1 / 11

Sivil toplum Örgütleri’nin başında hiç kukusuz sendikalar gelmektedir.

remy
Download Presentation

Sivil toplum Örgütleri’nin başında hiç kukusuz sendikalar gelmektedir.

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Günümüzde demokrasi ile yönetilen yönetimlerde, kuvvetler ayrılığı ilkesine göre, Yasama, Yürütme, Yargı olmak üzere üç temel ilke bulunmaktadır. Demokrasinin az geliştiği ülkelerde basın 4. kuvvet , demokrasinin geliştiği ülkelerde sivil toplum örgütleri 5. Kuvvet olarak kabul edilmişlerdir.

  2. Sivil toplum Örgütleri’nin başında hiç kukusuz sendikalar gelmektedir. Sendika sözcüğü, bir birliğin, ortaklığın veya alacaklıların haklarını korumakla görevli kimse anlamına gelen, Fransızca bir kelime olan “sendik” sözcüğünden türemiş ve sendikin bulunduğu yer anlamındadır. Günümüzde ise sendika genişletilmiş anlamı ile: İşçilerin veya iş verenlerin iş, kazanç, toplumsal ve kültürel konular bakımından çıkarlarını korumak ve daha da geliştirmek için aralarında kurdukları birlik anlamındadır. Kapitalist sistemlerde MAL ve SERMAYE Üretim araçları olarak görülmekte emeğin ise Üretimin bir parçası olduğu kabul edilmemektedir.

  3. Çalışanlar bir çatı altında birleşerek kurdukları sendikalar aracılığı ile EMEĞİN bir üretimin bir parçası olduğunu önce yaşadıkları topluma, daha sonra devletlere kabul ettirmek için mücadele yaparlar. Ayrıca; gelecek kuşaklara temiz bir çevre bırakmak için tüm sivil toplum örgütleri ile iş birliği yaparlar. Bunun öncülüğünü yürütürler

  4. EMEK NEDİR • Emek; mal veya hizmet üretimi sırasında ortaya konan insan kaynağıdır. Üretimi gerçekleştirenlerin fiziksel ve düşünsel katkılarıdır. Geniş anlamda; İnsan gücüyle üretilen Tarım, inşaat, sanayi ürünleri, yer altı yer üstü maden üretimi, eğitim, sağlık vb. kısacası insan ihtiyaçlarının karşılamak amacıyla var olan en büyük kuvvettir.

  5. TÜRKİYE’DESENDİKA TARİHİ Eğitim emekçilerinin İkinci Meşrutiyet döneminde Encümen-i Muallimin ile başlayan örgütlenme mücadeleleri 1900‘lerin ilk çeyreğinde anti-emperyalist bir tutumla bağımsızlık mücadelesi doğrultusunda bir hat izlemiştir

  6. İlk kez 1950‘lerde Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu (TÖDMF) ve Köy Öğretmen Dernekleri ile ulusal ölçekte yaygın bir örgütlenme yaratan eğitim emekçileri, 1965‘te Türkiye Öğretmenler Sendikası‘nı (TÖS) ve Türkiye İlkokul Öğretmenleri Sendikası‘nı (T.İLKSEN) kurarak sendikal form içinde örgütlenmişlerdir. 12 Mart 1971 tarihli askeri darbe sonrasında sendikal örgütlenme özgürlüğünden yoksun bırakılan eğitim emekçileri, aynı yıl kurdukları Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) ile bütün 70‘ler boyunca hem sınıf hareketinde, hem de anti-faşist mücadelede ön saflarda yerlerini almışlardır.

  7. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin TÖB-DER‘i kapatarak yöneticilerini ve pek çok üyesini tutuklamasının yanı sıra öğretmenlere dernek kurma yasağı getirilmiş Bu çağdışı yasağa karşı 1986 yılından başlayarak "abece Dergisi" etrafında ve 1988‘den itibaren "Eğitimciler Derneği" (EĞİT-DER) tarafından sürdürülen çalışmalar sonucunda eğitim emekçileri 28 Mayıs 1990‘da Eğitim İşkolu Kamu Görevlileri Sendikası‘nı (EĞİTİM-İŞ) ve 13 Kasım 1990‘da ise Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası‘nı (EĞİT-SEN) kurmuşlardır

  8. Eğitim emekçilerinin meşru haklarını kullanarak örgütledikleri ve diğer kamu emekçilerine de umut veren, yol gösteren sendikaları çeşitli yasal ve fiili engellemelere, baskılara karşın hızla kitleselleşmiş ve on binlerce eğitim emekçisiyle buluşmuştur. EĞİTİM-İŞ ile EĞİT-SEN‘in 23 Ocak 1995‘te birleşerek oluşturdukları sendikamız EĞİTİM SEN, işte bu yüz yıllık eğitim emekçileri hareketinin günümüzdeki temsilcisi ve sürdürücüsüdür. Sendikamız EĞİTİM SEN, kurucu üyesi olduğu Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu‘nun (KESK) ve ülkemiz sınıf hareketinin etkili bir bileşeni olarak uluslararası ilişkilerine ve uluslar arası dayanışmaya da özel bir önem vermektedir

  9. Günümüz Türkiye’sinde iktidardaki hükümetin sinsice uygulamaları ile, yeni haklar elde etmek yerine, her geçen gün, bugüne kadar mücadelelerimiz sonucu elde ettiğimiz kazanımlarımızın bir bir geri alındığı bir dönem yaşamaktayız.

  10. Tüm Eğitim çalışanlarımızın emek ve demokrasi mücadelesi için KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKALARI KONFEDERASYONUNA BAĞLI Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası EĞİTİM SEN çatısı altında MÜCADELEYE DAVET EDİYORUZ.

More Related