1 / 44

T Ü R K İ Y E A V R U P A B İ R L İ Ğ İ İLİŞKİLERİ

T Ü R K İ Y E A V R U P A B İ R L İ Ğ İ İLİŞKİLERİ. ANKARA ANLAŞMASI.

luella
Download Presentation

T Ü R K İ Y E A V R U P A B İ R L İ Ğ İ İLİŞKİLERİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. TÜRKİYE AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ

  2. ANKARA ANLAŞMASI 31 Temmuz 1959 tarihinde Topluluğa ortaklık başvurusunda bulunmuştur. AET Bakanlar Konseyi, Türkiye'nin yapmış olduğu başvuruyu kabul ederek üyelik koşulları gerçekleşinceye kadar geçerli olacak bir ortaklık anlaşması imzalanmasını önermiş ve 12 Eylül 1963 tarihinde imzalanan Ankara Anlaşması'nın 1 Aralık 1964 tarihinde yürürlüğe girmesiyle Türkiye-AB ortaklık ilişkisi başlamıştır.

  3. ANKARA ANLAŞMASI Ankara Anlaşması'nın amacı, 2. maddede belirtilmiştir. Türkiye ekonomisinin hızlı kalkınmasını ve Türk halkının istihdam düzeyinin ve yaşam koşullarının yükseltilmesini sağlama gereğini göz önünde bulundurarak, taraflar arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri aralıksız ve dengeli olarak güçlendirmeyi özendirmektir olarak belirtilmektedir.

  4. ANKARA ANLAŞMASI Türkiye'nin tam üyeliğini düzenleyen ise 28. maddedir. Anlaşma'nın işleyişi, Topluluğu kuran Antlaşma'dan doğan yükümlerin tümünün Türkiye'ce üstlenebileceğini gösterdiğinde, Akit Taraflar, Türkiye'nin Topluluğa katılması olanağını incelerler' ifadesine yer veren söz konusu maddede, ortaklığın nihai hedefi Türkiye'nin üyeliği olarak belirlenmiştir.

  5. ANKARA ANLAŞMASI Ankara Anlaşması, Türkiye'nin üyeliği hedefine yönelik olarak; 'hazırlık dönemi', 'geçiş dönemi‘ 'son dönem' olmak üzere üç devreden oluşan bir entegrasyon modeli öngörmüştür:İlk dönem, Anlaşma'nın yürürlüğe girdiği 1 Aralık 1964 tarihi itibariyle başlamıştır. 

  6. ANKARA ANLAŞMASI VE KATMA PROTOKOL Katma Protokol (1973) Ankara Anlaşması’nın devamı niteliğindedir. Katma Protokol, Tam Üyelik öncesi, malların serbest dolaşımına ve gümrüklerin sıfırlanmasına ilişkin (Türkiye’yi Gümrük Birliğine hazırlayan) 12 yıllık ve 22 yıllık listeleri içermektedir. Katma Protokol, aynı zamanda Türkiye ile AB arasında Ankara Anlaşması’ndan sonra 2. Hukuki Belge niteliğindedir.

  7. ANKARA ANLAŞMASI İkinci Dönem (Geçiş) ise; Katma Protokol ‘ün devreye girmesiyle başlar. Bu dönemde, taraflar arasında sanayi ürünleri, tarım ürünleri ve kişilerin serbest dolaşımının sağlanması ve Gümrük Birliği'nin tamamlanması öngörülmüştür. Türkiye, 'Geçiş Dönemi'nde, AB'den ithal ettiği sanayi ürünlerine uyguladığı gümrüklerini 12-22 yıllık listeler dahilinde kademeli olarak azaltarak sıfırlamayı ve Topluluğun Ortak Gümrük Tarifesi'ne (OGT) uyum sağlamayı üstlenmiştir.

  8. İLİŞKİLERİN DONMASI 1976 ile 1986 yılları arasını kapsayan dönemde Türkiye ile AET (AB) arasındaki ilişkiler sönüktür. Hatta 21 Eylül 1979’da Türkiye ile AET arasında yapılan bir “anlaşma” ile ilişkiler 5 yıl süreyle resmen dondurulmuştur. Bunda dünyadaki genel ekonomik buhran, Kıbrıs Meselesi, askeri vesayet önemli etkenler olarak karşımıza çıkar.

  9. İLİŞKİLERİN YENİDEN BAŞLAMASI 10 yıllık durağan dönemden sonra 1986’da toplanan Ortaklık Konseyinde Türkiye “Tam Üyelik” müracaatında bulunacağını deklere etmiştir. Bu noktada Türkiye, üyelik başvurusunda bulunmayı amaçladığını belirtmiş ve 14 Nisan 1987 tarihinde, Ankara Anlaşması'nda öngörülen dönemlerin tamamlanmasını beklemeden, Roma Antlaşması'nın 237., AKÇT Antlaşması'nın 98. ve EURATOM Antlaşması'nın 205. maddelerine dayanarak üyelik başvurusunda bulunmuştur.

  10. Komisyon, bu başvuru ile ilgili görüşünü 18 Aralık 1989'da açıklamış ve kendi iç bütünleşmesini tamamlamadan Topluluğun yeni bir üyeyi daha kabul edemeyeceğini belirtmiştir. Ayrıca, Türkiye'nin, Topluluğa katılmaya ehil olmakla birlikte, ekonomik, sosyal ve siyasal alanda gelişmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu nedenle, üyelik müzakerelerinin açılması için bir tarih belirlenmemesi ve Ortaklık Anlaşması çerçevesinde ilişkilerin geliştirilmesi önerilmiştir. 1

  11. GÜMRÜK BİRLİĞİ 6 Mart 1995 tarih ve 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı (OKK) uyarınca, 1 Ocak 1996 tarihinde Gümrük Birliği tamamlanmış ve Türkiye-AB Ortaklık İlişkisi'nin 'Son Dönem'ine geçilmiştir. Gümrük Birliği'nin tamamlanması ile Türkiye-AB ilişkileri ayrı bir boyut kazanmıştır. Zira, Gümrük Birliği Türkiye'nin Avrupa Birliği ile bütünleşme hedefine yönelik ortaklık ilişkisinin en önemli aşamalarından birini oluşturmaktadır.

  12. GÜMRÜK BİRLİĞİ GB Belgesi, Türkiye ile AB arasında yeni bir “anlaşma” değildir. Ankara Anlaşması ve Katma Protokol’den kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesidir. Katma Protokol’de yer alan 22 yılın sonunda, sanayi mallarının gümrükleri sıfırlanır ibaresi, 1995 yılına denk gelmektedir. Bu açıdan 1/95 Sayılı OKK ile Türkiye, tam üye olmadan, AB ile Gümrük Birliği’ne girmiştir. Bu da Son Döneme geçiş anlamına gelmektedir.

  13. LÜKSENBURG ZİRVESİ TAM ÜYELİĞİN TEYİD EDİLMEMESİ AB'nin genişleme sürecini değerlendiren 'Gündem 2000' Raporu hazırlanmış ve 16 Temmuz 1997 tarihinde açıklanmıştır. Rapor'da Türkiye'nin siyasi ve ekonomik sorunları nedeniyle genişleme sürecine dahil edilmeyeceği ifade edilmiştir. Bunu takiben, 12-13 Aralık 1997 tarihlerinde Lüksemburg'da gerçekleştirilen ve Ekonomik ve Parasal Birlik ile Genişleme konularının değerlendirildiği Zirve'de, Türkiye'nin adaylığı resmen teyit edilmemiş, ancak bir 'strateji' önerilmiştir. Konsey'in bu yaklaşımı üzerine Türkiye, üyelik başvurusunu geri çekmeyeceğini, Gümrük Birliği uygulamasını devam ettireceğini, ancak AB ile siyasi diyaloğu askıya alacağını açıklamıştır. Böylece ilişkiler 2 yıl süreyle bir kez daha askıya alınmıştır.

  14. HELSİNKİ ZİRVESİ TAM ÜYELİK ADAYLIĞI 10-11 Aralık 1999’daki Helsinki Zirvesi'nde Türkiye'nin adaylığı resmen onaylanmış ve diğer aday ülkelerle eşit konumda olacağı açık ve kesin bir dille ifade edilmiştir.Helsinki Zirvesi'nde, diğer aday ülkeler için olduğu gibi Türkiye için de Katılım Ortaklığı Belgesi hazırlanmasına karar verilmiştir. Türkiye için hazırlanan ilk Katılım Ortaklığı Belgesi 8 Mart 2001 tarihinde AB Konseyi tarafından onaylanmıştır.

  15. KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİ Katılım Ortaklığı Belgesi (KOB), adaylığı resmen kabul edilen her ülke için Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan ve Konsey tarafından onaylandıktan sonra, AB Resmi Gazetesi'nde yayımlanan bir belgedir. Dolayısıyla AB müktesebatının bir parçasıdır. Katılım Ortaklığı Belgesi aday ülkeler için bir tür yol haritasıdır. Bu belgede üyelik için alınması gereken önlemler, kısa ve orta vadeli öncelikler şeklinde, siyasi kriterler, ekonomik kriterler ve AB müktesebatına uyum başlıkları altında (mevcut durum itibarıyla 35 fasıl) sıralanır. Ayrıca, söz konusu belgede AB'nin mali yardımlarına ilişkin hususlar da yer alır. KOB'da yer alan kısa vadeli önlemlerin KOB'un yayım tarihinden itibaren genelde 1-2 yıl, orta vadeli önlemlerin ise 3-4 yıllık bir sürede yerine getirilmesi öngörülür. KOB, ihtiyaçlar çerçevesinde güncellenir. Başka bir ifadeyle, aday ülkenin yerine getirdiği hususlar KOB'dan çıkarılır; geri kalan önlemler ise yeni bir takvime bağlanır.

  16. KOB VE TÜRKİYE AB Konseyi, Türkiye için hazırladığı ilk Katılım Ortaklığı Belgesi'ni 8 Mart 2001 tarihli kararı ile kabul etmiştir. Katılım Ortaklığı Belgeleri, aday ülkelerin üyeliğine kadar geçerliliğini korumakta, ancak adayların gösterdiği ilerlemelere göre, gerektiği takdirde, Komisyon tarafından yenilenmektedir. Bu kapsamda, Türkiye'nin kaydettiği ilerlemeler ve oluşan yeni gereklilikler ışığında 2003, 2005, 2006, 2008’de revize edilmiştir. Buna karşılık Türkiye’de ilk Ulusal Programı’nı 2001’de ortaya koymuştur. Revize edilmiş Ulusal Program ise 24 Temmuz 2003 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

  17. BRÜKSEL ZİRVESİ TAM ÜYELİK MÜZAKERELERİ BAŞLAMA KARARI 1999’da tam üyeliğe adaylık kabul edildikten sonra, Türkiye 2004 yılına kadar, yoğun bir AB mesaisi harcamış ve 8 uyum paketi ile 2 Anayasa değişikliği yaparak, “reform süreci” gerçekleştirmiştir. Bu emeklerin neticesinde AB, Kopenhag Siyasi Kriterleri’nin Türkiye tarafından yerine getirildiğini söyleyerek, -2004 Yılı İlerleme Raporu’ndaki olumlu görüş de etkili olmuştur-Aralık 2004’deki Brüksel Zirvesi’nde Ekim 2005’de Müzakerelerin başlaması önerilmiştir.

  18. TAM ÜYELİK MÜZAKERELERİ BAŞLAMASI Türkiye’nin tam üyelik müzakere süreci 2005’de başladı. Öncelikle Ankara Anlaşması’nın, AB yeni üye olan ülkeler tarafından kabul edildiğini deklere eden “Ek protokol”ü imzalamıştır. Ancak GKRY’ni tanımadığını açıklamıştır. Türkiye 20 Ekim 2005’de ilk fasıl olan “Bilim Araştırma faslı” sembolik olarak açılmış ve geçici olarak kapatılmıştır. Ekim 2006’da tarama faslı başlamıştır. Tarama Faslı üye ülkenin AB müktesabatına ne kadar sürede uyacağının orta konmasıdır.

  19. MÜZAKERELERİ ÇERÇEVESİ Müzakerelerin hangi usul ve esaslar çerçevesinde yürütüleceğini düzenleyen  belgedir. 3 Ekim 2005 tarihli Hükümetlerarası Konferansta kabul edilmiştir. Müzakerelerin 3 temel unsur üzerinden yürütüleceği görülmektedir.  1- Kopenhag siyasi kriterlerinin istisnasız olarak uygulanması, siyasi reformların derinleştirilmesi ve içselleştirilmesi, 2- AB Müktesebatının üstlenilmesi ve uygulanması, 3- Sivil toplum diyalogunun güçlendirilmesi ve bu çerçevede hem AB ülkelerinin kamuoylarına, hem de Türkiye kamuoyuna yönelik olarak bir iletişim stratejisinin yürütülmesi.

  20. MÜZAKERE FASILLARI 1) Malların Serbest Dolaşımı2) İşçilerin Serbest Dolaşımı3) İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi4) Sermayenin Serbest Dolaşımı5) Kamu Alımları6) Şirketler Hukuku7) Fikri Mülkiyet Hukuku8) Rekabet Politikası9) Mali Hizmetler10) Bilgi Toplumu ve Medya 11) Tarım ve Kırsal Kalkınma12) Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı13) Balıkçılık

  21. MÜZAKERE FASILLARI 14) Taşımacılık Politikası15) Enerji16) Vergilendirme17) Ekonomik ve Parasal Politika18) İstatistik19) Sosyal Politika ve İstihdam20) İşletme ve Sanayi Politikası21) Trans-Avrupa Şebekeleri22) Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu23) Yargı ve Temel Haklar24) Adalet, Özgürlük ve Güvenlik25) Bilim ve Araştırma26) Eğitim ve Kültür

  22. MÜZAKERE FASILLARI 27) Çevre28) Tüketicinin ve Sağlığın Korunması29) Gümrük Birliği30) Dış İlişkiler31) Dış, Güvenlik ve Savunma Politikaları32) Mali Kontrol33) Mali ve Bütçesel Hükümler34) Kurumlar35) Diğer

  23. 2006-2013 ARASI MÜZAKERE DÖNEMİ Müzakerelere Açılmış Olan Fasıllar Halihazırda bilim ve araştırma ile birlikte müzakereye açılmış olan 13 fasıl bulunmaktadır. Bunlar müzakereye açılış tarihine göre şu şekilde sıralanmaktadır: 20inci Fasıl: İşletme ve sanayi politikası -29 Mart 2007 18inci Fasıl: İstatistik – 26 Haziran 2007 32nci Fasıl: Mali Kontrol – 26 Haziran 2007  21inci Fasıl: Trans Avrupa ağları – 19 Aralık 2007 28inci Fasıl: Tüketi ve Sağlığın Korunması – 19 Aralık 2007

  24. 2006-2013 ARASI MÜZAKERE DÖNEMİ 6ncı Fasıl: Şirketler hukuku – 17 Haziran 2008 7nci Fasıl: Fikri mülkiyet hukuku – 17 Haziran 2008 4üncü Fasıl: Sermayenin serbest dolaşımı – 19 Aralık 2008 10uncu Fasıl: Bilgi toplumu ve medya – 19 Aralık 2008 16ncı Fasıl: Vergilendirme – 30 Haziran 2009 27nci Fasıl: Çevre – 21 Aralık 2009 12nci Fasıl: Gıda güvenliği, veterinerlik ve bitki sağlığı – 30 Haziran 2010

  25. 2006-2013 ARASI MÜZAKERE DÖNEMİ 2006’dan bu

  26. MÜZAKERE SÜRECİ NASIL İŞLER? Her bir müzakere faslının taraması bittikten sonra, Komisyon üye ülkelere bir rapor sunmaktadır. Buradaki değerlendirme ve öneriler, o fasılda müzakerelerin açılmasına temel teşkil etmektedir. Komisyon, raporlarında, ayrıntılı tarama sırasında Türkiye tarafından verilen bilgilere dayanarak müzakerelere hazır olunup olunmadığını değerlendirecek ve sonuç kısmında ya faslın müzakereye açılmasını önerecek; ya da bunun için tamamlanması gereken kıyas koşullarını (benchmarks) ortaya koyacaktır.

  27. MÜZAKERE SÜRECİ NASIL İŞLER? Taraması tamamlanan fasıllarda Komisyon’un önerisi ve 27 üye ülkenin onayıyla fiili müzakerelere geçilecektir. Komisyon her bir fasıl için öneri hazırlarken, o faslın kapanma ve (gerekli hallerde de) açılma kriterlerini belirleyebilecektir. Herhangi bir fasılda müzakerelerin fiili olarak başlaması için tüm tarama sürecinin tamamlanması beklenmeyecek, bir yandan tarama süreci devam ederken bir yandan da bazı fasıllarda fiili müzakereler yapılabilecektir.

  28. TÜRKİYE – AB ARASINDAKİ KARAR ALMA MEKANİZMALARI Türkiye, AB tam ütesi olmadığı için, AB’nin karar alma mekanizmalarında yer almamaktadır. Bu nedenle, karşılıklı çıkarların gözetimi için Türkiye-AB arasında ayrı bir karar mekanizması oluşturulmuştur. Bu mekanizma, AB müktesebatı çerçevesinde yürütülmektedir.

  29. KARAR ALMA MEKANİZMALARI Türkiye ile Topluluk arasında 1963 tarihli Ankara Anlaşması ile kurulan ortaklık ilişkisinin sağlıklı işleyebilmesi ve sorunların çözümünün etkili bir şekilde sağlanabilmesi amacıyla: Ortaklık Konseyi, Ortaklık Komitesi, Türkiye – AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK), Gümrük İşbirliği Komitesi (GİK)

  30. KARAR ALMA MEKANİZMALARI Ayrıca, 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı’nın 50-51. maddeleri uyarınca bilgi ve görüş alışverişi sağlamak ve Ortaklık Konseyi’ne tavsiyelerde bulunmak ve görüş bildirmekle yükümlü olan Gümrük Birliği Ortak Komitesi (GBOK) oluşturulmuştur.

  31. KARAR ALMA MEKANİZMALARI Ortaklık Konseyi Ankara Anlaşması’nın 6. maddesi uyarınca, tarafların Ortaklık Konseyi bünyesinde bir araya gelmeleri kararlaştırılmıştır. Ortaklık Konseyi, yetkileri bağlamında, Türkiye – AB Ortaklık İlişkisi’ne siyasi ve ekonomik olarak yön veren en yetkili ortaklık kurumudur. Türk Hükümeti temsilcileri ile AB Konseyi, Komisyonu ve üye ülke hükümetlerinin temsilcilerinden oluşan Ortaklık Konseyi temel olarak, Ankara Anlaşması’nın kurduğu ortaklık ilişkisinin uygulanmasına ilişkin koşulları belirlemektedir.

  32. KARAR ALMA MEKANİZMALARI Diğer bir ifadeyle, Ortaklık Konseyi, Ankara Anlaşması’nda belirtilen entegrasyon hedeflerini temel alarak ve ortaklık ilişkisinin uygulanması ve gelişmesi amacıyla, ortaklık ilişkisini incelemekte ve gerekli adımları atmaktadır. Bu bağlamda, ortaklık ilişkisinin en önemli kurumu olan Ortaklık Konseyi’nin karar verme yetkisi bulunmaktadır. Kararlar oybirliği alınmaktadır ve tarafların birer oy hakkı vardır.

  33. KARAR ALMA MEKANİZMALARI Ortaklık Konseyi, en az altı ayda bir defa Bakanlar düzeyinde olmakla birlikte, gerekli hallerde temsilciler düzeyinde de toplanmaktadır. Ortaklık Konseyi, görevinde yardımcı olmak üzere Komite kurma yetkisine de sahiptir. Bu bağlamda, 1964 yılında Ortaklık Komitesi, 1965 yılında ise Karma Parlamento Komisyonu kurulmuştur.

  34. KARAR ALMA MEKANİZMALARI Ankara Anlaşması’nın 25. maddesi uyarınca, taraflar Ankara Anlaşması kapsamındaki bir konuya ilişkin anlaşmazlığı Ortaklık Konseyi’ne getirebilmektedir. Konsey, anlaşmazlığı karar yoluyla ya da Avrupa Toplulukları Adalet Divanı’na götürerek çözebilmektedir.

  35. KARAR ALMA MEKANİZMALARI Ortaklık Komitesi 3/64 sayılı OKK ile kurulan Ortaklık Komitesi’nin amacı, Ortaklık Konseyi’nin gündemini hazırlamak ve Ortaklık Konseyi'nin vereceği talimatlara uygun olarak, teknik sorunlara ilişkin incelemeler yapmaktır. Komite, üye devletler, Konsey ve Komisyon ile Türkiye’den gelen teknik uzmanlardan oluşmaktadır. Komitenin hazırladığı raporlar oylama yapılmaksızın doğrudan Ortaklık Konseyi'ne sunulmaktadır.

  36. KARAR ALMA MEKANİZMALARI Katılım Ortaklığının öncelikleri ve mevzuatın yaklaştırılması konularındaki gelişmeleri izlemek ve Ortaklık Komitesi’ne yardımcı olmak amacıyla, 3/2000 sayılı OKK ile 8 adet alt komite kurulmuştur. Ortaklık Komitesi’ne bağlı çalışan ve her toplantıları hakkında Ortaklık Komitesi’ne rapor sunmakla yükümlü olan söz konusu alt komiteler  şunlardır:

  37. KARAR ALMA MEKANİZMALARI • 1 No’lu Tarım ve Balıkçılık Alt Komitesi • 2 No’lu İç Pazar ve Rekabet Alt Komitesi • 3 No’lu Ticaret, Sanayi ve AKÇT Ürünleri Alt Komitesi • 4 No’lu Ekonomik ve Parasal Konular, Sermaye Hareketleri ve İstatistik Alt Komitesi • 5 No’lu Yenilenme Alt Komitesi • 6 No’lu Ulaştırma, Çevre ve Enerji (trans-Avrupa şebekeleri dahil) Alt Komitesi

  38. KARAR ALMA MEKANİZMALARI • 7 No’lu Bölgesel Gelişme, İstihdam ve Sosyal Politika Alt Komitesi • 8 No’lu Gümrük, Vergilendirme, Uyuşturucu Trafiği ve Kara Para Aklama Alt Komitesi

  39. KARAR ALMA MEKANİZMALARI Karma Parlamento Komisyonu (KPK) TBMM ve Avrupa Parlamentosu’ndan 18’er üye olmak üzere toplam 36 üyeden oluşan KPK, Ankara Anlaşması’nın 27. maddesi uyarınca, 14 Mayıs 1965 tarihli Avrupa Parlamentosu Kararı, 22 Haziran 1965 tarihli TBMM Kararı ve 27 Temmuz 1965 tarihli 1/65 sayılı OKK’ya dayanarak oluşturulmuştur.

  40. KARAR ALMA MEKANİZMALARI Yılda 2 kez toplanan KPK, Ortaklık Konseyi tarafından hazırlanan yıllık faaliyet raporlarını incelemekte, ortaklık ilişkisine ilişkin konularda görüş alışverişinde bulunmakta ve Ortaklık Konseyi’ne tavsiyeler sunmaktadır. Gümrük Birliği’nin tamamlanmasından önce düzenli olarak gerçekleşmeyen toplantılar, bu tarihten itibaren düzenli olarak gerçekleşmektedir. ToplantIların öncelikli gündemini, Türkiye – AB ilişkilerinin siyasi boyutu ve Gümrük Birliği’nin işleyişi oluşturmaktadır.

  41. KARAR ALMA MEKANİZMALARI Gümrük İşbirliği Komitesi (GİK) Gümrük İşbirliği Komitesi, 2/69 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı ile kurulmuştur. 1980’de gerçekleşen askeri darbeden sonra 10 yıl süreyle toplanamayan GİK, 1992 yılından bu yana düzenli olarak toplanmaktadır. GİK temel olarak, Ankara Anlaşması’nın gümrüklerle ilgili hükümlerinin uygulanmasının izlenmesini amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, üye ülkeler, Türkiye ve Komisyon’un gümrük uzmanlarının oluşturduğu GİK yılda iki kez toplanmakta ve, gümrük uygulamalarındaki uyumsuzlukların çözümü konularını ele almaktadır.

  42. KARAR ALMA MEKANİZMALARI Gümrük Birliği Ortak Komitesi (GBOK) Gümrük Birliği Ortak Komitesi, 1/95 sayılı OKK’ya ilişkin aksaklıklar konusunda ayda en az bir kere toplanmak üzere Türkiye, Komisyon ve üye ülkelerin temsilcilerinden oluşan bir yapılanmadır. 1/95 sayılı OKK’nın 50(1). maddesi ile kurulmuştur. Mevzuat uyumunun takibi çerçevesinde bir tavsiye kurumu olarak çalışan GBOK, mevzuat ve uygulama arasında farklılıkların oluşmasını engellemek amacıyla, teknik nitelikte kararlar almakta ve Ortaklık Konseyi’ne görüş bildirmektedir.

  43. KARAR ALMA MEKANİZMALARI Gerektiğinde alt komite ya da çalışma grupları oluşturması da mümkün olan GBOK, tarafların Gümrük Birliği çerçevesinde karşılaştıkları sorunları ortaya koydukları ve birlikte çözüm yolları aradıkları uygun bir platform oluşturmaktadır. GBOK, ayda bir toplanması öngörülmekle birlikte, düzenli olarak toplanamamaktadır. Komite’nin etkili ve düzenli olarak çalışması, Gümrük Birliği’nin sorunsuz işlemesi açısından önem taşımaktadır.

  44. KARAR ALMA MEKANİZMALARI Karma İstişare Komitesi (KİK) Karma İstişare Komitesi, Ankara Anlaşması’nın, Avrupa Topluluğu ile Türkiye arasında ekonomik ve sosyal alandaki işbirliğinin ve temasların kolaylaştırılmasını öngören 27. maddesi uyarınca kurulmuştur. Komite, AB'nin Ekonomik ve Sosyal Komitesi’nin 18 üyesi ile Türkiye'den çeşitli ekonomik ve toplumsal çıkar gruplarını (TOBB; TÜRK-İŞ; DİSK; HAK-İŞ, TOZB, TESK, YÖK, TMMOB, TÜRKOPEN) temsil eden 18 üyeyi bir araya getirmektedir. Yılda 3 kez toplanan KİK, taraflar arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi ve sosyal-ekonomik diyoloğun kurumsallaşmasını amaçlamaktadır.

More Related