetle orantılı olacaktır.

  36. Bölünme-3-Devam • Devir ve tam bölünme hallerinde zarar mahsubu için ayrıca aşağıdaki şartlar aranacaktır: • Son 5 yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanunî süresinde verilmiş olması, • Devralınan kurumun faaliyetine devir veya bölünmenin meydana geldiği hesap döneminden itibaren en az 5 yıl süreyle devam edilmesi.

  37. Hisse değişimi (Md-19/3/c): • Hisse değişiminde limited şirketlerin hisselerinin devralınması ile ilgili tereddüt ortadan kaldırılmakta ve Limited Şirketlerinin de hisse değişimi yapabilmeleri sağlanmaktadır.

  38. Beyanname verme ve ödeme süresi (Md-14/3): • Yıllık kurumlar vergisi beyannamesi hesap döneminin kapandığı ayı izleyen dördüncü ayın birinci gününden yirmibeşinci gününe kadar verilebilmektedir. Ödeme ise beyannamenin verildiği ayın sonuna kadar yapılabilmektedir.

  39. YENİ GETİRİLEN HÜKÜMLER • Kontrol edilen yabancı şirket, • Vergi cennetleri ile mücadele, • Masraf dağıtımı,

  40. Kontrol edilen yabancı şirket (Md-7): • Yabancı ülkelerde kurulmuş olup, tam mükellef kurumların doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin veya kar payının ya da oy kullanma hakkının en az %50 sine sahip olmak suretiyle kontrol ettikleri kurumlar, aşağıdaki koşulların birlikte sağlanması halinde kontrol edilen yabancı kurum sayılmaktadırlar: • Yabancı iştirakin gayri safi hasılatının %25 veya fazlasının pasif nitelikteki gelirlerden oluşması, • Kontrol edilen yabancı kurumun, ticari bilanço karı üzerinden mahallinde %10'dan daha az oranda gelir üzerinden alınan vergiye tabi olması, • Kontrol edilen yabancı kurumun ilgili yıldaki gayrisafi hasılatının 100,000 YTL karşılığı yabancı parayı geçmesi,

  41. Kontrol edilen yabancı şirket -2-Devam: • Kontrol edilen yabancı kurumun kazancı dağıtılsın veya dağıtılmasın, hesap döneminin kapandığı ayı içeren hesap dönemi itibariyle, kontrol eden kurumların kurumlar vergisi matrahına hisseleri oranında dahil edilmektedir. • Kontrol oranı olarak, ilgili hesap dönemi içinde sahip olunan en yüksek oran dikkate alınmaktadır. • Kontrol edilen yabancı kurumların, bu maddeye göre daha önce Türkiye'de vergilenen kazançlarını sonradan dağıtmaları halinde bu kazançlar Türkiye'de vergiye tabi tutulmamaktadır. Dağıtılan kazancın daha önce Türkiye'de vergilenmemiş kısmı vergiye tabi olmaktadır. • Kontrol edilen yabancı kurumun kazançları üzerinden ilgili yabancı ülkede ödediği vergiler aynı kazanç üzerinden Türkiye'de hesaplanan vergiye mahsup edilmektedir.

  42. Vergi Cennetleri ile Mücadele (Md-30/6): • Bakanlar Kurulu tarafından vergi ve diğer uygulamalar açısından zararlı vergi rekabetine yol açtığı kabul edilen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara (tam mükellef kurumların bu yerlerde bulunan Şubeleri dahil) yapılan her türlü ödeme üzerinden; • Bu ödemenin verginin konusuna girip girmediğine veya, • Ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın %30 oranında vergi kesintisi yapılması öngörülmektedir. Ancak aşağıdaki hallerde vergi kesintisi yapılmayacaktır: • Emsaline uygun fiyatlarla mal ithalatı, • Emsaline uygun fiyatlarla iştirak hissesi alımı, • Kredi anapara geri ödemeleri, • Temettü ödemeleri, • Bu şekilde kesintiye tabi tutulan kazançların kontrol edilen yabancı şirket kapsamında Türkiye'de vergilenmesi halinde, bu maddeye göre stopaj suretiyle kesilen verginin aynı kazanç üzerinden Türkiye'de ödenecek kurumlar vergisinden mahsubuna izin verilmektedir.

  43. Masraf Dağıtımı (Md-22/3/b): • Getirilen düzenleme ile dar mükellefiyete tabi kurumların Türkiye'deki şubelerinin kazancı belirlenirken ana merkezdeki veya yurtdışındaki diğer grup şirketleri veya şubelerinde yapılan genel yönetim giderlerinden Türkiye'deki şubeye pay verilmesi belli şartlara uyulması halinde mümkün hale gelmektedir. Bu şartlar: • Söz konusu giderler Türkiye'de kazancın elde edilmesi ve idamesi ile ilgili olmalıdır. • Emsallere uygunluk ilkesi uyarınca belirlenecek dağıtım anahtarları kullanılarak Türkiye'deki şubelerin payı hesaplanmalıdır. • Getirilen bu hüküm ile masraf yansıtması ile ilgili tartışma ve belirsizliklerin sona ermesi beklenmektedir.

  44. Yurtdışında ödenen Vergilerin Mahsubu (Md-33): • Tam mükellefiyete tabi anonim şirketlerin temettüye kaynak oluşturan kazanç üzerinden yurtdışında ödedikleri gelir veya kurumlar vergisinin mahsubuna imkan verilmektedir. Mahsup edilemeyen tutarın üç yıl süre ile ileriye doğru taşınması mümkün olmakta olup, mahsup işlemi geçici vergi dönemlerinde de yapılabilecektir. • Kanunu çağdaş vergi uygulamalarını yansıtması açısından genel olarak olumlu bulmakla birlikte yurtdışı iştirak satış kazançları istisnası ile ilgili şartların özellikle iki yıl elde tutma şartının- çok uluslu şirketler tarafından Türkiye'nin bölgesel yatırımlar için holding merkezi olarak seçimine imkan vermeyeceğini düşünüyoruz. • Ayrıca uluslararası vergi uygulamalarındaki gelişmeler ışığında grup şirketlerine belirli şartlarla konsolide vergi beyannamesi verme ve zararların sınırlı bir süre ile de olsa geriye yürütülmesi imkanı getirilmemesi Kanunun önemli eksiklikleri olarak ifade edilebilir.

  45. KALDIRILAN HÜKÜMLER • Kanun ile yabancı kurumlara ücret ödemesi ile ilgili hüküm ve buna bağlı stopaj kaldırılmakta olup, uluslararası uygulamalara paralel olarak bu tip ödemeler hizmet ödemeleri içinde değerlendirilmektedir. • Rüçhan hakkı satışında daha önce şarta bağlı olmaksızın uygulanan istisna kaldırılarak rüçhan hakkı satışından doğan kazancın rüçhan hakkının iki yıl elde tutulması ve istisnaya ilişkin karın 5 yıl süre ile kurumda rezerv hesabında tutulması şartıyla %75'i için istisna getirilmektedir.

  46. YENİ VE ESKİ KURUMLAR VERGİSİ KANUNU’NUN KIYASLAMASI

  47. MADDE 1- Verginin konusu (1) Aşağıda sayılan kurumların kazançları, kurumlar vergisine tâbidir: a) Sermaye şirketleri. b) Kooperatifler. c) İktisadî kamu kuruluşları. ç) Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler. d) İş ortaklıkları. (2) Kurum kazancı, gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluşur. Madde 1 - Mevzuu Aşağıda yazılı kurumların kazançları Kurumlar Vergisi'ne tabidir. A) Sermaye şirketleri; B) Kooperatifler; C) İktisadi Kamu Müesseseleri; D) Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler; E) İş ortaklıkları. Bu kanunun tatbikatında sendikalar dernek; cemaatler vakıf hükmündedir. Kurum kazancı, Gelir Vergisi mevzuuna giren gelir unsurlarından terekküp eder. Verginin Konusu

  48. Verginin Konusu-2- • 1. maddeye ilişkin yorum: • Madde daha sade bir Türkçe ile ifade edilmiştir. “Bu kanunun tatbikatında sendikalar dernek; cemaatler vakıf hükmündedir.” Bendi 2. maddenin 6. bendi olarak düzenlenmiştir. • Kanunun 1 inci maddesinde, kazançları bu Kanuna göre vergiye tabi tutulacak mükellefler sayılmaktadır. Buna göre, sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler ve iş ortaklıklarının, gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurları, kurum kazancı sayılıp kurumlar vergisine tabi tutulmaktadır.

  49. MADDE 2- Mükellefler (1)Sermaye şirketleri: 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile benzer nitelikteki yabancı kurumlar sermaye şirketidir. Bu Kanunun uygulanmasında, Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tâbi fonlar ile bu fonlara benzer yabancı fonlar sermaye şirketi sayılır. Madde 2 – Sermaye Şirketleri Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler ile aynı mahiyetteki yabancı kurumlar, sermaye şirketleridir. Sermaye Piyasası Kanunu'na göre kurulan yatırım fonları bu Kanun'un ve Gelir Vergisi Kanunu'nun uygulanmasında sermaye şirketi addolunur. 20.2.1930 tarihli ve 1567 sayılı Kanun'a göre ilgili mercilerden izin almak suretiyle Türkiye'de münhasıran portföy işletmeciliği faaliyetinde bulunan dar mükellefiyete tabi yatırım fonları, bu Kanunun ve Gelir Vergisi Kanunu'nun uygulanmasında Sermaye Piyasası Kanunu'na göre kurulan Yatırım Fonları addolunur. (Bu fıkra hükmü, 5281 sayılı Kanunun 44’üncü maddesiyle, 01.01.2006 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere, 01.01.2006 tarihinde yürürlükten kalkacaktır.) 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'na göre, Sermaye Piyasası Kurulu'nca halka açık anonim şirket olduğu kabul edilen şirketler, bu Kanun ve Gelir Vergisi Kanunu uygulaması bakımından da "halka açık anonim şirket” sayılır. Mükellefler

  50. (2) Kooperatifler: 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa veya özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile benzer nitelikteki yabancı kooperatifleri ifade eder. (3) İktisadî kamu kuruluşları: Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup, faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler iktisadî kamu kuruluşudur. (4) Yabancı devletlere, yabancı kamu idare ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup, bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler, iktisadî kamu kuruluşu gibi değerlendirilir. Madde 3 – Kooperatifler Kooperatifler, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'na ya da özel kanunlarına göre kurulan istihlak, istihsal, kredi, satış, yapı vesair kooperatifler ile aynı mahiyetteki yabancı kooperatiflerdir. Okul kooperatifleri gibi dernek veya adi şirket mahiyetinde olanlar bu kanunun uygulanmasında kooperatif addolunmaz. Madde 4- İktisadi Kamu Müesseseleri Devlete, özel idarelere, belediyelere ve diğer kamu idarelerine ve müesseslerine ait ve tabi olup faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci maddenin (A) ve (B) işaretli bentleri haricinde kalan ticari, sınai ve zirai işletmeler iktisadi kamu müesseseleridir. Bunların kazanç gayesi gütmemeleri, faaliyetin kanunla tevdi edilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, müstakil muhasebeleri ve kendilerine tahsis edilmiş sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmaması mükellefiyetlerine tesir etmez. Mükellefler-2-

More Related