1 / 58

Romantizm

Romantizm. Klasisime tepki,Aydınlanma felsefesi. Fransa'da bütün 17. yy. klâsiktir. Ama 14. Louis'in sürüklediği sürekli savaşlar (İspanya veraseti) yüzünden zayıflama da başlamıştır; hem Fransa'da, hem klâsisizmde. Romantizm.

maire
Download Presentation

Romantizm

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Romantizm

  2. Klasisime tepki,Aydınlanma felsefesi • Fransa'da bütün 17. yy. klâsiktir. Ama 14. Louis'in sürüklediği sürekli savaşlar (İspanya veraseti) yüzünden zayıflama da başlamıştır; hem Fransa'da, hem klâsisizmde.

  3. Romantizm • Çünkü klâsisizmin; güçlü bir monarşiye dayandığı, toplum düzeninde değişmez görünen kural ve değerleri savunduğu, seçkin bir sınıfınbeğenisine göre uyarlandığı besbellidir.

  4. Romantizm • Edebiyat tarihçileri, Fransa'da 18. yy.lı, 14. Louis'in ölümüyle başlatıp (1715) devrimle (1789) sonuçlandırmayı ortak bir ilke saymışlardır.

  5. Romantizm • Bu dönemde saray (la cour) ve şehir (la ville), - payitaht dışında herhangi bir «taşra»nın olayları konu olmamıştır hiç bir esere - her çeşit zarafet yarışındadır.

  6. Romantizm • Yanı sıra eski toplumun siyasal ve dinsel temellerini yoklamaya başlayan bir felsefi düşünce doğmaktadır. Öyle ki yüksek zümrenin her alanda beliren hayat inceliği, kökünü yeni bir uyanışın ilkelerine dayayan halk yığınlarının ayaklanışıyla son bulacaktır.

  7. Romantizm • Marie Antoinette'in «Ekmek bulamamışlarsa çörek (pasta)yeseler ya!» sözü, bu iki eğilimin karşıtlığını en iyi belirleyen bir kader yargısı gibidir.

  8. Romantizm • 14. Louis'nin ölümüyle saray eski önemini yitirmiş; şehir, saraya karşı üstünlük sağlamıştır.

  9. Romantizm • Burjuva ve soyluların salonları çoğalır; matbaanın gelişimiyle eserler - gerekirse imzasız basılarak – halka seslenme açısına ulaşır, kahveler açılır, yazarlar yayımla geçim yolu bulmaya başlarlar; düşünce hayatı, yavaş yavaş da olsa, merkezden çevreye doğru genişler.

  10. Romantizm • Dinsel otoriteye karşı bir karşı koyma hareketi - önce düşünce ve yazı plânında olmak üzere - filizlenir.

  11. Romantizm • Bu arada din konusunda bağımsız ve özgür yorumlarıyla dikkati çeken Pierre Bayle'in (1647-1706) ansiklopedik sözlüğü ile Fontenelle'in (1657-1757) eserleri, göz açıcı etkiler yapar.

  12. Romantizm • İlâhi otoriteye ve kilise etkisine karşı insan aklı, bağımsızlık ve özgürlük hevesiyle baş kaldırmaya başlamıştır.

  13. Romantizm • Her şeyin akılla ölçülmesi, tartışmasız kabul edilmemesi, toplum olaylarıyla sanat sorunlarının da akılla değerlendirilmesi, aklın bağımsız bir güç sayılması, «aydınlanma felsefesi ve çağı» denilen dönemin ilkeleridir,

  14. Romantizm • Akla gösterilen bu inanç, her konuda yeni kuşkular yaratır: Devlet, toplum hayatı, din, ahlâk, özgürlüğü sınırlayan her çeşit kural (gelenek, görenek, kalıplaşmış yargılar...) yeniden gözden geçirilmeye başlanır.

  15. Romantizm • Edebiyat eserleriyle klâsisizm geleneğini sürdürürken düşünce hayatında yeni kıpırdanışlar yaratan Voltaıre'in (1694 - 1778).Montespuieu'nun (1689 - 1755), ansikopedist D. Diderot'nun (1713 -1784), matematikçi d'Alembert'in (1717-1783), nihayet J. . Rousseau'nun (1712 - 1778)... bir araya gelen emekleri -

  16. Romantizm • monarşiye, kilise otoritesine, toplum sınıflaşmasına olduğu kadar edebiyatta klasisizme de bir tepki olarak birikmeye başlar.

  17. Romantizm • Unutmayalım ki herhangi bir şeyin sonuncusu, bendinden sonraki devamın da başlangıcı demektir.

  18. Romantizm • Nasıl Dante, Ortaçağın son büyük şairi olarak hümanistlere yaklaşırsa; Aydınlanma felsefesinin güçlü temsilcilerinden Rousseau da, klasisizme edebiyat alanında kesin tepki olan romantizmin ilktemsilcilerinden biri olur.

  19. Romantizm

  20. Romantizm • Eserlerine yansıyan düşünce toplamıyla Rousseau'nun ortaya koyduğu ilkeler şunlardı:

  21. Romantizm • İnsan iyi, özgür, mutlu yaratıldığı halde toplumca kötü, köle, yoksul hale getirilir (Toplum suçu hazırlar; suçlu onu işler» V. Hugo).

  22. Romantizm • Onun için doğaya dönmeli, onu izlemeli; ahlâkı, eğitimi, dini ve siyaseti yeniden düzenlemelidir.

  23. Romantizm • (Emile), insanların toplum içinde yaşamaları, özgürlükle yaptıkları bir sözleşmeye dayanır.

  24. Romantizm • Özgürlük ve eşitlik bırakılmaz temel haklardır. Onun için genel irade, yani toplumun, ulusun egemenliği şarttır. (Toplum Sözleşmesi)

  25. Romantizm • Bütün Avrupa'da görülen romantizme önce Almanya'da rastlıyoruz.

  26. Romantizm • Fransız klâsik beğenisine karşı bir baş kaldırma halinde başlayan (Sturm und Drang) hareket, Goethe'nin eserinde bütünlükle izlenebilir.

  27. Romantizm • Fransız edebiyatının katı kuralcılığına, rasyonalizme, halktan ve tabiattan uzaklığa, ilkçağ eserlerinin klâsik yorumuna, Ortaçağın küçümsenişine... bir tepki olan romantizm; Fransız uygarlığına karşıt bir davranışı sürdürür.

  28. Romantizm • Madame de Stael'in eserleriyle Fransa'ya girer (Almanya'ya Dair, 1810); Victor Hugo'nun çevresinde toplanan romantik şairlerin birikimiyle eski beğeninin yerine geçmeye başlar; 1830 yıllarında zafer kazanarak iyice tutunur.

  29. Romantizm • Fransız devrimi, Napolyon savaşlarıyla yön değiştirmiş; beklenen mutluluk umudunu getirmemiştir. Üstelik çoğunluk; bu adaletsiz, katı ve bozguncu duruma uymuştur.

  30. Romantizm • Devrimle zafer kazanan burjuva sınıfı siyasal egemenliğe el koymaktaysa da çıkarlarından başka şey düşünmemektedir. Bu durumda sanatçı kendisini toplumuna uzak ve yabancı duymaya başlar.

  31. Romantizm • Onurlu bir yalnızlıkla kalabalıktan kopar, karamsar bir lirizme yönelir, çok duygulu bir incelikle çabucak kırılarak insanlara küser, tabiatın saf değerlerinden yardım umar.

  32. Romantizm • «Romantizm, kapitalist-burjuva düzenine, "yitirilmiş düşler" düzenine, iş hayatı ve kazancın bayağılığına karşı bir ayaklanma, tutkulu ve çelişmeli bir ayaklanma hareketiydi...

  33. Romantizm • Romantizm, küçük burjuva duyarlığının ölçüleri içinde, gelişen kapitalist toplumdaki çelişmelerin felsefede, edebiyatta ve sanatta en eksiksiz bir biçimde yansımasıydı.

  34. Romantizm • Ancak Marx'ın ve Engels'in yardımıyla bu erişmelerin niteliği ve kaynağı görülebildi; toplumsal gelişmenin diyalektiği anlaşılabildi ve bu çelişmeleri ancak emekçi sınıfın yok edebileceği ortaya çıktı..

  35. Romantizm • Romantizm; başlangıçta soyluların klasisizmine, kural ve ölçülere, soylu biçime, içinden 'günlük' konuların ayıklandığı bir öze karşı bir küçük burjuva ayaklanışıydı.

  36. Romantizm • Bu romantik başkaldırıcılar için ayrıcalıklı hiç bir konu yoktu, her şey sanat konusu olabilirdi.. Romantizm, klâsisizmin bakımlı bahçesinden geniş dünyanın yabanıl ormanlarına açılan bir yoldu.

  37. Romantizm • Ne var ki romantizm yalnız klasisizme değil Aydınlanma'ya da karşıydı.. Chateaubriand, Burke, Coleridge, Schlegel ve özellikle Alman Romantikleri arasında birçokları büyük bir gösterişle yadsımışlardı Aydınlanmayı;

  38. Romantizm • ; ama Shelley, Byron, Stendnal, Heine gibi toplumsal gelişmenin çelişmelerini daha büyük bir kesinlikle sezen sanatçılar Aydınlanma akımını sürdürdüler.»

  39. Romantizm • Romantizm, Ortaçağ kaynaklarından yararlanmış olmasına rağmen, açıkça bir burjuva hareketiydi; bugün yeni sayılan birçok sorunların tohumlarını daha o zamandan içinde taşıyordu...»

  40. Romantizm • Gerçekten Romantiklerin önemli keşfi şuydu: Örnek güzellik ve olgunluk eserleri yalnızca Greko-Lâtin ilkçağında yaratılmış değildir. Her ulusun, her dönemin kendi türünde üstün eserleri ve anlatım gücü olmuştur.

  41. Romantizm • Onun için Ortaçağ da estetik bakımdan geri bir dönem değil, kendine özgü bir uygarlık ve sanat dünyasıdır. Bu tarih yorumu, romantiklerin çoğunu,. 18. yy. daki Aydınlanma çağına karşıt yönde, dinsel inanışlara götürdü.

  42. Romantizm • Çelişmelere düşen Romantizm (halka inen sadelikle aşırı bireycilik; tutucu eğilimlerle devrimci düşünceler; lirizmle karamsarlık ve alay; dindarlık ve gurur; coşku ile umutsuzluk) önceleri sağduyu ve kuru mantığa karşı bir tepki iken kendisini yaratan burjuva düzeninin hayatını güzelleştirmek zorunluluğunu yüklendi.

  43. Özellikleri:

  44. Romantizm • Özellikleri: Klasisizmin bütün estetik kurallarına (bu arada "üç birlik" kuralına) ve biçimlerine karşı çıktılar.

  45. Romantizm • (tragedya yerine dram; bunun için Hugo, bu hareketi «edebiyatta liberalizm» diye tanımlayacaktır.)

  46. Romantizm • Özellikleri: Yunan mitolojisi yerine Hıristiyanlık ve Orta Çağefsanelerine, ulusalkaynaklara yer verilir. Ayrıca konular ya tarihten ya da günlükolaylardan seçilir.

  47. Romantizm • Özellikleri: Romantizmde akıldan çok hayallere, duygulara, tutkulara,inanışlara ağırlık verilir, lirizm ön çıkarılır.

  48. Romantizm • Özellikleri: Sanatçılar yapıtlarında kendi kişiliklerini gizlememiştir. Duyguları, tutkuları, ayrıntılarla işlemiştir.

  49. Romantizm • Özellikleri: İnsanın ruh halinin soyut olarak izlenmesi bırakılarak kişiler, çevreleri içinde ele alınmıştır.

  50. Romantizm • Özellikleri: Klasisizmde ihmal edilen doğaya büyük bir sevgi gösterilmiştir.

More Related