1 / 32

TRAVMAYA KARŞI BEDENİN KORUYUCU TEPKİSİ

TRAVMAYA KARŞI BEDENİN KORUYUCU TEPKİSİ. İnflamasyon Canlı dokuların çeşitli zedelenmelere karşı gösterdiği bir reaksiyondur.

Download Presentation

TRAVMAYA KARŞI BEDENİN KORUYUCU TEPKİSİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. TRAVMAYA KARŞI BEDENİN KORUYUCU TEPKİSİ

  2. İnflamasyon Canlı dokuların çeşitli zedelenmelere karşı gösterdiği bir reaksiyondur. • Önce hemostaz sağlanır (kanamanın durdurulması). Bir süre sonra inflamasyon evresi başlar ve olay yerindeki kapiller kan damarları genişler ve geçen kan miktarı artar (hiperemi). • Kapiller, damar duvarının geçirgenliğini artırır ve bunun sonucunda kanın plazması damar dışına sızar ve ödem oluşur. • bakterilerin, yabancı cisimlerin ve diğer enfekte edici maddelerin uzaklaştırılması süreci nötrofiller tarafından gerçekleştirilir ve yarada iltihap(irin) oluşur.

  3. Yaralar ve Yara Tipleri Yara, herhangi bir nedenle deri ve doku bütünlüğünün bozulması olarak tanımlanabilir B-Patojen m.org.Kirlenme Durumuna Göre Yaralar A-Temiz Yaralar B-Enfekte Yaralar C-Oluş Zamanına Göre Yaralar A-Akut Yaralar B-Kronik Yaralar A-Deri Bütünlüğüne Göre 1-Açık Yaralar A-abrazyon(sıyrık-aşınma) B-İnsizyon(kesi) C-Avülsiyon(ayrılma) D-Laserasyon(yırtılma) E-Penetrasyon(delinme) F-Crush(ezilme) G-Ateşli silah yaralanması 2-Kapalı Yaralar A-Kontüzyon(ezik) B-Blast etki yaraları

  4. DERİ BÜTÜNLÜĞÜNE GÖRE YARARLAR • Açık yaralar: Deri ve derialtı dokular zedelenmiş ve deri bütünlüğü değişik boyutlarda hasar görmüş yaralardır. • Abrazyon (sıyrık, aşınma): Derinin sert ve düzgün olmayan bir yüzeye sürtünmesi sonucu oluşur. Epidermis ve dermiste hasar vardır. Yaralanan bölgede kapiller kanama, ağrı ve kızarıklık görülür. Çoğunlukla iz bırakmadan, çabuk iyileşen yaralardır. • İnsizyon (kesi): Kesici aletlerle vücut yüzeyinde açılan yaradır. Yara kenarları düzgündür. Hastane ortamında cerrahi amaçla istenilen genişlikte ve büyüklükte açılan yaralara da insizyonel yara denir..

  5. Avülsiyon (ayrılma): Derinin bir parçasının kopması ya da küçük bir parçası bağlı kalacak şekilde ayrılmasıdır. Tamamen kopan parçaya flap,ayrılan parçaya da pedikül denir. Kanama miktarı fazladır. Laserasyon (yırtılma): Künt ve ezici cisimlerin kuvvetine bağlı olarak deri bütünlüğünün bozulmasıdır. Yara kenarlarında, kopmalara bağlı olarak düzensizlik ve ezilme görülebilir. Bu tür yaralar çabuk kontamine olur ve geç iyileşir. Penetrasyon (delinme): Derin doku ve organların, delici aletlerle delinmesi sonucu oluşan yaralardır. Yara girişinin genişliği az, derinliği fazladır. Delici aletin boyu kadar, tüm kas ve kan damarları yırtılmış ya da yaralanmış olabilir.

  6. Crush (ezilme): Enkaz altında kalma, iş kazası, trafik kazası vb. olaylar neticesinde ezilmeye bağlı deri ve deri altı dokuların parçalanması ile oluşur. Yaralanmaya bağlı olarak yara yerinde kanama, doku ve sinir harabiyetimeydana gelebilir. İçi boş organlarda perforasyon, solid organlarda organ rüptürü görülebilir. Ateşli silah yaraları: Kurşun, mermi, saçma ve barutun etkisiyle oluşan delici ve batıcı özellikteki yaralardır. Ateşli silahlarla vücutta meydana gelen yaranın niteliği ve şiddeti; ateş edilen silahın türüne, ateş edilen silahın içindeki maddenin (mermi, kurşun vb.) hızına ve atış mesafesine ve vücuda isabet ettiği yere göre göre değişiklik gösterir. Vücuda isabet eden mermi ya vücutta kalır ya da bir çıkış deliği oluşturarak vücudu terk eder. Giriş deliğindeki yara kenarları, küçük çapta ve düzgündür. Bu (giriş deliği) bölge koyu kahverengi esmer bir renktedir. Bu lezyona, kontüzyon halkası veya vurma izi halkası denir. Çıkış deliğindeki yara kenarları ise dışa doğru yırtık şeklindedir ve çapı büyüktür. Açık yaralar, özellikle tetanos ve gazlı gangrene neden olan anaerobik (oksijensiz ortamda üreyen) mikroorganizmalara karşı hassas yaralardır. Bundandolayı,yaralanma mekanizması ve yaralanmaya neden olan aletin ne olduğu öğrenilmeli, yaralının aşı öyküsü alınarak doktor istemine göre tetanos aşısı uygulanmalıdır.

  7. Ayrıca: -Yaralanmanın üzerinden 6 saatten fazla zaman geçmise -Yaralanmaya neden olan cisim kontamine ise -Gübre ile kontamine olmuş bir alanda bulunuyorsa -Yarada ölü doku varsa -Perforasyon tipi bir yaralanma ise -Yaralı aşısız bir çocuksa MUTLAKA TETANAZ AŞISI YAPILIR KAPALI YARALAR KONTÜZYON(EZİK) :Vurma ve çarpma ile oluşan künt travmalar sonucu deri yüzeyinde mey.gelen yaralardır. Deri bütünlüğü bozulmamıştır.Yara bölgesinde ekimoz ve hematom varır.Derin dokularda da hasar oluşabilir. BLAST ETKİ YARALANMASI: Bomba, mayın gibi silahların patlaması sonucu oluşan yüksek basınçlı hava dalgalarının etkisiyle meydana gelen yaralardır.

  8. Patojen Mikroorganizmalar ile Kirlenme Durumuna Göre Yaralar Temiz yara:Üzerinde patojen mikroorganizma olmayan yaralardır. Doku kaybı ve enfeksiyon olmayan, yara kenarları birleşen, minimal skar dokusu gelişen yaralar, temiz yaradır. Kolesistektomi ve kolorektal cerrahi yaraları bu tip yaralara örnektir. Kontamine yara: Yarada patojen mikroorganizma vardır, ancak enfeksiyon belirtileri henüz ortaya çıkmamıştır. Travmadan hemen sonra gelen açık yaralar, aşırı bakteri girmesi, bağırsak gibi bir organ içeriğinin fazla miktarda yayılımı sonucu olan yaralar, kontamine yaralardır. Kirli yara: İçerisinde patojen mikroorganizmaların bulunduğu yaralardır. Yarada; kızarıklık, ağrı, akıntı, kötü koku,lokal ısı ve şişlik vb. enfeksiyon belirtileri görülür. Yara oluşumunun üzerinden 6 saatten fazla zaman geçmiş, kenarları düzgün olmayan,dikişleri ayrılmış ve derin yaralar kirli yaralardır. Bunun dışında, ateşli silah yaraları, ısırma ve sokma ile oluşan yaralar da kirli yara olarak değerlendirilir.

  9. Zamanına Göre Yaralar Akut yaralar: Normal koşullarda beklenen sürede iyileşen yaradır. Bu tip yaralarda iyileşmeyi engelleyen herhangi bir faktör (hastalıklar, yaş vb.) yoksa iyileşme devamlıdır. Kronik yara: Kronik yara, yaklaşık üç ay içerisinde kapanmayan yaradır. Yara sürekli tekrarlar. Yaranın iyileşmesini engelleyen lokal veya sistemik bir faktör vardır (örneğin, dekübitus ülserleri

  10. İnsizyon ve İnsizyon Tipleri • İnsizyon; cerrahi işlemi gerçekleştirmek için vücuda yapılan kesidir. Postoperatif komplikasyonları önlemek için cerrahi girişimde iyi seçilmiş ve iyi yerleşimli bir kesi, doğru tekniklerle atılmış dikişler ve dikiş materyalinin iyi seçilmesi gerekir. Kesilerin tanımlanması üç grupta incelenir. • Vertikalinsizyonlar: Dikey-(düşey) insizyonlar • Transversinsizyonlar:Enlemesine insizyonlar • Oblikinsizyonlar:Çapraz(eğik) insizyonlar

  11. Özel Cerrahi Enfeksiyonlar -Sıcak apse -Soğuk apse -Kan çıbanı(furonkül) -Karbunkül(şiripençe) -Flegmon(sellülit) -Panaris-Felon(dolama) -klostridium enfeksiyonları

  12. Cerrahi Enfeksiyonlarda Lokal Belirtiler Yerel kızarıklık( Rubor ) Yerel şişlik (Tumor ) Yerel ısı artışı( Calor ) Yerel ağrı( Dolor ) Cerrahi Enfeksiyonlarda Genel Belirtiler • Ateş, • Üşüme, titreme, • Taşikardi, • Baş ağrısı, • Halsizlik ve yorgunluk, • İştahsızlık, • Ağrı, • Bulantı ve kusma, • Sırt ve eklem ağrılarıdır.

  13. Yara İyileşmesi Yara iyileşmesi, yaraya karşı vücudun meydana getirdiği savunma mekanizmasıdır. Deri bütünlüğünün sağlanarak yaranın kapanması anlamına gelir. Üç şekilde görülür. 1-Primer İyileşme Belirgin bakteriyel kontaminasyon ve doku kaybının olmadığı durumlarda yara kenarlarının direkt yaklaştırılarak kapanması sonucu meydana gelen iyileşmedir.

  14. 2-Sekonder(Spontan )İyileşme • Yara alanında granülasyon dokusunun gelişmesi ve yara alanını doldurması beklenerek spontanrejenerasyon ve reepitelizasyonun gelişmesi ile meydana gelen iyileşmedir. 3-Tersiyer İyileşme (Gecikmiş Primer İyileşme) • Sekonder iyileşmeye bırakılan yaranın şartlar uygun hale geldiğinde sütüre edilerek kapatılmasıdır.

  15. Yara İyileşmesini Etkileyen(Geciktiren) Etkenler • Kanlanma: Yeterince kan akımı olmayan bir yara iyi beslenemediğinden dolayı iyileşmesi gecikir, enfeksiyon kapma ve nekroze olma (doku ölümü)tehlikesi artar. • Enfeksiyon: Enfeksiyon yara iyileşmesinde ciddi gecikmelere neden olur. • Doku tipi: Deri, bağırsak, mesane, vajina gibi dokuların iyileşme potansiyeli çok yüksekken; sinir, fasya(kasların etrafını saran zar) gibi dokular çok geç iyileşir. • Travma: Yara yeri üzerine travma iyileşmeyi olumsuz etkiler. Bu nedenle yara yeri yeterli süre kapalı tutularak olası travmaların etkisi azaltılmalıdır. • Yabancı cisim: Yabancı cisimler dokuda reaksiyona yol açarak iyileşmeyi geciktirir. • Radyasyon: Radyasyona maruz kalındığında hücrelerin çoğalma ve sentez kabiliyeti bozulmakta dolayısıyla iyileşme gecikmektedir.

  16. Isı kaybı: Isı kaybı da doku onarımı yavaşlar. Ayrıca, hipotermi lokal direnci düşürdüğü için enfeksiyon gelişme riski artar. • Uygunsuz örtü ve sargılar: dolaşımı bozabilir veya epitelizasyonu kaldırabilir. Bu da yara iyileşmesinin gecikmesine neden olur. • Malnütrisyon: Yara iyileşmesinde önemli bir faktör de yeterli miktarda protein, vitamin ve minerallerin alınmasıdır. • Dolaşım bozuklukları: Kan dolaşımının iyi olmaması yara bölgesine yeterli kanın dolayısıyla yeterli oksijenin gitmesine engel olmaktadır. • Hormonlar: Yara iyileşmesinde tiroid, hipofiz ve pankreas hormonları etkilidir. Kortikosteroidler, inflamatuar hücre sayısını azaltır, sekonder enfeksiyon riskini arttırır.

  17. Kronik hastalıklar: Diyabet, dolaşım hastalıkları, karaciğer, böbrek yetmezliği gibi sistemik hastalıklar ile anemi ve kanser gibi hastalıklar yara iyileşmesini geciktirir. • İlaçlar: Kortizon, kemoterapötik ve antimetabolit gibi ilaçlar yara iyileşmesi üzerinde olumsuz etkiye sahiptir. • İleri yaş: Yaşlanma ile sistemlerin fonksiyonları azalır. Tüm bu değişimler yara iyileşmesini olumsuz etkiler. • Doku kuruluğu: canlı dokularda nekroz gelişmeye ve enfeksiyona yatkınlıkartar. • Lökositlerin derine göçü: Lökositler doku kuruluğu, hipotermi, antiseptik madde kullanımı gibi nedenlerden olumsuz etkilenir

  18. Cerrahi Yara Komplikasyonları Hematom: Çeşitli nedenlerle veya travma sonucu kanın dokular arasında ,boşluklarında özellikle de deri altında belirli ve sınırlı bir bölgede toplanmasıdır. • Yetersiz hemostaz yapılan, hipertansiyonu olan, aspirin ya da antikoagülan alan veya koagülopatisi (pıhtılaşma bozukluğu) olanlarda, yarada kan ve pıhtının toplanması sonucu hematom oluşur. • Hematom yara kenarlarında kabarma, yara bölgesinde morarma, ağrı, şişlik ve yara kenarlarından kan sızması şeklinde görülür. • Hematom tanısı konduğunda ameliyathane şartlarında yara açılır ve hematom boşaltılır, kanamaya neden olan damar bağlanarak hemostaz yapılır. Yara yeri tekrar drene edilir.

  19. Seroma: Yarada kan ve cerahat dışında sıvı toplanmasıdır. Seromalar, sıklıkla • mastektomi gibi deri flebi kaldırılan veya lenf disseksiyonu yapılan aksiller ve inguinal girişimler sonrası oluşur. • Seroma oluşumunu önlemek için kapalı emici drenler yerleştirilir. • Dren çıkarıldıktan sonra bazen dren deliklerinin tıkanması nedeniyle drenajın durması mümkündür; bunun sonucu ameliyat bölgesinde dolgunluk ve gerginlik olur. Bu bölgeye ponksiyon yapılarak sıvı aspire edilir. • Seromalar yara iyileşmesini geciktirdiği ve bakteri • çoğalmasına uygun bir ortam oluşturduğu için boşaltılmaları gerekir. İğne,aspirasyon ve basınçlı pansuman tatbik etmek gerekir.

  20. Yara enfeksiyonu: Cerrahi alan enfeksiyonlarıdır • Yara enfeksiyonlarına en sık stafilokokkusaureus neden olur. • Yara enfeksiyonunun önlenmesinde; ameliyat bölgesinin temizliği ve hazırlanması, dikkatli cerrahi teknik ve yara drenajı, yara enfeksiyonunu azaltan önemli faktörlerdir. Yarada enfeksiyon genellikle ameliyat sonrası 4.-8. günlerde ortaya çıkar. • Cerahat oluşan yara enfeksiyonlarında, yaranın açılarak cerahatin drene edilmesi ve temizlenmesi gerekir. • Yaradan kültür alınır ve kültür sonucuna göre uygun antibiyotik kullanılır.

  21. Yara ayrılması: Cerrahi yaranın kısmen veya tamamen ayrılmasına yara ayrılması, karın duvarının tüm tabakalarının ayrılması sonucu karın içi organların dışarı çıkmasına evisserasyon denir. Bu acil müdahale gerektiren bir durumdur. Yara ayrılmasının nedenleri: • Yara iyileşmesini kötü etkileyen faktörler, • Yaranın tabakalar halinde kapatılmaması, • Karın içi basıncını artıran durumlar, • Yarada enfeksiyon ve hematomun oluşmasıdır. • Yara ayrılması genellikle ameliyatın 4.-5. gününde görülür. İlk belirti yaradan kanlı bir sıvının gelmesidir. • Hastada şiddetli bir öksürme veya öğürme ile birlikte birden evisserasyon oluşur. Hastanın dışarı çıkan bağırsakları ıslak steril bir kompres ile kapatılır ve hemen ameliyata alınır.

  22. Yarada Hemşirelik Bakımı • Yara bakımı hemşire ve doktorun sorumluluğundadır. Cerrahi yaraların bakımında en önemli hemşirelik bakımları; yaranın kontrolü, yaranın temiz tutulması ve dren varsa kontrol edilmesidir. Yara iyileşmesi dikkatli ve özenli yapılan hemşirelik bakımı ile hızlanır, enfeksiyon gelişme oranı azalır.Bu nedenle yara bakımı ve tedavisinde hemşirenin rolü önemlidir. Temiz yaralar ve temiz kontamine yaralarda hemşirelik bakımı • İnsizyon yerinin takibi; hasta ameliyattan gelince yaşam bulguları ve insizyon yeri kanama, hematom, şişlik ve ağrı yönünden düzenli aralıklarla kontrol edilir. • Dren takibi yapılır. Gelen mayinin miktarı, rengi, yoğunluğu değerlendirilir. • Yaranın daima kuru ve temiz olması sağlanır. • Ameliyat sonrası 1. günde pansuman yenilenir. • Yara travmalardan korunur. • Yara bakımı yaparken hastaya uygun pozisyon verilir. • Hastada ilk 24 saat aldığı çıkardığı takibi yapılır. • Hasta ve yakınlarına yara bakımı hakkında bilgi verilerek katılımları sağlanır. • Hastaya taburcu olduktan sonra yapması gerekenler hakkında bilgi verilir

  23. Kontamine yaralar ve kirli enfekte yaralarda hemşirelik bakımı • İnsizyon yerinin takibi; • Ameliyatın 3.-5. gününden sonra enfeksiyon belirtileri ortaya çıkacağından ateş, gerginlik, kızarıklık ve ağrı gibi enfeksiyon belirtileri kontrol edilir. • Dren takibi yapılır. Gelen mayinin miktarı, rengi, yoğunluğu • değerlendirilir. • Yaranın daima kuru ve temiz olması sağlanır. • Pansuman 8 veya 12 saatte bir yenilenir. • Yaranın çevresi enfeksiyon açısından gözlenir.

  24. Yaranın rengi kontrol edilir (pembe: epitelizasyon mevcut, kırmızı:granülasyon mevcut, siyah: nekroz mevcut, yeşil: enfeksiyon mevcut). • Gerekirse yaranın derinliği ve genişliği ölçülür. • Kirlenen ped miktarı, rengi, kokusu kayıt edilir. • Hastada 24 saat aldığı çıkardığı takibi yapılır. • Yara travmalardan korunur. • Yara bakımı yaparken hastanın uygun pozisyonda olması sağlanır. • Hasta ve yakınlarına yara bakımı hakkında bilgi verilir. • Hasta ve yakınlarına aseptik teknik hakkında eğitim yapılır. • Hasta odasına ziyaretçi kısıtlaması yapılır.

  25. Pansuman Tekniği ve Dikkat Edilecek Hususlar • Pansuman; yarayı dış etkenlerden koruyan, sekresyonu ortamdan uzaklaştıran, kanamabölgesine basınç uygulayan, ilaçların uygulanmasını kolaylaştıran, yaralı bölgenin anatomik pozisyonunu koruyan aseptik malzemeler ile yapılan işlemdir. Pansuman yapılmasının amacı; • Yarayı dış etkenlerden korumak, • Eksudayıabsorbe etmek, • Kan ve sıvı kaybını önlemek, • Travma ve bakterilere karşı engel oluşturmak, • İzolasyon, • Yara ağrısını azaltmak, • Estetik görünümdür.

  26. Yara Bakımında Kullanılan Malzemeler • Pansuman arabası • Povidon iyot (%10’luk), %09’ lukNaCI solüsyonu • Steril ve Non-steril eldiven • Steril tromel (içinde steril gaz bezi, tampon, pet) • Hipoallerjikflaster, bistüri • Pens kavanozu • Steril malzeme tepsisi (portegü, makas, koher, penset, küret vb.) yada steril pansuman bohçası, • Sargı bezi ya da elastik bandaj • Paravan ya da perde • Atık çöp torbası ya da kutusu • Böbrek küvet

  27. Pansuman yapma tekniği Yapılış özelliğine göre pansumanlar kuru pansuman ve ıslak pansuman olarak ikiye ayrılır. Kuru pansuman yapma tekniği • Pansuman malzemeleri hazırlanır. • Malzemelerin sterilliği ve son kullanma tarihleri kontrol edilir • Malzemeler yaranın büyüklüğüne ve çeşidine uygun olmalı ve enfeksiyon geçişini engellemek için ayrı bir odada pansuman yapılmalıdır. • Yaralıya uygulama hakkında bilgi verilir ve yaralıdan izin alınır. • Eller yıkanır. • Yaranın altına koruyucu bir örtü serilir. Yaranın durumuna göre pozisyon verilir. Yara bölgesi açıkta kalacak şekilde giysiler çıkartılır. (mahremiyete özen göster) • Pansuman malzemelerin konulduğu yüzeyin temiz olması gerekir. Gerekirse yüzey dezenfektan ile dezenfekte edilir.

  28. Pansuman arabasının üst rafına malzemeler açılır. • El dezenfektanı uygulanır. Nonsteril eldiven ve tek kullanımlık önlük giyilir. • Pansuman setinin dış yüzeyi açılır. Set içerisinde ikinci bir kılıf mevcuttur. Bu bölge steril olduğundan dokunulmaz. • Yara üzeri herhangi bir malzeme ile kapatılmışsa malzemenin rahat çıkması için bölge % 0.9’luk NaCl ile ıslatılır. • Üst kısımda bulunan malzeme dış yüzeyinden tutularak, altında başka bir malzeme var ise pens ile alınır ve kirli kabına atılır. • Yara bölgesi yukarıda ifade edilen yara değerlendirme kriterlerine uygun olarak değerlendirilir.

  29. Nonsteril eldivenler çıkartılıp eller yıkandıktan sonra steril eldiven giyilir. • Steril alandaki pansuman malzemeleri açılır. • Spanç ya da ped, steril pens ile tutularak böbrek küvet üzerinde % 0.9’luk NaCl ile ıslatılır,gerekiyorsa enjektör kullanılarak yıkanır. İşlem sırasında enjektörün ucu, yara ile temas etmemelidir. • Yaralı bölge merkezden başlanarak dışa doğru dairesel hareketle silinir. • Her silme işlemi için ayrı spanç kullanılır. Bu işlem tampon ile yapılacaksa silerek değil küçük hareketlerle dokundurup çekerek (tamponlama) temizlenir. • Yarada ölü doku, kalıntı varsa pens ile tutulup sağlam dokulara zarar vermeden makas ile kesilir. • Yara bölgesi tekrar % 0.9’luk NaCl ile ıslatılmış spançla merkezden başlayarak dışa doğru tekrar temizlenir ve fazla sıvı, kuru spanç ile kurulanır. • Hekim tarafından önerilen pomad ya da antiseptik solüsyon varsa yaraya sürülür.

  30. Yarayı kapatma • Steril pens kullanılarak steril spanç ile yara kapatılır. Akıntı varsa akıntıya uygun ped konularak pansuman flaster ile sabitlenir. • Gerekirse pansumanın kaymaması için sargı uygulanır. • Eldivenler çıkartılır. Yaralının giysileri giydirilir ve rahat bir pozisyon verilir. • Kullanılan malzemelerden tıbbi atık olanlar uygun şekilde atılır. • Diğerleri ise dezenfekte edilir. Sterilizasyona gönderilecek olan malzemeler gönderilir. • Eller yıkanır. Yaranın durumu, ne tip pansuman yapıldığı, tarih, saat • ve pansumanı yapan kişi kaydedilir.

  31. Yaş pansuman yapma tekniği • Temizlenmiş olan yara üzerine steril gazlı bez yerleştirilir. Bu sayede yara üzerine konulacak ıslatılmış gazlı bezin kuruyunca alttaki dokuya yapışması önlenir. • İkinci steril gazlı bez % 0.9’luk NaCl ile iyice ıslatılır ve yara üzerini tamamen kapatacak şekilde yerleştirilir. Gazlı bezin, çok fazla ıslak • olmamasına dikkat edilir. • Islak gazlı bezin üzerine kuru gazlı bez konur ve sabit kalması sağlanır. Yarayı kapatma : yukarıdaki gibi uygulanır.

  32. Pansuman yapılırken dikkat edilecek hususlar; • Pansuman öncesi ve sonrası eller mutlaka yıkanmalıdır. • İnsizyon bölgesindeki kirli pedlernonsteril eldiven ile çıkarılır. • Eller yıkanır steril eldiven giyilir. • Islak pansuman, basınçlı pansuman, kuru pansumandan hangisinin yapılacağına doktor karar verir. • Açık yara bakımında steril teknik kullanılmalıdır. • Açık yara bakımı yapılırken önlük giyilmeli ve maske takılmalıdır. • Her zaman steril gazlı bez kullanılır. • Yara silmede antiseptik solüsyonlar kullanılır. • Her insizyon hattı için ayrı gazlı bez kullanılır. • Pansuman yukarıdan aşağı tek bir yönde silinir. • Her temizlemeden sonra kirli materyal ortamdan uzaklaştırılır. • Yara her açıldığında enfeksiyon, hematom ve gerginlik yönünden kontrol edilir. • Temiz yaralar iki -üç gün sonra açık bırakılır. • Pansumanlar her zaman temiz tutulmalıdır. • Kullanılmış pansuman materyali enfekte atık çöpüne atılmalıdır. • Enfeksiyon gelişmiş yaralarda, tam/kısmi izolasyon uygulanmalıdır. • Yaranın çabuk iyileşmesi, fibrin ve kollajen oluşumunu sağlamak için yara bölgesinin hareketi sınırlandırılmalıdır.

More Related