1 / 26

Araştırma Görevlisi Onur GİRİŞGİN

VARROA DESTRUCTOR KONTROLÜNDE KARŞILAŞILAN ZORLUKLAR VE ÇÖZÜM YOLLARI. Araştırma Görevlisi Onur GİRİŞGİN. Varroa spp. İ lk olarak 1904 yılında Apis cerena arısında, 1960 yılında da Apis mellifera bal arısında görülmüş ve Varroa jacobsoni adı verilmiştir.

minerva
Download Presentation

Araştırma Görevlisi Onur GİRİŞGİN

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. VARROA DESTRUCTOR KONTROLÜNDE KARŞILAŞILAN ZORLUKLAR VE ÇÖZÜM YOLLARI Araştırma Görevlisi Onur GİRİŞGİN

  2. Varroa spp. • İlk olarak 1904 yılında Apis cerena arısında, 1960 yılında da Apis mellifera bal arısında görülmüş ve Varroa jacobsoni adı verilmiştir. • Ülkemize de 1978 yılında Bulgaristan’dan gelen paket arılardan geldiği düşünülmektedir. Bu türün daha sonra V. destructor olduğu ortaya çıkmıştır.

  3. Varroa destructor • Son yıllarda Varroa taksonomisi, morfolojisi ve mt-DNA çalışmaları sonucunda Oudemans tarafından yıllarca V. jacobsoni olarak tanımlanan parazitin, tanımlanandan farklı bir tür olduğu ortaya konmuştur. 2000’den itibaren V. destructor olarak adlandırılmıştır • Apis mellifera’da şu ana kadar 2 genotipi belirlenmiştir: Kore genotipi Avrupa, Ortadoğu, Asya, Afrika ve Güney-Kuzey Amerika’da; Japon-Tayland genotipi Japonya, Tayland ve ABD’de belirlenmiştir.

  4. Varroa’nın arılara yaptığı zararlar • Yaşam kısalığı • Abdomen kısalması • Kanat ve ön ayaklarda deformasyonlar • Pupa ölümleri • Canlı ağırlık kaybı • Koloni gelişme hızında ve üretim etkinliğinde azalma • Kolonide yavru yetiştirmede azalma • Enfeksiyonlara karşı doğal direncin kaybolması, enfeksiyon kaynağı oluşturması

  5. V. DESTRUCTOR KONTROLÜNDE KARŞILAŞILAN ZORLUKLAR •   Akar Biyolojisi Varroa destructorVarroa jacobsoni • Büyüklüğü 1.1-1.2 mm x 1.6-1.7 mm 0.9-1 mm x 1.4-1.5 mm • Gelişmesi 5 – 6 gün 7 – 8 gün • Yerleşim Yeri Tüm yavru gözleriErkek yavru gözleri • Kışın Dişi döllenmiş, kovanda Dişi döllenmemiştir yumurtlamaya hazırdır • Tedavi İlaçlara daha dirençli İlaçla tedaviye duyarlıdır • Yumurtlama Daha fazla yumurta bırakır Daha az yumurta bırakır • Yayılış Tüm Akdeniz ve Ortadoğu’ya Sadece Güneydoğu yayılmıştırAsya’da kalmıştır

  6. İlaçların Yavru Gözlerine Etkisi • V. destructor’a karşı uygulanan kimyasal ilaçların tümü ve organik ilaçların çoğunluğu, mühürlü yavru gözlerinden geçemeyerek akarlara etkimemektedir • İlaçlara maruz kalmayan yavru gözleri içindeki akarlar gelişmelerini sürdürerek arı yavrularına malum zararları vermekte, yavaş yavaş tekrar kovanda çoğalmaya başlamaktadır

  7. İlaçlara Karşı Parazit Direnci • Apis mellifera bilinen Varroa genotiplerinin % 90’ına % 100 oranında direnç göstermektedir. Arıcılıkta Varroa’ya karşı alınan tüm savaş yöntemleri ve önlemleri geriye kalan % 10 düzeyindeki Varroa genotiplerine yöneliktir. • Arı kolonilerinde yanlış ve yoğun ilaç uygulanması, Varroaların kimyasal maddelere karşı direnç kazanmasına neden olmaktadır • Kapalı yavru gözlerinde çoğalan Varroalar bu ilaçlardan etkilenmemekte ve kullanılan kimyasal maddelere dayanıklı yeni Varroa generasyonları koloni içerisinde etkinliğini sürdürebilmektedir

  8. Dünyada Varroa kontrolünde son 10 yılda piretiroidler (Apistan, Klartan, Aqua flow, Spur, Tau-fluvalinate, Yardex, Bayvarol) yaygınlıkla kullanılmaktadır. Piretiroidlere dirençli akarlar ilk olarak 1991 yılında Lombarby-İtalya’da tespit edilmiştir • Akarlar arı nakli yoluyla hızlı bir şekilde komşu yöreler olan İsviçre, Slovenya ve Fransa’ya, buralardan da tüm Avrupa’ya yayılmıştır

  9. Varroalarda bir ilaca karşı direncin oluşması, bu ilacın benzer maddelerine karşı da direncin oluşmasına neden olmaktadır • Organik fosforlulardan komafos (Perizin)’e karşı direnç ABD, İtalya ve İsviçre’de rapor edilmiştir. Amitraz’a direnç ise Hırvatistan’da ve ABD’de bildirilmiştir

  10. Piretiroidler, DDT’ye benzer şekilde hücrelerin sodyum kanallarındaki bağlantıyı bozarak felç ve ölüme neden olmak suretiyle etki ederler. Direnç Mekanizması DİRENÇLİ Etki Mekanizması DUYARLI Fiziksel bariyerde geçirgenliğin azalması Kütiküla Detoksifikasyon Hemolenf Hedef hücre yapısının (örn. sodyum kanalının) değişmesi Hücre duvarı

  11. Direnç bir kere ortaya çıkarak sonraki nesillerle yayılmış mıdır, yoksa birbirinden bağımsız olarak bir çok kez oluşmuş mudur? • Bulgular direnç mekanizmalarının tam olarak ortaya konması ve genlerin rolüne göre değişmekte olup kesin bir cevaba ulaşmak için daha fazla çalışma yapılmalıdır.

  12. Diğer Nedenler • Yabani hayvanlar-kuşlarla nakil • Arılarda yağmacılık • Aynı zamanda ilaçlama yapılmaması

  13. ÇÖZÜM YOLLARI Varroaların Kimyasallara Karşı Direnç Oluşumunu Engellemek • Uygulamalar gereksinim duyulduğunda yapılmalı • Her zaman önerilen doz kullanılmalı • Bir defa kullanılan ve etkinliği azalan şeritler tekrar kullanılmamalı • Her uygulamada farklı aktif maddeli ilaçlar uygulanmalıdır

  14. Topyekün Mücadele • Bağımsız yapılan uygulama, yakın arılıklardan gelen Varoa etkileşimini engelleyememektedir • Yöredeki arıcıların Varroa’ya ilaç uygulamalarını aynı zamana denk getirmeleri gerekir

  15. Bilinçli İlaç Kullanımı • Bilinçsiz ve yoğun ilaç kullanımından kaçınılmalıdır • Ruhsatlı ilaçlar kullanım şekline göre uygulanmalıdır • Uygulamalar erken ilkbahar ve geç sonbahar aylarında yapılmalı, yavrunun ve balın olduğu dönemlerde uygulanmamalıdır

  16. Organik İlaç Kullanımı • Organik AsitlerEsansiyel Yağlar • Formik asit - Thymol • Okzalik asit - Neem ağacı yağı • Laktik asit - Kışyeşili yağı • Asetik asit - Nane yağı - Kanolayağı - Diğerleri

  17. Erkek Arı Gözlerinin Çıkartımı

  18. Eski Petek Kullanmamak • Eski peteklerin (2 yıllıktan fazla) azalan göz hacmi, duvar kalınlaşması vb. sonucu daha az Varroa içerdiği tahmin ediliyordu • Brezilya’daki çalışmada akarla enfeste yavru gözleri eski peteklerde % 22, yeni peteklerde % 9 bulunmuştur • Eski petekler 2 senede bir yenileri ile değiştirilmelidir

  19. ARILARDA SELEKSİYON • SMR (Suppressed Mite Reproduction) • Kontrol kovanlar arasındaki en düşük Varroa yoğunluğuna sahip olanlar belirlenerek dirençli koloniler ortaya çıkarılır • Bu yöntemle seleksiyona tutulan kovanlara ürettirilen ana ve erkek arılar damızlık olarak kullanılır ve suni tohumlama yapılır • Direnç faktörleri : Hijyenik davranışlar, arı dansına yatkınlık, gözlerin kapalılık devresinin uzunluğu ve genetik faktörler

  20. ABD’de yapılan çalışmada koloniler ikiye ayrılmış, bir yarısına seleksiyonla üretilen dirençli ana arı, diğer yarısına seleksiyona tutulmayan ana arı verilmiştir • Karşılaştırmalar sonucu iki koloni arasında işçi gözlerinde Varroa sayısı bakımından iki kata yakın bir farklılık bulunmuştur

  21. Melez Arılar Kullanmak • Afrika Bal Arısı Apis mellifera scutellata’nın Varroa’ya karşı tam bir direnci vardır  Avrupa bal arısı ile Afrika bal arısı arsında melezleme çalışmaları yapılmaktadır • Dezavantajı : Oluşan melezlerde aşırı saldırganlık

  22. Avrupa bal arısı X Apis mellifera carnica • Avrupa bal arısı X Apis mellifera capensis • Burada amaç melez ırkın yavru gözünün kapalılık süresin kısaltarak daha az nesil Varroa oluşturmaktır

  23. Suni Tohumlama - Melezleme

  24. Teşekkürler

More Related