1 / 96

RTM

OSTEOPOROZ. RTM. OSTEOPOROZ TANIMI:. En sık görülen kemik hastalığıdır. OP’un ilk kesin tarifi 1829’da gözeli kemik anlamına gelen “porous bone” başlığı ile J.G.Lobstein tarafından yapılmıştır. Kelime anlamı olarak OSTEOPOROZ kemiğin deliklenmesidir. Normal Kemik Osteoporoz.

rad
Download Presentation

RTM

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. OSTEOPOROZ RTM

  2. OSTEOPOROZ TANIMI: • En sık görülen kemik hastalığıdır. • OP’un ilk kesin tarifi 1829’da gözeli kemik anlamına gelen “porous bone” başlığı ile J.G.Lobstein tarafından yapılmıştır. • Kelime anlamı olarak OSTEOPOROZ kemiğin deliklenmesidir.

  3. Normal Kemik Osteoporoz

  4. En son yapılan tanımlamaya göre OP düşük kemik kütlesi ve kemik dokusunun mikromimarisinin bozulması sonucu kemik kırılganlığının ve kırık olma olasılığının artması ile karakterize sistemik bir iskelet hastalığıdır.

  5. Bu kavram karmaşasının önlenmesi için 1996’da varılan konsensusa göre OP tanımı yeniden yapılmıştır. Bu tanımlama tanı yöntemlerinden Dual Enerji X-Ray Absorbsiyometre (DEXA) kullanılarak elde edilen değerlere ve kırık varlığına göre yapılmaktadır.

  6. Osteoporoz Tanı Kriterleri (WHO): • Normal..................T-Score < -1 SD • Osteopeni..............T-score -1, -2.5 SD • Osteoporoz...........T-score > -2.5 SD ve kırık yok. • Yerleşik osteoporoz........T-score > -2.5 SD ve kırık var.

  7. OP’un tipik özelliği, normal mineral-matriks oranının korunarak, hem kemik mineralinin hem de matriksinin kaybıdır. Normalde kemik döngüsü, osteoklast-aracılı kemik rezorbsiyonunu osteoblastların stimüle ettiği kemik oluşumunun takip etmesiyle bağlantılıdır. Kemik yeniden yapılanmasındaki bu hassas denge iskelet kütlesinde net bir değişiklik olmaması ile sonuçlanır.

  8. SINIFLANDIRMA • Yaşa, lokalizasyona, kemik tutulumuna, etyolojiye ve histolojik görünümüne göre OP değişik gruplara ayrılır. • En sık etyolojiye göre yapılan sınıflama kullanılır.

  9. Etyolojiye göre: • 1)Primer:-İdiopatik (juvenil, adult) -Postmenapozal (Tip 1) -Senil (Tip 2)

  10. Primer OP: Neden olabilecek bilinen bir hastalığı yoktur. İdiopatik OP: Yaşlanma ve menapoz gibi bir neden yoktur. Juvenil idiopatik OP: Çok nadirdir. Puberte öncesinde, büyümesi hızlı olan çocuklarda da görülebilir. Aile öyküsü yoktur. Kalsiyum dengesi nötral veya negatiftir. Hastalarda kırıklar nedeniyle sırtta ve ekstremitelerde ağrı vardır. Erişkin idiopatik OP: Kadınlarda doğumu takiben ortaya çıkabilir. Klinikte belirgin kifoz ve ağrı olmaksızın yükseklik azalmasına neden olur.

  11. Tip 1 OP’da (postmenapozal OP) Östrojen yetersizliğine bağlı kemik yıkımı artmakta, kalsiyum metabolizmasında değişiklikler ve kalsitonin salınımında azalma ortaya çıkmaktadır. Yaşa bağlı senil OP’da öncelikle osteoblast aktivitesinde azalma formasyonda azalmaya neden olmakta, daha sonra kalsiyum absorbsiyonu azalmaktadır. Diyetle alınan kalsiyumun da azalmasının olaya katkısı vardır.

  12. Tip 1 ve Tip 2 Farkları:

  13. 2-Sekonder OP: -Endokrin nedenler: Hipogonadizm, Hipertiroidi, Hiperparatiroidi, Cushing hastalığı, Diabetes Mellitus, Steroid alımı -Gastrointestinal: Gastrektomi, Primer Bilier Siroz, Çölyak hastalığı, Ağır malnütrisyon

  14. -Bağ dokusu hastalıkları: Romatoid Artrit, Ankilozan Spondilit, Ehler Danlos Sendromu, Osteogenezis İmperfekta, Homosistinüri, Marfan Sendromu -Diyet: Kalsiyumdan fakir, Proteinden zengin diyet -Malign Hastalıklar: Multipl Miyelom, Lösemi, Yaygın karsinom

  15. -İlaçlar: Heparin, Steroid, Antikonvülzanlar, Metotreksat, Siklofosfamid, Lityum, Siklosporin, Alüminyum, menapoz öncesi kullanılan Tamoksifen -İmmobilizasyon: Uzay uçuşu -Diğer: Alkolizm, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı, Skorbüt

  16. Bu sınıflama içinde en büyük hasta grubunu ise post-menapozal (Tip I) ve senil osteoporotik (Tip II) hastalar oluşturmaktadır.

  17. Diğer sınıflandırmalar: • Yaşa göre: Juvenil, adult, senil • Lokalizasyona göre: Genel, bölgesel • Tutulan kemik dokuya göre: Trabeküler, kortikal • Etyolojiye göre: primer, sekonder • Histolojik görünüme göre: hızlı turnoverlı, yavaş turnoverlı

  18. Osteoporoz’a bağlı kırıklar: • 50 yaşından sonra: • Kadınların %40’ında • Erkeklerin %13’ünde bir veya daha fazla OP’a bağlı kırık gelişir. • Kırıklar en fazla: • Vertebralar • Kalça • Önkolda oluşmaktadır. • Sağlık bakım giderleriyle birlikte kırıklar için yılda 13 milyar dolar harcanmaktadır.

  19. Kalça kırıkları: • Diğer osteoporotik kırıklara oranla daha fazla sakatlık ve tıbbi maliyete yol açmaktadır. • Kırığın olduğu ilk yıl içinde kadınlarda %12-24, erkeklerde %30 oranında ölüm ile sonuçlanmaktadır. • Hastaların %50’si bağımsız yürüyememektedir. Kırık Hattı

  20. FEMUR’DA KIRIK OLAN BÖLGELER İntertrokanterik Femur boynu Subkapital

  21. Vertebra Kırıkları: • Çoğu kez asemptomatiktir. • Kalça kırıklarının aksine 1/3’ünde neden düşmedir. • Genellikle ağır kaldırma gibi basınç yapan nedenlerle oluşup tesadüfen farkına varılmaktadır. • Vertebra kırıkları kama tipi, bikonkav vertebra veya tüm yükseklik azalması şeklinde olabilir.

  22. Normal vertebra cismi Bikonkavite Kamalaşma Kompresyon

  23. OSTEOPOROZA BAĞLI OMURGA KIRIKLARI

  24. OSTEOPOROZA BAĞLI OMURGA KIRIKLARI

  25. Osteoporotik kırıklar: En sık Torakal 11 Torakal 12 Lomber 1 Lomber 2 seviyelerinde görülür. Kompresyona Uğramış vertebra Kırık OSTEOPOROTİK ÇÖKME KIRIĞI

  26. Önkol Kırıkları: • Distal ön kol kırıklarının büyük bir kısmı Colles tipi kırıklardır. • Kadınlarda 35-45 yaşlarında, erkeklerde ise 50 yaş üzerinde artış görülmektedir. • Kırıklar %90 oranında orta derecede bir travma ile ve genellikle ev dışında düşme ile oluşmaktadır.

  27. Risk faktörleri: 1-Yapısal ve genetik faktörler: • Yaş, • Cinsiyet (Kadın olmak) • Düşük kemik kütlesi • Beyaz ırk • Ailede kırık öyküsü • Geç menarş • Erken menapoz • İnce, narin yapı • Bazı genetik hastalıklar (Turner, Klinefelter, Osteogenezis imperfekta vb.)

  28. Risk faktörleri: 2-Yaşam biçimi ve/veya beslenme: • İnaktif ve sedanter yaşam • Kalsiyum ve D vitamininden fakir diyet • Alkol ve sigara kullanımı • Aşırı tuz ve protein alımı • Yetersiz güneş ışığı

  29. 3-Tıbbi koşullar: İlaç kullanımı (heparin, kortizon vb.) İmmobilizasyon Amenore (>1 yıl veya <45 yaş menapoz) Cerrahi menapoz Kronik böbrek yetmezliği Hiperparatiroidizm Tirotoksikoz Malabsorbsiyona neden olabilecek gastrointestinal sistem sorunları

  30. 4-Düşme için risk faktörleri: Denge ve normal yürümenin bozulması Kas zayıflığı Kognitif bozukluklar Sedatif kullanımı Görme bozuklukları Çevresel faktörler (kaygan ve ıslak zemin, kötü hava koşulları, yetersiz aydınlatma, yerde takılacak nesne bulunması vb.)

  31. Risk faktörleri incelenirse: • Yapısal ve genetik faktörlerin çoğu değiştirilemeyen risk faktörleridir. • OP’da en önemli faktör doruk kemik kütlesi ve kemik kaybıdır ve bunların genetik olarak planlandığı bilinmektedir. • Büyüme esnasında optimal kemik birikimi için yeterli kalsiyum alınması, normal Östrojen salınımı ve yeterli vücut ağırlığı olmalıdır. • Büyüme sırasında mekanik yüklenme ve egzersiz de önemlidir.

  32. Son yıllarda genetik faktörler önem kazanmıştır. Tip 1 kollajendeki yapısal anormallikler ve vitamin D reseptörlerini kodlayan genlerdeki varyasyonların genetik belirleyiciler olacağı düşünülmektedir.

  33. En düşük kemik kütlesi beyaz ırkta görülür Kalça kırıkları beyazlarda daha sıktır. Yaşa göre düzenlenmiş kalça kırığı görülme sıklığı İskandinavlarda daha fazladır. Afro-Amerikalı kadınlarda kemik yoğunluğu en yüksek ve yaşa bağlı kemik kaybı düşük orandadır.

  34. Genellikle kemik kütlesi 20 yaş civarına kadar artmakta ve maksimum seviyesine ulaşmaktadır. Bu seviye 30-35 yaşlarda denge durumundadır. 40 yaştan sonra fizyolojik olarak kemik kütlesinde kayıp başlar. Yıllık kemik kütlesi kaybı %0,5-1 arasındadır.

  35. Perimenapozal ve postmenapozal dönemde bu kayıp %2-5 hızlanmaktadır. Kemik kütlesindeki her %10’luk kayıp kırık riskini 2 kat artırmaktadır.

  36. Üreme ile ilgili risk faktörleri: Geç menarş Erken menapoz 1 yıldan daha uzun süreli amenore Kısa doğurganlık süresi Cerrahi menapoz Çok doğum sayısı Uzun emzirme süresi (emziren bir anne sütle günde 500 mg kalsiyum kaybeder)

  37. “İnce kadınlar, ince kemikler”-OP risk faktörlerine ilişkin tüm büyük ölçekli çalışmalar bu deyimi doğrular. Düşük ağırlıklı kadınlarda kırık riski yüksekken, normal kilosunun üzerinde olanlar nadiren OP’dan etkilenirler. Nedeni artan ağırlığın iskelet üzerine mekanik yüklenme yapması ve yağ dokusunun Östrojen depolaması nedeni ile koruyucu etki yapmasıdır.

  38. Ayrıca düşme sırasında yağ yastıkçıklarının koruyucu etkisi ile kırık riski azalmaktadır.

  39. Yetersiz fiziksel aktivite OP için önemli bir risk faktörüdür. Bu durum yatağa bağlı genç kişiler için de geçerlidir. Yapılan bir çalışmada yatak istirahatinde haftalık trabeküler kemik kaybının %1 olduğu ortaya konmuştur. Trabeküler kemiğin %1’inin yerine konması için gerekli süre ise 1 aydır!!

  40. Fiziksel aktivite kemik üzerine mekanik yüklenme ile kemik yapımını uyarmaktadır. Ayrıca kişinin genel kondisyonunun iyi olması düşme riskini azaltmaktadır. Ancak aşırı spor, sürekli ve yorucu çalışmalar, diyet ve vücut ağırlığının çok sıkı kontrolü vücut yağında aşırı bir azalmaya ve Östrojen düzeylerinde düşmelere yol açar. Bu nedenle kırık riski de belirgin düzeyde artar. Özellikle bayan atletler yaşamlarının sonraki dönemlerinde OP’la karşı karşıya kalırlar.

  41. Beslenmenin rolü çok önemlidir. Özellikle hayatın ilk dönemlerinde doruk kemik kütlesini maksimum düzeye getirebilmek için kalsiyumdan zengin gıdalara yer verilmelidir. Proteinden zengin diyetler kalsiyumun idrarla atılımını artırmaktadır. Yıllar boyunca düşük kalsiyum alınması durumunda artan PTH salınımı kemikteki depolardan kalsiyum salınmasını uyarır ve sonuçta OP oluşabilir.

  42. Mikrogravite: Astronotların uzayda bulundukları dönemde özel egzersiz yapmaları gerekmektedir. Buna rağmen her ay kemik kütlelerinin %1’ini kaybederler. (yeryüzündeki OP hastalarından 10 kat daha hızlı kemik kaybı)

  43. Aşırı miktarda kahve tüketimi, sigara ve alkol kullanımı da OP için önemli risk faktörleri arasındadır.

  44. KLİNİK ÖZELLİKLER: • Klinik belirtilerden önce uzun süren bir asemptomatik dönem vardır. • Bu dönem tesadüfen taramalar esnasında ortaya çıkabilir. • En önemli klinik bulgular ağrı, boy kısalması, spinal deformiteler ve kırıklardır. • Ağrı sırt ağrısı tarzındadır.

  45. Sırt ağrısı en sık hekime başvuru nedenidir. Akut ya da kronik tüm sırt ağrılarında ayrıntılı inceleme yapılmalıdır. Ağrının birden ortaya çıkması bir vertebrada çökme ya da kırığa bağlı olabilir. Genellikle ağrı postur bozuklukları, ligamanlarda gerilme ve kronik vertebra kırıkları nedeniyle oluşur.

  46. Kompresyon kırıklarının neden olduğu boy kısalması ve kifoz intratorakal ve intraabdominal organlarda fonksiyon kaybına yol açarak nefes darlığı, konstipasyon gibi şikayetlere neden olabilir.

More Related