1 / 31

TEZHİP SANATI

TEZHİP SANATI. Tezhip Sanatı Nedir

nantai
Download Presentation

TEZHİP SANATI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. TEZHİP SANATI

  2. Tezhip Sanatı Nedir Arapça tezhip; “altınlamak”, “yaldızlama”, “bezeme”, yazma kitapların sayfalarına, hat levhalarına, murakkalara, hatta tuğraların üst taraflarına altın tozu ve boya ile yapılan her türlü bezeme. Sözcük yalnız altınla yapılanın dışında, toprak boyalarla yapılan bezemeler için de kullanılır. Yalnız altınla yapılan tezhibe “halkari” denir. Tezhip yapan sanatçıya “müzehhib” tezhiplenmiş yapıta da “müzehheb” adı verilir.

  3. Türk Tezhip Sanatının Tarihi Gelişimi İslam Öncesi Dönem Tezhip Sanatı Dünyada tarihe malolmus uygarlıklar arasında, süsleme sanatları ile zirveye ulaşmış milletlerden biri de hiç şüphesiz Türklerdir. Türkler Orta Asya’dan başlayarak, Yakın Doğu’yu da içine alan Milli Sanat Kültürünü, yüzyıllardan bu yana Anadolu ve Rumeli’de başarılı bir şekilde yaşatmışlardır. 744 senesinde merkezleri Orhon kıyılarında olan Dokuz Oğuzlar Uygur devletini kurarak MS. 840 senesine kadar bu bölgede yaşamışlardır. Mani dininden sonra Budizm’i benimseyen Uygurlar, duvar resimlerinde kullandıkları figür ve motifleri daha da küçülterek kitap süslemelerinde kullanmışlardır. Manihaizm’i kabulü ile gelişmeye başlayan süsleme sanatında zemin mavidir. Kullanılan renkler kırmızı, beyaz, altın yaldız, erguvan rengi, açık ve koyu yeşil. Basitleştirilmiş agaç motifleri, yapraklarla bezeli kıvrım dallar baslıca unsurlar.

  4. XIII. Ve XIV. Yüzyıl Selçuklu ve Beylikler Dönemi Tezhip Sanatı Anadolu Selçuklu ve Beylikler döneminde yapılmış ilmi eserler ve Kuran-ı Kerimler, tezhip sanatımızın en eski ve önemli örneklerini içinde barındırır. XIII. yy’da medeniyet ve sanatlarının zirvesine çıkan Selçukluların başkentleri ve aynı zamanda önemli sanat merkezleri olan Konya’da, Selçuklu Sarayına bağlı sanatkarların yarattığı zengin fakat o nispette sade ve olgun süslemeli şaheserler tezhibin en güzel örnekleridir.

  5. Erken Osmanlı Dönemi ve 15. Yüzyıl Tezhip Sanatı İslam Öncesi Türklerinde Toteizm, Şamanizm, gök tanrı inancı devam ederken, 10.yy. inanç sistemi değişmiş, Asya ve Horasan yavaş yavaş İslamlasarak Anadolu’ya Müslüman olarak gelmişlerdir. Erken Osmanlı yazmalarında farklı etkileşimlerin birleşiminden doğan yeni bir tezhip üslubunun varlığı ilk bakısta sezilir. Osmanlıların saray çevresinde geliştirdikleri görkemli sanatlarının benliğine özgü motifleri, kitap süslemeciliğinde de görülür. Baslangıçta saraya baglıçalısannakkaslar ve müzehhipler zümresinin kökenlerine ve fethedilen ülkelerin sanat alanında yarattıkları etkilere baglı olarak, belirli motif dagarcıgına sahip tezhip üslubu dogurmustur. Genellikle, yuvarlak kıvrımlar çizen dallar üzerine yerlestirilmis Rumiler ve Hatayi’ler, kimi kez tek baslarına, kimi kez kademeli olarak birlikte uygulanmıstır.

  6.  16. Yüzyıl Klasik Dönem Osmanlı Tezhip Sanatının, Fatih’ten sonraki ikinci önemli dönemi 16. yüzyılın ilk yarısına rastlar. Çesitli motif ve üslupların yaratıldığı bu dönem, klasik Türk Tezhibinin de hazırlayıcısı olmuştur. Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran Zaferinden (1514) sonra Tebriz’e girmesinden sonra, Herat’lı sanatçılar kendisine sıgınırlar. Bir grup Tebrizli sanatçı İstanbul’a gönderilir. Bu da Osmanlı saray sanatında kısa da olsa bazı sanat etkilerinin olusmasına neden olur. Bu etkiler kitap sanatlarına da yansır. 15. yüzyıl sonlarında Herat’daolusan son derece dekoratif olan süsleme üslubu ve bazı formların etkisiyle iplik inceliginde kıvrımlı dallar ve aynı incelikte Rumiler kitap süslemeciliginde kullanılır. Tezhip, 16. yüzyılın ikinci yarısında daha önceki görülen yeniliklerin gelismeleringelisim sahası olmustur. Tezhiplerin ana formu, motifler ve renkler burada olabildigincezenginlesmis ve gelismistir. Devrin nakkaslarındanNakkas Bayram B. Dervis ve Muhammed b. lyas’ında bu devirdeki çalısmaları Kanuni Devrini üst seviyeye ulastırmıstır.

  7. 18. Yüzyıl Batı Etkisi ve Tezhip Sanatındaki Canlanış 17. yüzyılın ikinci yarısında, Osmanlı el sanatlarının bazı dallarında hissedilmeye baslanan Batı etkisi, tezhip sanatında da görülür. Yüzyılın sonlarına dogru ilk örneklerini veren tezhip sanatındaki bu yenilik farklı bir anlayıslaçizilmis ve renklendirilmis çiçek demetleridir. Üçüncü boyutun verilmeye çalısıldıgı çizim ve gölgeli boyamalarıyla bu naturalist çiçek buketleri veya tek çiçekler, Osmanlı kitap sanatında çiçek ressamlıgıdiyebilecegimiz yeni bir türün dogmasına yol açmıstır. Naturalistyaklasımla yapılan çiçek ve çiçek buketleri, 18-19 yüzyıl boyunca Türk tezhibinde varlıgını sürdürür.

  8. 20. Yüzyıl ve Cumhuriyet Dönemi Tezhip Sanatı “1914”te yazı, tezhip,halı desenleri, minyatür, cilt, ebru gibi geleneksel sanatlarımızı yasatmak ve ögretmek amacı ile açılan “Hattat Mektebi” 1936 senesinde “Sark Tezyini Sanatlar Mektebi” adı altında Güzel Sanatlar Okulu’na baglanır ve daha sonra “Türk Tezyini Sanatlar Bölümü” adını alır. Bu dönemlerde Türk Tezyini Sanatlar Bölümü’nde Tezhip hocası büyük sanatçı Tugrakes İsmail Hakkı Altunbezer(1873-1946) in tezhipteki tarzı tutulmamıs ve devam etmemistir .Bu tarz tezhibinde rumi ve hatayi motifleri sivri hatlara sahip olup, ana renk altındır.

  9. Τezhip Sanatının Kullanım Alanları Yazma Kitaplar Tezhip sanatı daha çok yazma eserlerin süslemesinde kullanılmıştır. Yazma kitaplar arasında en çok yazılıp, tezhiplenmiş olan elbette ki Kuran-ı Kerim’lerdir. Yazma kitaplarında genel olarak; zahriye sayfaları, unvan sayfaları, serlevhalar, sure başları, güller, noktalar, satır araları, sayfa kenarları, ve hatime sayfaları tezhiplenmiştir. Zahriye sayfaları yazma kitabın ismini veren birinci sayfaya veya cilt kapağının iç tarafına denir. Yazıda başlık anlamına gelen serlevha, zahriyeden hemen sonra gelen ve metnin başladığı ilk sayfadır. Secde gülü secde edilecek ayetlerin hizasına, hizip gülü her beş sayfada bir, cüz gülü her yirmi sayfada bir, sure gülü de her surenin başına konur. Noktalar müzehheb çiçeklere verilen addır. Bunlar kitap süslemesinde genellikle ayetlerin söz başlarına veya sonlarına konulduğu için bu adı almışlardır. Vakfe de denir. Hatime sayfaları yazma kitaplarda müellifin eserini bitirirken yazdığı duaları ve hattatını, varsa müzehhibini belirten yazıları kapsayan son yapraktır.

  10. Levhalar Levhalar da tezhiplenen eserlerdendir. Ancak levhaların camlanıp çerçevelenerek korunmasına önem verilmediğinden, açıkta kalan yazı ve tezhipler dış etkilere özellikle devrin aydınlatma aracı olan kandillerin isiyle kirlenip karararak neredeyse okunmaz hale gelmiştir.

  11. Ferman ve Tuğralar Hat sanatında da önemli bir yeri olan ferman ve tuğralar da tezhiplenmiştir. Önceleri ferman, berat, vakfiye gibi yazılı belgelerin baş kısmına konulan tuğranın kullanım alanları zamanla yaygınlaşmış, mühürler, paralar, pullar ve kitabelerde kullanılmaya başlanmıştır.

  12. Kitap Ciltleri Eskiden beri tezhiplenen kitap ciltleri özellikle 16y.y.’da en değerli örneklerini sergilemiştir. Bu yüzyıl cildinde kapaklar, sertap ve miklep üzerindeki şemse, selbek, köşebent ve bordürler, Türklere has renk ve kompozisyon uyumu, sadelik içinde güzel bir ahenk teşkil etmekteydi.

  13. Minyatürler Minyatürlerde minyatür içindeki birimler ve bütünün etrafındaki iç ve dış Pervazlar tezyin edilir. Minyatürde tezhiplenen bölümler; mekanlar, çadırlar, kıyafetler, örtüler vediğer ufak detaylardır. Mekanlar genellikle geometrik şekillerle tezhiplenir. Kıyafetlerde devrin kıyafet desenlerine uygun biçimde tezhiplenir. Çadır detaylarında şemseler ve diğer süsleme elemanları en uygun şekilde kullanılmıştır. Türkler minyatürlerin etrafını gerektiğinde hafif bir halkar ile tezyin etmişler, bazen zerefşan ile süslemişlerdir.

  14.  Kubur, Kutu, Sandık (Lake İşleri) Bunların dışında kubur, kutu ve sandıklarda tezhiplenen eşyalardandır. Kubur üzerinde kalem koymaya mahsus yeri, altında da hokka bulunan yazı aletinin adıdır. Boru şeklinde dört altı ve sekiz köşeli olup, yirmibeş cm. boyunda olanları vardır. Kuburlar gövde ve kapaktan oluşur. Genelde gövde ve kapağın her iki uç kısmına pervaz yapıldıktan sonra arada kalan alan tezhiplenir.

  15. Diğer Alanlar Tılsımlı gömlekler de tezhiplenmiştir. Özellikle padişah ve ailesi için hazırlananların tüm yüzeyi hattatlar ve müzehhipler tarafından çeşitli ayetler ve dualar yazılarak, altın ümüş ve kumaş boyaları ile tezhiplenerek doldurulmuştur. T ezhipsanatı bunların yanı sıra çadır direkleri, tabanca kılıf ve kabzaları, ok ve yaylar ile bunların içine konulduğu tirkeş ve sadak denilen ok kapları üzerine de uygulanmıştır.

  16. Günümüz Kullanım Alanları Tezhip sanatı günümüzde; genellikle tek başına ya da hüsn-i hat, minyatür gibi eserleri süslemek suretiyle levha olarak kullanıldığı gibi daha çağdaş alanlarda da kullanılmaktadır. Örneğin tekstil sektöründe kumaş deseni tasarımlarında tezhip sanatı motiflerine ve kompozisyonlarına sıkça rastlanmaktadır. Gelenekselliğin değer kazanmasıyla özel kıyafetlerden kravat, eşarp gibi günlük kıyafetlere kadar pek çok giyim eşyasında tezhip sanatı motifleri görülmektedir. Bunun yanı sıra dekorasyon alanında da klasik ya da daha da stilize edilmiş şekilde tezhip sanatı kompozisyonları kullanılmaktadır. Duvar, tavan, merdiven vs. mekan süslemesinin yanında mobilya ve aksesuar tasarımı ve süslemesinde tezhip sanatı motifleri görülmektedir.

  17. Tezhip Sanatında Teknik Üsluplar Tezhip sanatı tekniklerini; klasik tezhip, halkar, zerefşan, sazyolu, şukufeve münhani olarak sınıflandırmak mümkündür.  Klasik Tezhip Klasik tezhibin yapımında öncelikle kompozisyon kurallarına uyularak desen hazırlanır. Desen tezhiplenecek zemin üzerine istenilen desen geçirme yöntemiyle silkilir. Önce fırça ya da kalem ile belli edilerek altın sürülür. Altın kısımlar mührelenerek parlatılır. Tahrirlendikten sonra uygun renklerle çiçekler boyanır. Tarama ya da lekelendirme gibi yöntemlerle çiçekler renklendirilir. Çiçeklerin tahrirleri de tamamlandıktan sonra istenilen renklerle zemin doldurulur. Desenlerin bazı kısımlarını kabarık olarak göstermek için yaldız ve boya sürülmeden önce yumurta sarısı ile beyaz boya sürülür ve kuruduktan sonra üzerine yaldız ve boya sürülür. En koyu zemin rengi ile kompozisyonun etrafı kontürlendikten sonra uygun tığ çizimi yapılarak boyanır.

  18. Halkar Tezhip sanatı tekniklerinden biri olan halkar, altınla ya da yaldızla yapılan hafif süsleme üslubuna verilen addır. Gölgeli halkar ve tarama halkar gibi değişik şekillerde uygulanmış ve boyama şekillerine göre isimler almıştır. Tek renk veya çift renk (sarı-yeşil) altınla yapılan esas halkar tahrirli halkar, renkli halkar, foyalı halkar, iğne perdahlı halkar gibi isimler alır. Sulu altınla çalışılan çiçek yaprak ve şekillerin ortadan dışa doğru süpürme hareketiyle altının uç kısımlarda toplanarak çalışılmasıdır. Daha sonra etrafına yine altınla kalın bir kontür çekilir. Yine aynı tarz çalışılmış fakat daha sonra çok sulandırılmış bir renk ile altının az olduğu iç bölgelere gölgelendirme yapılır ki bu halkarın hafif renklendirilmiş olanına şikaf denir.

  19. Zerefşan Zerefşan Türk tezyinatında serpme altın şeklinde yapılan bir süsleme tarzıdır. Varak altının elek üzerinden jelatinli su veya yumurta akı sürülmüş bir zemine serpiştirilmesidir.

  20. Sazyolu Sazyolu 16 .y.y.’ın ilk yarısında Osmanlı Sarayı’nda geliştirilen bir üsluptur. Sazyolu, kıvrık dal olarak bilinen uzun dallar üzerine yapılan süslemelerdir.  Ana motiflerini hançer yaprakları denilen ince sivri uçlu iri yaprak motifleri, çok süslü ve kıvrımlı hatmiler, çeşitli kuşlar, ejderhalar ve simurglar, özellikle sırt çizgisi kalın çekilmiş kıvrık yaprak motifleri oluşturur.

  21. Şukufe Şukufe doğadan alınan çiçek motiflerinin stilize edilerek kullanılmasıyla yapılan bir çeşit tekniktir. Avrupa’nın barok ve rokoko sanatlarının Türk zevkine göre şekillenmesi ile ortaya çıkan Şukufe tarzı, kendine has karakteri ile Türk tezyinatında yer almaktadır. Şukufe ince fırça darbeleriyle gölgelendirme yapılarak çalışılan, özellikle tezhip sanatında çokça eser verilen çiçek minyatürüdür.

  22. Münhani Münhani tekniği kitap süslemesinde 11. ve 15.y.y.’lar arasında çok kullanılan bir desen çeşidi, aynı zamanda bir tekniktir. Münhaniler birbirine yapışık kümeler halinde olup kendine özgü bir renklendirme özelliğine sahiptir. Rumi ve kuş gagalarının iç bünyelerinde kullanılan ayrıntılardan oluşup gittikçe incelerek belli bir yöne doğru daralıp deseni meydana getirirler. Münhani boyama tekniğinde önce kağıda geçirilen kompozisyon hatları uygun bir fırça ile yaldızlanır. Siyah ince kontür her motifin yaldızlanan hattının dışına çekilir. Renklendirilmesinde ise istenilen renk en az üç ton olmak üzere hazırlanır. Kuzu denilen bir fırça kalınlığında boşluk bırakılarak, tonlar açıktan koyuya doğru eşit aralıklarla kalan zemine uygulanır. En koyu zemin rengi ile kontür çekilerek, uygun tığla kompozisyon tamamlanır.

  23. Hazırlayan Zeki DOĞAN http://doganzeki.wordpress.com

More Related