1 / 20

KOBİ’LER İÇİN TFRS TASLAĞI VE VERGİ

KOBİ’LER İÇİN TFRS TASLAĞI VE VERGİ. Garip Ayaz; YMM, CPA, MSA garip.ayaz@altindagymm.com.tr. 5 Şubat 2010-Adana. Küreselleşmenin bazı göstergeleri Dünya GSMH (GDP) 54,6 Trilyon Dolar (The World Bank, Est. 2009),

mateja
Download Presentation

KOBİ’LER İÇİN TFRS TASLAĞI VE VERGİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. KOBİ’LER İÇİN TFRS TASLAĞI VE VERGİ Garip Ayaz; YMM, CPA, MSA garip.ayaz@altindagymm.com.tr 5 Şubat 2010-Adana

  2. Küreselleşmenin bazı göstergeleri Dünya GSMH (GDP) 54,6 Trilyon Dolar (The World Bank, Est. 2009), Dünya Finansal Varlık Değeri 178 Trilyon Dolar(2008, McKinsey Global Report). Bu tutar 2007 yılı için 194 Trilyon Dolar. Finansal kriz süreci başlangıcında 16 Tirlyon Dolarlık azalma oluştu. 2008 yılı ve 2009 yılının ilk yarısındaki azalma ise 28.8 Trilyon Dolar oldu. Söz konusu stok servet değerinin 54.9 Trilyon doları ABD’ye, 52.2 Trilyon Doları (İngiltere dahil) Euro-Bölgesine ve 28.7 Trilyon Doları ise Japonya’ya ait. Anglo-Sakson Economiler (GDP) 19,3 Trilyon Dolar (%35) KÜRSELLEŞME VE UFRS

  3. Küreselleşmenin bazı göstergeleri Dünya Ticaret Hacmi (2008, The World Fact Book, www.cia.gov). İthalat 15.97 Trilyon Dolar İhracat 16.04 Trilyon Dolar Doğrudan yabancı sermaye stok değeri (2008, The World Fact Book, www.cia.gov). Evdeki doğrudan yabancı sermaye stoğu 16.65 Trilyon Dolar, Dışardaki doğrudan yabancı sermaye stoğu 16.22 Trilyon Dolar Doğrudan yabancı sermaye hareketi 2008 yılı 10.5 Trilyon Dolar 2009 yılı 2.8 Trilyon Dolar KÜRSELLEŞME VE UFRS

  4. Bazı Tespitler UFRS Anglo-Sakson kökenlidir. UFRS’nin zemininde Anglo-Sakson geleneği ve hukuku vardır. Kara Avrupası hukuk sistemine dahil geleneklerin uyumu biraz daha güçlük arzeder. 1, 4, 6 ve 8 No’lu AB Direktifleri de bu gerçeği kabul etmektedir. Bu nedenlerle, uyum süreci biraz zaman alabilir. KÜRESELLEŞME VE UFRS

  5. Değerlemenin esası Amaç; İşletme sermayesinin haksız bir şekilde yöneticilere ve ortaklara intikalini önlemek, İşletme ile ilişkisi bulunan üçücü şahıslara ait hak ve menfaatlerin korunması. Temel yaklaşım ve ölçü 75 inci maddede düzenlenmiş, 454-464 üncü maddelerde ise sermaye şirketleri için özel bazı değerleme ölçü ve ilkeleri öngörülmüştür. (Örneğin, stok değerlemesinde en fazla maliyet bedeli; kıymetli evrak niteliğindeki varlıklar değerleme gününden bir ay önceki ortalama borsa rayici, kefaletten ve garanti taahhütlerinden doğan mükellefiyetler ve üçüncü kişiler lehine tesis olunan rehinlerin, nazım hesaplar veya bilanço dipnotlarda birer kalem olarak gösterilimesi, ilerde yerine getirilecek yükümlülüklerden veyahut bunlara benzer taahhütlerden doğması muhtemel zararlar için karşılık ayrılması gibi). 29/06/1956 tarihli ve 6762 sayılı TTK, FERDİ İŞLETMELER VE ŞAHIS ŞİRKETLERİ İÇİN, prensip olarak ,AZAMİ DEĞERLEME ÖLÇÜLERİ GÖSTERMİŞ VE İŞLETMELERİ BU SINIR İÇİNDE DEĞERLEME ÖLÇÜSÜ SEÇME BAKIMINDAN SERBEST BIRAKMIŞTIR. TÜRK TİCARET KANUNUNDA DEĞERLEME

  6. Değerlemenin esası Ferdi işletmeler ve şahıs şirketleri için bu göreli serbesti ve ihtiyatlı olmamanın temel gerekçesi,bu işletmelerde ortakların sorumluluğunun sınırsız olmasıdır. 454 ve 464 maddelerde ise sermaye şirketleri için amir bazı değerleme hükümleri öngörülmüştür. Hükümlerde geçen “EN FAZLA VE GEÇMEMEK ÜZERE” ibareleri söz konusu ölçü ve kuralların emredici niteliğini işaret etmektedir. Özetle, kanun, sermaye şirketlerine ilişkin değerleme esaslarında, şahıs işletmelerine nazaran, daha ihtiyatlı davranmış ve değerleme ölçülerini, göreli olarak, daha belirgin, bir şekilde, sınırlayıcı, kesin ve emredici nitelikte düzenlemiştir. TÜRK TİCARET KANUNUNDA DEĞERLEME

  7. Ekonomi, vergi ve muhasebe açısından tek bir gelir tanımı mümkün mü? Vergi, muhasebe ve ekonomi açısından gelirin tanımı birbirinden farklıdır. Bu anlamda, muhasebe ile ekonomi göreli olarak birbirlerine, “kavga etmeden”, yaklaşabilir. Ama vergi açısından, bu uzlaşı mümkün değil veya daha güçtür. VERGİ AÇISINDAN GELİRİN TANIMI

  8. Ekonomi, vergi ve muhasebe açısından tek bir gelir tanımı mümkün mü? Çünkü; Finansal muhasebenin temel amacı, yönetime, ortaklara, kredi verenlere ve ilgili taraflara , yanlış yönledirilmemek ve doğru karar vermek için, yararlı ve doğru bilgi vermektedir, Muhasebenin tersine, vergi sistemlerinin temel amacı öngörülebilir asgari bir vergi hasılatı sağlamaktır, Muhasebenin, amaçları ve prensipleri ile tutarlı olarak, doğasında ve temelinde muhafazakârlık vardır. Dolayısıyla ölçme ve değerleme sırasında hata olasılığının tahakkuk etmesi halinde, gelir ve varlıkları düşük değerlemeyi yüksek değerlemeye tercih eder. Ancak, verginin buna tahammülü yoktur. Finansal muhasebe, tahmin, olasılık ve makul belirsizliklere karşı misafirperverdir, vergi kanunları ise asgari bir geliri garanti altına almayı zorunlu kılar. (Thor Power Tool Co. v. Comm. USTC, US Supreme Court, 1979, S. Ct. 773) VERGİ AÇISINDAN GELİRİN TANIMI

  9. Ekonomi, vergi ve muhasebe açısından tek bir gelir tanımı mümkün mü? Verginin, gelirin tanım açısından, ekonomi ile de uzlaşması mümkün değildir. Çünkü; Economistler, en yalın hali ile, dönem başı özservet değeri (FMV)ile dönem sonu öz servet değeri (FMV) arasındaki farkı hesaplar, bu tutar servetteki değer artışını ifade eder. Daha sonra, bu farka ilgili dönemde kişi tarafından tüketilen mal ve hizmetlerin değeri ilave edilerek geliri tespit edilir. Vergi kanunları, bu tanımı da esas alamaz. (Merchants Loan and Trust Co. v. Smietanka, 1 USTC; US Supreme Court, 1921, S. Ct. 386) VERGİ AÇISINDAN GELİRİN TANIMI

  10. Ekonomi, vergi ve muhasebe açısından tek bir gelir tanımı mümkün mü? SONUÇ OLARAK; MUHASEBE VE VERGİ KENDİ DEĞERLEME ÖLÇÜLERİ, KURALLARI VE MANTIKLARI İÇİNDE KURALLARINI KOYMAYA VE BUNU İCRA ETMEYE DEVAM EDECEKLERDİR. VERGİNİN, MUHASABENİN KURALLARINI BENİMSEMESİ VE BİREBİR UYGULAMASI TEKNİK OLARAK MÜMKÜN DEĞİLDİR VE ZATEN GEREĞİ DE YOKTUR. BUNUN TERSİ DE DOĞRUDUR. DÜNYA’DA MUHASEBE VE VERGİ AÇISINDAN GELİRİN TANIMININ AYNI OLDUĞU GELİŞMİŞ BİR ÖRNEK DE BULUNMAMAKTADIR. VERGİ AÇISINDAN GELİRİN TANIMI

  11. Ekonomi, vergi ve muhasebe açısından tek bir gelir tanımı mümkün mü? SONUÇ OLARAK; MUHASEBE VE VERGİ KENDİ DEĞERLEME ÖLÇÜLERİ, KURALLARI VE MANTIKLARI İÇİNDE KURALLARINI KOYMAYA VE BUNU İCRA ETMEYE DEVAM EDECEKLERDİR. VERGİNİN, MUHASABENİN KURALLARINI BENİMSEMESİ VE BİREBİR UYGULAMASI TEKNİK OLARAK MÜMKÜN DEĞİLDİR VE ZATEN GEREĞİ DE YOKTUR. BUNUN TERSİ DE DOĞRUDUR. DÜNYA’DA MUHASEBE VE VERGİ AÇISINDAN GELİRİN TANIMININ AYNI OLDUĞU GELİŞMİŞ BİR ÖRNEK DE BULUNMAMAKTADIR. VERGİ AÇISINDAN GELİRİN TANIMI

  12. Verginin tanımı Vergi, ekonomik değerlerin (kural olarak paraların) bireysel eonomilerden, politik zorlama ile (hukuki cebir), Dvlet veya yetkilendirilen kamu tüzel kişilerine, bir karşılık istemeye bir hak nedeni olmadan yapılan transferlerdir (F. Neumark, Maliyeye Dair Tetkikler, İst. 1950, s.43). Tahakkuk esası Tahakkuk, gelir ve giderin mahiyet ve tutarının kesinleşmesi ve kişiselleşmesi ile birlikte, hukuken istenebilir duruma gelmesini sağlayan işlemin ve olayın gerçekleşmesidir (DİBK‘nun 22/12/2004 tarih ve E.2004/1, K. 2004/14 sayılı kararı, 19/04/2005 tarih ve 25791 sayılı RG). Değerleme Vergi matrahının hesaplanması ile iktisadi kıymetlerin takdir ve tespitidir (VUK, Md. 258). Dolayısıyla, tahmine, varsayıma, ekonomik olarak makul olsa bile olasılığa yer yoktur. Tespiti mükellef yapar, ancak defter ve belge esastır. Takdiri, prensip olarak , Takdir Komisyonu yapar. İdare çoğunluğa sahiptir (VUK, Md.72, 74, 267, 278 ve diğerleri). Özel Haller 213 sayılı VUK’nun değerleme esasları bölümünde (3. Kitap/1. Kısım-1. Bölüm, Md.258-288) yazılı olmayan veyahut yazılı olup da kendi ölçüleriyle değerlenmesine imkân bulunmayan iktisad kıymetlerden bina ve arazi vergi değerleriyle, diğerleri, varsa borsa rayici, yoksa mukayyet değerleri, o da yoksa emsal bedeliyle değerlenir(VUK, Md. 289). Dolayısıyla, herhalükârda değerleme kanuni ölçü ile yapılır. VERGİ AÇISINDAN DEĞERLEME

  13. Karşılaştırma VERGİ AÇISINDAN DEĞERLEME

  14. Karşılaştırma VERGİ AÇISINDAN DEĞERLEME

  15. Karşılaştırma VERGİ AÇISINDAN DEĞERLEME

  16. Karşılaştırma VERGİ AÇISINDAN DEĞERLEME

  17. Karşılaştırma VERGİ AÇISINDAN DEĞERLEME

  18. Karşılaştırma VERGİ AÇISINDAN DEĞERLEME

  19. Karşılaştırma VERGİ AÇISINDAN DEĞERLEME

  20. DÖNEM SONU VERGİ VE MUHASEBE İŞLEMLERİ KOBİ’LER İÇİN TFRS TASLAĞI VE VERGİ TEŞEKKÜR EDERİZ

More Related