1 / 62

KURAKLIK ve TARIMIMIZ

KURAKLIK ve TARIMIMIZ. Dörtyol İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Hazırlayan: Nihat SAKAROĞLU Mühendis. DÜNYANIN SU VARLIĞI. Dünya’nın su varlığı : 1360 milyon km 3 .

zasha
Download Presentation

KURAKLIK ve TARIMIMIZ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. KURAKLIKveTARIMIMIZ Dörtyol İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Hazırlayan: Nihat SAKAROĞLU Mühendis

  2. DÜNYANIN SU VARLIĞI Dünya’nın su varlığı : 1360 milyon km3. Bu suyun % 97.2’si okyanuslarda ; % 2.8’i ise karalarda ve atmosferde bulunur. Yer kürenin alanı 510 milyon km2 .Bu alanın 361.2 milyon km2’ si okyanus ve denizlerle kaplıdır.148.8 milyon km2 alan ise karalarla kaplıdır.

  3. Dünyadaki suyun ancak % 26.6 yani 3.9 milyon km3’ ü tatlıdır. Tatlı suların % 80’i devamlı buzul, derin yeraltı suyu ve atmosferde buhar halinde bulunur. Buna göre dünyada her yıl yenilenebilir su (insanların yararlandığı su) 40.000 km3’ tür. Bu su, dünyada var olan suyun 1/1000’dir.

  4. Okyanuslarda 1250 mm/yıl ; Karalarda 410 mm/yıl buharlaşma olur. Buna karşılık okyanuslara 1120 mm/yıl karalara 720 mm/yıl yağış düşer. Karalara düşen yağışın %24’ü yüzey akışa geçer; %64’ü Toprağa sızar ve geriye kalan %12’si toprak-bitki ve binalarda tutulur. Genel Toplamda yeryüzüne düşen yağışların %38’i buharlaşmaktadır.

  5. TÜRKİYE’NİN SU VARLIĞI Ortalama yağış : 642,6 mm/yıl Bu değer 501 km3 suya eşdeğerdir. Buharlaşma: 274 km3 Yeraltına sızma: 41 km3 Komşu ülke suları: 7 km3 Bu yağışların akışa geçen bölümü 186 km3’dür. (akış/yağış oranı %37’dir)

  6. Kullanılabilir Yerüstü su pot. 98 km3 Kullanılan su miktarı 44 km3 Yeraltı su potansiyeli 14 km3 Yeraltı su kullanımı 6 km3 Kullanılabilir su potansiyeli 112 km3 Su potansiyelinin kullanım oranı %40

  7. Tarımda sulama ile tüketim % 70 • Sanayide Tüketim % 22 • Kentsel ve kırsal tüketim % 8 • Dünyada su tüketimi 800 ton/yıl /kişi • Türkiyede su tüketimi (+/-) 1500 ton/yıl/ kişi • Dünyada tarım alanlarının %16 sı sulanmakta ve toplam ürünün % 40 ‘nı karşılamaktadır. • Türkiyede tarım alanının %20 si sulanmaktadır. • Ekonomik sulanabilir arazinin %65 ‘i sulanmakta. • Toplam sulanan alan yaklaşık5.5 milyon ha • Bir kilogram buğday için bir ton suya ihtiyaç vardır.

  8. TÜRKİYEDE SU KULLANIMI PROJEKSİYONU

  9. Küresel İklim Değişim İşaretleri • Buzulların erimesi, kar örtüsünün azalması • Deniz suyu seviyesinin yükselmesi(10-25 cm) • Tropikal bitki -balıkların kutuplara yayılması • Havadaki kirleticilere hassas kuşların azalması (İngiltere’de 22 milyon çift kuşun 17 milyonu yok oldu) • Kuzey enlemlerde ağaçlardaki yaş halkaları daha hızlı büyüdü. • Son 1400 yılın en sıcak yılları 1990lı yıllarda oluştu.

  10. Küresel İklim Değişiminin Tahribatı • Sulak alanların yaklaşık yarısı son 100 yılda yok oldu. • Dünyada tatlı su balıklarının %20 si kayboldu. • Ormanların yarısı tüketildi.Ağaç türleri %9 yok olma riskinde. • Balık alanlarının %70 i aşırı avlanmaya maruz. • Son 50 yılda tarım alanlarının 2/3 ü erozyonla verimsizleşti. • Orman alanlarının 1/3 ü tarım alanına dönüştü.

  11. KURAKLIĞA DOĞRU

  12. KURAKLIK NEDİR? Bir bölgede nem miktarındaki geçici dengesizliğin o bölgedeki su kıtlığı ile ilişkisi olarak kabaca tanımladığımız kuraklık doğal bir iklim olayıdır ve herhangi bir zamanda herhangi bir yerde meydana gelebilir. Kuraktan nemli iklim tiplerine kadar her yerde görülebilir.

  13. KURAKLIK Meteorolojik Kuraklık Yağış açığı ( miktar – şiddet – zaman ) Yüksek sıcaklık, çok rüzgar, düşük nisbi nem, aşırı güneşlenme, bulut kapalılığının azlığı İnfiltrasyonda azalma, yüzey akış , yeraltı suyu beslenmesinde azalma Terleme ve buharlaşmada azalma Zaman ( Süre ) Tarımsal Kuraklık Toprak Suyunda Azalma Bitkide su stresi, biyomas ve verimde azalma HidrolojikKuraklı Akarsu seviyelerinde azalma, Rezervuarlara akışlarda azalma, Islak alanlarda yaban hayatta azalma Ekonomik Etkiler Çevresel Etkiler Sosyal Etkiler

  14. Hidrolojik çevrimin şematik gösterimi.

  15. KURAKLIK ÇEŞİTLERİ Kuraklığın literatürde kullanılan üç çeşidi vardır. 1-METEOROLOJİK KURAKLIK 2-HİDROLOJİK KURAKLIK 3-TARIMSAL KURAKLIK

  16. METEOROLOJİK KURAKLIK Uzun bir zaman içinde yağışın belirgin şekilde normal değerlerin altına düşmesi olarak tanımlanır. Nem azlığının derecesi ve uzunluğu meteorolojik kuraklığı belirler ve bölgeden bölgeye gelişiminde farklılıklar gözlenir. Örneğin;yağışın ve yağışlı gün sayısının belirli bir değerden az olması temeline dayanarak kurak periyotlar teşhis edilir.

  17. HİDROLOJİK KURAKLIK Hidrolojik kuraklık yeraltı su kaynakları, yüzey suları veya yağış periyotlarının etkisi ile ilişkilidir. Meteorolojik kuraklığın uzaması durumunda hidrolojik kuraklıktan söz edilir. Uzun süreli yağış azlığının kaynak seviyeleri, yüzey akışı ve toprak nemi gibi hidrolojik sistemin bileşenlerinde kendisini göstermesidir. İnsan aktiviteleri; arazi kullanımında değişim meydana getirdiği için meteorolojik kuraklığın frekansında değişim olmadığı halde su kıtlığının frekansında değişim meydana getirmesinden dolayı en önemli etken olarak gözlenmiştir.

  18. TARIMSAL KURAKLIK Tarımsal kuraklık meteorolojik kuraklığın çeşitli özellikleri ile çok yakın ilişkilidir. Toprakta bitkinin ihtiyacını karşılayacak miktarda su bulunmaması olarak tanımlanan tarımsal kuraklık nem kaybı ve su kaynaklarında kıtlık oluştuğu zaman meydana gelir. Ürün miktarında azalmaya, büyümelerinde değişime ve hayvanlar için tehlikeye sebep olur.

  19. KURAKLIK ETKİLERİ Kuraklık etkileri’nin 3 çeşidi vardır. 1-EKONOMİK ETKİLERİ 2-ÇEVRE ETKİLERİ 3-SOSYAL ETKİLERİ

  20. EKONOMİK ETKİLERİ 1-Üründe kayıp 2-Süt ve çiftçi hayvanları kaybı 3-Kereste üretiminde kayıplar 4-Balık ürertiminde kayıplar 5-Ulusal Büyümede Kayıp, Ekonomik Gelişmede Gecikme 6-Yiyecek üretiminde düşüş - Yiyecek stoklarında azalma 7-Finanssal kaynak bulmada zorluk (Kredi riski) 8-Nehir ve kanalların denizciliğe olan katkılarında kayıp 9-Yeni ve ilave su kaynaklarının geliştirilmesindeki pahalılık 10-Suyun taşınmasındaki pahalılık 11-Çiftçi gelirlerinde kayıplar 12-Eğlence iş alanlarında kayıplar 13-Enerjide kaynak azalması 14-Tarımsal üretimin direkt bağlı olduğu endüstrilerde kayıplar 15-Üretimdeki düşüşe bağlı işsizlik 16-Hükümetlerin vergi gelirinde

  21. ÇEVRE ETKİLERİ 1-Toprakta su ve rüzgar erozyonu 2-Balık alanlarına zarar 3-Bitki alanlarına zarar 4-Suyun kalitesine etki 5-Hayvan kalitesine etki 6-Hayvan doğal yaşam alanlarına etki

  22. KURAKLIĞA DAYANIKLI ALTERNATİF BİTKİLER

  23. NADAS(KURU)TARIM: Toprağın bir yıl sürülüp ertesi yıl boş bırakılması şeklinde uygulanan tarım yöntemidir. Sulama imkanlarının yetersiz olduğu kurak ve yarı kurak bölgelerde uygulanan bu yöntemin amacı; toprağın, nemini almasını sağlamaktır.Verimin düşük olduğu bu tarım yönteminde,iki yılda bir ürün alınır ve üretim doğal koşullara bağlıdır.

  24. BUĞDAY • İlk yetişme döneminde (ilkbaharda) yağış ister. Olgunlaşma ve hasat döneminde kuraklık gerekir.Bu özelliğinden dolayı Karadeniz kıyılarında tarımı yapılamaz.

  25. ARPA • Soğuğa ve sıcağa dayanıklıdır. Bundan dolayı buğdayın yetişebildiği her yerde yetişir. Ayrıca düşük sıcaklıktan dolayı buğdayın yetişemediği Doğu Anadolu’nun yüksek yerlerinde de tarımı yapılabilir. Üretim en fazla İç AnadoluBölgesinde gerçekleşir.

  26. AYÇİÇEĞİ • İlk yetişme döneminde su , hasat döneminde kuraklık ister. Bundan dolayı Doğu Karadeniz kıyıları hariç bütün bölgelerimizde sulama ile tarımı yapılır. Üretimde 1. Marmara Bölgesi(Ergene Bölümü).  2. Karadeniz Bölgesi (Orta Karadeniz)  3. İç Anadolu Bölgesi’dir.

  27. NOHUT • İlk yetişme döneminde yağış ister. Hasat döneminde kuraklık gerekir. Yurdumuz iklim şartları   genelde nohut tarımına elverişlidir. En fazla tarımı İç Anadolu Bölgesinde yapılmaktadır.  Bu bölgemizi Akdeniz ve Ege Bölgeleri takip etmektedir.

  28. MERCİMEK Kuraklığa dayanıklı olduğu için en fazla tarımı G. Doğu Anadolu Bölgesinde gelişmiştir. Mercimek üretimimizin yarıdan fazlası bu bölgeden karşılanır (kırmızı mercimek). Üretimde ikinci bölgemiz İç Anadolu Bölgesidir(yeşil mercimek).  

  29. FASULYE • Yurdumuzda sulama imkanı olan her yerde tarımı yapılabilir. Üretimde en büyük paya sahip bölgemiz İç Anadoludur.

  30. YER FISTIĞI • Akdeniz iklim şartlarında iyi yetişmektedir. En fazla tarımı Akdeniz bölgesinde Adana çevresinde gelişmiştir(%91). Ayrıca G.Doğu Anadolu Bölgesinin batısında, Ege Bölgesi’nde Muğla Manisa ve Aydın çevresi, G. Marmara Bölümü’nde Balıkesir, Çanakkale çevresinde tarımı yapılır. Çerez olarak tüketildiği gibi yağ da elde edilir.

  31. SUSAM • Sıcak iklim bitkisidir. Yurdumuzda başta G.Doğu Anadolu  Bölgesi olmak üzere Akdeniz ve Ege   Bölgelerinde tarımı yapılır. Yağ elde edilir. Ayrıca helva yapımında kullanılır.

  32. SOYA FASULYESİ • Önceleri  daha çok Doğu Karadeniz’de Ordu-Giresun çevresinde tarımı yapılırdı. 1982 yılından sonra yağ sanayisinde kullanılmaya başlanılınca tarımı Akdeniz Bölgesinde hızla gelişmiştir. Kısa sürede geliştiği için bölgede ikinci ürün olarak yetiştirilir. Adana başta olmak üzere İçel, Hatay çevresinde tarımı gelişmiştir. Türkiye üretiminin % 92 ‘sini Akdeniz Bölgesi karşılar.

  33. İNCİR • Akdeniz iklim bitkisidir. Kış ılıklığı ister ve yaz kuraklığı ister. En fazla tarımı Ege Bölgesi’nde gelişmiştir (Başta Aydın gelir.) Üretimin %80 i bu bölgeden karşılanır. Ayrıca Akdeniz Bölgesi, G. Marmara ve G.Doğu Anadolu Bölgesinin batısı ile Karadeniz kıyılarında (Doğu Karadeniz kıyıları hariç) tarımı yapılabilir. • Türkiye Dünya kuru incir üretiminde ilk sırada yer alır ve önemli ihracat  ürünümüzdür.

  34. TURUNÇGİLLER (Narenciye)(Portakal , mandalina, limon , greyfurt  ve turunç) • Tropikal iklim bitkisidir. Yurdumuzda tarımı en fazla Akdeniz Bölgesinde gelişmiştir (%88) Antalya başta olmak üzere bütün Akdeniz kıyılarında tarımı yapılabilmektedir. Ayrıca  Ege Bölgesinde İzmir’e kadar olan güney kıyılarında, G.Marmara Bölümünün soğuktan korunmuş kıyılarında, Doğu Karadeniz Bölümünde Rize çevresinde ve G.Doğu Anadolu Bölgesinin batısında tarımı  yapılmaktadır.

  35. KAYISI • Bütün bölgelerimizde tarımı yapılabilir. En fazla tarımı D.Anadolu Bölgesi’nde Malatya-Elazığ çevresinde gelişmiştir.

  36. BADEM • Kıraç arazilerde yetişebilmektedir. Bütün bölgelerimizde tarımı yapılabilmektedir.  En fazla İç Anadolu Bölgesinde Niğde –Nevşehir çevresinde gelişmiştir.

  37. *** Sebze tarımı seracılık faaliyetleri ile Akdeniz ve Ege Bölgelerinde bütün yıl yapılabilmektedir. Seracılığın buralarda gelişme sebepleri; kışların ılık geçmesi ve güneşli gün sayısının fazla olmasıdır. 

  38. Şekil 5. Türkiye’nin uzun yıllar gözlemlerine göre hidrolojik kuraklık haritası.

  39. ETKİN SU KULLANIMI • Suyun etkin kullanımı, sulama uygulamalarında kaynaktan bitkiye ulaşıncaya kadar kayıpların azaltılarak su tasarrufunun sağlanması ile gerçekleşebilir. • Tarımda su kaynaklarının etkin kullanımı için öncelikle su tasarrufu sağlayan önlemler alınmalıdır. • Basınçlı sulama yöntemlerinin özellikle damla sulama yönteminin kullanılması, kısıntılı sulama yapılması, kullanılan su miktarına göre sulama suyu ücretinin belirlenmesi ve sulama şebekelerinde açık kanal-kanalet sistemleri yerine borulu sistemlerin yapılması gibi önlemlerle su tasarrufu sağlanabilir.

  40. Su uygulama randımanının arttırılması koşullara uygun olarak seçilmiş sulama yöntemi ve tekniğine uygun olarak projelendirilmiş sulama sistemlerinin kullanımı ile mümkündür. • Yüzey sulama yöntemlerinde, derine sızma, gereğinden fazla su uygulanması vb. nedenlerle fazla su sarfiyatı ve yüksek taban suyu nedeniyle tuzluluk sorunları ortaya çıkmaktadır. • Buna karşılık basınçlı sulama yöntemlerinde, ilk tesis ve işletme masrafı yüksekliğine karşın suyun kontrollü kullanımı nedeniyle hem su tasarrufu sağlanmakta, hem de fazla suyun toprakta yaratacağı olumsuz etkiler engellenmektedir. • Ayrıca daha yüksek eş su dağılımı gerçekleştirilerek sulamanın etkinliği artırılmaktadır.

  41. Tarımda az su tüketen sulama yöntemleri seçilmeli • Sanayide az su kullanan üretim teknolojileri kullanılmalı • Ormansızlaşma önlenmeli • Bireylerin ve toplumun bilinçlendirilmesi • Toprak ve su kaynaklarının korunması ve akılcı yönetimi • Çerçeve SU YASASIçıkarılmalı • Koruma-kullanma ilkelerine uyulmalı

  42. Kısıntılı Sulama • Kısıntılı su kaynağının yetersiz olduğu koşullarda tüm alanı sulayabilmek için tercih edilen bir tekniktir. • Kısıntılı sulamada, gereken zamandan daha geç veya gereken miktardan daha az su verilerek veya her ikisi birlikte yapılarak bitkinin strese girmesi ve daha az su kullanması sağlanmaktadır. • Kısıntılı sulamada maksimum verim alınması yerine, su-verim ilişkileri göz önüne alınarak uygulanacak sulama suyu miktarında kısıntı yapılarak bir miktar verim azalmasına izin verilmektedir. • Böylece suyun hangi dönem veya dönemlerde kısılacağına karar verilerek birim suyla daha fazla verim, daha fazla gelir elde edilmesi ve tasarruf edilen suyla daha fazla alanın sulanması mümkün olmaktadır. Tekniğine uygun olarak hazırlanan kısıntılı sulama programları ile su miktarından tasarruf sağlanabilmektedir.

  43. Atıksu ile Sulama • Kullanılabilir su kaynaklarının sınırlı olduğu günümüzde atık suların tekrar kullanılması; artan su talebinin karşılanması, çevrenin korunması ve kaynakların etkin kullanımı açısından önem kazanmaktadır. Sulamada evsel atık sular, drenaj suyu ve taban suyu gibi kaynaklar kullanılmaktadır. • Bunun için, öncelikle bitkisel verimin, tuzluluktan etkilenmeye başladığı eşik değerin ve tuzlu suyun kimi bitkisel niteliklere olan etkisinin bilinmesi gerekir. • Sulama suyunun kısıtlı olduğu yerlerde, sulama için gerekli niteliklere sahip atıksuların tekrar kullanımı önerilmektedir. Ancak, atık sular çeşitli inorganik maddeleri ve patojenleri bulundurduğu için bitki yetiştiriciliği ve çevre sağlığı açısından risk taşırlar. • Bu nedenle atık suların sulamada kullanılmasında verimi ve çevreyi koruyacak önlemlerin alınması gerekir.Bu önlemler ya da atıksuların sulamada tekrar kullanım ölçütleri, “Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği” ile belirlenmiştir. Türkiye’de son yıllarda yaklaşık 130 000 hektar alan evsel atık suyla sulanmaktadır. Dünyada su kaynaklarının hızla kirlendiği dikkate alınırsa, ülkemizde atıksuların tarımda kullanımının yaygınlaştırılması için çalışmalar yapılmalıdır.

  44. Bu yaklaşımda, sulama uygulamalarında ya da alan üzerinde kısıntı yapılmakta; ya bitkilere gereğinden daha az su verilerek sulanmakta (kısıntılı sulama) veya proje alanının bir bölümü, sulama dışı bırakılmaktadır. • Kısıntılı sulamada, su kısıntısı ya tüm mevsime eşit dağıtılarak, sürekli kısıntı (SKS) yapılır ya da kısıntı planlı olarak (PKS), bitkinin belli gelişme dönemlerinde uygulanır. • Sürekli kısıntı, farklı yaklaşımlarla yapılabilir. Örneğin, her uygulamada, sulama suyu bir miktar azaltılarak verilebilir. Bitki kök bölgesinin daha yüzlek derinliklerini ıslatılacak kadar su uygulanabilir. • Sulama aralıkları uzatılabilir. Bitki sırasının, her zaman veya ardışık olarak, bir tarafı sulanabilir. Bu uygulama, son yıllarda, ülkemizde “kısmi kök kuruluğu” yaklaşımı olarak ve tanınmaktadır. Söz konusu uygulama ile sulama suyundan her zaman %50 tasarruf sağlanabilmektedir. • Planlı su kısıntısı ise, bitkinin bazı dönemlerinde sulama yapmamak şeklinde uygulanmaktadır. Kısıntılı sulama, genel olarak, bitkilerin su eksikliğine en dayanıklı dönemlerinde uygulanmalıdır.

More Related