1 / 16

Vodafone yöneticileri ile Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın kızı Zeynep Basutçu Unakıtan,

Vodafone yöneticileri ile Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın kızı Zeynep Basutçu Unakıtan, 14.Kasım 2005’ günü 11.45 ile 12.10 arası “TESADÜFEN” Telsim binasındadırlar. Vodafone; ihale öncesince Cüneyt Zapsu’ya ihalede yardımcı olması için “TESADÜFEN” faks çeker.

flo
Download Presentation

Vodafone yöneticileri ile Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın kızı Zeynep Basutçu Unakıtan,

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Vodafone yöneticileri ile Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın kızı Zeynep Basutçu Unakıtan, 14.Kasım 2005’ günü 11.45 ile 12.10 arası “TESADÜFEN” Telsim binasındadırlar. Vodafone; ihale öncesince Cüneyt Zapsu’ya ihalede yardımcı olması için “TESADÜFEN” faks çeker. Ne ilahi “TESADÜFTÜR Kİ;”, birkaç ay sonra Telsim ihalesini, Vodafone kazanır.

  2. Haziran 2006 ayında Sağlık Bakanlığı Kolestrol İlaçlarının bedelini ödemeye son verir. Temmuz 2006 ayında yani iki üç hafta sonra Ülker Grubu piyasaya kolestrol düşürdüğü iddia edilen,Ülker Kalbim Benecol markasıyla yoğurt, yoğurt içeceği, süt ve margarinin satışına başlar. Tamamen TESADÜF!!!

  3. Ülker Grubuna bağlı Data Teknik; Son üç yılda yapılan kamu bilgisayar iletişim altyapı ihalelerinin tamamına yakınını “TESADÜFEN” kazanır. (Milli Eğitim Bakanlığı) (Adalet Bakanlığı) (Türk Telekom) (PTT) vs... Başbakanın Ülker’in bayisi olması ile, bu dönemde Ülker’in büyümesi arasında hiçbir ilişki kurulamaz. Gerek Albayrak’ların, gerek Ülker Grubu’nun en büyükler arasına girmesi tamamen TESADÜFTÜR!!!

  4. Başbakan Erdoğan Lübnan’da Harriri Ailesine başsağlığı ziyaretine gider. Uzun süre aile fertleriyle başbaşa Görüşür. Ve Türk Telekom özelleştirme ihalesini Harriri ailesinin şirketi olan Oger Telekom “TESADÜFEN kazanır. * Tayyip Erdoğan’ın oğlunun nikah şahitliğini Berlosconi yapar. Bu şahitlikten kısa bir süre sonra zor durumda olan ARİA "TESADÜFEN" Türk Telekom’un GSM kuruluşu AYCELL ile birleşir…

  5. Abdulkadir Aksu’nun İçişleri Bakanı olduğu dönemlerde (1989-1991) (2003- ) Bölücü terörün tırmanışa geçmesi de bir TESADÜFTÜR

  6. CHP’den AKP’ye geçen milletvekillerinin tamamının işadamı olması tamamen TESADÜFTÜR. CHP’den AKP’ye geçen vekillerden; Batman M.vekili Nezir Nasıroğlu’nun kuzeninin şirketinin 17 milyon dolarlık ihale alması TESADÜFTÜR. Ağrı Milletvekili Cemal Kaya’nın şirketinin 11 milyon dolarlık ihale alması da TESADÜFTÜR. C. Kaya’nın daha sonra Enerji ihalelerindeki yolsuzluklarla ilgisi olduğu anlaşıldığından milletvekilliğinden istifa etmek zorunda kalması ise tamamen TESADÜFTÜR.. Adana Milletvekili Atilla Başoğlu AKP’ye geçtikten sonra Maliye Bakanlığının, tahakkuk eden vergi cezalarını 600 milyar liradan 319 milyar liraya indirmesi de tamamen TESADÜFTÜR. Kayseri Milletvekili Muharrem Eskiyapan’ın şirketi için İstanbul Belediyesince imar planında değişiklik yapılması da tabi ki TESADÜFTÜR.…

  7. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın 24 yaşındaki oğlunun (Erkan Yıldırım) 1.5 TRİLYON lira harcayarak, GEMİ SAHİBİ OLMASI da tamamen TESADÜF eseri. Erkan Yıldırım'ın "Borç aldım" dediği Santour şirketine Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı Türkiye Denizcilik işletmelerinin, Ankara Feribotunu ihalesiz kiralaması da… TESADÜF!!!

  8. AKP’de, yolsuzluklara adı karışan Ali Dibo’ların el üstünde tutulması Buna karşılık, yolsuzlukları gündeme getiren milletvekillerinin dışlanması Örneğin: Turan Çömez, Hamza Albayrak, Ersönmez Yarbay Daha ileri gidenlerin istifaya zorlanması Örneğin: Emin Şirin Veya ihraç edilmesi Örneğin: Fuat Geçen, Mahmut Koçak Tamamen TESADÜFTÜR

  9. Başbakan Erdoğan’ın Mersinli Çiftçiye “ARTİSTLİK YAPMA LAN, AL ANANI GİT” demesi, Genel Kurmay Başkanına “HOCAM” diye hitap etmesi, TC Devletinin Büyükelçisini vatandaşlara yuhalatması, Ana muhalefet liderine üç noktalı ucu açık hakarette bulunması, Sık sık etrafındakilere “YAHU” diye hitap etmesi Tamamen TESADÜFTÜR. Bu olay Başbakanımızın sokak adamlığından Devlet Adamlığına geçemeyişinin göstergesi olarak nitelenemez.

  10. Türkiye Tarihinin en büyük kadrolaşmasının yapılması; Kadrolaşmanın kıyımında ötesinde zulme dönüşmesi; Kamu kuruluşlarında kurumsal hafızanın yok edilerek, Devlet çarkına çomak sokulması; Kadrolaşmada ehliyet veliyakat dışında kriterlerin esas alınması, (AKP’den aday olmak, Seçimlerde AKP için fiilen çalışmak, Eş-dost-akraba-olmak, Tarikat bağları bulunmak, İHL kökenli olmak ) Tamamen TESADÜFTÜR Örneğin, Üst görevlere getirilen Binali Yıldırım’ın ve Abdulkadir Aksu başta olmak üzere AKP’ ileri gelenlerinin 1. derece akrabaları arasında yapılan atamaların binlerle ifade edilmesi; Bazı bakanlıkların bazı tarikatlarca parsellenmesi; Cumhurbaşkanına imzaya gelen atamaların önemli bir bölümü Cumhurbaşkanınca imzalanmamasına rağmen; aynı kişilerin vekaleten aynı görevleri yürütmesi; İmam kadrosundan Genel Müdürlüğe, Daire Başkanlığına atanan yüzlerce bürokrattan bahsedilmesi; Tamamen TESADÜFTÜR

  11. Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde: Hakkında açılan idari soruşturmaların önemli bir bölümünü yürüten Mülkiye Başmüfettişi Hüseyin Avni Coş’un, AKEPE iktidarı döneminde önce Bingöl, sonra Aksaray ve şimdi de Kırklareli Valisi olarak görev yapması; * Üsküdar Adliyesi'ndeki zimmet, sahtecilik davasının hakimi İsmail Rüştü Cirit’in, AKEPE döneminde Yargıtay üyesi seçilmesi; * Tayyip Erdoğan'ın malvarlığını haksız kazançla artırması ile ilgili davanın Hakimi Mustafa Kozan’ın; AKEPE iktidarı döneminde Ankara Adliyesi'nde Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olması gibi onlarca atama…….. Tamamen TESADÜF...ten ibarettir. * Yoksa bu tür atamalar Sayın Başbakanın “minnet” borcuyla alakalı değildir.

  12. Sayın Başbakan 23 Temmuz 2003'te 7. uyum paketini Erzurum'da imzalamıştır. Burada alınan kararlar 7 Ağustos tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Bu pakette yer alan maddeler AB dayatması, manda ve himayeciliğe işarettir. Erzurum Kongresi de 23 Temmuz da toplanmış, 7 Ağustosta dağılmıştır. Bu olay tarihle hesaplaşma değildir. Tamamen bir TESADÜFTÜR!!!

  13. Dış Politikanın Ahmet Davutoğlu ve Cüneyt Zapsu başta olmak üzere, Başbakanın Danışmanları tarafından yürütülmesi; Dışişleri bürokratlarının tamamen devre dışı kalmaları, Kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerde ne gibi tavizlerin verildiğinin bilinmemesi, Kıbrısta taviz üzerine taviz verilmesi, Tüm blöflere kamuoyu önündeki rest çekmelere rağmen Kuzey Irak’ta harekat yapılamaması, Dün astsubay çavuşla görüşme yapmak için randevu alan Talabani’nin, bugün Irak Cumhurbaşkanı olması, Hatta zaman zaman Türkiye’ye kafa tutan demeçler vermesi; Türk Tarihinde ilk defa Türk Subaylarının başına çuval geçirilmesi, İncirlikte bir Binbaşımıza ABD’li çavuş tarafından kelepçe takılması vb. yüzlerce olay tamamen TESADÜFTÜR. Bu olaylar “Türkiye Bağımsız Ve Onurlu Dış Politika Anlayışından Vazgeçti” şeklinde yorumlanamaz..

  14. Fındık ve tütün başta olmak üzere Türk Tarımının gözden çıkarılması, zamanın tarım bakanı Sami Güçlü’nün köylülere hitaben gözünüzü toprak doyursun demesi, kuş gribi vakasında gerekli önlemler alınamayarak Tavukçuluk sektörünün bir bölümü yabancı üç-beş sermayedarın eline geçmesine imkan verilmesi, Özelleşme adı altında kamunun elindeki dev işletmelerin yabancılara peşkeş çekilmesi, Bazı özelleşmelere yerli sermayenin ve çalışanların katılmasının engellenmesi, Yabancıların; özelleşme ile Türkiye’nin büyük sanayi kuruluşlarına, Toprak ve Köy Kanununda yapılan değişikliklerle tarım arazilerine, diğer kanun değişiklikleri ile türk finans sistemine, hatta büyük hipermarketlerin tamamına sahip olması, yabancılara daha düşük vergi oranlarının uygulanması, KISACASI TARIM ve SANAYİ POLİTİKALARININ YABANCILARIN ÇIKARI DOĞRULTUSUNDA DÜZENLENMESİ, ÜLKEMİZ İNSANINA KARA-KARA DÜŞÜNMEK DIŞINDA SEÇENEK BIRAKILMAMASI TAMAMEN TESADÜFTÜR!!!

  15. Halkla İlişkiler Uzmanları; Beyaz’ın, Ak’ın, temizliğin-lekesizliğin rengi olduğu için, şaibeli liderlere, şüpheyle karşılanan olaylara, kirlilik şüphesi oluşmaması istenilen örgütlere, “beyaz”la “ak”la ilgili önerilerde bulunurlar. Örneğin Tansu Çiller’in hep beyaz giysileri tercih etmesi, İran Şahının kurduğu zulüm düzenini “AK Devrim” diye tanımlaması, İhtilallerden sonra Beyaz Kitap’lar yayınlanması.. Dünyanın en kirli yerinin “Beyaz Saray” diye tanımlanması hep bu nedenledir. AKP’lilerin partilerine AK PARTİ denmesini istemeleri, Kısaca AKP diyenlere itiraz etmeleri ise bir TESADÜFTÜR Bu olayın AKP’nin kirlenmesi ile bir ilgisi yoktur.

  16. Ben Tesadüflere inanırım… Binlerce de olsa sıralanan tüm bu olaylar Bir TESADÜFTÜR. AKP; En temiz, En demokrat, En milli, En anti emperyalist partidir. Bu nedenle, Yapılacak ilk seçimde, Elimi hatta kafamı kırmak pahasına da olsa Oyum AKP’nin olacak… DİYORSANIZ, KUTLARIZ “Her Toplum layık olduğu şekilde yönetilir.” Hadis-i Şerif

More Related