1 / 56

ÖĞRENMEYİ ÖĞRENME

ÖĞRENMEYİ ÖĞRENME. Öğrenme Nedir ?. Öğretmenin hammaddesi olan öğrencilere. Niçin Öğreniyoruz. 1-İhtiyaçlarımızı karşılamak için. 2-Etkinliğimizi artırmak için. 3-Koşullara daha iyi uyum sağlamak için. 4-Belirsizliği yenmek ve tahmin yapabilmek için 5-Rekabet edebilmek için.

remedy
Download Presentation

ÖĞRENMEYİ ÖĞRENME

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ÖĞRENMEYİ ÖĞRENME

  2. Öğrenme Nedir ?

  3. Öğretmenin hammaddesi olan öğrencilere

  4. Niçin Öğreniyoruz

  5. 1-İhtiyaçlarımızı karşılamak için. 2-Etkinliğimizi artırmak için. 3-Koşullara daha iyi uyum sağlamak için. 4-Belirsizliği yenmek ve tahmin yapabilmek için 5-Rekabet edebilmek için. 6-Başkalarına karşı sorumluluğu yerine getirebilmek için. 7-Potansiyelimizi tamamen kullanabilmek için.

  6. Öğretmenin görevi hammaddesi olan öğrencilere

  7. Kuru bilgileri ezberletmek değil

  8. Öğrenmeyi öğretmek olmalıdır

  9. Sürekle balık ikram etmek değil,balık tutmasını öğretmektir.

  10. Ne yazık ki bugüne kadar eğitim sistemimizde çoğu kez işimize bile yaramayan kuru kuru bilgiler ezberletildi.

  11. ÖĞRENMENİN OLUŞU

  12. 1.DUYUSAL KAYIT Çevreden gelen uyarıcılar öğrencinin duyu organlarını etkiler.Örneğin; sınıftaki öğretmenin sesi, kitaptaki sözcükler, tepegöz ya da slâyt projektörle yapılan gösteri, bilgisayarlardan alınan mesajlar, yazı tahtasındaki şemalar,diğer öğrencilerin konuşmaları vb. hepsi birer uyarıcıdır. İşte öğrenme, çevreden gelen bu uyarıcıların alınmasıyla başlar.Uyarıcılar duyu organlarını etkiler ve duyusal kayıt yoluyla sinir sistemine girer. Duyu organlarına gelen uyarıcıların ilk algılanmasından duyusal kayıt sorumludur.

  13. Bilginin duyusal kayıtta kalış süresi çok kısadır. Bazı yazarlara göre bilgi duyusal kayıtta yarım saniyeden daha az kalmaktadır.Bilginin duyusal kayıtta kalış süresi çok sınırlı olmakla birlikte, duyusal kayıtın alan olarak kapasitesi sınırsızdır. Duyusal kayıt, kendisinden sonraki öğrenme süreçleri için kritik bir öneme sahiptir. duyusal kayıta gelen bilgi anında işlenmezse çok hızlı bir şekilde kaybolur.

  14. Duyusal kayıta gelen sınırsız uyarıcıdan sadece dikkat edilen, öğrencinin beklentilerine, amaçlarına uygun olan az sayıdaki uyarıcı seçilerek kısa süreli belleğe gönderilir. Diğerleri duyusal kayıttan yok olur. Bilginin duyusal kayıttan, kısa süreli belleğe geçişinde DİKKAT ve SEÇICI ALGI süreçleri süzgeç görevi yapar.

  15. Bu nedenle aralıksız ve monoton bir biçimde üst üste verilen bilgiler, bireyin dikkat ve algı alanına giremediğinden duyusal kayıttan, henüz kısa süreli belleğe aktarılmadan kaybolmaktadır.

  16. Örneğin; çocuklar tahtadaki şemayı defterlerine çizerken öğretmen bir taraftan şemayı açıklıyorsa, çocukların dikkati şemayı çizmeye verilmiş olacağından, öğretmenin açıklamaları duyusal kayıttan geçip kısa süreli belleğe aktarılamaz. Çünkü öğrenciler aynı anda sadece bir tür uyarıcı grubuna dikkat edip alabilmekte; diğerlerini elimine etmektedir.

  17. BİLİM NEDİR? Kanıtlanmış ve kanıtlanabilir istemli(sınıflandırılmış) birikik bilgiler toplamıdır.Bir kıl yumağına benzer önce birisi bir fiske koymuş,büyüye büyüye ucu açık bir YUMAK haline gelmiş.

  18. İletişim süreci Verici (kaynak) Mesaj Kanal Alıcı

  19. ÖZELLİKLERİ: 1-Bilimsel bilgiler görelik ve kendinidüzelticilik özelliğine sahiptir(Belirli konularda ve belirli zaman diliminde geçerlidir).

  20. 2-Güvenilir ama kesin değildir.Bilim yeni yeni bilgiler üretir ve kendisini düzelticidir.İnsan unsurunun bilime karışması objektiflik unsurunu kaybedebilir.

  21. 3-Biri kiklik ve ucu açıklık:Sürekli yeni bilgilerle bugünkübilgiler eskiyebilir.Ucu açık bir yumak gibidir.Her bilim adamı bir şeyler ekler,hiçbir zaman ucu kapanmaz.

  22. 4-Herkese açıktır.Bilimde kapalılık yoktur.

  23. 5-Test edilebilir:Sınanması,denenmesi,yargılanması gerekir

  24. 6-Sınırlılık:İki türlü sınırlılık:a-Bilimsel bilgiler Ankara’daki liselerde sınırlıdır.b-Eğitimin düzeyi düşerse bilimin sınırları daralır.Bilim dışı etkenler vardır.

  25. BİLİM Bilim Bilim Dışı

  26. Değer yargıları • Ön yargı • Spekülasyon • Batıl inanç • Dogmatizm

  27. ÖNYARGI Peşin hükümlü olma.Ben bu adamı kötü zannediyordum ,öyle değilmiş.Psikolojiktir.

  28. SPEKÜLASYON Hiçbir gerçeğe dayanmadan,hiçbir kanıta varmadan konuşulan şeyler.Her yıl bir keban barajı dolduracak kadar spekülasyon üretilir.

  29. DOGMATİZİM Belirli bir görüşü,ideolojiyi mutlak ve değişmez olarak görmek.

  30. DEĞER YARGILARI Yetiştiğimiz toplumun değer yargıları etkisindeyiz.

  31. EĞİTİM NEDİR? Bireylerde istendik yönde kasıtlı olarak yapılan davranış değişikliğidir.

  32. İSTENDİK YÖNDE (Kim isteyecek) • Devlet • Anayasa • Çok partili demokrasi • Laiklik-Farklı inançları hoşgörülü • İnsan haklarına saygı • Sosyal hukuk devleti • Atatürk ilke ve Atatürk Milliyetçiliği (Devletin egemen gücüne dayalı insan yetiştirme) • (Uzak hedefler)

  33. Müfredatlar • Planlar • Öğretmenler • Ölçme ve değerlendirme • Eğitim ve okul yönetimi • (Kasıtlı olması için plan gereklidir)

  34. Değişmeye karşı direnenler • Geçmişin özlemini çekenler • Ütopya Hayalci • Değişmelere kapılıp sürüklenenler • Problem çözücüler Bilimsel yöntemi hayatın her aşamasında kullananlar

  35. EĞİTİMİN İŞLEVLERİ • Toplumsal işlev Kültür aktarma - İyi insan • Siyasal işlev -İyi vatandaş • Ekonomik işlev  • Kalkınmanın gerektirdiği sayı ve nitelikte insan gücü yetiştirmek . İyi üretici ve tüketici insan.  

  36. İLETİŞİM VE ÖĞRENME Eğitim bir iletişim sürecidir.İletişimde bulunmaksızın eğitim yapmak mümkün değildir.En basit tanımıyla iletişim "ANLAMLARI BİREYLER ARASINDA ORTAK KILMA“ işlemi olarak ele alınır.Dört ana unsuru vardır.

  37. Mesaj Kaynak Kodlayıcı Kaynak Kodlayıcı Kanal Dönüt

  38. İletişim süreci Verici (kaynak) Mesaj Kanal Alıcı

  39. Beyin kafatasının içinde sinir dokusundan yapılmış bir organdır. Çok iri bir cevizi andırır. Ortalama yetişkin bir erkeğin beyni 1 350 gr . kadının da 1250 gr dır .

  40. İnsanların zeka durumları beynin ağırlığına değil beyindeki kıvrımlara bağlıdır.Bir beyinde ne kadar kıvrım varsa insan o oranda zekidir. Beyinde merkezlerin yanı sıra okuma ve okuma il ilgili merkezler vardır. Okuma , anlama , konuşma , dil oluşturma , aritmetik ,tanıma , görme , görmeyle ilgili hatırlama merkezleri gibi.

  41. “Görme ile hatırlama merkezi” inde bu güne kadar gördüğümüz her şeyin fotoğraflarıyla anlamları saklıdır gördüğümüz her şeyin fotoları bu büyük arşivdeki öteki fotoğrafların yanına depolanır. Bu olay sosuz bir hızla ve biz farkına varmadan meydana gelir.

  42. Çocuk görmediği bir şeyin görme ile ilgili hatırlama merkezinde fotoğrafını nasıl çekecek? Ya aslına uymayan bir fotoğraf uyduracak yada hayal ettiği şekilde bir fotoğraf oluşturacak . Bunun aksine bir yol izlendiği zaman onun adı ezberleme olur . Eğitim - öğretimde ise ezberin yeri yoktur.

  43. “İşitilen sözleri hatırlama merkezi” nde otomatik olarak işittiğimiz her sözün anlamı ve fotoğrafı depolanır . bir kelimeyi işittiğimiz zaman bu merkezde kelimenin anlamı görüntüsü belirir.

More Related