1 / 9

MİS GİBİ KOKTU

MİS GİBİ KOKTU. Çevremizde olup bitenleri duyu­larımızla algılar, nesneleri duyularımızla ayırt ederiz. İnsanda ve hayvanların çoğunda; Görme İşitme Koku Tat

tilly
Download Presentation

MİS GİBİ KOKTU

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. MİS GİBİ KOKTU

  2. Çevremizde olup bitenleri duyu­larımızla algılar, nesneleri duyularımızla ayırt ederiz. İnsanda ve hayvanların çoğunda; • Görme • İşitme • Koku • Tat • Dokunma gibi beş temel duyu vardır. Bu duyularla edinilen bilgiler (duyumlar) somut biçimde algılandığı için, gördüğümüzün, işittiğimizin, dokunduğu­muzun, koku ve tat aldığımızın her an bilin-cindeyizdir. Oysa dış dünyadaki ve vücudu­muzdaki değişiklikler üstüne bilgi edinmemizi sağlayan hareket, basınç, denge, ısı ve ağrı duyuları, bu değişiklikler bizi rahatsız edecek kadar belirgin olmadığı sürece ön plana çık­maz.

  3. Görme DuyusuGörme duyumuzun organı göz, sese dayalı işitme organına göre ses hızının ışık hızına oranı denli hızlı olduğu gibi geniş bir algıdır. Görüntü yolu ile algılanan nesne sayısı çok fazladır. Yakın temas olmasa da çok uzaktan çevre hakkında bilgi verebilir..

  4. Çok hızlı avcı hayvanların gözleri çok gelişmiştir. Görüntü ise insana seslerden daha fazla bilgiyi iletir ancak ayrımlaştırması zordur. Fotoğraf ile yazı arasındaki fark görsel gücü bize anımsatır. Ne ki görmeyi tamamlamak için işitme ve dokunma duyularının çok kuvvetli olması gerekir.

  5. Bakıp görmeme, görmedeki ayrımlaştırmanın önemini vurgular. Bakmak bütünseldir görmek ise ayrımlaştırma ile gerçekleşir. Bakılan bir alanda aradığını görmek için aranılan şekli bilmek gerekir bu bilgi deneyimle sağlanır. Görmenin olmadığı durumlarda insanların dokunma duyusu ve işitme duyusu daha da gelişir. Dünyaya dokunarak yaşayan yılan görme duyusunun eksikliğini dokunma duyusunu daha da geliştirerek çözer ve dokunma duyusunu geliştirerek termal olarak; ısıyla algyarak görme eksiğini üstelik fazlasıyla giderir. Teknolojinin gelişmesiyle gece görüşü elde etmek için dokunma duyusu gibi ısıyla algılayan termal dürbünler yapılmıştır

  6. İşitme duyusuKulak kepçesiyle toplanan ses dalgaları kulak yolundan kulak zarına gelir ve kulak zarını titreştirir. Zarın titreşimleri kulak kemikcikleri tarafından kuvvetlendirilip oval pencereye iletilir.

  7. Oval penceredeki ses titreşimleri dalız içindeki sıvı ile salyangozdaki sıvıya geçer.Ses titreşimleri salyangozdaki sıvıdan işitme duyu hücrelerine oradan da sinirlere aktarılırlar.Sinirier tarafından alınan ses beyne iletilir ve işitme sağlanmış olur: Kulak kepçesi >> Kulak yolu >> Kulak zarı >> Örs, çekiç, üzengi >> Oval pencere >> Dalız >> Salyangoz >> İşitme sinirleri >> Beyindeki işitme merkeziİşitme duyusu ile gözün algılayamadığı durumlarda çevredeki değişiklikleri belirten çevre hakkında bilgi almamızı sağlarız, ana organı kulaktır ve ağız ile bağlantısı vardır. Ses hızına bağlı olarak titreşim algılanır. İnsan 16 ile 16 bin desibel arasında işitirken kediler daha üst frekanslarda köpekler ise daha alçak frekanslarda işitebilirler. Kimi canlılarda yüksek ultrasonik hızlar kullanılır.

  8. İşitme Avcı hayvanlarda çok gelişmiştir,yarasa gibi kulakları çok gelişmiş canlıların gözleri az görür. Seslerin ayrımlaştırılması birbirinden ayrılması çok önemlidir ortama sağlanan uyum giderek sesleri ayrımlaştırırak bir senteze varmamızı kolaylaştırır. Çağlayan sesini yıkılan kaya sesinden ayırmak için bilgi gerekir. Bu bilgi deneyimle kazanılır. Genelde gördüğümüz bir duyunun kaybı ile diğerlerinin daha çok çalıştığı ve birinin fazla gelişmesiyle diğerlerinin görevi ona terk ettiğidir. Görme duyusu çok kuvvetli olanların işitmesinin diğerlerine göre az olması salt bir teori değildir İşitme duyusu az olan canlılar dokunma ve görme duyusu ile işitmenin eksiğini gidermeye çalışırlar ki seslerin havadaki ritm etkisi dokunma duyusu ile giderilebilmeye uygundur. Ne ki işitme ayrımlaştırılamadığında bir ses, bir gürültüdür..VBB DUYU ORGANLARIMIZ VE ANLAMLARI VARDIR.

  9. BENİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞŞEKÜRLER

More Related