1 / 44

SÖZCÜKTE ANLAM

SÖZCÜKTE ANLAM.

naida
Download Presentation

SÖZCÜKTE ANLAM

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. SÖZCÜKTE ANLAM

  2. Türk milletinin dili Türkçedir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir.Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yüceltmek için çalışır. Türk dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği nihayetsiz felaketler içinde ahlakının, ananelerinin, hatıralarının, menfaatlerinin, kısacası bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin kalbidir, zihnidir. Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması millî hissin gelişmesinde başlıca etkendir.Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır. Türk milletinin millî dili ve millî benliği bütün hayatında hakim ve esas kalacaklardır.

  3. SÖZCÜK NEDİR ?

  4. Kelime, anlamıveyagörevibulunanvetekbaşınakullanılabilensesveyaseslertopluluğudur. TürkDilKurumukelimeyi;“Anlamlısesveyasesbirliği, söz, sözcük“ olaraktanımlamaktadır.Kelimeleranlamlıveyagörevlidilbirlikleridir. Kelimeleringenellikleanlamlarıvardır.Dışarıdabirvarlığı, birnesneyibirhareketikarşılarlar. Kelimeyi -kikelimeninTürkçekarşılığısözcüktürvedahasıkbuhâliylekullanılmaktadır- okuduğumuzveyaduyduğumuzzaman o varlıkveyahareketgözümüzünönündecanlanır: kitap, daktilo, koyun, kuzu, cetvel, koşmak , yazmak… Ancak, anlamıbulunmayankelimeler de vardır: gibi, ile , ve , için , fakat, ama, kadar vb. Bunlarınanlamlarıyokturvehiçbirvarlığıveyahareketikarşılamazlar. Cümledeanlamlıkelimelerlebirliktekullanılırlar. Onlarınmanalarınayeniifadelerkatarlar: aslangibi, onuniçingelmiştim, sabahakadarağladıörneklerindeolduğugibi.

  5. GERÇEK-MECAZ ANLAMLI SÖZCÜKLER • YAN ANLAMLI SÖZCÜKLER • TERİM ANLAMLI SÖZCÜKLER • EŞ-ZIT ANLAMLI SÖZCÜKLER • EŞ SESLİ SÖZCÜKLER • YAKIN ANLAMLI SÖZCÜKLER • SOMUT-SOYUT ANLAMLI SÖZCÜKLER • ÖZEL-GENEL ANLAMLI SÖZCÜKLER • NİCEL-NİTEL ANLAMLI SÖZCÜKLER • YANSIMALAR • İKİLEMELER • DEYİMLER • ATASÖZLERİ • ÖZDEYİŞLER

  6. GERÇEK(TEMEL) ANLAM • Gerçek anlam,bir sözcüğün temel anlamıdır. Buna sözcüğün ilk akla gelen anlamı da denir. Örnek: “Üzerinde ince bir gömlek vardı.” “Çocuğu ağır çantayı kaldıramadı.” “Evin camlarını kırmışlar.” “Bahçedeki kuru otları yakmış.”

  7. ”Karanlık “ kelimesi aşağıdaki cümlelerin hangisinde gerçek anlamıyla kullanılmamıştır? • Bunlar karanlık fikirli adamlar. • Karanlık odada çalışmaktan hoşlanır. • Hava oldukça karanlık,daha ileri gidemeyiz. • Karanlıkta göz gözü görmüyordu.

  8. ”Açık” sözcüğü,aşağıdaki cümlelerin hangisinde gerçek anlamda kullanılmıştır? • Pehlivan açık düşünce tuş oldu. • Bu adamın her işi açıktır. • Böyle açık ağızlılarla ne konuşursun? • Açık kapının aralığından baktı.

  9. MECAZ ANLAM • Mecaz anlam, sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazanmış olduğu yeni anlama denir. Örnek : ‘Yaşlı kadına yer vermen incebir davranıştı.” “Çocuğu ağır işlerde çalıştırmışlar.” “N'olur beni kırma, maça birlikte gidelim.” “Sınavda yüksek not alamazsam yandım.”

  10. ”Ateş” sözcüğü,aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecaz anlamda kullanılmıştır? • Yemeği yeni ateşten indirdi. • Zavallı çocuk ateşler içinde yanıyor. • Erken saatlerde topçu ateşi başlamıştı. • Konuşmasındaki ateş içimi yaktı.

  11. Aşağıdakilerin hangisinde ”ileri” sözcüğü mecaz anlamdadır? • Senin saatin beş dakika ileri olabilir. • Biraz ileri gider misin, sıkıştım da. • Başını biraz ileride tut ve gülümse. • O, ileri görüşlere sahip bir insandı .

  12. YAN ANLAM • Temel(gerçek) anlama bağlı olarak kelimenin kazandığı yeni anlama yan anlam denir. Örnek : Kapının kolu kırıldı. Ayakkabının burnu aşınmış. Masanın gözünde kalemlerin kalmış.

  13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yuva” sözcüğü yan anlamı ile kullanılmıştır? • Ağaçtaki yuvayı yere attı. • Kardeşim yuvaya gidiyor. • Yuvada beş yavru kuş var. • Kırlangıç,yuvasını çamurdan yapar.

  14. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcük yan anlamda kullanılmamıştır? • Kitabın başı biraz sıkıcıydı;ama sonradan güzelleşti. • Karşı yakada oturduğu için işe geç kalıyor. • Kapının kolunu sen mi kırdın? • Masanın üzerindeki saat senin mi?

  15. TERİM ANLAM • Herhangi bir bilim, sanat ya da meslekle ilgili özel bir kavramı karşılayan sözcüklere terimdenir. Matematikte kullanılan: açı, üçgen, karekök... Edebiyatta kullanılan :öykü, ölçü, kafiye, dize... Sosyal bilgilerde kullanılan :iklim, ölçek, eş yükselti Fen bilgisinde kullanılan :hücre, soluk boruları, sindirim sistemi, sinir ... sözcükleri terimdir

  16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim kullanılmıştır? • Bu konuda, ben konuşmak istemiyorum. • Böylece bir engeli daha aşmış bulunuyoruz. • Elinde bir demet çiçek vardı. • Çocuğun kızamık olduğunu söylemiştim size.

  17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim kullanılmamıştır? • Atomun parçalanması sonucunda büyük bir enerji açığa çıkar. • Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin oluşturduğu alüvyonlu ova çok verimlidir. • Sinemaya gitmek için bilet almaya gitti sanırım. • Ne nota ne usul bilmediği halde beste yapıyor.

  18. EŞ ANLAMLILIK • Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere denir. Örnek: Ayakkabı – kundura Rehber - kılavuz ... Siyah – kara Kafa – baş

  19. ZIT(KARŞIT) ANLAMLILIK • Birbirine karşıt kavramları karşılayan sözcüklere karşıt anlamlı sözcükler denir. Örnek: Güzel - çirkin Sevmek - nefret etmek Gece - gündüz... İleri – geri Uzun –kısa Gelmek – gitmek / gitmemek • Her sözcüğün karşıt anlamlısının olmadığını da belirtelim. Örneğin “su, aramak, yeşil...” gibi sözcüklerinin karşıt anlamlısı yoktur.

  20. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşıt anlamlı sözcükler bir arada kullanılmıştır? • Terli terli sokağa çıktığı için hastalanmış. • Kışın, o yörede hava soğuk olur. • Sınavda hem kolay hem zor sorular sorulmuş. • O, kılık kıyafetine pek dikkat etmiyor.

  21. EŞ SESLİLİK(SESTEŞLİK) • Yazılışları aynı, anlamları farklı sözcüklere sesteş sözcükler denir. “Su gelir güldür güldür Gel de yâr beni güldür.” ……. ‘’Benden sana bir öğüt Kendi ununu kendin öğüt…’’ …. “Bu yüzbana yabancı gelmedi.” “Ben her şeyi bilemem ki.” “Bu çay yazın kurur.”

  22. Araç dizileri yolları tıkamıştı. Futbolcu dizinden sakatlanmış. • Altı çizili sözcükler arasındaki anlam ilişkisi aşağıdakilerin hangisidir? • Sesteşlik • Zıt anlamlılık • Yakın seslilik • Anlamdaşlık

  23. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eşsesli sözcük yoktur? • Gül ağacı değilim. • Arkadaş, sen buraya gel. • Bu bağ kimindir? • Annene bir mektup yaz

  24. YAKIN ANLAMLI KELİMELER Yazılışı ve okunuşu farklı olan, anlamdaş gibi göründüğü hâlde birbirinin yerini tamamen tutamayan, yani aralarında anlam ayrıntısı bulunan kelimelerdir. Bunlar çoğunlukla Türkçe kelimelerdir. göndermek-yollamak, bezmek-bıkmak-usanmak, dilemek-istemek, çevirmek-döndürmek, söylemek-demek-konuşmak, eş-dost, hısım-akraba, bakmak-seyretmek,

  25. Kardeşim sana küsmüş.Kardeşim sana kırılmış.Kardeşim sana gücenmiş.Kardeşim sana darılmış. Birinci cümlede bir "kesinlik ve aşırılık“ anlamı, ikincicümlede bir "esneklik, hatta hoşgörü" anlamı, üçüncü cümlede "üzülmek" anlamı, dördüncü cümlede "gücenip görüşmez olmak" anlamı vardır. Ben her sorunla başa çıkarım. (baş etmek)Bu kadar yürekten çağırma beni. (candan)Davranışları hiçbir zaman içtenlikli değildi. (yürekten, candan)Yaptığı işi önemsemiyordu. (özen göstermiyordu.)

  26. SOYUT VE SOMUT ANLAM • Duyu organlarımızdan herhangi biri ile algılayabildiğimiz sözcüklere somut anlamlı sözcüklerdenir. Örneğin; “ağaç, insan, dağ, kalem, bulut...” somut sözcüklerdir. • Beş duyumuzdan herhangi biriyle algılayamadığımız varlık ya da kavramlara soyut anlamlı sözcükler denir. Örneğin; “Üzüntü, sevgi, özlem, kin, akıl ,korku,aşk ,rüya..’’

  27. NOT Çok yüreksiz bir çocuk. Kara kara üzümlere bakarak gülümsedi. Kara kara düşüncelere daldı. …… Bu yol yeni yapıldı. Bu iş için başka bir yol düşün. Sözcükler cümlede kullanılışına göre somut veya soyut olabilirler.Yüreğiböyle dertleri kaldıramadı. (kalp anlamında ve somut)Ahmet çok yüreksizbiridir.(cesaretsiz anlamında ve soyut)

  28. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ”taş” sözcüğü ‘’somut” anlamda kullanılmamıştır? • Yol yapımında kullanmak için yirmi kamyon taş geldi. • Taş binalarda ısı kaybını önlemek çok zordur. • Taş ocağında dinamit patlatmadan önce önlem almak gerekir. • Onun bu kadar taş kalpli olduğunu halam da söyledi.

  29. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi “soyut”tur? • Bugün ananemle çarşıya gideceğiz. • Sokakta oturan insanlar komşumuzdur? • Ona yaptığım insanlığı anlamadı. • Sonbaharda ağaçlar yapraklarını döker.

  30. GENEL-ÖZEL ANLAM • Anlam kapsamı geniş olan sözcüklere genel anlamlı sözcükler, anlam kapsamı dar olan sözcüklere özel anlamlı sözcükler denir. Örnek : Canlı- hayvan –balık- hamsi… Paragraf – cümle- kelime- harf

  31. ÖZELDEN GENELE SIRALAMA → Kaşağı, hikâye, edebiyat, sanat Gül, çiçek, canlı, varlık Köy, ilçe, şehir, bölge, ülke Çınar, çok uzun yaşayan bir ağaçtır. Özel anlamlı Genel anlamlı GENELDEN ÖZELE SIRALAMA: → Varlık, canlı, çiçek, gül Ülke, bölge, şehir ilçe, köy Orman, varlık, canlı, ağaç, çam ağacı Edebiyat türlerinden en çok şiiri severim Genel anlamlı Özel anlamlı

  32. NİCEL ANLAMLI SÖZCÜKLER Sayılabilen, ölçülebilen, azalıp çoğalabilen sözcüklere nicel anlamlı sözcüklerdenir. Küçük, büyük, ağır, hafif, uzun, kısa, az, çok… Sizin eviniz ne kadar küçük buraya hiçbir şey sığmaz.nicel Beni küçük görmesine tahammül edemiyorum. nitel

  33. NİTEL ANLAMLI SÖZCÜKLER Sayılamayan, ölçülemeyen sadece nesneleri özelliklerini bildiren sözcüklerenitel anlamlı sözcükler denir. Güzel, çirkin, iyi, kötü, fayda, zarar… Mezuniyette aldığım elbise kilo alınca dar geldi. nicel Bu dar görüşlü insanda kim? nitel UYARI:Sözcüğün nitel ve nicel anlamlılığı cümleye göre belirlenir.

  34. YANSIMA • Doğada duyulan seslerin taklit edilmesiyle oluşan sözcüklere yansımadenir. Örnek: “Suyunşırıltısıinsanı dinlendirir.” “Kedinin acı miyavlaması ile uyandım.” “Şu cızırtıyı durdurun artık.” vızıltı,tıkırtı,hav,pat,küt….

  35. Aşağıdakilerden hangisi yansımadan türemiş bir sözcük değildir? A) Şırıldamak B) Patlamak C) Seslenmek D) Homurdanmak

  36. İKİLEME • Sözün anlamını pekiştirmek, onu zenginleştirmek ya da değişik anlam ilgileri oluşturmak için iki sözün bir araya getirilmesiyle oluşan söz öbeklerine ikilemedenir. Örnek: “Adam acı acıgüldü.” “Lütfen saçma sapankonuşma.” “Gece gündüzçalışıyordu.” “Yalan yanlışsözlerle bizi oyalamışlardı.” • Eş-dost, iyi-kötü,er-geç,şırıl-şırıl,eski-püskü,ufak-tefek,mırın-kırın…..

  37. Aşağıdaki ikilemelerden hangisi kuruluş yönünden farlıdır? • Aşağı yukarı sorunu çözdüm. • Hayat yolları inişli çıkışlıdır. • Gerçeği az çok kavradım. • Derli toplu bir çalışma odan var.

  38. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yansımadan oluşmuş bir ikileme söz konusudur? • İnsanlar konuşa konuşa anlaşır. • Dertli dertli konuşmak onun özeliğidir. • Suyun şırıl şırıl akışını duyuyor musun? • Küçük küçük çocuklar bile işin önemini anladı

  39. DEYİMLER Herhangi bir durumu, duyguyu veya kavramı karşılamak amacıyla birdenfazla sözcüğün kalıplaşarak birlikte kullanılmasından oluşan sözcük öbeğidir. Özellikleri: 1. Bazı deyimler gerçek anlamlı, bazıları ise mecaz anlamlıdır: Gerçek anlamlı deyimler: ”İyi gün dostu”, “arayıp sormak”, “akıllı uslu”… Mecaz anlamlı deyimler: ”Çam devirmek”, “karnı zil çalmak”, “etekleri tutuşmak”… 2. Deyimler kalıplaşmış söz öbekleridir.Bu yüzden deyim içindeki sözcüklerin yerleri değiştirilemez, yerlerine eş anlamlıları getirilemez. Bu tür deyim yanlışları anlatım bozukluğu sayılır. 3. Kimi deyimlerdeki sözcüklerin, karşıladıkları durumlarla anlam ilgisi vardır: ”Göz atmak” , “kulak misafiri olmak”, “göz gezdirmek”…

  40. Kimilerinde ise sözcükler karşıladıkları durumlarla ilgili hiçbir anlam ilgisi taşımaz: “Etekleri zil çalmak” , “abayı yakmak” , “çam devirmek”… 5. Deyimler, kavramları veya durumları daha etkili kılma amacı taşır. Kullanılışlarındaki en belirgin özellik budur. Örneğin “acıkmak” sözcüğü “karnı zil çalmak” deyimiyle daha çarpıcı hale getirilir. 6. Kimi deyimler ait oldukları toplumların geleneklerini, inanışlarını, dünyaya bakış açılarını yansıtır: “İyi saatte olsunlar” , “beşik kertmesi” , “aba altından sopa göstermek”… 7. Bazı deyimler söz öbeği biçimindedir.Bunlar cümle değeri taşımaz, yargı bildirmez: “Örümcek kafalı” , “eli açık” , “bit yeniği”… 8. Bazı deyimler ise cümle biçimindedir, yargı bildirir. Bunlar doğrudan cümle biçiminde de olabilir, mastar ekiyle de kalıplaşabilir: “Atı alan Üsküdar’ı geçti.” , “Gözden düşmek.” , “ kafası basmamak.” … 9. Deyimi oluşturan sözcüklerin arasına kimi zaman başka sözcük girebilir: “Canı çok sıkılmak.” , “”morali çok bozuk.” …

  41. ATASÖZLERİ Genel kural niteliği taşıyan, uzun deneyim ve gözlemler sonucu oluşan, yerine göre öğüt veren, söyleyeni bilinmeyen özlü sözlerdir. ÖZELLİKLERİ: 1. Kimi atasözleri gerçek anlamlı, kimileri mecaz anlamlı, kimileri ise hem gerçek hem de mecaz anlamlıdır: Gerçek anlamlı atasözleri: Bunlarda yargı doğrudan iletilir. “Öfkeyle kalkan, zararla oturur.” “Bugünün işini yarına bırakma.” “Son pişmanlık fayda etmez.” 2. Mecaz anlamlı atasözleri: Bunlarda yargı, görünen anlamından farklıdır. “Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.” “Yerin kulağı vardır.” Körle yatan şaşı kalkar.” 3. Hem gerçek hem de mecaz anlamlı atasözleri:Bunlarda yargı mecaz anlamdadır;fakatgerçek anlamı da düşünmeye engel yoktur. “Ağaç yaşken eğilir.” “Dilin kemiği yoktur.” “Mum dibine ışık vermez.”

  42. ÖZDEYİŞLER Geniş bir düşünceyi, yargıyı, ilkeyi özlü bir biçimde anlatan ve söyleyeni belli olan sözlere denir. Bunların atasözlerinden farkı, söyleyeninin bilinmesidir. ‘’NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ‘’ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

More Related