1 / 36

KİTAB-I MUKADDES’İN MAHİYETİ v e KONUMU

KİTAB-I MUKADDES’İN MAHİYETİ v e KONUMU. Giriş Kitab-ı Mukaddes ile ilgili teknik bilgi

spiro
Download Presentation

KİTAB-I MUKADDES’İN MAHİYETİ v e KONUMU

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. KİTAB-I MUKADDES’İN MAHİYETİ ve KONUMU

  2. Giriş • Kitab-ı Mukaddes ile ilgili teknik bilgi • Kuran’ın, Tevrat’ı ve İncil’i tasdik edişi, övüşü ve Yahudiler’i bazı eylemlerinden dolayı (tahrif, tebdîl, gizleme veelleriyle yazdıkları kitapları az bir menfaat karşılığında Allah’ın ayetleri diye satma gibi) suçlaması • Sonuç • Ekler (Kitab-ı Mukaddes’in Kuran’ın anlaşılmasındaki rolü, Kitab-ı Mukaddes’te Hz. Muhammed’in müjdelenmesi, Barnabas İncili,nin mahiyeti, Kuran’dan Kitab-ı Mukaddes’e yapılan referanslar, ondan yapılan alıntılar, aralarındaki benzer ifadeler)

  3. ‘Kutsal kitaplara iman’ İslam’ın altı iman esasından biridir. Mevcut haliyle Yahudilerin ve Hıristiyanların elinde bulunan Kitab-ı Mukaddes, Kuran’la beraber iman edilmesi gereken kitaplar sırasına dâhil midir? Eğer dâhil ise Kuran ve hadisler açısından mahiyeti ve konumunun nedir? Hâlihazırda mevcut Kitab-ı Mukaddes bir Müslüman için ne anlam ifade eder ve bir Müslüman ona nasıl yaklaşması gerekir?

  4. KİTAB-I MUKADDES (KUTSAL KİTAP) İLE İLGİLİ TEKNİK BİLGİ KİTAB-I MUKADDES • Eski Ahit • Yeni Ahit

  5. 1-ESKİ AHİT (İbr. Tanakh) • Tevrat (İbr. Torah; Yun. Nomos)/ Pentateuch: Tekvîn (Bereşit), Çıkış (Şemot), Levililer (Vayikra), Sayılar (Bemidbar), Tesniye (Dıvarim). Tevrat’ın Versiyonları: • Yahudi versiyonu • Samiri versiyonu • Peygamberler (Nevi’îm): Yeşu (Yehuşua), Hâkimler (Şoftîm), I. ve II. Samuel (Şmuel), I. ve II. Krallar (Melahîm), Yişaya (Yişa’yahu), Yeremya (Yirmiyahu), Ezekiel (Yezekel), On İki Peygamber (Şnayim Asar): Hoşea, Yo’el, Amos, Ovadya (Obadya), Yunus (Yona), Mikha, Nahum, Habakkuk, Tsefenya, Haggay, Zekarya, Mal’aki. • Kitaplar (Ketuvîm): Mezmurlar/ Zebur (Tehilim), Süleyman’ın Meselleri (Mişley), Eyub (İyov), Neşideler Neşidesi (Şir Ha Şirîm), Ruth, Yeremya’nın Mersiyeleri (Ekha), Vaiz (Kohelet), Ester, Daniel, Ezra-Nehemyah, I. ve II. Tarihler (Divrey Ha Yamîm)

  6. Eski Ahit’in Tercümeleri • Targumlar (Aramca): TargumOnkelos, TargumYonathan • Septuaginta/ Yetmişler (Yunanca) • Peshitta (Süryanice) • Vulgate (Latince) Eski Ahit’in Tefsirleri (Rabbani Kaynaklar) • Mişna (Tekrar)-Gemara (Tamamlama)-Talmud (Öğrenme; Çalışma) • Midraş (Çalışma; Yorumlama) • Zohar (Muhteşem Işık)

  7. 2- YENİ AHİT/ İNCİL (Yun. Evangelion): • İnciller: Matta, Markos, Luka, Yuhanna • Elçilerin İşleri • Mektuplar: Pavlus’un, Yakup’un, Petrus’un ve Yuhanna’nın Mektupları • Vahiy: Yuhanna’nın Vahyi

  8. KURAN’IN TEVRAT’I VE İNCİL’İ TASDİK EDİŞİ ÖVÜŞÜ VE YAHUDİLER’İ BAZI EYLEMLERİNDEN DOLAYI (TAHRİF, GİZLEME VE ELLERİYLE YAZDIKLARI KİTAPLARI AZ BİR MENFAAT KARŞILIĞNDA ALLAH’IN AYETLERİ DİYE SATMA) SUÇLAMASI

  9. Tasdik ve övgü نَزَّلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقًا لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَأَنْزَلَ التَّوْرَاةَ وَالْإِنْجِيلَ “O (Allah), sana kitâbı (Kuran’ı) doğru bir şekilde ve önceki kitâbları tasdik edici olarak indirdi, nitekim kendisi daha önce Tevrat’ı, İncil’i ve furkânı da indirmişti. (Alu-İmrân, 3)” إِنَّا أَنْزَلْنَا التَّوْرَاةَ فِيهَا هُدًى وَنُورٌ “Biz, içinde yol gösterici ve aydınlatıcı mesajların bulunduğu Tevrat’ı indirdik. (Maide, 44)” وَآتَيْنَاهُ الْإِنْجِيلَ فِيهِ هُدًى وَنُورٌ وَمُصَدِّقًا لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ مِنَ التَّوْرَاةِ وَهُدًى وَمَوْعِظَةً لِلْمُتَّقِينَ “Ona (Meryem oğlu İsa’ya), kendinden önce gelmiş olan Tevrat’ı tasdik etmek, sakınanlara yol göstermek ve öğüt vermek amacıyla, içinde yol gösterici ve aydınlatıcı mesajların bulunduğu İncil’i verdik. (Maide, 46)” قُلْ فَأْتُوا بِكِتَابٍ مِنْ عِنْدِ اللَّهِ هُوَ أَهْدَىٰ مِنْهُمَا أَتَّبِعْهُ إِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ “Onlara şöyle söyle: ‘Eğer doğru söylüyorsanız, Allah katından, bu ikisinden (Tevrat’tan ve Kuran’dan) de iyi kılavuzluk yapacak başka bir kitâb getirin de, ben ona tabi olayım. (Kasas, 49)”

  10. Tasdik edilen metin hangi metin? Hâlihazırda mevcut olan metin tasdik ediliyor mu? وَلَمَّا جَاءَهُمْ كِتَابٌ مِنْ عِنْدِ اللَّهِ مُصَدِّقٌ لِمَا مَعَهُمْ وَكَانُوا مِنْ قَبْلُ يَسْتَفْتِحُونَ عَلَى الَّذِينَ كَفَرُوا فَلَمَّا جَاءَهُمْ مَا عَرَفُوا كَفَرُوا بِهِ ۚ “Yahudiler, daha önce, Allah’ı tanımayanlara karşı zafer talep ettikleri halde, yanlarında bulunanı (Tevrat’ı) tasdik edici ve kendilerinin de tanıdıkları Allah katından bir kitâb (Kuran) onlara geldiği vakit onu kabul etmediler. (Bakara, 89)” فَإِنْ كُنْتَ فِي شَكٍّ مِمَّا أَنْزَلْنَا إِلَيْكَ فَاسْأَلِ الَّذِينَ يَقْرَءُونَ الْكِتَابَ مِنْ قَبْلِكَ ۚ “Faraza sana indirdiğimiz ile ilgili bir şüphe içine doğarsa şayet, senden önce kitâbı (Kitab-ı Mukaddes’i) okuyanlara sor. (Yunus, 94)” كُلُّ الطَّعَامِ كَانَ حِلًّا لِبَنِي إِسْرَائِيلَ إِلَّا مَا حَرَّمَ إِسْرَائِيلُ عَلَىٰ نَفْسِهِ مِنْ قَبْلِ أَنْ تُنَزَّلَ التَّوْرَاةُ ۗ قُلْ فَأْتُوا بِالتَّوْرَاةِ فَاتْلُوهَا إِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ “Tevrat indirilmeden önce, İsrail’in (Yâkub’un) kendisine haram kıldığı hariç, diğer bütün yiyecekler İsrailoğullarına helâl idi. De ki: ‘(Bazı yiyeceklerin sonradan yasaklanmadığı şeklindeki) iddianızda haklı iseniz Tevrat’ı getirin de okuyun.’ (Alu-İmrân, 93)” -Krş. Tekvin, (32, 32)

  11. أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ أُوتُوا نَصِيبًا مِنَ الْكِتَابِ يُدْعَوْنَ إِلَىٰ كِتَابِ اللَّهِ لِيَحْكُمَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ يَتَوَلَّىٰ فَرِيقٌ مِنْهُمْ وَهُمْ مُعْرِضُونَ “Görmedin mi kitâbdan nasiplenen kimseleri? İçlerinden bir zümre aralarında hüküm verilmesi için Allah'ın kitâbına (Tevrat’a) uymaya davet ediliyor ama onlar hiç buna aldırmadan dönüp gidiyor. (Alu-İmran, 23)” وَكَيْفَ يُحَكِّمُونَكَ وَعِنْدَهُمُ التَّوْرَاةُ فِيهَا حُكْمُ اللَّهِ ثُمَّ يَتَوَلَّوْنَ مِنْ بَعْدِ ذَٰلِكَ ۚ وَمَا أُولَٰئِكَ بِالْمُؤْمِنِينَ “Yanlarında Allah'ın hükmünü ihtiva eden Tevrat bulunduğu halde nasıl oluyor da seni önce hakem tayin ediyor ardında da hükmüne razı olmuyorlar? Aslında onlar inanmıyorlar. (Maide, 43)” -Zina konusunda

  12. ‘Abdullah b. Ömer’in rivayet ettiğine göre Yahudiler Allah elçisine gelerek içlerinden bir erkekle bir kadının zina ettiğini anlattılar (ve hükmünü sordular). Allah elçisi onlara, ‘Siz recim cezası ile ilgili olarak Tevrat’ta ne buluyorsunuz?’ diye sordu. Onlar, ‘Bizde zina edenler teşhir edilirler ayrıca bir değnekle de dövülürler. Abdullah b. Selam ise bunlara, ‘Yalan söylüyorsunuz! Tevrat’ta recim cezası vardır.’ dedi. Bunun üzerine Tevrat’ı getirip açtılar. Yahudilerden birisi (Abdullah b. Surya) elini recim ayeti üzerine koyarak ondan önceki ve sonraki ayetleri okumaya başladı. Abdullah b Selam ona, ‘Kaldır elini!’ dedi. O da elini kaldırınca recim ayeti görülüverdi. Yahudiler, ‘Muhammed, Abdullah b. Selam doğru söylemiştir. Tevrat’ta hakikaten recim ayeti vardır.’ dediler.’ Buhârî, es-Sahîh, el-Hudûd/ 37. Ayrıca bkz. Ez-Zebîdî, Zeynü’d-dînAhmed b. Ahmed b. Abdi’l-Latîf, Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i SarîhTercemesi ve Şerhi (tercüme ve şerh: Kamil Miras), Diyanet İşleri Başkanlığı Yay., Ankara, 1981, c.9, [1482. Hadis], s.317, 318.

  13. يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لِمَ تَلْبِسُونَ الْحَقَّ بِالْبَاطِلِ وَتَكْتُمُونَ الْحَقَّ وَأَنْتُمْ تَعْلَمُونَ “Ey ehl-i kitâb, ne diye bile bile sahte şeylerle gerçeklerin üstünüörtüp gizlersiniz? (Alu İmran, 71)” -Allah elçisi devrinde -Allah elçisi Muhammed Yahudilerin bazı ayetleri gizlediğini görünce, artık Tevrat konusunda onlara güvenmemiş ve Zeyd b . Sabit’e İbranca öğrenmesini emretmiş. O da kısa bir zamanda öğrenmiş.

  14. يَا أَيُّهَا الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ آمِنُوا بِمَا نَزَّلْنَا مُصَدِّقًا لِمَا مَعَكُمْ “Ey daha önce kendilerinekitâb verilenler (ehl-i kitâb)! Yanınızdaki kitâbları tasdik etmek üzere indirdiğimiz bu kitâbı da kabul edin. (Nisa, 47)” قُلْ يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لَسْتُمْ عَلَىٰ شَيْءٍ حَتَّىٰ تُقِيمُوا التَّوْرَاةَ وَالْإِنْجِيلَ وَمَا أُنْزِلَ إِلَيْكُمْ مِنْ رَبِّكُمْ “Onlara şöyle söyle: ‘Ey Ehl-i Kitâb! Siz Tevrat’ı, İncil’i ve rabbinizden size indirilen Kuran’ı tatbik etmedikçe dinen hiçbir değer taşımış olmazsınız.’ (Maide, 68)” وَلْيَحْكُمْ أَهْلُ الْإِنْجِيلِ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ فِيهِ ۚ وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ “İncil sahipleri, Allah’ın onda indirdiği ile hükmetsinler. Allah’ın indirdiğiyle hükmetmeyenler doğru yoldan çıkmış kimselerdir. (Maide, 47)”

  15. -‘Ebu’d-Derdâ şöyle bir rivayette bulundu: Bir gün Allah elçisi ile beraberken kendisi bir anda dehşetle göğe bakakalmış ve sonrasında ise şöyle demişti: ‘İşte insanlardan [Kuran’daki] ilmin kapılıp alınacağı anlar! Öyle ki insanlar bu ilimden hiçbir yarar elde edemeyecekler. O zaman Ziyad b. Lebid el-Ensari şöyle bir sordu sormuştu kendisine: ‘Sayın Allah elçisi, Kuran’ı okumuş olduğumuz halde içindeki ilim bizden nasıl kapıp alınır ki? Allah için bundan sonra da, onu okuyacağız, kadınlarımıza ve çocuklarımıza da okutacağız.’ Bunun üzerine Allah elçisi şöyle cevap vermişti: ‘... İşte Tevrat ve İncil, Yahudi ve Hıristiyanların yanında bulunuyor. Peki, onlara ne yararı oluyor? (ed-Dârimî, Ebu Muhammed Abdullah b. Abdurrahman, Sunen, el-Mukaddime/ 29)’

  16. -‘Abdullah b. Amr, bir defasında rüyasında bir elinde bal, diğerinde yağ tuttuğunu, bazen bal tutan elini, bazen de yağ tutan elini yaladığını görmüştü. Bu rüyasını sabahleyin Hz. Muhammed’e anlatır. Hz. Muhammed ise Abdullah’ın rüyasını iki kitabı yani bazen Tevrat’ı bazen de Kuran’ı okumasıyla yorumlar. Daha sonra Abdullah Tevrat’ı mütalaa etmeye başlar. [Bkz. ez-Zebîdî, Zeynü’d-dînAhmed b. Ahmed b. Abdi’l-Latîf, Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i SarîhTercemesi ve Şerhi (tercüme ve şerh: Kamil Miras), Diyanet İşleri Başkanlığı Yay., Ankara, 1981, c.6, [1482. Hadis], s.439.’

  17. Tahrif Tahrif iki türlü olur: • 1-Metin Tahrifi (metinde tahrifat yapma) • 2-Yorum Tahrifi (metinde tahrifat yapmadan anlamını çarpıtma)

  18. Kuran’daki bazı açık bilgiler Kitab-ı Mukaddes’te tahrifat yapıldığını göstermektedir: • Tevrat’ta Tanrı’nın yeri göğü altı günde yarattıktan sonra yedinci gün istirahat ettiği yazılıdır ki Kuran bunu kabul etmemektedir. • Tevrat’ta Kral Süleyman’ın hayatının sonlarına doğru yoldan çıktığı, başka tanrıları kabul ettiği ifade edilmesine rağmen Kuran’da onun daima Allah’a yönelmiş bir kul olduğu bildirilmektedir. • Tevrat’a göre İsrailoğullarının tapındığı buzağı yapan Harun’dur ama Kuran’a göre Samiriyeli bir kimsedir. • Öte yandan Kuran’da, İncillerde anlatılan çarmıh olayı, İsa’nın tanrı oluşu ve daha sonra oluşan teslis (üçleme) inancı kesin bir dille reddedilmiştir. • 1-Metin Tahrifi (metinde tahrifat yapma)

  19. 2-Yorum Tahrifi (metinde tahrifat yapmadan anlamını çarpıtma) أَفَتَطْمَعُونَ أَنْ يُؤْمِنُوا لَكُمْ وَقَدْ كَانَ فَرِيقٌ مِنْهُمْ يَسْمَعُونَ كَلَامَ اللَّهِ ثُمَّ يُحَرِّفُونَهُ مِنْ بَعْدِ مَا عَقَلُوهُ وَهُمْ يَعْلَمُونَ “Şimdi siz, bunların size inanmalarını mı umuyorsunuz? Oysa bunlardan bir grup vardı ki, Allah'ın sözünü dinleyip kavradıktan sonra bile bile onu çarpıtırlardı. (Bakara,75)” يُحَرِّفُونَ الْكَلِمَ عَنْ مَوَاضِعِهِ ۙ وَنَسُوا حَظًّا مِمَّا ذُكِّرُوا بِهِ “Onlar (Yahudiler) sözleri, asıl bağlamlarından kopararak çarpıtıyorlar. Onlar, akıllarından çıkarmamaları emredilen şeylerin çoğunu unutmuşlar. (Maide, 13)” -Hem geçmişte Musa zamanında ve hem de Allah elçisi Muhammed zamanında Tevrat’ın yorumunu çarpıtma.

  20. Tebdil (değiştirme) فَبَدَّلَ الَّذِينَ ظَلَمُوا قَوْلًا غَيْرَ الَّذِي قِيلَ لَهُمْ “Ne var ki o yanlış hareket edenler (Yahudiler) kendilerine söylenen sözü başka bir sözle değiştirdiler… (Bakara, 59)” -Allah’ın Tevrat dışında verdiği özel bir sözlü emri; ‘hıttah (Rabbimiz, dileğimiz isyanımızın affıdır!)’ emrini yerine getirmediler.

  21. Sözde ayetlerin yazılıp küçük bir çıkar pahasına satılması فَوَيْلٌ لِلَّذِينَ يَكْتُبُونَ الْكِتَابَ بِأَيْدِيهِمْ ثُمَّ يَقُولُونَ هَٰذَا مِنْ عِنْدِ اللَّهِ لِيَشْتَرُوا بِهِ ثَمَنًا قَلِيلًا ۖ فَوَيْلٌ لَهُمْ مِمَّا كَتَبَتْ أَيْدِيهِمْ وَوَيْلٌ لَهُمْ مِمَّا يَكْسِبُونَ وَقَالُوا لَنْ تَمَسَّنَا النَّارُ إِلَّا أَيَّامًا مَعْدُودَةً ۚ قُلْ أَتَّخَذْتُمْ عِنْدَ اللَّهِ عَهْدًا فَلَنْ يُخْلِفَ اللَّهُ عَهْدَهُ ۖ “Kitâbı kendi elleriyle yazıp sonra onu az bir paraya satabilmek için, ‘Bu, Allah katındandır.’ diyenlerin vay haline! Yazıklar olsun onlara kendi elleriyle yazdıklarından ötürü! Yazıklar olsun onlara o kazandıkları şeylerden ötürü! Onlar, ‘Cehennem ateşi, bize birkaç günden fazla dokunmaz.’ derler. Onlara de ki: ‘Yoksa Allah’tan bir söz mü aldınız? Zira Allah hiçbir zaman sözünden caymaz…(Bakara, 79, 80)” -İkinci ayetteki ifadeler Tevrat metninde değil, Talmud (Roş Ha Şana bölümü)’da geçmektedir. -Krş. “Yaşayan Tanrı’nın sözlerini değiştirdiniz.” Yeremya, (30.26)

  22. 6) Tasdikin boyutları nelerdir? Kitab-ı Mukaddes’in hangi kısımlarının doğru, hangi kısımlarının yanlış olduğunu nasıl bilinecektir? • -Metin tahrifi konusunda verilen örneklerdeki gibi Kuran’ın açıkça reddettiği ve farklı bilgiler verdiği konular tasdikin dışındadır. • -Açıkça zikredilmeyen konularda ise Kuran bize bir ölçü vermiştir: • وَأَنْزَلْنَا إِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقًا لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ مِنَ الْكِتَابِ وَمُهَيْمِنًا عَلَيْهِ ۖ • “Sana, daha önceki kitâbları, hem tasdik edici hem de onları denetleyici olarak bu kitâbı, doğru bir şekilde indirdik. (Maide, 48)”

  23. Buna göre diğer kutsal kitapların içerikleri Kuran’a uygun düştükleri ölçüde doğrudur. Kuran diğer kutsal kitapların üstünde denetleyici bir otoriteye ve role sahiptir. Bildiğimiz kadarıyla Kitab-ı Mukaddes ve Kuran, birbirlerine uyan ve uymayan yönleriyle mukayeseli ve müstakil olarak baştan sona hiç ele alınmamış ve araştırılmamıştır. Biz aralarında en az %50 ve hatta % 70 oranında bir uyumun olabileceğini düşünüyoruz.

  24. SONUÇ • Mevcut Kitab-ı Mukaddes, Allah ve elçisi tarafından tasdik edilmiştir ancak bu tasdik şartlı yani şerh koyularak yapılan bir tasdiktir. Dolayısıyla bu konuda mutlak bir tasdik söz konusu değildir. Kitab-ı Mukaddes’in tasdikinin ölçüsü bizzat Kuran ve hadislerdir. • Kitab-ı Mukaddes, kısmen metin ve kısmen yorum şeklinde tahrif edilmiştir; onda her iki anlamda tamamen bir tahrif söz konusu olmamıştır. Allah elçisi gelmeden önce Yahudiler, Tevrat ile ilgili hem metin ve hem de yorum tahrifi yapmışlardır. Ancak onun devrinde sadece yorum tahrifinde bulunmuşlar; Allah’ın demediği ve emretmediği hususları dediğini ve emrettiğini iddia etmişlerdir

  25. Kuran’da, Yahudilerin yaptığı bir eylem olarak sunulan 'tahrîf’ sözcüğü metin tahrifi değil, ayetlerinanlamının çarpıtılmasıdır. Kuran’da sözü edilen ‘değiştirme (tebdîl)’ eylemi Yahudilerin Allah elçisinin gelişinden önce Allah’ın onlara verdiği bir emri (hıttah) değiştirmelerine, ‘kitabı elleri ile yazıp az bir menfaat karşılığında satmaları (iştirâ’)’ ise onların Tevrat metni dışında (Talmud’da) yaptıkları bir takım asılsız dini ilavelere işaret etmektedir.

  26. Bu çerçevede ‘Akademisyenlerin ve halkın Kitab-ı Mukaddes’e yaklaşımı nasıl olmalıdır?’ Bize göre Kitab-ı Mukaddes, ilahiyatçı akademisyenler ve özellikle de tefsirciler için vazgeçilmez bir kaynak mesabesindedir. Ancak akademisyen olmayan Müslüman halk, Kuran’ı, tefsiriyle beraber baştan sona kadar okuduktan sonra mevcut Kitab-ı Mukaddes’i pekâlâ da okuyabilir. Nitekim mevcut Kitab-ı Mukaddes genel algının aksine Allah ve elçisi Muhammed tarafından tamamen gözden çıkarılmamıştır; elçisi Muhammed de okunmasını yasaklamamıştır. Allah elçisi Muhammed sadece, Kuran’ın muallâkta bırakılıp bütün mesainin tamamen Kitab-ı Mukaddes’e hasredilmesini hoş görmemiştir. Bu da tabiidir. Nitekim kendisi, Hz. Ömer'in Tevrat’tan bazı sayfalar okuduğunu gördüğünde ona kızmış ve şöyle demiştir: ‘Allah’a yemin ederim ki, Musa hayatta olsaydı bana tabi olmaktan başka bir şey yapmazdı.’

  27. KAYNAKLAR - Adam, Baki, Yahudi Kaynaklarına Göre Tevrat, Pınar Yay., İstanbul, 2001. ----------------, “Kur’an’ın Anlaşılmasında Kur’an Öncesi Vahyin Rolü”, Din Öğretiminde Yaklaşımlar, MEB Yay., İstanbul, 2000, s.185-192. -www.biblos.com -ed-Dârimî, Ebu Muhammed Abdullah b. Abdurrahman, Sunen, el-Mukaddime/ 29 -Davud, Abdulahad, Tevrat ve İncil’e Göre Hz. Muhammed, Nil AŞ. Yay., İzmir, 1990. -Esed, Muhammed, Kur’an Mesajı Meal-Tefsir (çev. Ahmet Ertürk; Cahit Koytak), İşaret Yay., İstanbul, 1996. -Karataş, İsa, Gerçekleri Saptıranlar, Lütuf Yay., İstanbul, 1996. -(Komisyon), Kutsal Kitap, Kitabı Mukaddes Şirketi Yay., İstanbul, 2003. -Tarakçı, Muhammet, “Tevrat ve İncil’in Tahrifi ile İlgili Kur’an Ayetlerinin Anlaşılması Sorunu”, Usûl, 2 (2004/2), 33-54. -ez-Zebîdî, Zeynü’d-dînAhmed b. Ahmed b. Abdi’l-Latîf, Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i SarîhTercemesi ve Şerhi (tercüme ve şerh: Kamil Miras), Diyanet İşleri Başkanlığı Yay., Ankara, 1981.

  28. EKLER • I. Kitab-ı Mukaddes’in Kuran’ın anlaşılmasında bir rolü olabilir mi? • Kuran’nın anlaşılmasında Kitab-ı Mukaddes’in önemli katkısı olabilir. Mesela Allah’ın insanlar üzerinde hüküm koymadaki maksadı, metodu ve hangi alanlarda kanun ve hükümlerin değişebileceği gibi konular bu sayede daha iyi anlaşılabilir. Miras, kısas ve boşanma… vb konularda. Ayrıca Kuran’daki birçok gerçek hikâyenin (Yunus kıssası gibi) kapalı yönleri daha iyi anlaşılabilir. • Kuran’daki bazı kavramların daha iyi anlaşılmasında özellikle Tevrat’ın dili İbranca'dan yararlanılabilir. • Öte yandan Kitab-ı Mukaddes’in anlaşılmasında da Kuran’ın mühim katkıları olabilir. Zira her biri aynı kaynaktan gelmiştir. Habiştan necaşinin (kralının) Hıristiyanken kendi huzuruna çıkan Müslüman heyete dediği gibi, ‘Her biri aynı kandilden yayılan birer ışık huzmesi. (Yere çizdiği bir çizgiyi göstererek ) Aramızda ancak şu çizgi kadar fark olabilir.’

  29. II.Kitab-ı Mukaddes’te Allah Elçisi Muhammed’in adı ve müjdelenmesi وَإِذْ قَالَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ إِنِّي رَسُولُ اللَّهِ إِلَيْكُمْ مُصَدِّقًا لِمَا بَيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرَاةِ وَمُبَشِّرًا بِرَسُولٍ يَأْتِي مِنْ بَعْدِي اسْمُهُ أَحْمَدُ ۖ “Bir zamanlar Meryem oğlu İsa da şöyle demişti: ‘Ey İsrailoğulları, ben, benden önce indirilen Tevrat’ı tasdik etmek ve benden sonra gelecek ‘AHMED ’ isimli bir elçiyi müjdelemek üzere size gönderilen Allah’ın elçisiyim.’ (Saff, 6)” الَّذِينَ يَتَّبِعُونَ الرَّسُولَ النَّبِيَّ الْأُمِّيَّ الَّذِي يَجِدُونَهُ مَكْتُوبًا عِنْدَهُمْ فِي التَّوْرَاةِ وَالْإِنْجِيلِ يَأْمُرُهُمْ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَاهُمْ عَنِ الْمُنْكَرِ وَيُحِلُّ لَهُمُ الطَّيِّبَاتِ وَيُحَرِّمُ عَلَيْهِمُ الْخَبَائِثَ وَيَضَعُ عَنْهُمْ إِصْرَهُمْ وَالْأَغْلَالَ الَّتِي كَانَتْ عَلَيْهِمْ ۚ “Onlar yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı buldukları ehl-i kitâbdan olmayan nebîelçiye tabi olanlardır. O elçi kendilerine, iyilik yapmalarını emreder; kötülük yapmalarını ise yasaklar; onlara güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar; sırtlarındaki ağırlıkları, üzerlerindeki zincirleri kaldırıp atar. (Araf, 157)”

  30. Müslüman olmuş bazı Yahudi ve Hıristiyan bilginlerin (Muhammed Esed, AbdulahadDavud gibi) Kitab-ı Mukaddes’te Allah Elçisi Muhammed’e işaret ettiğini söyledikleri ayetler: 1) וְהִרְעַשְׁתִּי אֶת־כָּל־הַגֹּויִם וּבָאוּ חֶמְדַּת כָּל־הַגֹּויִם וּמִלֵּאתִי אֶת־הַבַּיִת הַזֶּה כָּבֹוד אָמַר יְהוָה צְבָאֹֽות׃ גָּדֹול יִֽהְיֶה כְּבֹוד הַבַּיִת הַזֶּה הָאַֽחֲרֹון מִן־הָרִאשֹׁון אָמַר יְהוָה צְבָאֹות וּבַמָּקֹום הַזֶּה אֶתֵּן שָׁלֹום נְאֻם יְהוָה צְבָאֹֽות׃ “Bütün ulusları titreteceğim. Onların özlediği kişi/ övdüğü kişi (HEMDAT) buraya gelecek –başka bir çeviriye göre, ‘Değerli eşyalarını buraya getirecekler’-. Ben de bu tapınağı görkemle dolduracağım.’ … ‘Yeni tapınağın görkemi, öncekinden daha büyük olacak. Buraya esenlik (ŞALOM) vereceğim.’ Böyle diyor orduların efendisi.” Haggay, (2.7-9)

  31. 2) • מֵאַחֶיךָ כָּמֹנִי יָקִים לְךָ יְהוָה אֱלֹהֶיךָ אֵלָיו תִּשְׁמָעֽוּן׃מִקִּרְבְּךָנָבִיא “Tanrınız Yahuva size aranızdan, kardeşlerinden (ME AHEYHÂ) benim gibi bir peygamber çıkaracak. Onu dinleyin.” Tesniye, (18.15) 3) • וַיֹּאמַר יְהוָה מִסִּינַי בָּא וְזָרַח מִשֵּׂעִיר לָמֹו הֹופִיעַ מֵהַר פָּארָן (Musa) Şöyle dedi: “Yahuva Sina Dağı’ndan geld; halkına Seir’den doğdu ve Paran Dağı’ndan parladı.” Tesniye, (33.2)

  32. 4) אֲשֶׁר יְדַבֵּר הַנָּבִיא בְּשֵׁם יְהוָה וְלֹֽא־יִהְיֶה הַדָּבָר וְלֹא יָבֹוא הוּא הַדָּבָר אֲשֶׁר לֹא־דִבְּרֹו יְהוָה “Eğer bir peygamber Yahuva adına konuşur, ama konuştuğu söz yerine gelmez ya da gerçekleşemezse, o söz Yahuva’dan değildir. …” Tesniye, (18.22)

  33. 5) κἀγὼἐρωτήσωτὸνπατέρακαὶἄλλονπαράκλητονδώσειὑμῖνἵναμεθ'ὑμῶνεἰςτὸναἰῶναᾖ, τὸπνεῦματῆςἀληθείας, “Ben de babadan dileyeceğim. O, sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye başka bir yardımcı/ Tesellici (Parakletos), Gerçeğin ruhunu verecek.” Yuhanna, (14.16).Krş. Matta (4,15,16) -Periklytos (Övülen) olduğu iddia ediliyor.

  34. III. Barnabasİncili’nin Mahiyeti 1-Bu İncil’in Kuran’la çelişen yönleri bulunmaktadır: Semanın 9 kat olarak yaratıldığı, Mesih’in Hz. Peygamber olduğu gibi. Oysa Kuran’da semanın 7 kat olarak yaratıldığı, Mesih’in ise Hz. Muhammed olduğu yazılmaktadır. 2-Barnabas İncilindeki bir kısım coğrafi bilgiler yanlıştır: Nasıra’da ve Kudüs’te liman olduğundan ve oraya gemi ile seyahat edildiğinden bahsediyor. Hâlbuki Nasıra en yakın liman kenti Celile’den (Taberiye Gölü’nden) 600m kadar yüksekte ve 25 km uzaklıktadır. Kudüs ise 811 m yükseklikte ve en yakın göl olan Lut Gölü’nden 23 km uzaklıktadır. İki şehre de gemi ile gitmek mümkün değildir.

  35. VI. Kitab-ı Mukaddes’e referanslar, ondan yapılan alıntılar, ondaki ve Kuran’daki benzer ifadeler • Kuran’ın ifadesine göre (Maide, 45) Tevrat’ta Yahudilere cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş şeklinde kısas emredilmiştir. Bu emir eldeki Tevrat’ta (Çıkış, 21:23-25; Levililer, 24:17-21) da aynen geçmektedir. -Maide suresinde ve Tevrat’ta sözü edilen bu kısas hükmünü Mişna ve Talmud bilgini Rabbiler tamamen diyete çevirmişlerdi. Kuran bunu hoş karşılamamış; sınırları aşma olarak değerlendirmiştir (Bkz. Bakara, 178).

  36. Kuran (Fetih, 29), inananların İncil’de gittikçe kuvvetlenen bir filize benzetildiklerini haber veriyor. Bu benzetme mevcut İnciller’de (Matta, 13:1-29; Markos, 4:1-20; Luka, 8:4-15) de vardır. • Kuran’da (Araf, 40) Allah’ın mesajlarını yalanlayan, onları kabul etmeyi gururlarına yediremeyenlerin cennete girme ihtimalinin halatın/ devenin iğne deliğinden geçme ihtimalinden daha fazla olmadığı anlatılır. İnciller’de de (Matta, 19:24; Markos, 10:25; Luka, 18:25) benzer ifade bulunmaktadır. • Kuran, Zebur’da (Mezmurlar), ‘Yeryüzüne liyakat sahibi kullarım varis olacaktır (Enbiya, 105).’ diye yazdığını belirtir. Mevcut Zebur’da (Mezmurlar, 37:29) aynı ifadeyi bulmak mümkündür. • Kuran, kitapta İsrailoğullarının iki defa fesat çıkaracağının yazıldığını (İsra, 4) belirtir. Tevrat’ta da (Levililer, 26) bu hususlar anlatılmaktadır.

More Related