1 / 30

Çocuklarda Uyum Problemleri, Çocuklarda Uyum Bozuklukları, 3-6 yaş çocuklarında karşılaşılan uyum problemleri nelerdir?

Çocuklarda Uyum Problemleri, Çocuklarda Uyum Bozuklukları, 3-6 yaş çocuklarında karşılaşılan uyum problemleri nelerdir?.

sandra_john
Download Presentation

Çocuklarda Uyum Problemleri, Çocuklarda Uyum Bozuklukları, 3-6 yaş çocuklarında karşılaşılan uyum problemleri nelerdir?

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Çocuklarda Uyum Problemleri,Çocuklarda Uyum Bozuklukları,3-6 yaş çocuklarında karşılaşılan uyum problemleri nelerdir? • Uyum; Bireyin sahip olduğu özelliklerinin kendi benliği ile bulunduğu çevre arasında dengeli bir ilişki kurabilmesi ve bu ilişkiyi sürdürebilmesi şeklinde tanımlanabilir. Günümüzde hızlı sosyal, teknolojik, ekonomik, bilimsel değişmeler ve gelişmeler oldukça, bireyin uyması gereken yeni yeni koşullar artmaktadır. Bu durumun uyumsuzlukları da arttırdığı bir gerçektir.

  2. Gelişim evrelerinin getirdiği doğal zorluklara yakın çevrenin olumsuz etkileri katıldığında çocukta bunlara tepki olarak çoğunlukla duygusal düzeyde bozukluklar görülebilir. Bu olumsuz tepkilere “Uyum Bozuklukları” deniliyor.Çocuk bir yandan yeni yetenekler, yeni beceriler kazanarak çevresine uyum sağlamakta bir yandan da gelişmenin gereği olarak yeni sorunlarla karşılaşmaktadır. Bu sorunlarla baş edebilme olumlu çevreyi oluşturmak, güven veren, anlayışlı, sevgi dolu yaklaşımlara bağlıdır. Bu çevreyi bulamayan çocuk güvensiz olur. Karmaşık duygu, düşünceler ve çelişkiler içinde bunalır. Kendi yaş düzeyine göre, gelişim düzeyine göre karmaşık duygular içine girer. Kimsenin kendini sevmediği, istemediği kuşkusuna kapılarak çevresindekilere inanmaz, güvenmez.

  3. Büyüklerin ilgisini çekebilmek için gereksiz davranışlarda bulunur. Bu davranışlar ilk zamanlar belli bir ölçüde devam ettiği için aile ve çevreyi rahatsız etmez. Belli bir sınırdan sonra çocuğun davranışı bozularak çevreye uyum sorunu ortaya çıkar. Bu tür bozuklukların başında sürekli hırçınlık, sinirlilik, geçimsizlik, yalancılık, kavgacılık, söz dinlememe, kaygı ve korku hali gelir. Yaş büyüdükçe bu tür davranışlar aileye ve topluma uyum bozukluğu şekline dönüşür.

  4. Böylece çocukta Evden, okuldan kaçma, hırsızlık, sürekli başkaldırma, saldırganlık, yankesicilik, alkol alma, kuralları çiğneme, kavga, tahrip, bıçak ve tabanca taşıma, yaralama gibi davranış bozuklukları gösterir.

  5. Uyumsuzluğun Nedenleri • 1. Kalıtım: Uyumsuzluğun ortaya çıkmasında kalıtımın bir etkisi olduğu gerçektir. Ancak uygun eğitim ortamı hazırlanarak ya bertaraf edilebilir ya da derecesi azaltılabilir.2. Bedensel nedenler: Körlük, şaşılık, ağır işitme, kamburluk, çolaklık, topallık, şişmanlık, sürekli ve kronik hastalıklar, ani kazalar ve şoklar. Bu tip bedensel problemlerin kendiliğinden uyumsuzluk nedeni olmayıp çocuğun çevresindekilerin; bu problemlere karşı takındıkları olumsuz tutum çocuğun uyumsuz davranışlar göstermesine sebep olur.

  6. 3. Temel ihtiyaçların doyurulmaması: Bu ihtiyaçları 3’e ayırabiliriz.a) Biyolojik ihtiyaçlar; beslenme, barınma, giyinme, nefes alma, boşaltım, dinlenme, asgari düzeyde doyurulması gerekir.b) Psikolojik temel ihtiyaçlar; sevmek-sevilmek, öğrenme ihtiyacı, korku- endişe ve güvensizlikten korunma ihtiyacı, başarılı olma ihtiyacı, kendisine saygı duyulma ihtiyacı. • c) Sosyal temel ihtiyaçlar; arkadaşlık kurma, bir gruba ait olma, statü, prestij sahibi olma, bağımsızlık ihtiyacı. • Yukarıda bahsedilen ihtiyaçların doyurulmaması halinde uyum bozukluğu oluşma olasılığı yüksektir.

  7. 4. Çevre ve sosyo-ekonomik etmenler: • a) Aile çevresi: Çocuğun ihmal edilmesi, ihtiyaçlarının karşılanmaması, aşırı sevgi ve hoşgörü, sevgisizlik ve hoşgörüsüzlük, anne babanın çocuk önünde tartışmaları, kavgaları evi terk etmeleri, kovma, dövme, ve sövmeleri uyumsuzluğa neden olabilir.b) Çocuğun yakın çevresi: Çocuğun her gün birlikte olduğu, oynadığı arkadaşlarının, büyüklerinin sevgi ve davranışlarından etkilenir. Ayrıca TV seyretmek, tiyatro, sinema çocuğu etkiler. İyiyi, güzeli görürse olumlu etkilenir; ancak hoşgörüsüzlük, güvensizlik ortamında bulunursa uyumsuzluk olabilir. c) Okul: Çocuğun psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarının okulda karşılanmaması bir çok uyum bozukluğunun ortaya çıkmasına sebep olabilir. • Okul ortamıyla ilgili olan en belirgin uyumsuzluk nedenleri şunlardır: • a)     Çocuklardaki bireysel farklılıkların tanınmaması, • b)     İhtiyaç duyulan rehberliğin yapılmaması, • c)     Öğretmenlerin disiplin ve eğitimle ilgili tutumları da çocuğun uyumsuz davranışları üzerinde önemli rol oynar.

  8. 5. Yanlış eğitim: • Çocuk, kendinde ve çevresinde olup bitenleri, toplumun isteklerini uygun bir eğitim ile öğrenebilir, çocuğu uygun bir eğitim ile önceden kendi ilgi ve yetenekleri, sonra çevre ve toplumun değer yargıları tanıtılmalıdır. Nerede, nasıl davranacağı, problemlerini nasıl çözeceği öğretilmelidir. Çocuğun bütün arzularını yerine getirmek veya sınırlandırmak onda çeşitli uyumsuzlukların geliştirilmesine sebep olmaktadır.Problemli çocukların tanısı kadar tedavisi de uzun ve titiz bir çalışmayı gerektirir. Bu çalışmada sabırlı ve etkin yaklaşımlar ile anne-babaya görev düştüğü gibi uzman pedagog, çocuk psikiyatristi ve klinik psikoloğuna da görevler düşmektedir.

  9. UYUMSUZ ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN DAVRANIŞLAR • 1. Sinirli hareketleri vardır.2. Huzursuz ve rahatsızdırlar.3. Adale seğirmeleri görülür.4. Okul çalışmalarına karşı ilgisizdirler.5. Okula sık sık devamsızlık yaparlar.6. Okuldan hoşlanmazlar.7. Kıskançtırlar.

  10. 8. Yarışmaktan hoşlanmazlar.9. Tırnaklarını yer, ısırırlar.10.Dikkatsizdirler.11.Eleştirilere tahammülsüzdürler.12.Oyun bozandırlar.13.Kolayca hüsrana kapılırlar.14.Devamlı gerilim içindedirler.15.Sık sık titreme görülür.

  11. 16.Daima kendilerini savunurlar.17.Sık sık çalarlar.18.Otoriteye karşı direnirler.19.Övünmeyi severler.20.Akranlarından hoşlanmazlar.21.Yalan söylerler.22.Kronik şekilde hastalıklarından şikayet ederler.23.Babaları tarafından baskıya maruz kaldıklarını söylerler.24.Öfke nöbetleri gösterirler.

  12. 25.Neşesiz ve yalnız olurlar.26.Utangaç, korkak, ürkek, endişeli olurlar.27.Hallüsünasyon (gerçekte var olmayan bir şey varmış gibi davranmak) ları vardır.28.Çözemediği problemleri içine atar.29.Başkalarıyla çalışmaktan hoşlanmazlar.30.Kendi kendine güvenmez, fikirlerini değersiz görür, aşağılık duygusu vardır.31.Sık sık iç çekme, saçlarını kıvırma ve çekmeler görülür.32.Gereksiz yere bağırıp çağırırlar.

  13. 33 Erken uyumak istemez 34 Tedirgindir 35 Dikkatsizdir 36 Akranlarınca sevilmez 37 Sabırsızdır 38 Yalancıdır 39 Kazaya eğilimlidir 40 Yatağını ıslatır 41 Yıkıcıdır Çocuğunuzda, bu özelliklerden bir veya birkaçını gözlüyorsanız, hemen çocuğunuza problem çocuk demek doğru değildir. Bu tip davranışların hemen hepsi, zaman zaman çocuklarda görülebilir. Kısa süre görüldüğünde hiç önemsenmemelidir.Çünkü, normal gelişimin bir parçası, bir devresi olarak düşünülebilir. Örneğin, 6-7 yaşlarındaki çocukların % 10-20'si gece yatağını ıslatır,%30’u kabus görür,%20’si tırnaklarını yer %10’unun ani patlamaları(öfke krizi) vardır. • Bazen çocuk eğitimi hatası olarak uzun süre görülenler bile olabilir. • Örneğin; çocuğun sık sık ağlaması gibi.Eğer ebeveyn çocuk ağladığında isteklerini gerçekleştiriyorsa çocuk da ağlama alışkanlığı gelişmiş olacaktır. Kötü alışkanlıkların çok olması ve uzun sürmesi durumunda uyumsuz çocuk deyimini kullanılabilir.

  14. OKULA BAŞLARKEN…

  15. Okula başlama hem aile hem de çocuk için heyecan verici bir deneyimdir. • Birçok çocuk için okul daha önce hemen hiçbirini tanımadığı çok sayıda çocukla karşılaşma zorunluluğuyla, uyulması gereken kurallarıyla ve başarılması gereken öğrenim görevleriyle dolu yepyeni bir sosyal çevredir.

  16. İlk toplumsallaştırma kurumu olarak okul, eğitim ve öğretim sürecinde iki temel işleve sahiptir. Bunlardan biri uyum, diğeri bilgilendirmedir.

  17. Anaokulu döneminde ailenin ve öğretmenin çocuğa karşı olan tutumu onun benlik algısını (Çocuğun kendisini nasıl gördüğünü) olumlu ya da olumsuz etkiler. • Dolayısıyla çocuğun başarılı , mutlu olabilmesi ve çevresiyle olumlu ilişkiler kurabilmesi için ailenin dikkat etmesi gereken bazı konular vardır.Bunlar:

  18. OKUL SENDROMU:İSTER İLKOKULA YENİ BAŞLASIN, İSTER ANAOKULU ÖĞRENCİSİ OLSUN, BAZI ÇOCUKLAR OKULA GİTMEKTEN KAÇINMA YÖNÜNDE YOĞUN BİR ÇABA SARF EDER. BU YİNELENEN ÇABA ZAMAN ZAMAN KAYGI VERİCİ BOYUTLARA VARIR. “OKUL SENDROMU” ADINI VERDİĞİMİZ BU KAÇINMA TEPKİSİNİN 6 UYARI İŞARETİ VARDIR:1-HEVES VE ENERJİ KAYBI 2-ALINGAN VE SİNİRLİ OLMA3-İŞTAHSIZLIK. 4-UYKUDA BOZUKLUK. 5-ORTADA BİR NEDEN YOKKEN GÖZYAŞLARINA BOĞULMAK. 6-BAŞ VE KARIN AĞRISI, MİDE BULANTISI VE KUSMA GİBİ PSİKO-SOMATİK BELİRTİLERDE ARTIŞ.

  19. PROBLEM OLASILIĞI 1- AYRILIK ENDİŞESİ: • PROBLEM OLASILIĞI 2-YENİ DENEYİMLERLE BAŞ ETME • PROBLEM OLASILIĞI 3- GERÇEKÇİ OLMAYAN YÜKSEK BEKLENTİLER:

  20. 1-Çocuğun okula karşı negatif duygular beslememesi için okulun kazandıracağı şeylerden bahsedebilirler. Kendi hayatımızdan örnekler…

  21. 2-Okula gitmeyi zorunluluk ya da ceza gibi algılamalarına sebep olacak konuşmalardan kaçınmalıdırlar. (‘Çok yaramazlık yapıyorsun seneye okula göndereyim senide gününü gör.’ Ya da’ Okula başla da senden kurtulayım.’ )

  22. 3-çocuğun başarısının artması ve olumlu davranışlar kazanması konusunda atılması gereken ilk adım; azarlamayı, bedensel ceza vermeyi, eleştirmeyi ve başkalarıyla kıyaslamayı bırakmaktır.

  23. 4-Başarısızlığı konusunda ailenin vereceği olumsuz tepkiler ya çocuğun okuldan ve derslerden soğumasına ya da aşırı ders çalışmasına ve sosyal etkinliklere katılmamasına yol açabilir. Bu da çocuğun psiko-sosyal gelişimini olumsuz etkiler.

  24. Önemli olan performans değil çabadır. Yani çocuğun başarmak için gösterdiği emektir. 5-Çocuğun her konuda desteklenmeye yüreklendirilmeye ihtiyacı vardır. Bunu yaparsanız hem çocuğun kendine olan güveni artar hem de yeni başarılar elde etmek için heveslenir. Örneğin... BU NEDENLE BAŞARILARINI ÖVMEKTEN KAÇINMAYIN.

  25. Aile ilişkilerindeki olumsuzluk dikkatsizlik, hırçınlık, tembellik, saldırganlık şeklinde davranışlar göstermesine neden olur. 6-Aile içindeki sağlıklı iletişim ortamı ve huzur, çocuğun gelişimini olduğu kadar, okul başarısını ve arkadaşlarıylailişkisini etkiler.

  26. OKULA BAŞLAYAN ÇOCUKLARDA NE TİP SORUNLAR GÖRÜLEBİLİR? • Okula yeni başlayan çocukların bazılarında okul korkusu diyebileceğimiz bir sorun ortaya çıkar. Çocuk okula gitme konusunda isteksiz görülebilir. Hatta kimi çocuklarda çok sık ağlamalar veya sabah okula giderken huysuzlaşmak, inatçılık yapmak gibi şikayetler görülebilir. • Okul korkusu bazı çocuklarda bulantı, kusma, karın ağrısı, baş ağrısı, ishal yada uykuda huzursuzluk gibi psikosomatik belirtilerle kendini gösterebilir.

  27. Anne babaların okula yeni başlayan çocuklarında gördükleri bu tip belirtileri yalnızca fiziksel , organik bir rahatsızlık olarak değerlendirmemeleri, bunun okula uyum güçlüğü nedeniyle ortaya çıkabilen psikolojik bir sorun da olabileceğini göz önünde bulundurmaları gerekir.

  28. Bunun dışında, okula gitme konusunda bir sorun yaşamadığı halde, okuldaki düzene uyum sağlamada sorun yaşayan çocuklar da vardır. Bu tip çocuklar okuldaki kurallara uyum sağlamada sorun yaşarlar.

  29. Ancak gerek okul korkusu gerekse okul uyumsuzluğu konularında ailenin bir uzmandan yardım almasında yarar vardır. • Okul-Aile işbirliği…

  30. SABIRLA DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM…

More Related