1 / 34

PSİKANALİTİK KURAM AÇISINDAN DUYGUSAL GELİŞİM ve BEDEN

PSİKANALİTİK KURAM AÇISINDAN DUYGUSAL GELİŞİM ve BEDEN. Yavuz Erten 4 Eylül 2006 Malatya Güz Okulu. İnsan varoluşa, dünyaya belli bir hayret ve şaşkınlıkla bakar ancak unutulmamalıdır ki, onun varoluşu ve dünyası öncelikle bedenidir…

purity
Download Presentation

PSİKANALİTİK KURAM AÇISINDAN DUYGUSAL GELİŞİM ve BEDEN

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. PSİKANALİTİK KURAM AÇISINDAN DUYGUSAL GELİŞİM ve BEDEN Yavuz Erten 4 Eylül 2006 Malatya Güz Okulu

  2. İnsan varoluşa, dünyaya belli bir hayret ve şaşkınlıkla bakar ancak unutulmamalıdır ki, onun varoluşu ve dünyası öncelikle bedenidir… • Çocuk sürekli olarak bedeni ile dış dünya arasında bağlar kurmaya çalışır. Her nesnede organlarını ve onların etkinliklerini arar. Dünyayı bedenselliğinin bir yansıması olarak görür. (Ferenzci, 1950)

  3. BEDENE SAHİP OLMAK-BEDEN OLMAK • Beden ne kadar “ben”dir? Ne kadar “öteki”dir? • “Elimde değil…”

  4. İnkar – Kabul İkilemindeki Ayrımlar • Ben ve Öteki Ayrımı • Cinsiyet Ayrımı • Kuşak Ayrımı • Ölümlülük

  5. İnsanlaşma Serüveni • İhtiyaç - Arzu • İçgüdü – Dürtü • Dürtünün ruhsal yapı düzeyindeki iki ifadesi: Affekt (Duygulanım) Temsil (Representation)

  6. Bilginin Üç Düzeyi • Fizik, Kimya (Nesnel Dünya) • Biyoloji (Fizyolojik Süreçler) • Psikanaliz (Temsiller)

  7. Beden ve Ruhsallık İlişkisi • “O başlattı…” • Yenidoğanın insanlaşma süreci bedeninin dinamikleri içinden “konuşan”, “hikayesi olan”, “özneliği ve öznelliği olan” bir ruhsallığı doğurmasıdır • “Dil ete saplanmış Tanrıdır…” (Valéry)

  8. “Ego herşeyden önce bir beden-ego’dur” (Freud,1923) Ego’nun ilk oluşum basamağı=Beden-ego Yaşamın başlangıcı somatopsişiktir ve iki bedenin yoğun teması annesel özelliklerin çocuğa geçişini sağlar. Yetişkin psişesinin temeli “anne-bebek bütünlüğü ve etkileşimi”dir (Pine,2006) Ego (beden) birincil ve ikincil narsizmler arasındaki geçiştir (Safouhan, 2000)

  9. Deri-ego (Bick, 1968 ; Anzieu, 1974) Ruhsallığın en ilkel halinde bölümler arasında hiçbir bağlantı olmadığı, parçaların edilgen olarak bir arada bulunduğu ve burada derinin sınırlayıcı özelliğinin birleştirici bir rol oynadığı düşünülür. Ancak kendiliğin parçalarını bir arada tutmak için gerekli olan içsel kapsayıcılık (containing) işlevini yerine getirebilmek için öncelikle bu işlevi tam olarak yerine getirebilen bir dış nesnenin (anne veya ilk bakıcı) içselleştirilmesi gerekmektedir.Sonrasında nesnenin bu işlevi ile yapılan özdeşleşme sonucunda bütünleşmemiş dönem sona erer ve içsel-dışsal alan kavramlarının gelişimi hız kazanır.

  10. “Nihayetinde ego bedensel duyumlardan, özellikle de bedenin yüzeyinden kaynaklananlardan ortaya çıkar. Böylelikle ego, beden yüzeyinin ruhsal bir yansıması olarak görülebilir; aynı zamanda (…) ruhsal aygıtın yüzeyini temsil etmektedir (S. Freud, Ego ve Id, 1923)

  11. Nesnenin uygun olmayan yaklaşımları ya da nesneye yönelik düşlemsel saldırılar “deri”nin ilk işlevinin kesintiye uğramasına yolaçabilir. Bu da güven/güvenlik yaratan nesnenin içe-alımını (introjection) engeller. “İlk deri işlevi”nin bozulması “ikinci deri” oluşumu ile sonuçlanabilir.

  12. “İkinci Deri” Sahte bağımsızlık, davranış bozuklukları, dürtüsellik

  13. PSİKOSEKSÜEL DEVRELER • Oral • Anal • Fallik • Gizil • Erinlik • Ergenlik • Gençlik • Olgunluk-Üreme • Yaşlılık

  14. ORAL DÖNEM (Yaşamın İlk Yılı) • Bir Olma Deneyimi • Incorporation (Kendine Katma) • İçselleştirme • Özdeşleşme • İyi Nesne Edinme • Temel Güven ve Güvenlik • Bağlanma Şekli • Yeme-Yenme Fantezileri • Oral Dönemin iki Safhası

  15. ANAL DÖNEM (2-3 Yaşlar) • Tuvalet terbiyesi • Benliğin/bedenin sınırları • İçerisi/dışarısı; öznel/nesnel ayrışması • Özneliğin, öznelliğin temelleri • İlişkideki şiddet, saldırganlık, tepkime • Ayrılma, tekrar yakınlaşma (rapproachment)

  16. FALLİK DÖNEM (3-6 Yaşlar) • Cinsellik ve cinsiyet • Cinsiyet Farkı • Rekabet ve kıskançlık • Nihai sosyal özdeşleşmeler • Üretim, yaratım, kendine güven

  17. GİZİL DÖNEM (6-11 Yaşlar) • Cinsel arzu ve çatışmaların bastırılmaları • Bedenin bir bekleyiş yaşaması Fırtınadan önceki sessizlik Okul yaşantısı, akran ilişkileri

  18. ERİNLİK / ERGENLİK (12-18 Yaşlar) • İkincil cinsiyet özelliklerinin ortaya çıkışı (Diğer cinsiyeti kaybetme) • Bedenin hızlı değişikleri • Bedenin bütünlük ve düzenine ciddi tehditler • Cinsel ve saldırgan dürtülerin aşırı uyarımları • Anal dönem ve tekrar yakınlaşma dinamiklerinin tekrar ortaya çıkışları

  19. Winnicott • Zihin-beden karşıtlığının patolojik bir süreci yansıttığını düşünür (1949) • Zihin-Psişe/Soma Ayrımı • Psikosomatik Birlik • Gerçek Kendilik – Sahte Kendilik Ayrımı

  20. Psişenin Tabanı, Düşüncenin Temeli=Bedensel Düşlemler • Beden öncelikle annenin bedenidir (veya anne ile ortak bedendir) • Bu beden çocuğun tüm dünyası, alanı, arenası, mağarasıdır. • O dış dünyaya yerleşmeden bu bedenle etkileşim, alışveriş, pazarlık halindedir (“Bedene Yerleşme” Kavramı)

  21. Yetişkin Ruhsallığı bu etkileşimleri bilinçdışı düşlemler olarak taşır. • Çocuğun bedeni nasıl annenin bedeninden doğuyorsa,ilk düşlemleri de annenin bilinçdışı düşlemlerinden doğar (Bion’un “Reverie” kavramı)

  22. Psikosomatik Tıp • Kreisler (1989) “Psikosomatik tıp fiziksel hastalıkların gerekirciliğinde ve gelişiminde ruhsal ve çatışmasal ögeleri kabul ve dahil eden bir doktrinal ve patojenik kavramlaştırmadır”

  23. Psikosomatik Psikanalizde İki Farklı Yaklaşım Histerik Konversiyon Modeli Melanie Klein Okulu Şikago Okulu Psikosomatiğin Konversiyondan farklı Olduğunu Savunan Model Paris Psikosomatik Enstitüsü (IPSO)

  24. Psikosomatik Psikanalizin Gelişim Süreci (Parman,2005) • Georg Groddeck (1866-1934) Baden-Baden sanatoryumunda çalışan Alman hekim “Id” terimini ilk kullanan kişi Groddeck’e göre id hasta eder, ancak hekimle anlaşırsa iyi de eder. Hastalığın bir amacı vardır. Id hastalık yoluyla doyuma ulaşmaya çalışıyordur. Hastalık kötünün iyisidir. Spinoza’cı bir bakışla (materialist monism) bedensel ve ruhsal hastalıklar ayrımını kabul etmez. “Beden ve Ruh bir bütündür. Ben bedeninden hasta hiç kimse tanımadım”

  25. Sandor Ferenczi (1873-1933) • Macar Hekim ve Psikanalist • Güncel Nevroz-Psikonevroz ayrımı • Hastalığın narsistik bir yatırım olması • Organ nevrozu kavramı Nörasteni,astım,sindirim sistemi bozuklukları, migren

  26. Wilhelm Reich (1897-1957) • Alman Romantik Tıp Akımının izleyicisi Rousseau taraftarı – Tüm Bedensel ve ruhsal hastalıkların temelinde toplumsal zorlanma ve yanlış eğitim vardır Psikanalizi biyofizik olarak görür Tek kozmik enerji cinsel dürtülerde bulunandır Orgazm yaşamsal enerjileri düzenler Engellenen cinsellik biyolojik dengeyi bozar İnsanın karakter zırhı engellenen cinselliklerine karşı bir savunmadır

  27. Felix Deutsch (1894-1963) • Bir süre Freud’un özel hekimliğini yapmıştır • Organik hastaların psikanalizle tedavi edilebileceğini ilk düşünenlerdendir • Ona göre “psikosomatik” terimi insanı bütününde ele alan tıbbın adıdır • ABD’ye göç ettikten sonra Boston Psikanaliz Cemiyeti’ni kurmuştur

  28. Franz Alexander (1891-1964) ve Şikago Okulu • Tüm çalışmalarını hastalıklar ve kişilik tipleri arasında bağlantılar kurmaya yöneltmiştir (Alexander, 1930,1932 & 1934) Özgün Psikodinamik Yapılanmalar Kavramı Bunlar iç çatışmaları yeniden canlandıran bazı durumlar karşısında ortaya çıkan temel tepkilere dayanırlar. Her temel heyecansal durumun karşılığı olarak belli bir bedensel değişim sendromu vardır. Bunlar gülme, ağlama,derinin kızarması,kalp ritminin değişimi gibi psikosomatik tepkilerdir Alexander’a göre tüm hastalıklar psikosomatiktir

  29. Klein Okulu ve Angel Garma (1900-1993) • Klein okulundan etkilenen Arjantinli psikanalist Angel Garma psikosomatik psikanalizde öne çıkan bir kuramcıdır • Temel açıklama düzeneği histerik konversiyona benzer bir kavrama dayanır • Bedenin tümü ruhsal aygıt gibi çatışmaları simgesel olarak dışa vurmaya elverişlidir • Örneğin mide ülserinin temelinde içselleştirilmiş pregenital “kötü anne” vardır • Baş ağrıları sadomazohistik cinsel eylemin yerine geçerler

  30. Paris Psikosomatik Enstitüsü (IPSO) • Marty, De M’Uzan ve Fain’in katkılarıyla 1960’larda kurulur. • Marty ve De M’Uzan “işlemsel düşünce” • “Zihinselleştirme (mentalisation) yoluyla boşalma olanağı bulamayan dürtüsel güçler bedenselleştirmenin (somatisation) yolunu seçmek zorunda kalırlar” • “Bedensel işlevlerin bütünlüğü ruhsal işleyişin kalitesi ile olasıdır (Marty,1990)

  31. Gerilimlerin boşalımının üç yolu (Marty, 1976) • Bedensel • Eylem, davranış • Temsil, düşünce Bedenselden düşünsele evrimleşme şu yolu izler: Şey’in kendisi Şey’in Temsili Kelime Temsili

  32. Zihinsel Yapılanmaya Üç Olgu Engel Olabilir (Parman, 2003) • Temsillerin fakirliği. Yaşamın başlangıcındaki bakıcı-bebek etkileşimleri ve bunların bellenmesindeki yetersizlikler sebep olur • Travmalar sonucu aşırı uyarımlar ortaya çıkması ve temsillerin duygusal ve simgesel değerlerinden ayrışması • Düşüncelerin baskılanmış (supression) olması. Bu savunma, uyarımlar ve onların temsilleri arasında bir yarılma yaratır

  33. Zihinselleştirme ruhsal aygıtın içgüdüsel, dürtüsel, libidinal ve saldırgan enerjilerinin düzenlenmesi için kullandığı simgesel işlemlerinin tümüdür • Zihinselleştirmede önbilinç katmanı çok önemli bir işleve sahiptir

  34. Histerik Bozukluk bir çatışmanın dışavurumudur • Psikosomatik Bozukluk baskılanan dürtülerin ve duygulanımların bedensel sonucudur • Beden histerik için bir alettir oysa psikosomatik hasta için bir kurbandır • Birincisi bedeniyle konuşur, ikincisi bedeniyle acı çeker (Léon Kreisler, 1989)

More Related