00:00

Understanding Aging: Key Concepts and Developmental Characteristics

Aging is a natural developmental phase characterized by biopsychosocial changes. While traditionally viewed as a stage of decline, aging now holds societal significance due to advancements in healthcare and demographics. The physiological, psychological, and social aspects of aging impact individuals differently, influencing cognitive abilities, emotional well-being, and behavioral patterns. Research emphasizes the complexity of aging, highlighting both cognitive preservation and decline in various domains. Social support plays a crucial role in shaping elderly individuals' experiences, affecting their overall health and quality of life.

firpo
Download Presentation

Understanding Aging: Key Concepts and Developmental Characteristics

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Bir gelişim dönemi olarak yaşlılık: temel kavramlar gelişimsel özellikler Gülsüm ÇAMUR DUYAN

  2. • Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO, 1998) yaşlılıkla ilgili yayınladığı raporlarda ve ülkemizde yaşlılığın başlangıcı 65 yaş olarak belirtilmektedir.

  3. • Yaşlılık, biyolojik yetersizlikler oluşturan bir evre olarak istenmeyen bir durumken, yaşlılık ve yaşlılar toplumsal alanın da önemli bir statüsü ve aktörü olmuştur.

  4. • Son yıllarda hem sağlık alanındaki gelişmeler, hem de sosyoekonomik koşullardaki iyileşmeler, azalan doğum oranları ve benzeri faktörler nedeniyle insan ömrü uzamıştır ve tüm dünyada yaşlı nüfusu artmaya başlamıştır. • Demografik istatistiklere göre gelişmiş toplumlarda 2030 yılında yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranının %64,6’ya yükseleceği öngörülmüştür

  5. • Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK)’in verilerine göre demografik göstergelerdeki mevcut eğilimler devam ettiği takdirde Türkiye nüfusu hızla yaşlanmaya devam edecektir. • 2012 yılında yaşlı nüfus olarak tabir edilen 65 yaş ve üzerindeki nüfus 5,7 milyon kişi, bunların toplam nüfusa oranı %7,5 iken, • 2023 yılına gelindiğinde bu nüfus 8,6 milyon kişiye, • oranı ise %10,2’ye yükselecektir. • 2023 yılında Türkiye nüfusunun yarısı 34 yaşın üzerinde olacaktır

  6. • Yaşlılık dönemi, kronolojik, biyolojik, psikolojik ve sosyal yönleri olan kaçınılmaz bir süreçtir • Yaşlılık sözlük anlamı olarak yaşlı olma, artmış yaşın etkilerini gösterme hali olarak tanımlanmaktadır. • Canlılar için biyolojik işlevler yönünden erişkin konuma ulaştıktan sonra, yani üreme döneminin bitiminden ölüme kadar geçen zaman dilimindeki değişim ve dönüşüm sürecidir.

  7. Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri • Fizyolojik boyutuyla yaşlılık, kronolojik yaşla birlikte görülen değişimleri ifade eder. • Psikolojik boyutuyla yaşlılık, algı, öğrenme, psikomotor, problem çözme ve kişilik özellikleri açısından insanın uyum sağlama kapasitesinin kronolojik yaş ilerledikçe değişimini ifade eder. • Sosyolojik açıdan yaşlılık ise bir toplumda belirli yaş grubundan beklenen davranışlar ve toplumun o gruba verdiği değerlerle ilgilidir.

  8. Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri Yaşlanma sürecinde meydana gelen fizyolojik değişiklikler, yine yaşlanma sürecinde devam eden psikolojik, biyolojik ve çevresel olaylardan bağımsız olarak gerçekleşmez. Saçların beyazlaması,  Kırışıklıkların oluşması vb. gibi fizyolojik değişimler her yaşlıda benzer biçimde ortaya çıkar Ancak yaşama biçimi ve çevresel koşullar bakımından yaşlılar homojen bir grup oluşturmadığı için bu fizyolojik değişimler her bireyde farklı hız ve zamanda ortaya çıkar.

  9. Yaşlılığın psikolojik yönü • genel olarak, bilişsel beceriler ve ruhsal davranış değişimleriyle ilgilidir. • Bilişsel beceriler zeka, dikkat, öğrenme, bellek, dil, görsel-uzamsal yetiler, akıl yürütme ve bilişsel esneklik gibi alanlardaki değişiklikleri; ruhsal davranış değişimleri ise duygudurum, güdülenimler ve baş etme becerileri gibi çeşitli nitelikleri içermektedir

  10. • Yaşlı bireyin fiziksel kayıpları ile birlikte meydana gelen davranışsal uyum yeteneğindeki yaşa bağlı değişimler psikolojik yaşlanmayı oluşturur.

  11. • Yaşlı kişilerin bilişsel becerilerinde ve ruhsal özelliklerinde meydana gelen değişimlere ilişkin çok sayıda araştırma yapılmıştır. • Araştırmacılar zihinsel açıdan yaşlılığın bütünüyle bir “gerileme dönemi” olmadığı, tecrübe ve öğrenmeye dayalı “birikimli zeka”nın yaş ilerledikçe arttığı yönünde tespitlerde bulunurken • bazı araştırmalarda da dil kullanma yeteneği, bellek, dikkat ya da konsantrasyon gibi alanlarda yaş ilerledikçe işlev bozuklukları olduğu ve özellikle yaratıcılık gerektiren alanlarda ilerleyen yaşlara rağmen halen temel yaratıcılık yeteneklerini korusalar da çok kaliteli ürünler vermede yaşlıların zorlandığı belirtilmektedir

  12. • Yaşlıların iç dünyalarına kapanmaları ve içe dönük bir yaşam sürmeleri, yaşlı bireyleri benmerkezci davranmaya yönlendirebilmektedir • Bu durumda, yaşlı bireylerin paraya ve maddi şeylere karşı olan düşkünlüğü artabilmekte, geçmişte var olan ancak kontrol edebildikleri cimrilik, tutuculuk gibi kişisel özellikleri nüksedebilmektedir. • Diğer yandan yaşlının çevresindeki eş, aile ve arkadaşlarından oluşan sosyal destek, yaşlı bireyin fiziksel ve psikolojik sağlığını olumlu yönde etkileyerek; saygınlık, moral artışı, yaşamdan memnun olma ve stres verici olaylarla baş etme gibi olumlu duyguların oluşmasına katkıda bulunmaktadır

  13. Yaşlılığın Psiko-Sosyal Sorunları • Gerçekte tüm insanlar için bu tür sorunlar söz konusudur. • Ancak, çeşitli sorunların etkileri yaşlılar üzerinde farklı, olumsuz, başka sorunların nedeni ya da sonucu olabilmektedir.

  14. Depresyon • Yaşlılıkta psikolojik bağlamda en sık rastlanılan sorunlardan birisi de depresyondur. • Yaşlılıkta ortaya çıkan depresyon belirtileri, genç ve orta yaslılarda görülen depresyon belirtilerinden farklılaşmaktadır.

  15. Depresyon • Depresyon yaşayan yaşlılarda • fiziksel, • görsel, • duyusal ve • bilişsel • bozukluklar görülmektedir.

  16. Depresyon • Bu süreçte çevreye karşı ilgisizlik, • Anksiyete, • Kendini yargılama, • Suçluluk, • Değersizlik duyguları, • Fiziksel aktivite azlığı ve • sağlıksız yemek yeme davranışları • yaşlıların sıklıkla uğraşmak zorunda kaldıkları psikolojik sıkıntılardır.

  17. Kuşak Çatışması Gençlik, güç ve kuvveti, çabukluğu, değişmelere zaman geçirmeden uyabilme yeteneğini, çekiciliği ifade eder. Yaşlılık ise, deneyim ve deneyim birikimini, yavaşlığı, durgunluğu, soğukkanlılığı belirler.

  18. Kuşak Çatışması • Gelişen teknoloji ve sosyal değişim, her iki alanda (kentsel-kırsal) yaşlı- genç görüşleri ve değer yargılarında da büyük gelişmelere neden olmuştur. • Hızlı toplumsal değişme ve sanayileşme süreci sonrasında kuşak çatışması daha keskin sınırlarla ortaya çıkmaktadır.

  19. Sosyal izolasyon • Sağlıklı ve başarılı bir yaşlılık süreci için sosyal izolasyonun önlenmesi, yaşlı bireyin güç ve yeterliliğine uygun aktivitelerin planlanması, mümkün olduğu kadar aktif bir yaşam biçiminin sağlanması ve sosyal ilişkilerin canlı tutulması önerilmektedir.

  20. Rol ve Statü Değişimi • Sanayileşme ve kentleşme sonucu aile yapısı; Geniş aile  Çekirdek aile

  21. Rol ve Statü Değişimi • Yaşlıların değişen rol ve statülerini belirleyen bir göstergede ekonomik bağımlılıktır.

  22. Rol ve Statü Değişimi • Yaşlının değişen rol ve statüsünün belirtilerinden önemlisi “ilgi” eksikliğidir. • Yaşlı çocuklarından, yakınlarından sürekli sıcak ilgi bekler. • Bunu bulamayınca yeni psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalır.

  23. Rol ve Statü Değişimi • Topluma ait olamama ve izole edilme duyguları, • içe dönme, • vücut fonksiyonları ile sürekli uğraşıları ortaya çıkarır.

  24. Rol ve Statü Değişimi • Bir çoklarını intihara götürebilen bu ciddi heyecansal ve duygusal karışımları ortadan kaldırmak için yaşlı kişilerin bu duygularıyla ilgilenilmelidir.

  25. Rol ve Statü Değişimi • İş yaşamının bitmesi ile toplumdaki saygınlık da azalır ve • yaşlı, oluşan fiziksel yaşlanma belirtilerini de kolay kabullenemez.

  26. Üzüntüler, Sıkıntılar • Sağlık şikayetleri, • Ekonomik sorunlar, • İlgisizlik, • Yalnızlık, • Arkadaş,dost eksilmesi • Zararlı alışkanlıklar

  27. Korkular • Yaşlılıkta başlayan üzüntü ve sıkıntılar, arttıkça korku davranışına dönüşebilmektedir. • Korku derecesi bir görüşe göre, yaşlının geçmiş döneminde doyum sağlayıp sağlayamaması ile ilişkilidir.

  28. Korkular Yaşlılarda görülen diğer korku türleri şu şekilde sıralanabilir: ◦ Ölüm korkusu ◦ Hastalık korkusu ve yatalak duruma düşme korkusu ◦ Yalnızlık korkusu, eşini ve yakınlarını kaybetme korkusu

  29. Korkular • Fiziksel yeteneklerini kaybetme korkusu, • Zihinsel yeteneklerini kaybetme korkusu, • Ekonomik yoksunluk korkusu, • Çevresine yük olma korkusu v.b.

  30. Unutkanlık ve Uykusuzluk Sorunu • Yaşlılıkta en çok şikayet edilen sorunlar arasından unutkanlık ve uykusuzluk başta gelmektedir. • Özellikle yakın geçmişe ait olay ve olguların unutulduğu, uzak geçmişin iyi anımsandığı, yaşlılarla yapılan görüşmelerle de izlenebilir.

  31. Unutkanlık ve Uykusuzluk Sorunu • Bellek, düşünme ve problem çözme gibi zihinsel fonksiyonlarda gözlenen önemli düşüşe demans denir. • Yaşlıların uyum güçlüğü yaşamasına yol açan en önemli sorunlardan biridir.

  32. Unutkanlık ve Uykusuzluk Sorunu • Yaşlı bilişsel yetilerini kaybedip günlük yaşamında yetersizlik yaşamaya başlar. • Zihinsel işlevlerin tümünde genel bir azalma ve entelektüel gerileme görülür. • Yaşlılıkta en sık ve en ciddi görülen hastalık grubunu oluşturur.

  33. Unutkanlık ve Uykusuzluk Sorunu • Uyku, insanın vücut ve ruh dengesini sağlar. • Vücudu ve zihni dinlendirir, • bedenin gücünü tekrar kazanmasına yardımcı olur. • Yaşlıların uyku ihtiyaçları gençlere göre daha azdır. • 6-7 saatlik uyku yaşlılar için yeterli olmaktadır.

  34. Stres • Stres; bireyde baskı ve engellenme duygusu yaratan, • zorluk çıkaran, • çıkmaza sokan, • çaresizliğe sürükleyen, • acı veren, • bunaltı ve • üzüntü verici yaşam olaylarıdır.

  35. Stres • Stresin önlenmesinde “denetim duygusu” önemlidir. • aşamadığı sorunları dini inanç sistemi içerisinde kolaylıkla kabullenebilir.

  36. Stres Birey üzerindeki stresin etkisini hafifletmeyi amaçlayan bir diğer unsur ise toplumsal destektir. Aile desteği yada kurumsal destek yaşlı için çok güçlü psikolojik destek sağlar

  37. Anksiyete Anksiyete bozuklukları bilişsel ve bedensel belirtilerle kendini gösterir. Bilişsel belirtiler arasında çevreye ilginin kaybolması, kötü bir şey olacak beklentisi, çabuk öfkelenme  huzursuzluk hissi, denetimini yitirme veya  çıldırma korkusu,

  38. Anksiyete • Bedensel belirtiler arasında çarpıntı, • terleme, • nefes darlığı, • yerinde duramama, • göğüs ağrısı, • bulantı, • baş dönmesi, • fenalaşma, • uyuşukluk ve karıncalanma hisleri sayılabilir.

  39. Anksiyete • Yaşlı bireyler ruhsal sıkıntılarından bahsetmeyi uygun bulmadıkları için, çoğunlukla bedensel belirtilirden bahsederler. • Bu nedenle anksiyete fiziksel hastalıklarla karıştırılabilir ve boşuna ilaç kullanmasına neden olabilir.

  40. Boş Zamanların Değerlendirilmesi Sorunu • Boş zamanların değerlendirilmesi önemli bir programdır. • Yaşlıların kültürel yapısı ve değer yargılarıyla yakından ilgili faaliyetler ayarlanması onlar için önemlidir.

  41. Başarılı yaşlanma • Başarılı yaşlanma; bireyin kendini yaşlılığa hazırlama sürecinde sosyal çevresini ve ilişkilerini canlı tutmak, sağlık sorunlarını en aza indirmek için koruyucu önlemler almak, bellek ve fiziksel işlevlerini geliştirici çabalar içinde olmak ve yaşama pozitif bakmasını becerebilmek anlamına gelmektedir. • Başarılı yaşlanma; yalnızca sağlık yönünden değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal yönden de tam bir iyilik halinin varlığı- nı işaret eden bir kavramdır.

  42. Yaşlılık ve moral • Yaşlılık döneminde moral önemli bir belirleyicidir. Moral hem iyilik halinin hem de yaşlılıkta göz ardı edilen yaşam kalitesinin önemli bir belirleyicisidir. • Yaşlılıkta moral ve duygusal aktarımlar, karşılıklı ilişkilerin sürdürülmesi, dayanışma, aile-akrabalık ve komşuluk ilişkilerinin sürdürülmesiyle iliş- kili görünmektedir. • Sosyal ilişkilerin miktarı ve kalitesi yaşlıları psikolojik olarak etkilemektedir.

  43. Yaşlılık ve moral • Toplumsal ilişkilerin genişliği yaşlıların kendilerine güven duygularının, sosyal yeterliliklerinin güçlenmesine yardımcı olan destek mekanizmalar durumundadır. • Aile, akraba, arkadaş ve komşu ilişkilerinin güçlü olması yaşlılarda yaşam doyumunu arttırıcı bir etki yaratmaktadır. • Toplumsal ilişkiler başarılı ve zor yaşlılığın anlamını oluşturmada önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Toplumsal ilişkileri geniş olan yaşlılar yaşlanmanın olumsuz yönlerinden daha az etkilenmekte, moralleri daha yüksek olmaktadır.

  44. Yaşlılık ve depresyon • Ülkemizde yapılan bir çalışmada yaşlı bireylerde depresyon düzeyinin ve moral durumunun, mobilite ve günlük yaşam aktivitelerini olumsuz yönde etkilediği bulunmuştur. • Huzurevinde yaşayan yaşlıların evde ailesi ile beraber yaşayan yaşlılara göre daha fazla oranda depresif semptomlara sahip oldukları, moral durumlarının kötü olduğu ve bununla ilişkili olarak fonksiyonel olarak daha kısıtlı oldukları bulunmuştur. • Aile üyeleri ya da yakınları ile birlikte yaşayan yaşlı bireylerin huzurevlerinde kalan yaşlılara göre daha az karamsar ve daha fazla üretken olduğu ifade edilmektedir

  45. Yaşlılık ve aile ilişkiler, • Türkiye’de yapılan bir çalışmada yaşlıların aile bireyleri ile olan ilişkilerinin onların toplumla bütünleşmesinde ve yaşamdan aldıkları tatminin artmasında önemli olduğu belirtilmektedir. • Çocukları, torunları, akrabaları ve komşuları tarafından sıkça aranmak, karşılıklı ziyaretlerde bulunmak yaşlı bireylerde kaygı düzeyini düşürür ve onları olumlu yönde etkiler. • Toplumsal ilişkileri geniş olan yaşlılar yaşlanmanın olumsuz yönlerinden daha az etkilenmekte, moralleri daha yüksek olmaktadır

  46. Yaşlı bakımı Yaşlıların hastane ortamında uzun süre bakılmasının ülkelere getirdiği maddi yük, günümüzde hızla artan nüfus, kişi başına düşen hastane yatak sayısında azalma, hastada hastaneye yatış ile ilgili birçok fiziksel, psikolojik ve sosyal sorunlara neden olabilmektedir. Teknolojik gelişmeler sağlık hizmetlerinin ev ortamında da yapılmasına olanak verebilmektedir. Bunun yanı sıra yaşlıların büyük çoğunluğu kendi ev ortamlarında kalmayı tercih etmektedirler.

  47. Tüm bu faktörler yaşlı bireylerin evde bakımını gündeme getirmektedir. Kurum bakımının pahalı olması ve bakıma gereksinim duyan bireyi toplumsal hayattan soyutlaması gibi nedenler, günümüzde yakın çevre içerisinde bakıma olanak sağlayacak destek hizmetlerinin yaygınlaştırılmasını gerekli kılmaktadır .

  48. Evde bakım hizmeti • Evde bakım çok geniş bir hizmet olduğundan farklı alanlarda, bireylerin ihtiyaçlarının karşılanmasına olanak sağlar bakım hizmetleri içerisinde; evde yardım, evde takip hizmetleri, ev sağlık hizmetleri, sürekli bakım, evlere yemek servisi, telefonla yardım servisi ve evlere bakım-onarım hizmeti gibi hizmetler yer almaktadır. • Evde bakım hizmetleri ile yaşlı bireylerin kendi evlerinde ya da çevrelerinde bağımsız olarak günlük yaşam aktivitelerini sürdürebilmeleri amaçlanmaktadır.

  49. Kişisel bakım: Ev işleri: giyinme, banyo ve kişisel hijyene yardım etme Çamaşır, alışveriş,temizlik EVDE YAŞLI BAKIM HİZMETİNİN AMAÇLARI Kişisel Acil Müdahale: 24 saat acil yardım hizmeti, Evde öğün hazırlama: Yaşlılara evlerinde sıcak öğünler sunma. Hafta sonu için dondurulmuş yiyeceklerle öğün gereksinimlerinin karşılanması Arkadaşlık

  50. Evde bakımın yaşlılıkta; fiziksel sağlık, psikolojik durum, bağımsızlık düzeyi, sosyal katılım, kişilerarası ilişkiler, kendi potansiyelini gerçekleştirme ve entellektüel gelişim süreçleri üzerinde olumlu etkileri söz konusudur. Ayrıca aile bütünlüğünün korunmasına, stresin azaltılmasına, bireyin alışık olduğu çevrede yaşamına devam edebilmesine, alışık olduğu hobi ve sosyal etkinlikleri sürdürebilmesine imkan tanımaktadır .Yaşlıların sağlıklarının korunması da multidisipliner bir yaklaşımla mümkün olabilmektedir.

More Related