1 / 41

Kuru Buz

Kuru Buz. Eğer ısıya hassas bir malzemeyi soğuk bir ortamda taşımak istiyorsanız, kurubuz çözüm yolu olabilir. Kurubuz CO2’in katı halinden başka bir şey değildir. Basınç altındaki CO2 gazını hızlıca bir yere boşaltarak kurubuz elde edebilirsiniz. . CO 2 Faz Diyagramı. H 2 O Faz Diyagramı.

patch
Download Presentation

Kuru Buz

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Kuru Buz

  2. Eğer ısıya hassas bir malzemeyi soğuk bir ortamda taşımak istiyorsanız, kurubuz çözüm yolu olabilir. Kurubuz CO2’in katı halinden başka bir şey değildir. Basınç altındaki CO2 gazını hızlıca bir yere boşaltarak kurubuz elde edebilirsiniz.

  3. CO2 Faz Diyagramı

  4. H2O Faz Diyagramı

  5. Atmosferdeki CO2 Seviyesi

  6. Gazlı İçeceklerin Üretimi

  7. Gazlı içeceklerin asiti CO2 ile sağlanmaktadır. CO2 su ile reaksiyona girerek karbonik asit meydana getirir. CO2 + H2O ↔H2CO3 Basınç altında bu denge sağa doğru kayar. Yani çözeltinin asitliği basınç arttıkça artar.

  8. Basınç ortadan kalkınca…

  9. Gübre Üretimi

  10. Kimyevi ticari gübreler içerdikleri besin maddelerine göre; Azotlu, Fosforlu, Potasyumlu, Kompoze olarak dört ana gruba ayrılırlar.

  11. Azotlu Kimyasal Gübreler Amonyum Sülfat: Amonyum sülfat beyaz renkli ve toz şekere benzediği için halk arasında Şeker Gübre olarak da adlandırılır. Kimi zaman açık yeşil, açık mavi veya grimsi yeşil renklerde de olabilir. Bileşiminde %21 Azot bulunan Amonyum Sülfat, asit reaksiyonlu topraklarda uzun süre kullanılırsa, asitleme yapabilir. Bu nedenle Amonyum sülfat yerine Amonyum Nitrat kullanılmalıdır. Amonyum Nitrat: Amonyum nitrat, kireç ihtiva eder ve 100 kilosunda 20 ile 26 kg arasında saf azot vardır. Üre: Azotlu kimyevi gübrelerden Üre içerisinde en fazla Azot bulunduran gübredir. 100 kg da 45 ile 46 kg saf Azot bulunur. Suda tamamen erir ve beyaz renkli, yuvarlak tanelidir. Üre bütün bitkilere rahatlıkla uygulanır. Sonbahar, ilkbahar taban gübrelemelerinde, bitkinin gelişme dönemlerinde de kullanılabilir. Ürenin fazla verilmesi gerektiği durumlarda, verilecek miktar birkaç dozlamaya bölünerek uygulanmalıdır.

  12. Fosforlu Kimyevi Gübreler Süper fosfat: Süper fosfat tane halinde ve granül grünümündedir. Açık gri veya boz renkli olan süper fosfat içerisinde %16 ile 18 oranında suda eriyebilen Fosfor asiti vardır. Triple Süperfosfat: Fosforlu gübrenin diğer bir çeşidi de Triple Süper fosfattır. 100 kg da 43 ile 46 kg arasında Fosfor asiti vardır. Kirli veya veya gri granül halindedir. Uzun süre rutubetli yerlerde saklanırsa su alarak topaklaşır ve sertleşir. Eğer topaklaşırsa bu kesekler kırılarak kullanılabilir.

  13. Potasyumlu Kimyevi Gübreler Potasyum Sülfat ve Potasyum Nitrat olmak üzere iki çeşittir. Ülkemiz toprakları genelde potasyum bakımından yeterli durumda olduğundan, potaslı gübre tüketimi de sınırlıdır. Potasyum Sülfat %48 ile 52 oranında Potasyum bitki besin elementi içerir.  Potasyum Nitrat ise %46 oranında Potasyum bitki besin elementi içermektedir. Potasyumlu kimyevi gübreleri ancak, toprak analizi yaptırıldıktan sonra alınan tahlil sonuçlarına göre ihtiyaç olan yerlerde, uygun miktarda kullanılmalıdır. Aşırı kullanım toprakta Potasyum birikimine yol açar.

  14. KOMPOZE KİMYEVİ GÜBRELER Kompoze gübreler birden fazla bitki besin maddesini bir arada bulundururlar. Kompoze gübrenin içerisindeki bitki besin maddeleri azot, fosfor, potasyumdur. Bunlar sırasına göre: % olarak ifade edilir. Örneğin:15-15-15 terkibindeki bir kompoze gübrenin 100 kilogramında; 15 kilo saf azot, 15 kilo fosfor, 15 kiloda potasyumoksit var demektir.

  15. Üretim Yolları NH3+ H3PO4 →NH4H2PO4 NH3+ NH4H2PO4 → (NH4)2HPO4 2NH3+ H2SO4 → (NH4)2SO4 NH3(g) + HNO3(aq) → NH4NO3(aq)

  16. Peki Amonyak Nasıl Üretiliyor? 3 H2 + N2 ↔ 2 NH3

  17. Bazı Tehlikeli Gıda Katkıları

  18. E310 Propyl Gallate • Bu koruyucu, katı ve sıvı yağların bozulmasını önlemek için kullanılmaktadır. Bitkisel yağlarda, et ürünlerinde, dilimlenmiş patateslerde, hazır çorbalarda ve sakızlarda koruyucu katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. Çoğunlukla BHA ve BHT katkı maddeleri ile birlikte kullanılır. Kansere sebep olabilir. Gastrit ve cilt tahrişine neden olabilir, kandaki hemoglobine zarar verdiği için bebek ve küçük çocuk gıdalarında izin verilmemiştir.

  19. E320 BHA ve E321 BHT Butillenmiş hidroksianisol(BHA) ve Butillenmiş hidroksitoluen(BHT) katı ve sıvı yağların bozulmasını, küflenmesini önlemek için kullanılmaktadır. Tahıl ve ürünlerinde, sakızlarda, bitkisel yağlarda, patates cipslerinde, tazeliğini muhafaza etmek için bazı paketlenmiş gıda maddelerinde kullanılmaktadır. Yapılan bazı çalışmalarda bu katkı maddesinin farelerde kansere sebep olduğu bildirilmiştir. Bebe mamalarında izin verilmemiştir, alerjik reaksiyon yapabilir, hiperaktiviteye, kanserojen, estrojen etkilere ve diğer olumsuzluklara sebep olabilir.

  20. E924 Potassium Bromate Bu katkı maddesi ekmek ve unlu gıdalarda hacım artırmak ve daha güzel ekmekiçi yapısı oluşturmak için kullanılmaktadır. Bromat hayvanlarda kansere sebep olmaktadır. Bromat ABD ve Japonya dışında bütün dünyada yasaklanmıştır.

  21. E621Monosodium glutamate (MSG) MSG, hazır çorbalar, salata sosları, sucuk, salam, sosisler, tütsülenmiş balık, patates cipsleri gibi pekçok paketlenmiş gıda maddelerinde lezzet artırıcı olarak kullanılmaktadır. Bir yazar ve sinir hastalıkları uzmanı olan Dr. Russell Blaylock’a göre; ani kalp ölümleri ile (özellikle sporcularda) ve MSG ve yapay tatlandırıcılar gibi katkı maddelerin sebep olduğu excitotoxic hasarlar arasında bir bağ bulunmaktadır. Excitotoxinler bir gurup heyecan artırıcı amino asitlerdir ki, bunlar hassas sinir hücrelerinin ölümüne sebep olabilir. Pekçok tüketici de MSG nin hastalık yapıcı etkisini bizzat yaşamışlardır. MSG içeren gıdaları yedikten sonra ortaya çıkan bu rahatsızlıklar, baş ağrısı, mide bulantısı ve kusmadır.Birçok üründe MSG kullanımı maalesef gizli yapılmakta etikette gösterilmemektedir. Eğer güvenli bir katkı maddesi ise üreticiler neden gizlerler?

  22. E951 Aspartame (Equal, NutraSweet) Bu yapay tatlandırıcılar diyet soda, diyet gıdalar ve düşük kalorili gıdalarda kullanılmaktadır. 1970 li yıllarda yapılan çalışmalarda farelerde beyin tümörüne sebep olduğu belirtilmiştir. 2005 de yapılan en son araştırmalar küçük dozlarda bile farelerde beyin tümörleri ile birlikte lenf ve kan kanseri meydana getirdiğini ortaya koymuştur. Aspartama duyarlı insanlar, tüketimden sonra başağrısından, baş dönmesinden ve hallusinasyondan ızdırap çekebilirler. Aspartama duyarlı olan kişilerde anjioödeme veya göz kapaklarında, dudaklarda, ellerde veya ayaklarda şişmeye neden olur.

  23. E950 Acesulfame-K Asesulfam-K normal şekerden 200 defa daha tatlı dır. Fırın ve pasta ürünlerinde, sakızlarda, jelatinli şekerlemelerde ve meşrubatlarda kullanılmaktadır. İki fare araştırmasında bu maddelerin kansere sebep oldukları ve diğer çalışmalarda ise bu katkı maddesinin güvenirliğinin bulunmadığı ispatlanmaktadır.

  24. Olestra Olestra, Olean markası ile, krakerlerde ve patates cipslerde katı yağ yerine kullanılmaktadır. Bu sentetik katı yağ vücut tarafından emilememektedir. Bu madde ishale, gevşer bağırsak, karın ağrıları, beden gücünün azalmasına ve gazlanmaya sebep olabilir.

  25. E250-E251 Sodium Nitrite (Sodium Nitrate) Sodyum nitrit veya sodyum nitrat sucuk, salam, sosislerde, hazır et yemeklerinde, tütsülenmiş balıklarda, tuzlanmış bifteklerde ve diğer işlenmiş etlerde koruyucu, renk verici ve lezzet verici olarak kullanılmaktadır. Bu katkı maddeleri, nitrosaminler denilen kanser oluşturucu kimyasalların oluşumuna yol açarlar. Bazı çalışmalar, tüketilen konserve etler ve nitrit ile insanlarda oluşan kanser arasında bir bağın olduğunu göstermiştir. Nitritler nefes daralması, baş dönmesi ve baş ağrısı ile sonuçlanabilecek rahatsızlıklara sebep olduğu bildirilmektedir. Bebek ve küçük çocukların gıdalarında kullanılması kesinlikle yasaktır.

  26. E220-E228 Sülfitler SO2, sülfitleyici maddeler (Sülfür dioksit, sodyum veya potasyumsülfit, bisülfit, metabisülfit) olarak da bilinirler. Gıda koruyucusu olarak ve fermente içeceklerin kaplarında kullanılırlar. Fırınlanmış ürünler, çaylar, çeşniler, deniz ürünleri, reçeller, jöleler, kurutulmuş meyveler, meyve suları, konserve ve suyu alınmış sebzeler, dondurulmuş patates ve çorba karışımlarında ve içeceklerde bulunurlar. Sülfitler göğüste sıkışma, kurdeşen, karında kramp, ishal, kan basıncı düşmesi, başta yanma hissi, halsizlik, nabız hızlanması gibi bulgulara neden olur. Ayrıca sülfitler, bunlara duyarlı astımlılarda astım atağını tetikleyebilir. Bir çok restoranın salata barında yüksek düzeyde sülfit mevcuttur.

  27. E210-E219 Benzoatlar Benzoatlar, muz, kek, hububat, çikolata, soslar, katı ve sıvı yağlar, meyankökü, margarin, mayonez, süt tozu, patates tozu ve kuru maya gibi bazı gıdaların işlenmesi sırasında gıda koruyucusu olarak kullanılır. Fırın mamulleri, peynir, sakız, çeşni, dondurulmuş mandıra ürünleri, yumuşak şeker gibi gıda ürünlerinde, kozmetik ürünlerde, diş macunlarında eczacılıkta ağız yoluyla alınan bir çok ilaçta, öksürüğe karşı antiseptik ve mantara karşı merhem yapımında kullanılır. Astıma , sinirsel bozukluğa, ve çocuklarda hiperaktiviteye, kurdeşene neden olabilir ve astımı ağırlaştırabilir. Bu gurubun önemli bir kısmını parabenler oluşturur. Parabenler gıda, kozmetik ve ilaçlarda koruyucu olarak kullanılırlar. Metil, etil, propil, butil paraben ve sodyum benzoat bunlara örnektirler. Bu maddelere duyarlı kişilerde alındıklarında, ağır cilt bulguları veya deride kızarıklık, şişlik, kaşıntı ve ağrıya neden olurlar.

  28. E210-E219 Benzoatlar İngilterede yapılan son araştırmalarda ise parabenlerin kullanıldığı ürünleri tüketen ve göğüs kanserine yakalanmış insanların kanserli dokularında paraben kimyasallar bulunmuştur. Bu parabenlerin, parfüm, deodorant, krem, güneş yağları, çeşitli makyaz ürünleri ve diş macunu kullanımı ile cilten absorbe edilerek vücuda girişinin sağlandığı anlaşılmıştır. Dokulara yerleşen parabenler östrojen hormonlarını artırarak dengeyi bozmakta ve kanser tümörleri oluşmaktadır. Bu bulgulardan sonra yukarıda ismi geçen ürünlerin paraben içeren çeşitlerinden şiddetle kaçınılması sağlığımızın bir gereği olmalıdır..

  29. Hydrogenated Vegetable Oil(Hidrojene edilmiş bitkisel yağ) • Margarinler gıda katkı maddesi olmadığı halde burada zikretme ihtiyacı duyduk. Zira margarinler burda zikri geçen katkı maddelerinden de daha büyük tehlikeler arzetmektedir. Hidrojene edilmiş bitkisel yağları yapmak için kullanılan proses, kalp rahatsızlıklarını ve şeker hastalığını teşvik eden trans yağlarını husule getirmektedir. “The Institute of Medicine” tüketicilerin trans yağları mümkün mertebe çok küçük miktarlarda tüketmelerini önermektedir. Etiketlerinde margarin ve bitkisel katı yağları içeren krakerler, kuru pasta, bisküvi, pasta ürünleri, salata sosları, ekmek ve benzeri ürünleri tüketmekten kaçınmalısınız. Bunlar ekseriya ürünün raf ömrünü uzatmak, lezzetini sabit tutmak ve ucuza mal etmek için kullanılmaktadır.

  30. E102 Tartrazin • Renklendirici; Kekler, şekerlemeler, konserve sebzeler, peynirler, sakızlar, sosis, dondurma, portakallı içecekler, salata sosları, mevsim salataları, tatlı, reçel, unlu gıdalar, çerez, konserve balık, hazır çorbalar, alkolsüz meşrubatlar ve ketçap gibi bazı gıdalar tartrazin içerirler. Tartrazin duyarlı insanlarda kurdeşen veya astım ataklarına neden olabilir. tiroid tümörü, kromozom hasarı, hiperaktivite ve aspirin duyarlılığı gibi rahatsızlıklara sebep olabilir;Norveç ve Avusturya'da yasaklandı.

  31. E133 Blue 1 ve Blue 2 (Brilliant blue FCF) Renklendirici; sentetik kömür katranından üretiliyor; mandıra ürünleri, tatlılar ve içeceklerde kullanılır; farelerde beyin tümörüne sebep olmuştur. Çocukların tüketmesi tavsiye edilmiyor, Belçika, Fransa, Almanya, ısviçre, ısveç, Avusturya ve Norveç'te yasaklandı.

  32. E127 Red 3(Erythrosine) Renklendirici; kiraz ve vişne, konserve sebze, muhallebi, tatlı, pasta,biskuvi ve çerezlerde kullanılır; ışığa karşı duyarlılığa ve troid hormonu seviyesini arttırıp hipertroidism'e neden olabilir; farelerde yapılan çalışmada troid kanserine neden olduğu saptanmıştır; Avustralya, Amerika ve Norveç'te yasaklandı.

  33. E110 Yellow 6 (Sunset Yellow, FCF, Orange Yellow S) • Renklendirici; sentetiktir;unlu gıdalar, pasta, tatlı, çerez, dondurma, içecek ve konserve balık, hazır çorba ve bazı şurup cinsi ilaçların üretiminde kullanılır; yan etkileri kurdeşen, rinit (burun akması), burun tıkanıklığı, alerji, hiperaktivite, böbrek tümörü, kromozom hasarı, karın ağrısı, bulantı ve kusma, hazımsızlık ve iştahsızlıktır; Norveç'te yasaklandı.

  34. Şekerler ŞEKERLER DOĞADA NASIL BULUNUR Şekerler doğada genellikle bitkisel ve hayvansal ürünlerde bulunur. Sakaroz; şeker pancarı ve şeker kamışının bünyesinde bulunur. Sofra şekeri olarak bilinen kristal şeker veya beyaz şeker sakaroz kökenli şekerdir ve sadece şeker kamışı veya şeker pancarından elde edilebilir. Fruktoz ise meyve şekeri olarak bilinir ve en çok üzümde % 7 civarında bulunur. Laktoz ise sütte doğal olarak bulunan şekerdir. Anne sütünde de % 2 civarında laktoz bulunur.

  35. NİŞASTA VE NİŞASTA BAZLI ŞEKER KAVRAMI Nişasta kompleks karbonhidrat olarak tanımlanan, suda çözünmeyen, basit sakkarit zincirlerinin bir araya gelmesinden oluşan polisakkaritlerdir. Tat verici özelliği yoktur. Nişasta içeren tarımsal ürünler arasında;  mısır, patates, buğday ve pirinç sayılabilir. Nişasta bazlı şeker genellikle nişasta içeren mısır, buğday ve patatesten elde edilir.  Doğada bulunduğu şekliyle normalde tat verici özelliği olmayan ve suda çözünmeyen nişastanın, hidrolizi ve izomerizasyonu suretiyle üretilir.

  36. PANCAR ŞEKERİ İLE NİŞASTA BAZLI ŞEKERİN FARKI PANCAR ŞEKERİ SAKAROZDUR. SAKAROZ PANCARIN İÇİNDE DOĞAL HALDE BULUNUR…Pancar şekeri başka bir deyişle sofra şekeri, pancarda doğal olarak bulunan sakarozun, pancar içinde bulunan diğer maddelerden ayrılarak saf hale getirilmesiyle üretilir. Yani doğada şeker pancarı içinde bulunan sakaroz, pancarın içinden alınır ve sofraya taşınır. Sofra şekeri % 99,9 saflıkta sakarozdur.

  37. NİŞASTA BAZLI ŞEKER, GLUKOZ, FRUKTOZ VE YÜKSEK ŞEKERLER İÇERİR. MISIR VE BUĞDAYDA BULUNAN NİŞASTANIN PARÇALANMASI İLE ELDE EDİLİR.Nişasta bazlı şeker ise, nişasta içinde bulunan kompleks polisakkaritlerin enzim/asit yardımıyla parçalanarak kısmi olarak basit şekerlere dönüştürülmesi suretiyle elde edilir. Parçalanma düzeyine göre ürünlerde değişik oranlarda monosakkarit (glukoz/fruktoz) ve yüksek şekerler bulunabilmektedir. Nişasta bazlı şeker üretiminde önce mısırdan nişasta, nişasta sütü olarak ayrılır, nişasta sütü içindeki polisakkaritlerin kısmi olarak parçalanmasıyla nişasta bazlı şekerler elde edilir.

  38. ŞEKER” İBARESİ HER ZAMAN PANCAR ŞEKERİNİ İFADE ETMEYEBİLİR… • Kimya öğretisinde şeker tanımı içinde monosakkaritler, oligosakkaritler ve polisakkaritlerin tamamı yer aldığından, etiket üzerindeki içindekiler bilgisi içinde yer alan “şeker” ibaresi her zaman pancar şekerini işaret ediyor olmayabilir. O nedenle Türk Gıda Kodeksinde adlandırıldığı  şekilde “ beyaz şeker” veya  “pancar şekeri” veya “sakaroz” ibaresinin aranması yerinde olur.

More Related