1 / 9

TÜRK DİLİ II

TÜRK DİLİ II. 4.HAFTA KOMPOZİSYONDA ANLATIM BİÇİMLERİ . KOMPOZİSYONDA ANLATIM BİÇİMLERİ Bir kompozisyonda konuya en uygun anlatım biçimiyle yazıya başlanmalıdır. Temel düşünce bu doğrultuda zenginleştirilip geliştirilmelidir. Bunu yaparken bilgi, görgü gözlem ve tecrübelerden

quintessa
Download Presentation

TÜRK DİLİ II

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. TÜRK DİLİ II 4.HAFTA KOMPOZİSYONDA ANLATIM BİÇİMLERİ

  2. KOMPOZİSYONDA ANLATIM BİÇİMLERİ • Bir kompozisyonda konuya en uygun anlatım biçimiyle yazıya • başlanmalıdır. Temel düşünce bu doğrultuda zenginleştirilip • geliştirilmelidir. Bunu yaparken bilgi, görgü gözlem ve tecrübelerden • yaralanmak gerekir. Yazının içinde konuya uygun atasözü, vecize ve • deyimlerden alıntılar yapılabilir. Yazılı anlatımda yazının türüne göre • değişik anlatım biçimleri kullanılabilir. • HİKAYE YOLUYLA ANLATIM (ÖYKÜLEME) • En etkili anlatım biçimlerinden birisidir. Bu yöntem konuyu • okuyucunun gözünde canlandırmasına, yine konuya ait hayaller kurup • olayı tekrar tekrar yaşamasına imkan tanır. • “Gelip geçenler, az önce aralarında onlar gibi yavaş yavaş • yürüyen, sonra da birdenbire durup kendilerine irileşmiş gözlerle bakan • adamın nasıl farkında olmadılarsa, kaçışını da fark etmediler. Hatta bir • ikisine çarptığı, birkaçının yürüyüşüne engel olduğu halde üstünde • durup düşünmediler de bu kalabalık içinde böylesine yaban ve • sersemcesine yürüyen bir adama ayakkabılarına bastığı, yürüyüşlerine • engel olduğu için kızdılar. Fakat bu kızış, sürekliliği ile olsun hiç • değilse, ilgilenilmiş bir kızış değildi. Çok az sürmüştü; hemen • unutulmuştu.” (Menevşeler Ölmemeli, M.Necati Sepetçioğlu) • TASVİR YOLUYLA ANLATIM (BETİMLEME) • Yazıda anlatılan konu, kelimelerle resmedilir. Tasviri yapılan yer • veya me­kan bir resmin kareleri gibi tek tek okuyucunun gözünde • canlanmasına çalışılır. • “Ortasında sun'i gölü ve bir kaç yerinde küçük çağlayanları olan bu • park: zevkin, sanatın ve bilhassa bakımın bir abidesi... Yer yer pembe, • mavi, sarı çiçekleri; suyun üzerine eğilmiş zarif ağaçları, salkım • söğütleri; burasını bir cennet bahçesi haline getirmiş. Etraf yüksek • ağaçlarla o kadar itinalı sarılmış ki civardaki binalar kat'iyyen • görünmüyor.” (Kuğular, Ali Nihad Tarlan) • “Sırtında sanki kanla, altınla işlenmiş ağır, parıl parıl bir manto! • Başında vahşi ruhunun timsali gibi balta şeklinde kıpkırmızı tacı! Yerde • hançer gibi keskin bir gaga! Sonra, ayaklarındaki mahmuz dediğimiz • sivri süngüleri! Dikkat ederdim: Tavukların hiçbirini sevmezdi. Yerde bir • şey bulup «gıt gıt» diye çağırması, beni çok hiddetlen­diren bir yalandı. • Yiyecek bir şey buldu mu kendi

  3. TANIM VE AÇIKLAMA YOLUYLA ANLATIM • Bir kavram veya fikri okuyucuların daha kolay anlaması için tanım • ve açıkla­ma yoluna başvurulur. Bu anlatımda asıl amaç okuyucunun • zihnine soru takıl­mayacak kadar açıklama yapmaktır. • “Ses; cisimlerin hareketiyle meydana gelen hava titreşimidir. İnsan • kulağı bu titreşimlerin bir kısmını duyabilirken diğer bir kısmını da • duyamaz. Dilbilim açısından ses denince, insanların konuşma • organları vasıtasıyla çıkardıkları biçimlenmiş ses anlaşılmaktadır.” • DELİL VE İSPAT YOLUYLA ANLATIM • Bir yazıda ele alınan konunun doğruluğu deliller göstermek • suretiyle anlatılır. Konunun doğru olduğunu anlatırken, her • türlü malzeme delil olarak uygun bir ifade tarzı içinde sunulur. • Bu sunuşta asıl amaç konuyu doğrulamaktır. • “Dilin tarifinde "gizli anlaşmalar sistemi" ifadesi vardır. Gerçekten de • her dil, o dilin sahibi kişilerce bilinir ve dışarıya kapalıdır. İnsanlar • konuştukları dile göre duyar, düşünür ve yaşarlar. Alman filozofu • Heidegger "Dil insanın evidir" der. Alain de "Evin dışı tabiata, içi insana • göredir" derken bir bakıma kültürün de millete has oluşunu dile getirir. • Bu konuda Zeynep Kerman da “Millî kültür bütünüyle dilin içinde • gizlidir” der.” • 4.5. ÖZLÜ ANLATIM: • Bu tür, en zor anlatım türlerinden biridir. Özlü anlatımda güçlü bir • ifade ve kolay anlaşılırlık esastır. Bu anlatım için engin bir bilgi birikimi, • zengin bir kül­türel birikim, sağlam bir dil yeteneği, keskin bir zekaya • sahip olmak gerekir. Bir milletin kültürel mirası olan atasözü, vecizeler • ve deyimler en güzel özlü anlatım örnekleridir. • “Sözüne dikkat et, başın gitmesin; dilini tut, dişin kırılmasın;” • (Kutadgu Bilig, Yusuf Has Hâcib, Çev. Reşid Rahmeti Arat, Ankara, 1974.) • “Terazi hakikaten adaletin timsalidir: Dili dâima ağır basan tarafa • meyleder!” (Tiryaki Sözleri, Cenap Şahabettin, Tercüman 1001 Temel Eser, İstanbul, 1978.)

  4. 4.6. TAHLİL YOLUYLA ANLATIM: Tahlil, öğeleri birbirinden ayırma, inceleme, analiz etme anlamlarına gelir. Bu anlatıma, roman ve hikayelerde olayın kahramanlarının iç dünyalarını tanı­mak, davranışlarının sebeplerini anlamak, ruhi yapılarındaki değişimleri görmek için başvurulur. Bir kişinin tahlilini yaparken, çok sabırlı olmak, onu maddi ve manevi yönleriyle ortaya çıkarabilmek çok önemlidir. Kişinin olgunlaşması uzun zaman alır. “Adam, delikanlı sayılabilecek bir yaştaydı. Belki, yılların aslında pek uzun olmadığını yeni anlamıştı. Bir adımı, yılların kısalmağa başladığı çağa atılmıştı; öteki adımı henüz uzun yılların çağındaydı. Adımlarının arasındaki boşluk pek uzun değildi; dardı daha. Geniş yüzü yumuşak, bu yumuşaklık içinde derinleşen gözleri bilinmeyen yollarda yitmiş çocuk gözleriydi. Kaşları, gözlerini büsbütün yalnız bırakmıştı. Sanki gözlerden kaçıyordu kaşlar; burnuyla alnının birleştiği noktada birbirini itiyor, sona doğru, yorgun düşüyordu.” (Menevşeler Ölmemeli, M.Necati Sepetçioğlu) “Gördüğüm fotoğraflara göre, biraz şişman, biraz yorgun, biraz hatları kalınlaşmış bir bedenle karşılaşacağımı sanırken, kapıdan bir ışık dalgası halinde giren toplu bir kuvvet ve hayat kaynağı ile bir­den gözlerim kamaştı: Bebekleri en garip ve esrarlı madenlerden ya­pılma bir çift gözün mavi, sarı, yeşil ışıklarla aydınlattığı asabi bir çehre. Yüzde, alında, ellerde bir sağlık ve bahar rengi. Düzgün taran­mış, eksiksiz, sarı genç saçlar. Bütün zemberekleri çelikten, ince, yumuşak, toplu, gerilmiş, taptaze bir uzviyet. Altı yüz senelik bir devri bir anda ihtiyarlatan adamın çehresi eski ilâhlarınki gibi yıpranmış bir başın hiçbir izini taşımıyor. Alev­den coşkun bir nehir halinde, eski tarihin bütün yıkıntılarım süpü­ren ve yeni bir cihanın kuruluşuna yol açan fikirler kaynağı o baş, bir yanardağ tepesi gibi, taşıdığı ateşe kayıtsız, mavi gök altında ses­siz ve gülümseyerek duruyor.” (Atatürk, Ahmet Haşim)

  5. 4.7. DİYALOG (KONUŞMALI ANLATIM): • Bir konu üzerinde en az iki veya daha çok kişinin karşılıklı konuşması veya konuşturulması ile oluşturulan bir anlatım türüdür. Bu tür anlatım, röportaj, sohbet, açık oturum, roman, hikaye ve tiyatro gibi yazı türlerinde uygulanır. • “- Evin var mı baba? • - Var oğul. Bir gözcük işte. Gecekondu. Tee orda; tepede. • - Peki bekleyenin? Bekleyenin var mı? • Işığın altındaydılar. Çiçekçi maviş maviş baktı adama. • Var , dedi.” (Menevşeler Ölmemeli, M.Necati Sepetçioğlu) • 4.8. MANZUM ANLATIM: • Duygu, düşünce ve hayallerin, mısra sistemine dayalı, genellikle ölçülü ve kafiyeli anlatılmasına manzum anlatım adı verilir. Bütün şiirler manzum anlatım örnekleri sayılır. Ayrıca, bazı destan, masal, tiyatro, hikaye ve müzikaller gibi ya­zı türlerinde de manzum anlatımdan faydalanılabilir. Bu tür eserleri yazmak için şair ruhlu olmak gerekir. Şiirle manzum anlatımı ayrı ayrı düşünmek gerekir. Ayrıca mensur yazılar da manzum anlatım örnekleri sayılır. Ancak şurası unu­tulmamalıdır ki, her manzume şiir değildir. • SAFAHAT’TAN • … • “Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak, • Alçak bir ölüm varsa, eminim budur ancak. • Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle, • İmânı olan kimse gebermez bu ölümle: • Ey dipdiri meyyit, “İki el bir baş içindir”, • Davransana...Eller de senin, baş da senindir! • His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin? • Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin. • Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz? • Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?

  6. SİVASTA YOKSUL ÇOCUKLAR Sivas’ta Ulu Câmi avlusunda çocuklar Yalvaran gözlerle etrafa baka baka Açıyorlar küçücük esmer avuçlarını: -Emmilerim sadaka, Emmilerim sadaka! Hükûmet Konağı’nın yanında biri Bir kemik kalmış bir deri “Boya-cila yimbeş, boya-cila yimbeş” diye ağlıyor Ve daha fırça bile tutamıyor elleri. Garipler Pazarı’nda körpe çocuklar Yorgunluktan güzelim yüzleri al al... Öldüren bir çığlık dudaklarında: -Boş hamal boş hamal boş hamal... Nâne satan, su satan yetim çocuklar Şarkı söyleyemediler, güneşe, aya Biliyorum ne masal dinlemeye doydular Ne oyun oynamaya... Bezirci’de, Yüceyurt’ta, Altıntabak’ta Çocuklar var incecik yüzleri nurdan Ama toz-toprak içinde elleri ayakları Oyuncakları çamurdan... Ve günahkâr çocuklar, suçlu çocuklar Mahkeme salonunda bakarım dizi dizi Bu suç bizim suçumuz, bu günâh bizim Affedin bizi. Gökteki yıldızlar kadar sayısız Ah yurdumun kimsesiz ve yoksul çocukları Anladım farkınız yok koparılmış başaktan Alın bu gözleri benden, alın bu yüreği artık Utanıyorum yaşamaktan. (Yavuz Bülent BÂKİLER)

  7. Bölüm (Hafta) Özeti-1 • KOMPOZİSYONDA ANLATIM BİÇİMLERİ • Bir kompozisyonda konuya en uygun anlatım biçimiyle yazıya başlanmalıdır. Temel düşünce bu doğrultuda zenginleştirilip • geliştirilmelidir. Bunu yaparken bilgi, görgü gözlem ve tecrübelerden yaralanmak gerekir. Yazının içinde konuya uygun atasözü, vecize ve deyimlerden alıntılar yapılabilir. Yazılı anlatımda yazının türüne göre değişik anlatım biçimleri kullanılabilir. • HİKAYE YOLUYLA ANLATIM (ÖYKÜLEME) • En etkili anlatım biçimlerinden birisidir. Bu yöntem konuyu okuyucunun gözünde canlandırmasına, yine konuya ait hayaller kurup olayı tekrar tekrar yaşamasına imkan tanır. • TASVİR YOLUYLA ANLATIM (BETİMLEME) • Yazıda anlatılan konu, kelimelerle resmedilir. Tasviri yapılan yer veya me­kan bir resmin kareleri gibi tek tek okuyucunun gözünde canlanmasına çalışılır. • TANIM VE AÇIKLAMA YOLUYLA ANLATIM • Bir kavram veya fikri okuyucuların daha kolay anlaması için tanım ve açıkla­ma yoluna başvurulur. Bu anlatımda asıl amaç okuyucunun zihnine soru takıl­mayacak kadar açıklama yapmaktır.

  8. Bölüm (Hafta) Özeti-2 • DELİL VE İSPAT YOLUYLA ANLATIM • Bir yazıda ele alınan konunun doğruluğu deliller göstermek suretiyle anlatılır. Konunun doğru olduğunu anlatırken, her • türlü malzeme delil olarak uygun bir ifade tarzı içinde sunulur. Bu sunuşta asıl amaç konuyu doğrulamaktır. • ÖZLÜ ANLATIM: • Bu tür, en zor anlatım türlerinden biridir. Özlü anlatımda güçlü bir ifade ve kolay anlaşılırlık esastır. • TAHLİL YOLUYLA ANLATIM: • Tahlil, öğeleri birbirinden ayırma, inceleme, analiz etme anlamlarına gelir. • DİYALOG (KONUŞMALI ANLATIM): • Bir konu üzerinde en az iki veya daha çok kişinin karşılıklı konuşması veya konuşturulması ile oluşturulan bir anlatım türüdür. Bu tür anlatım, röportaj, sohbet, açık oturum, roman, hikaye ve tiyatro gibi yazı türlerinde uygulanır. • MANZUM ANLATIM: • Duygu, düşünce ve hayallerin, mısra sistemine dayalı, genellikle ölçülü ve kafiyeli anlatılmasına manzum anlatım adı verilir. Bütün şiirler manzum anlatım örnekleri sayılır.

  9. Kaynaklar 1. SARI, Mehmet, Türk Dili I-II, Okutman Yayıncılık, Ankara 2011. 2. GÜLSEVİN, Gürer vd., Türk Dili I-II, Afyon Eğitim, Sağlık ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı Yayını, Afyonkarahisar, 2008. 3. Türk Dil Kurumu, Yazım Kılavuzu, Ankara,2009. 4. Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, Ankara, 2011 5. Türk Dil Kurumu, Yabancı Kelimelere Karşılıklar, Ankara, 1998.

More Related