1 / 72

AHMET ŞEFİKA KİLİMCİ ÖZEL EĞİTİM UYGULAMA MERKEZİ VE ÖZEL EĞİTİM İŞ UYGULAMA MERKEZİ

AHMET ŞEFİKA KİLİMCİ ÖZEL EĞİTİM UYGULAMA MERKEZİ VE ÖZEL EĞİTİM İŞ UYGULAMA MERKEZİ. BAHRİYE ERYİĞİT PSİKOLOG EVRİM KÜLAH PSİKOLOG. ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUK ANNE BABA KARDEŞ.

Download Presentation

AHMET ŞEFİKA KİLİMCİ ÖZEL EĞİTİM UYGULAMA MERKEZİ VE ÖZEL EĞİTİM İŞ UYGULAMA MERKEZİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. AHMET ŞEFİKA KİLİMCİ ÖZEL EĞİTİM UYGULAMA MERKEZİ VE ÖZEL EĞİTİM İŞ UYGULAMA MERKEZİ BAHRİYE ERYİĞİT PSİKOLOG EVRİM KÜLAH PSİKOLOG

  2. ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUK ANNE BABA KARDEŞ

  3. Her annenin hamileliği sırasında “kızın mı olsun ,oğlun mu olsun “diye sorulduğunda genelde , “fark etmez, yeter ki sağlıklı olsun” diye yanıtlar duyarız.

  4. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı ,özürlü çocuk sahibi olmak bazen kaçınılmaz oluyor.

  5. Her insan , her an özürlü olabilir

  6. Bir insan özürlü olsa bile yeteneklerini geliştirip,kullanabileceği durumlar vardır. Fakat öncelikle yapılması gereken , özürlülüğün öncelikle anne baba tarafından kabul edilmesidir.

  7. Yalnız unutulmaması gereken ,her hastalık ve rahatsızlıkta olduğu gibi gelişmede ki gerilik yada eksiklilerde de ERKEN TEŞHİS ve durumun ortaya çıkarılması tedavinin yarısıdır.

  8. Anne babanın yapacağı en önemli şey çocuk gelişimi ve eğitimi hakkında bilgi sahibi olmaları ve çocuğun gelişimini yakından izlemelidirler. Çocuğun gelişiminde normal beklentilerin dışında eksiklik ya da bir geri kalma durumu gözleniyorsa , derhal bir DOKTORAbaşvurularak bir rahatsızlığın ya da gelişmede bir aksaklığın olup olmadığı araştırılmalıdır.

  9. Ailede özürlü bir çocuğun oluşu olağan üstü yeni bir durum yaratır.Aile bu durumda değişik tutumlara girer.

  10. Önce aile çocuğun neden özürlü olduğunu merak eder, öğrenmek ister. Çoğu kez başına gelen bu duruma anlam veremez. Problemle nasıl baş edeceğini bilemez.

  11. Bu konularda bir çok yerlere başvurur. Hacılara ,hocalara, doktorlara, hastanelere gider. Bu başvurularda neden böyle olduğu düzelebilir mi? Gibi sorulara yanıtlar arar.

  12. ENGELLİ BİR ÇOCUĞA SAHİP OLAN ANNE BABALARIN TEPKİLERİ

  13. Şok- İnkar- Acı- Depresyon

  14. Çocuğunun engelli olduğunu anlayan anne babaların çoğu ilk başta çaresizlik ve aşırı ağlamayla mantıksız bir davranış süreci ve kuvvetli bir ŞOK yaşayabilirler

  15. Bazı anne babalar, çocuğun engelli olduğu gerçeğinden kaçmaya çalışır ve bu durumu görmezden gelebilirler.Çocuğun engelli olduğu gerçeğinin reddedilmesi, ilerleyen yıllarda farklı şekilde görülmeye başlanabilir.Bazı anne babalar çocuğunun yeteneği düzeyinde performans göstermediğine inanır.( O,sadece tembel)

  16. Çocuklarına gereksiz yere baskıda bulunurlar.Bazı anne babalar ise çocuğunun olduğundan çok daha kötü durumda olduğuna inanırlar ve bu yüzden eğitimine yönelik hiçbir çaba içine girmeyebilirler. Bu durumu İNKAR ederler.

  17. Anne babalar, çoğunlukla engelli bir çocuğa sahip oldukları için hayal kırıklığı duyarlar. Bazıları için bu durum, ideal çocuğun ölümünün sembolüdür ve sevilen birinin kaybına benzer bir ACI tepkisi gösterebilirler.

  18. Acı ve depresyon bazı anne babalarda yaşamları boyunca yaşanabilir.Depresyon içe dönük bir kızgınlıktır.

  19. Çelişki- Kızgınlık- Suçluluk- Utanç

  20. Anne babalarca çocuklarına karşı yaşanan sevgi ve kızgınlık duygularının şiddetini , engelli çocuk arttırır. Bazı anne babalar zaman zaman çocuklarının ölümünü bile isteyebilirler . Çocuklarını çok sevdikleri halde böyle duygular yaşamaları ÇELİŞKİdir.

  21. KIZGINLIK iki şekilde kendini gösterir:Birinci tipi “niçin ben” sorusuyla ifade edilir. İkinci tipi ise ,ait olduğu kaynaktan başkasına yönelerek yer değiştirendir. Yaşamlarını alt üst ettiği için çocuklarına kızgınlık duyan ana babalar bu kızgınlıklarını eş ya da diğer çocuklarına yöneltirler .

  22. Suçluluk duygusu ,özürlü çocuğu olan anne babaların üstesinden gelmede en fazla zorlandıkları duygudur. Anne babalar ,çocuklarının özürlü olmasına neden olduklarına ya da geçmişteki hatalarından dolayı cezalandırıldıklarına inanabilirler

  23. Suçluluk duygusu”keşke” düşüncesine bağlıdır. “keşke sigarayı bıraksaydım” , “keşke daha erken yaşlarda doğum yapsaydım” , “keşke ona daha çok yardım etseydim” v.b

  24. Pazarlık Etme- Kabul- Uyum

  25. Çok seyrek görülen PAZARLIK evresi, anne babaların,çocuklarını normal hale getirmesi için tanrı,bilim adamları ya da başka herhangi biriyle pazarlık etmesidir. ”Sen benim çocuğumu iyileştirirsen namaza başlayacağım” v.b.

  26. KABUL anne babaların ulaşmak için en çok çaba gösterdikleri bir amaçtır. Kabul, sürekli olan ve sorunları anlamak ve çözmek için bilinçli çaba gerektiren bir durumdur. Ancak , önceki olumsuz duygular hiçbir zaman tamamiyle ortadan kalkmaz.

  27. Anne babalar bu duyguların üstesinden gelerek gelişir ve kendilerini ve çocuklarını kuvvetli ve zayıf yanlarıyla kabul etmeyi öğrenirler.

  28. UYUM, birden bire başlayan ve bir noktada biten bir durum değildir. UYUM,amaçların ve isteklerin yeniden sıraya sokulmasını ve zaman zaman değişiklik yapmayı gerektirir. Bireyin kişilik özellikleri ve tutumlarından etkilenen ve yaşam boyu süren bir süreçtir.

  29. AİLE İÇİ İLİŞKİLER

  30. Aile içinde böyle engelli bir çocuk olduğuna göre, Bu diğer kardeşlere nasıl anlatılacak? Kardeşlerin bu çocukla ilişkileri nasıl düzenlenecek? Yakın akraba ve tanıdık çevreye bu nasıl anlatılacak?

  31. Misafirliğe giderken ,eve misafir geldiğinde nasıl davranılacak? Çocukta misafirliğe götürülecek mi? Misafirlerin yanına çıkarılacak mı? İlk kez çocukla karşılaşanlara durumu nasıl anlatalım? Sokakta yürürken herkes çocuğuma bakıyor,nasıl davranmalıyım?

  32. Bir aile için engelli bir çocuğa sahip olmak oldukça güçtür.Engelli çocukların hak ettikleri yaşam koşullarına ulaşabilmeleri için ailenin çok uğraşması, çocuğa destek vermesi gerekir. Ailenin olayı kabullenmesi zordur, duygusal sarsıntılara yol açar.

  33. Ailenin ve engelli kişinin elinde olmayan nedenlerden sahip olunan özürlülük bir SUÇ değildir. Özürlü olmak UTANILACAK bir durum da DEĞİLDİR.

  34. Bir çocuğu bir çiçeğe benzetirsek, aile de onun yetişeceği topraktır. Toprak ne kadar iyi ve verimliyse ,o çiçek de o derece iyi gelişir ve yetişir

  35. Engelli olsun ya da olmasın her çocuğun her şeyden önce sevgiye ,ilgiye gereksinimi vardır. Özellikle engelli çocuklar oldukça hassastır. Bu nedenle onların daha çok sevgiye ve ilgiye ihtiyaçları vardır.

  36. Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli ÜÇ NOKTA vardır

  37. Birincisi:Anne baba tarafından (genellikle anne) engelli çocuğa aşırı ilgi ve sevgi göstererek çocuğun kendi başına hiçbir şey yapamaz hale getirmemesi,aksine çocuğun kendi başına günlük yaşama uyum sağlayabilecek yeteneklerini geliştirmesini sağlamalıdır. Fakat burada da çocuktan ne yeteneklerinin altında ne yeteneklerinin üstünde davranışlar beklenilmemesine dikkat edilmelidir. Aslında bu diğer çocukların gelişimi ve eğitimi için de geçerlidir.

  38. İkincisi:Anne babanın dışında diğer aile bireyleri kardeşler ,birlikte oturulan yakın akrabalar,komşular eğitimciler ve öğretmenlerin de engelli çocuğu kabullenip ona anlayış, ilgi ve sevgi göstererek ,onun gelişmesini ve yaşamdan tat almasını desteklemelidirler

  39. Üçüncüsü: Anne babanın – özellikle annenin- tüm ilgi sevgi ve dikkatlerini engelli çocuk üzerinde yoğunlaştırıp ailedeki diğer engelsiz , sağlıklı çocukları ihmal etmemelidirler

  40. KARDEŞ İLİŞKİLERİ

  41. Anlamlı her ilişki gibi kardeş ilişkilerinin de değişik durumları vardır. İlk çocukluk döneminde kardeşler birbirleri için sürekli bir arkadaşlık kaynağıdırlar. Bu ilk akran ilişkisi, sosyal gelişme için bir başlangıçtır.

  42. Oyun döneminde;oyuncaklarını,giysilerini, odalarını paylaşmalarının yanı sıra önemli bir çok deneyimlerini de paylaşmayı öğrenirler. Çocuk bu sosyal ilişki sayesinde daha sonra öğreneceklerinin temelini alır ve kişiliğini geliştirir.

  43. Okul dönemi sürecinde ,aile dışındaki bireylerle etkileşime girerler. Birbirlerinden öğrendikleri becerileri , aile dışındaki bireylerle kuracakları ilişkilerde kullanırlar.

  44. Ergenlik döneminde birbirlerine karşı karmaşık duygular hissettikleri halde cinsellik ,karşı cinsle arkadaşlık ve buna benzer konularda birbirlerinin sırdaşı ve danışmanı olurlar.

  45. Yetişkinlikte ise kardeş ilişkisi yeni bir özellik kazanır,evden ayrılıp bağımsız bir hayata başlarlar. Artık bu sevgi yumağına kardeş çocukları da katılır.

  46. Yaşlılıkta, çocuklar evlenip evden ayrılınca ve eşler de ölünce ,destek mekanizması yeniden kardeşler arasında işlemeye başlar. Hatta bazı durumlarda yaşlılıkta aynı evde yaşamaya başlamakta bir bakıma yaşamlarının ilk dönemlerine dönmüş sayılmaktadırlar.

  47. Engelli bir kardeşe sahip olmanın normal gelişim gösteren kardeş üzerindeki etkileri konusunda yapılan araştırmalar genel olarak birbirinden farklı sonuçlar ortaya koymaktadır. Bu araştırmalar,engelli bir kardeşin normal gelişim gösteren kardeş üzerinde hem OLUMLU hem de OLUMSUZ etkilere neden olabileceğini vurgulayan bulgular ortaya koymaktadır

  48. Engelli bir kardeşe karşı normal bir gelişim gösteren kardeşin tepkileri ve hissettikleri durağan değildir. Engelli bir kardeşe sahip olan kardeş,uyum sağlarken ve günün gerçekleri ile başa çıkmaya adapte olurken zaman içersinde değişmeye oldukça meyillidir.

  49. Engelli bir kardeşe sahip olan her bir çocuğun tepkisi onun yaşı ve gelişim seviyesine bağlı olarak değişmektedir.

  50. Engelli bir kardeşi olan okul öncesi dönemdeki çocukların kafaları karışabilir,şaşırabilir, korku hissedebilir, üzülebilir ve kızabilirler. Engeli bulunmayan kardeşler,anne babalarının engelli kardeşe verdikleri zamanı reddedilme olarak hissedebilir ve gücenip kızabilirler. Onlar anne babalarının engelli kardeşlerini neden daha çok sevdiklerini merak edebilirler

More Related