1 / 25

KÜLTÜRLER ARASI FARKLILAŞMA VE YÖNETSEL ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ

KÜLTÜRLER ARASI FARKLILAŞMA VE YÖNETSEL ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ. Çağdaş ÖZER Mustafa Kemal KALAYCI. Farklı kültürlerde yaşayanların, benzer konu ya da koşullar karşısında farklı tepkiler verdikleri gözlenmektedir.

nell
Download Presentation

KÜLTÜRLER ARASI FARKLILAŞMA VE YÖNETSEL ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. KÜLTÜRLER ARASI FARKLILAŞMA VE YÖNETSEL ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ Çağdaş ÖZER Mustafa Kemal KALAYCI

  2. Farklı kültürlerde yaşayanların, benzer konu ya da koşullar karşısında farklı tepkiler verdikleri gözlenmektedir.

  3. Kuşkusuz kültürel farklılıkların algılanamaması sonucu, tek bir yönetsel-örgütsel davranış kalıbından yola çıkarak bir takım yönetim stilleri ve insan kaynaklarının yönetimine ilişkin stratejiler geliştirmek yanıltıcı olacaktır. Bu yüzden farklılık nedenlerine tek tek değinelim:

  4. A-TÜRK TOPLUMUNA İLİŞKİN MAKRO KÜLTÜREL BİR ÇÖZÜMLEME Bu konu beş bölümde incelenmiştir: 1-Düşük ve yüksek sinerjili toplumlar 2-Toplumsal alanda yüksek ya da düşük güven 3-Geniş bağlamlı ve dar bağlamlı kültürler 4-Toplumda bilginin yayılmasına ilişkin farklılıklar 5Kurumsal süreçler Türk toplumunda nasıl çalışıyor?

  5. 1-Düşük ve Yüksek Sinerjili Toplumlar Çalışma- işbirliği ayrımında Türk toplumu düşük sinerjili toplumlara yakın durmaktadır.

  6. Yüksek Sinerjili Toplumlar Karşılıklı yarar için işbirliği Herkes kazansın yaklaşımı Zenginliğin ve gelirin yaygınlaştırılması eğilimi Erdemliliğin ve alçak gönüllülüğün ve doğruluğun ödüllendirilmesi Etkili, yetenekli ve yetkin liderleri seçme becerisi ve yeteneği Gerçek üstünlükleri, yetenekleri ve becerileri ayırt edebilme yeteneği Tanrı’nın babacan ve yardımcı bir dost olarak algılanması Seven ve verici olanla, sevilen ve alan arasında bir dengenin oluşması Yüksek güven

  7. Düşük Sinerjili Toplum Yenme ve çatışma içgüdüsünü üstün tutma Ben kazanayım diğerleri kaybetsin yaklaşımı. Sıfır toplamlı oyunlar. Zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olması eğilimi Yüksek faizler İleri düzeyde emek sömürüsü Dar gelirlilerin üzerinde vergi yükü Böbürlenmenin, dayılığın ve ‘‘ ben kimim sen biliyor musun? ’’ yaklaşımının ödüllendirilmesi Lider seçiminde kişisel ilişkiye ve çıkar ilişkisine dayalı klancı yaklaşım Gerçek üstünlükleri, yetenekleri ve becerileri örtme ve bastırma, kişisel ilişkileri öne çıkarma eğilimi Tanrı’nın yasakçı, acımasız, ulaşılmaz ve korkutucu bir varlık olarak algılanması Seven ve verici olanın sömürüleceği inancı Düşük güven

  8. 2-Toplumsal Alanda Yüksek ya da Düşük Güven

  9. Bu noktada Türkiye açısından önemli bir saptama yapılabilir. Klan ve içgrup oluşumlarına destek veren inanç ve ideolojilerin kenetleyici bir etki yaparak, düşük sinerjili toplumlardaki düşük ekonomik örgütlenme dinamiklerini arttırma olasılığı da vardır. Aynı değerler sistemini paylaşan gruplar ya da topluluklar, üyeleri arasındaki güven duygusunu yaygınlaştıracakları için geniş insan topluluklarını aynı ekonomik çıkarlar çevresinde toplayabilirler. Son yıllarda Türkiye’de İslami sermaye diye adlandırılan oluşum bu konuda iyi bir örnektir.

  10. 3-Geniş BağlamlIve Dar BağlamlIKültürler Edward Hall, bireyler arası ilişkilere yönelim açısından kültürler arası farklılaşmayı, kültürlerin geniş ve dar bağılımlı olma niteliklerine dayanarak yorumlamaktadır. Hall’e göre, geniş bağlamlı kültürlerde bireyler arası ilişkiler, duyguya dayanan ve ilişki kurulan bireyin kişiliğine yönelik ilişkiler olma eğilimi gösterir.

  11. Dar bağlamlı kültürlerde ise bireyler, aralarındaki ilişkinin işlevselliğini ön plana alır ve her ilişkiyi kendi koşullarında değerlendirirler. Dar bağlamlı kültürlerde bireylerarası bağlantılar kırılgandır ve eğer bireyler mevcut ilişkiden hoşnut değilse, kolayca bozulabilir. Ancak, Hall’e göre, yüksek bağlamlı kültürlerde bireyler arasındaki bağlar göreceli olarak çok güçlüdür ve bu nedenle, bireysel çıkarlar genellikle kişilerarası ilişkilerin sürmesi uğruna feda edilir.

  12. 4-Toplumda Bilginin Yayılmasına İlişknFarklIlIklar Bilginin toplumsallığı üzerinde düşünmeye başlayınca onun toplumda gösterdiği dağılımın da hesaba katılması gerekir. Kültürel mekân ve bilgi her yerde eşdeğer ve benzer şekilde dağılmamıştır. Bilgilerin dağılımını toplumun yaşadığı coğrafyası, sınıfsal yapısı, etnik yapısı ve kurumsal düzenlemeleri farklılaştırmaktadır. Bir toplumun sahip olduğu iletişim altyapısı ne kadar güçlü ise bilginin yayılması ve toplumsal hale gelmesi de o derece kolay olacağından, bilginin yayılması sürecinde iletişim ve iletişim altyapısı da çok önemli bir rol üstlenmektedir.

  13. 5-KURUMSAL SÜREÇLER TÜRK TOPLUMUNDA NASIL ÇALIŞIYOR? Kurumsallaşma süreçleri çözümlenmeye çalışıldığında, ortaklaşa davranışçı toplumlarla bireyci toplumlar arasında bazı farklılıkların olduğu gözlenmektedir. İki kültür arasındaki ilk temel ayrımın bilişsel yaklaşımda ortaya çıktığı söylenebilir. Ortaklaşa davranışçı toplumlarda kişiler kendilerini ve başkalarını bulunduğu alana bağımlı, dışsal rollerden ve normlardan etkilenir bir konumda algılarken, bireyci toplumun üyeleri kendilerini ve başkalarını alandan bağımsız, dışsal rol ve normlardan daha az etkilenir bir konumda görmektedir. İki kültür arasında bu farklılığın, biliş biçimiyle doğrudan ilişkili olduğu savunulan kurumsallaşma süreçlerine yansımaması olanaksızdır.

  14. Türk toplumunun örgütlenme temeli, insanı merkez alır. İnsan merkezli ve insan odaklı bir örgütlenme ilkesi vardır. Bu nedenle insani değer, duygu ve özellikler toplumsal sistemleşme ve işleyişte ağırlık kazanır. İnsan ilişkileri ve değerleri, toplumsal süreçleri belirler. Türk toplumu, insan merkezli dizayn edilmesinin etkisiyle eğitime hep özel bir önem vermiştir.

  15. B. İLETİŞİM BİÇİMİ VE KÜLTÜRLER ARASI FARKLILAŞMA İki tane iletişim biçimi vardır. Bunlar: A-Çizgisel İletişim B- Öziletişim

  16. a.Farklı Kültürler İçin Farklı İletişim Modelleri Lotman’a göre ‘‘ Ben ’’ ile ‘‘ O ’’ arasında çizgisel biçimde gerçekleşen iletişim modeli, Batının kültürel yapısını simgelemektedir. Batı kültürü somut, ölçülebilir ve nesnel kavramları, öngördüğü iletişim modellerinde de kullanmaktadır. Oysa Doğu kültürlerinin kullandığı varsayılan iletişim modeli soyut, niteliksel ve öznel özellikler içermektedir. Öz iletişimde bildiri başka bir kişiye gitmez ve bildiriye eklenen bir kodla kişi kendisi ile iletişim kurar.

  17. b-Türk Toplumu ve Öziletişim Türk toplumunun daha çok yüksek bağlamlı bir iletişimi tercih etme eğiliminde olduğuna ilişkin çalışmalarda çeşitli atıflara rastlamak mümkündür. Özellikle Türk toplumunun hiyerarşiye önem veren ve toplulukçu yapısı yüksek bağlamlı iletişimin zeminini oluşturabilir

  18. C. Örgütsel Davranışlar ve Kültürler Arası Farklılaşma Örgütsel davranışlar ve kültürler arası farklılaşmayı 6 başlık altında toplanmıştır. Biz iki başlığı inceleyeceğiz. 1-Dişi Kültür-Erkek Kültür 2-Belirsizlikle Baş Edebilmenin Kültürle İlişkisi

  19. Topluma yansıyan egemen değerlerden yola çıkarak, bir kültürün erkek mi yoksa dişi mi olduğunu saptamak olanaklıdır.

  20. 1-Dişi Kültür-Erkek Kültür Toplumlarda geleneksel anlamda dişilikle ilişkilendirilen kavramlar şevkatli, merhametli, nazik, sadık, çocuklara karşı sevgi dolu olmak benzeri değerleri içermektedir. Dişi kültürünün diğer göstergeleri, insanlar arası ilişkiler ve insana verilen önemi ifade eder

  21. Bir toplumda; atılganlık, para elde etme hırsı ve materyalist eğilimler hakim ise, insana verilen plan arka planda kalıyorsa bu toplumların değerleri erkek kültürlerini öne çıkarmaktadır. Erkek kültürde sosyal değerler ikinci plandadır.

  22. 2-Belirsizlikle Baş Edebilmenin Kültürle İlişkisi Belirsizlik boyutu, bir toplumda insanların belirsizliğe tahammül edebilme derecesidir. Bu özellik bir kültürün üyelerinin bilinmeyen karşısındaki korku ve tedirginliğini ölçer. Bazı toplumlar belirsizlik karşısında daha stresli olurken bazıları belirsizliği daha serinkanlı karşılar

  23. Türk toplumunun dikey toplulukçu olduğunu ve bireylerin belirsizlikten kaçınma eğilimlerinin yüksek olduğunu belirtmektedir. Türk toplumunun güven olgusunu irdelediği çalışmasında ise, Türkiye’deki yaygın güven tipinin evrensel kurallar ve işlem standartlarıyla geliştirilen ‘bilişsel güven’ yerine, diğerleriyle duygusal bağlarla kurulan ‘duygusal güven’ olduğunu savunmaktadır. Buna karşın belirsizliğe toleransın yüksek olduğu Danimarka, ABD, İngiltere, İsveç gibi ülkelerde işten işe geçme hareketliliğinin yüksek olduğu görülmektedir.

More Related