1 / 25

Yaratıcı Yazarlık Hafta III

Yaratıcı Yazarlık Hafta III. Düz yazının en zor, en zahmetli formu: Öykü. Kısa öykü, surata indirilmiş bir şamar gibidir. İndirildiği anda acıtmalı, kendini hemen hissettirmeli ve saatlerce geçmeyecek kırmızı kızarıklık bırakmalıdır. Martin Booth.

asa
Download Presentation

Yaratıcı Yazarlık Hafta III

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Yaratıcı Yazarlık Hafta III

  2. Düz yazının en zor, en zahmetli formu: Öykü

  3. Kısa öykü, surata indirilmiş bir şamar gibidir. İndirildiği anda acıtmalı, kendini hemen hissettirmeli ve saatlerce geçmeyecek kırmızı kızarıklık bırakmalıdır. Martin Booth

  4. Öykü/Hikaye Nedir?

  5. “Olmuş ya da olabilmesi mümkün olayları anlatan kısa yazılar” “İnsan yaşamından gerçeğe uygun kesitler sunan, bunu yere, zamana bağlayarak yapan” yazı türü.

  6. Öykü, insan yaşamının bir bölümünü, yer ve zaman kavramına bağlayarak ele alır. Hikayede olay ya da durum söz konusudur. Bu olay ya da durum kişilere bağlanır. Olay ya da durumun gerçekleştiği yer ve zaman belirtilir. Bunlar sürükleyici ve etkileyici anlatımla ortaya konur. Öykü Türünün Özellikleri

  7. Hikayede düşündürmekten çok, duygulandırmak ve heyecanlandırmak esastır. Hikaye, gerçek ya da düş ürünü bir olayı kısa şekilde anlatır. Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genellikle önemli bir olay ya da sahne aracılığı ile tek ve yoğun bir etki uyandırması, az sayıda karaktere yer vermesiyle roman ve diğer anlatı türlerinden ayrılır.

  8. Hikayede temelde bir olay vardır ve olaylar genelde yüzeyseldir. • Öyküde ele alınan kişiler çoğu zaman yaşamlarının belli • ve kısa bir anı içinde izlenir. • Karakterlerin yalnız bir yüzü içinde durulur; ayrıntılara • girilmez.

  9. Hikaye kısa bir edebiyat türü olduğu için ayrıntıya fazla girilmez. Olayın ya da durumun öncesi okuyucuya sezdirilir. Okur bazı sözcüklerden yararlanarak ve düş gücünü kullanarak kişiler hakkında ya da olaylar ve durumlarla ilgili yargılara ulaşabilir.

  10. Hikayenin Öğeleri

  11. Kişi ve Karakter Olay ve Durum Yer ve Zaman Anlatım Yöntemi

  12. OLAY VE DURUM Olay ve Durum Her öykü bir olay ya da duruma yaslanır. Olay ve durum hikayeyi oluşturan öğelerin başında gelir. Yağmurun yağmasından, bir kişinin öldürülmesine, evlenmeden, doğuma varıncaya dek her şey olay bağlamı içinde düşünülebilir. Aynı şeyi durum kavramı için de söyleyebiliriz. İnsanın insanla, insanın doğal ve toplumsal çevresiyle ya da insanın kendisiyle olan çatışması, ilişkileri öyküde bir soruna dönüşür. Yazar öykünün içerdiği sorunu giriş, gelişme, sonuç düzeniyle okuyucunun ilgisini ayakta tutacak şekilde çözer.

  13. Kişi ve karakter Kişi ve Karakter Her öykü ister olaya isterse duruma yaslansın insansız olmaz. Roman türünde olduğu gibi karakter kişinin huy ve davranış özelliklerine verilen addır. Ancak bu özellik roman türünde olduğu gibi bütün boyutu ile verilmez; tek bir doğrultuda gelişen karakter ağır basar.

  14. Yer ve zaman Yer ve Zaman Her öykü bir olaya, bir duruma ya da olay ve durumlar zincirine yaslanır. Bu olay ve durumların belli bir yerde belli bir zaman dilimi içinde geçmesi gerekir. Yer ve zaman öğesi olmadan hiçbir olay, hiçbir durum düşünülemez. Bu yönden öykülenen olay ve duruma bağlı olarak yer de zaman da değişir.

  15. Anlatım yöntemi Anlatım Yöntemi Anlatım yöntemi de öyküyü oluşturan temel öğelerden biridir. Anlatanın tutumuna, anlattığıyla ilişkisine anlatım yöntemi denir.

  16. Anlatım yöntemi Anlatım Yöntemi • Genellikle tüm öykü ve romanlarda iki anlatım yöntemi kullanılır. • Birinci kişili anlatım • Üçüncü kişili anlatım

  17. Anlatım Yöntemi Birinci Kişili Anlatım Geleneksel olarak öteden beri kullanılan anlatım yöntemidir. Birinci kişi başından geçen bir olayı, içinde bulunduğu bir durumu, gözlem ve izlenimlerini bize anlatır. Bu tür anlatımın okur için sağladığı yakınlık, canlılık gibi üstün yanları vardır.

  18. Anlatım Yöntemi Üçüncü Kişili Anlatım Öyküyü üçüncü kişi anlatır. Anlatıcı her şeyi bilir, sınırsız bilgisi vardır. İstediği gibi davranır. Öyküyle okuyucunun arasına anlatıcı girer.

  19. Öykü Türleri Olay öyküsü Durum ve kesit öyküsü

  20. Olay Öyküsü Öyküde ağır basan öğe olaydır. Olayın akışıyla olayın zaman öğesi arasında düzenli bir bağlantı vardır. Serim, düğüm, çözüm bağlamı içinde gelişen öyküde olay yoluyla okuyucunun ilgisi diri tutulmaya çalışılır. Önce gerilimi arttırır ,sonra gerilimi düşürür. Edebiyatımızda Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay, Orhan Kemal, Yakup Kadri, Sadri Ertem, Sabahattin Ali ve Necati Cumalı gibi yazarlarımız olay öyküsünün örneklerini vermişlerdir. Maupassant tarzı hikaye

  21. Durum ve Kesit Öyküsü Bir olayı değil, günlük hayatın herhangi bir kesitini alıp anlatan öykülerdir. Merak ve heyecandan çok duygu ve hayallere yer verilir. Fikre önem verilmez, kişiler kendi doğal ortamlarında hissettirilir. Olayların ve durumların akışı okuyucunun hayal gücüne bırakılır. Bu tür öykülerde serim, düğüm, çözüm gibi bölümlere rastlanmaz. Belirli bir sonucu da yoktur. Konular günlük yaşamın içinden gelişigüzel çıkarılır. Memduh Şevket Esendal ve Sait Faik Abasıyanık durum öyküsü yazan yazarlarımızdandır. Çehov tarzı hikaye

  22. Öykü Türünün Kurucusu Kimdir?

  23. GiovanniBoccaccio - Decameron

  24. 1348'de Avrupa'da büyük bir veba salgını olur. Salgın boyunca tanık olduğu olaylarla etkilenen Boccacio, 1348'de başlayıp, 1351'de bitirdiği DECAMERON da salgın günlerinin Floransasını ele alır. 10 gün boyunca anlatılan 100 öyküden oluşur. Günde 10 öykü anlatılır. Her günü bir kral ya da kraliçe yönetir. Bunlar veba salgınından kaçmak için toplanan yedi genç kadınla(Pampinea, Filomena, Lauretta, Emilia, Ellisa, Fieametta ve Neifile) üç erkektir (Panfilo, Filostrato, Dioneo).

  25. Bu gençler, gönüllerince yaşayarak gülüp eğlenmek, aklın sınırları dışına taşmayan zevkler tadabilmek amacıyla önce Fiesole dolaylarında bir evde, sonra bir şatoda konaklar. Her gün Cumartesi ve Pazar dışında, öğleden sonra bir öykü anlatır. Öykünün konusunu, o gün kim kral ya da kraliçe olduysa o belirler. Birinci ve dokuzuncu günde ise herkes dilediği öyküyü anlatır. Böylece yüz öykü anlatılmış olur. Mutluluklar, kadın erkek ilişkileri, gönül yaraları, yerinde verilen yanıtlar, çıkar peşinde koşan din adamları öykülerin başlıca konularını oluşturur.

More Related