1 / 10

AD :BUSE SOYAD: YILMAZ SINIF: 6/D NO: 895 DERS: BİLİŞİM KONU : SABIR

AD :BUSE SOYAD: YILMAZ SINIF: 6/D NO: 895 DERS: BİLİŞİM KONU : SABIR. KONU : SABIR . SABIRLA İLGİLİ HİKAYELER .

roch
Download Presentation

AD :BUSE SOYAD: YILMAZ SINIF: 6/D NO: 895 DERS: BİLİŞİM KONU : SABIR

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. AD :BUSE • SOYAD: YILMAZ • SINIF: 6/D • NO: 895 • DERS: BİLİŞİM • KONU : SABIR

  2. KONU : SABIR

  3. SABIRLA İLGİLİ HİKAYELER • Kavak ile KabakKavağın yanında bir kabak filizi boy göstermiş Bahar ilerledikçe bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış Yağmurların ve güneşin etkisi ile müthiş hızla büyümüş ve neredeyse, kavak agacıyla aynı boya gelmiş Birgün dayanamayıp sormuş kavağa:- Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç?- On yılda demiş kavak- On yılda mı? diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak- Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak- Doğru! demiş ağaç ''Doğru!''Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgarları başladığında kabak, önce üşümeye başlamış sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamışSormuş endişeyle kavağa:- Neler oluyor bana ağaç?- Ölüyorsundemiş, kavak- Niçin? diyerek devam ettirmiş sorusunu, Ağaç:- Benim on yılda geldiğim yere sen iki ayda gelmeye çalıştığın için

  4. ilk soru şudur : Çin bambu agacı 27 metre boyuna altı hafta da mı Yoksa bes yılda mı ulasmıstır? Bu sorunun cevabi tabii ki bes yıldır Büyük bir sabırla ve israrla tohum bes yıl süresince sulanıp gübrelenmeseydi agacın büyümesinden hatta var olmasindan söz edebilir - miydik? Bir basarının şartları her zaman çok basittir Bir süre için alışın, Bir süre tahammül edin Her zaman inanın Ve hicbir zaman geri dönmeyin Bir Saliha kadın vardı Bir gün ekmek pişirmek için tandır yaktı Tandır, tamam yandı ve kızgın hale geldi ki, öğle namazı vakti oldu O kadınçağızın, henüz emzikte bir çocuğu vardı Yavrusunu bir kenara koydu, gitti abdest aldı ve namaza durdu Kadın, namaz kılarken, oğlan sürtüne sürtüne tandırın kenarına vardı Kadın, gözünün ucuyla çocuğunun tandırın kenarına kadar geldiğini fark etti amma, namazda olduğu için ilgilenmedi, namazını bozarak yavrusunun yardımına koşmadı Namaz ı kılıp bitirdiği zaman gördü ki, yavrusu tandıra düşmüş ve o kızgın tandırda ateşin tam orta yerinde kendi kendine oynayıp duruyor, bir kılına bile zeva gelmemiş Aldı, bağrına bastı, ağladı ve Allah’a şükrederek evinin işleriyle uğraşmağa devam ettiGördünüzmü ? O kadıncağızın sabrı ve tevekkül ü teslimiyetiyle Hak Teala yavrusunu nasıl esirgedi ve ateşte yakmadı Şu halde, Allah’ın kazasına sabredeçeğiz ki rızasına ve nimetine erişebilelim Zira, Sabır kişiyi ferahlığa kavuşturur, ahiret için de bir sermayedir

  5. Sabır çanağıSabırla ilgili çok meşhur bir deyim vardır, Sabır çanağı taştı, diye Hikayesi ise şöyle; zengin bir adam genç yaşta ölmüş Karısı da bir yıl sonra ölünce, mallarının tek varisi olan küçük kızlarına amcası vasî olmuş Amcası, yengesi ve oğulları, yetim kızcağızın hem mallarını yerler hem de hizmetçi gibi davranırlarmış Bütün ev halkının ayrı ayrı tafralarını çeken, hakaretlerine hedef olan bu yavru, sık sık dayak yermiş Halini kimselere anlatmasını beceremez ve hiç kimse ile konuşturulmayarak çamaşır, bulaşık, ortalık temizliği mutfak işleri gibi adi hizmetlerde çalıştırılırmış Kabahati olsun olmasın her gün dövülerek korkutulurmuş Tavan arasındaki odasında geceleri geç vakitlere kadar ağlayan kızcağız, bir gece rüyasında Eyüp Peygamberi görmüş Rüyasında Eyüp Peygamber, bu kızın derdini dinlemiş, sırtını sıvazlamış, onu teskin ve teselli etmiş, Sabır tavsiye ederek kendisine bir çanak vermiş —Bak yavrum, bu çanağı gizli bir yerde sakla Her gün bildiğin duaları oku ve vaktin oldukça “Ya sabır” çek ve bu çanağa üfle Derdini bu çanağa anlat Gözyaşlarını bu çanağa biriktir Bir gün bu çanak taşacak ve senin çilen de o zaman dolacak Kız sabahleyin erkenden uyanmış Rüyasında gördüğü nurani yüzlü ihtiyarı bir türlü unutamıyormuş Rüyasın çok tesiri altında kalmış Uzun uzun hayallere dalıp mahmur mahmur düşünmüş Sonra kalkıp giyinmek için dolabını açmış Bir de ne görsün? Eyüp Peygamberin rüyasında verdiği çanak… Çok şaşırmış, ama bu sırrı kimseye söylememesi gerektiğini düşünerek, sessizce çanağı alıp bağrına basmış Aradan aylar geçmiş, kız günde 2-3 defa odasına çıkar, gizlice dolabını açar, Sabır çanağını öper, derdini çanağa anlatır, ağlar, teselli bulurmuş

  6. Çanağın dibinde peyda olan berrak, şeffaf ve koyuca kıvamlı bir sıvı her gün biraz daha çoğalmaya başlamış Günler geçtikçe bu berrak sıvı çanağı iyice doldurmaya yüz tutmuş Bu arada kızın hayatı da çekilmez bir hal almış Hatta sıcak yemek yüzüne hasret kalmış Her gün birkaç öğün dayak yer olmuş Bir gece geç vakitlere kadar uyumayan ve hüngür hüngür ağlayarak çanağa derdini döken kızcağız, sabahleyin dolabı açtığında çanağın taşmak üzere olduğunu görmüş Acaba şimdi ne olacak diye uzun uzun düşünmüş O sırada kendini aşağıdan çağırmışlar Korkudan eli ayağı birbirine girmiş ve çanağı nasıl tuttuğunu anlayamadan sallayarak yerine koyup aşağı koşmuş O gün bütün ev halkı hazırlanmış, vapurla İstanbul’a gidiyorlarmış Kızı bekçi olarak eve bırakmışlar Sıkı tembihatlar vermiş ve talimatlarda bulunmuşlar Ev halkının bindiği vapur, fırtına yüzünden kazaya uğramış ve ev halkının hepsi de boğularak ölmüş Sabırlı kız, babasından kalan mallara sahip olduğu gibi zalim amcasının da tek mirasçısı olmuş Artık sabredemez oldu, manasına gelen, “Sabır çanağı taştı” deyiminin hikâyesi bu şekilde anlatılmaktadır

  7. SABIR İLE İLGİLİ ŞİİRLER • Sabır • Sabrın sonu selâmet, Sabır hayra alâmet. Belâ sana kahretsin; Sen belâya selâm et! Felâh mı, onda felâh, Silâh mı, onda silâh. Sen de kim oluyorsun? Asıl sabreden Allah. Sabır, incecik sırat; Murat içinde murat. Sabır Hakka tevekkül. Sabır hakka itimat. Sabırla pişer koruk, Yerle bir olur doruk. Sabır, sabır ve sabır, İşte Kur'anda buyruk! Bir sır ki âşikâre, Avcı yenik şikâre. Yalnız, yalnız sabırda Çaresizliğe çare...

  8. Sabır • Önce gelir acı sabır Her derdin ilacı sabır Mutluluk tacı sabır Ya Sabır,Ya sabır,sabır. Dilde değil kalpte sabır Bazen değil hepte sabır Her şeye sebebte sabır Ya Sabır,Ya sabır,sabır. Sözde değil özde sabır Dilde sabır, yüzde sabır. Bende sende, bizde sabır Ya Sabır,Ya sabır,sabır.

  9. Sabırla ilgili özlü sözler • Yalnızca ateşli bir sabır ulaştırır bizi muhteşem bir mutluluğun kapısına. Seni sevmeyene asla sabır gösterme. Çünkü, Sabrının adı yüzsüzlük, fedakarlığın adı eziklik, sevginin adı kişiliksizlik olur. Sabır, hiç yüzü ekşitmeden acıyı yudum yudum içine sindirmendir.

  10. Slaytımı izlediğiniz için teşşekür ederim….

More Related