0 likes | 8 Views
Light, water, nutrients, temperature, and day length play crucial roles in plant flowering and seed production. Plants exhibit varied responses to photoperiodism, categorized as long-day, short-day, and neutral-day plants. The interplay between day length and temperature impacts the vegetative and generative development of plants, influencing flowering and seed formation. Factors such as vernalization requirements, suitable temperature ranges, and moisture levels are essential considerations in seed production.
E N D
Tohumluk üretiminde ekolojik esaslar Işık bitkilerin çiçeklenmesinde önemlidir su ve besin maddelerinden başka sıcaklık ve gün uzunluğu da önemlilidir. Bitki tür ve çeşitlerinin gün uzunluğuna gösterdikleri tepkilerde farklılıklar Vardır Gün uzunluğunun etkisi mevsimlere ve enleme göre değişkenlik gösteriri! Gün uzunluğuna tepkiler yönünden bitkiler uzun gün, kısa gün ve nötr gün bitkileri olarak 3 gruba ayrılmaktadır. Uzun gün bitkileri; çiçek oluşumu için günlük 14 saatten fazla aydınlanma süresi isteyen bitkilerdir örnek arpa, yulaf, buğday, keten, patates, fiğ vb Kısa gün bitkileri; çiçeklenebilmeleri için 14 saatten daha az aydınlanma süresi isteyenler örnek tütün, çilek, soya fasulyesi, Sorgum, Börülce. Nötr gün bitkileri; çiçek oluşumu için belirli bir ışınlanma süresine gerek olmayan bitkilerdir örnek domates, tarla fasulyesive ayçiçeği.
Kısa gün bitkileri uzun gün koşullarında kaldıklarında ancak vejetatif gelişmelerini devam eder, benzer durumuzun gün bitkilerinin kısa gün koşullarında bulunması durumunda gözlemlenir Nötr gün bitkileri ise etkilenmeden generatif gelişmelerini sürdürmektedir. Bitkilerin yeryüzündeki dağılımlarını etkileyen en önemli etmen fotoperiyodizm (Bitkilerin ışıklanma süresi = gün uzunluğuna) gösterdikleri tepki. Tohumluk üretimi amaçlanan bir uzun gün bitkisi kısa gün koşullarında yetiştirilmemelidir.
Sıcaklığın etkisi ışık ve su faktörüne bağlı olarak ortaya çıkar. Vejetatif gelişimde sıcaklık, çiçeklenme zamanının belirlenmesi üzerinde gün uzunluğundan daha etkilidir Günün uzunluğu çiçeklenmeyi uyarmada, sıcaklık ise çiçeklenme de devamlılığnda Bitki yetiştirmede sıcaklık = hava ve toprak sıcaklığı 0 C0de büyüme ve gelişme olaylarının en alt sınırı, 40 500;ise zararlı etkisinin görülmeye başladığı sınır Gün uzunluğu istenen uzunlukta olduğu halde sıcaklığın uygun olmaması durumunda çiçeklenme engellenir Sınırların süresi etkilidir örn Kısa süreli minimum maksimum sıcaklıkların zararlı etkisiz fazla olmayabilir.
Ilıman kuşakta bulunan bitkiler (tahıllar, mera bitkileri) çiçeklenme öncesinde düşük sıcaklık dönemine gerek duyarlar.Buna vernalizasyon denir. Genel olarak uzun gün bitkilerinin sıcaklık isteği az, vernalizasyonisteği fazla Vernalizasyonun her tür için belli bir değeri ve süresi vardır. Aksi takdirde vernalizasyonu tetikleyen vernalin hormonu (enzim) ve çiçeklenmeyi harekete geçiren florigen enzimi faaliyete geçmez - sapa kalkma ve çiçeklenme olmaz. Kısa gün bitkilerinin ise sıcaklık isteği fazla daha fazla, vernalizasyon isteği ise çok azdır. Genelde kışlık çeşitler vernalize isteği vardır. Örn arpa 0-2C ve 5-7 günde vernalize
Yüksek ya da düşük sıcaklıklar kimi bitkilerde çiçek tozu anormallikleri oluşturabilirler----- sonuçta kısırlık artar ----meyve ve tohum bağlama azalır. yazları çok sıcak geçen ya da kışı çok soğuk geçen bölgeler tohumluk üretimine uygun değildir. Çok soğukta vejatatif gelişme yetersiz olur, çok sıcakta generatif gelişme erken başlar. Tohumun yeterli büyüklüğe ulaşmadan olgunlaşır, sonuç verim ve kalitesi düşer. Ilıman bölgelerde çok düşük sıcaklıklar olması bitkinin tohum üretimini olumsuz etkiler Olgunlaşmamış Devamında çimlenmesi üzerine etki eder. tohum oluşumuna yol açar. tohumun kalitesi, canlılığı ve
NEM Bitki hücrelerinin turgor basınçlarını tam olabilmesi için; transpirasyon ile kaybettikleri su ile topraktan aldıkları su miktarları arasındaki dengeninolması için çevre havasındaki nem oranının %65 civarında olmaı gerekir. Havanın nispi nem oranının azalması sürekli olursa önce transpirasyon ile kaybedilen su miktarı artar. Köklerle topraktan alınan su transpirasyon ile kaybedilen suyu karşılayamadığı zaman transpirasyonu azaltmaya çalışır. bitki stomalarını kapatarak Sonuç olarak bitkide büyüme yavaşlar hatta tam olarak durur (fotosentez ve solunum için gerekli gaz alışverişini yapamaz).
YAĞIŞ tohum üretiminde orta yağışlı ve nemli bölgeler, çok yağışlı ve nemli bölgelere oranla daha uygundur. Fazla yağışın tozlanmada oluşturduğu sorun hastalıkların yayılması! Tohum olgunlaşmasının gecikmesi! Yağış az ise tohum tutma azalır Bu dayanıklı örn baklagillerin ya da yem bitkilerinde tohumluk üretimi uygundur. bölgelerde kök sistemi kuvvetli, kurağa
Bitkilerin çoğu çiçeklenme ve tozlanma dönemlerinde güneşli ve kuru bir ortama, havaya ihtiyaçduyar Tozlanma sisli, bulutlu, nemli ve güneşsiz bir ortamda zor olur. Tozlanma sırasında fazla sıcaklık ve nem çiçek tozlarının işlevlerini azaltır, engeller Bitkilerin çiçek tozu üretimi de farklılık gösterir ve bu durum tohum tutmayı etkiler. örneğin mısır, yulaf çok sayıda ,domates daha az sayıda çiçek tozu üretirler.
RÜZGAR Rüzgar hızı 3-5m/s (10-18 km/sa)ideal. Yapraklarda hareket, mekanik zarar yok. Bitki köklerinin topraktan aldığı su miktarıyla yaprak üzerinden transformasyon yolu ile kaybettiği su miktarı dengeli yani yaprakların turgor basıncı tamdır. Rüzgar artar, transpirasyon artar, rüzgar arttığı zaman bitki transpirasyon aşırı su kaybeder ve kökleriyle topraktan karşılayamayacak duruma gelirse önce turgorunu grubunu kaybeder sonra solmaya başlar ve bu durumu devam ettiği takdirde bitki ölür. Rüzgarın kurutucu etkisinden kendilerini koruyabilmek için stomalarını kapatırlar. Bu durum onların normal gaz alışverişi normal seviyelerde yapmalarını engeller. Rüzgar hızla artması, tozlanma olumsuz etkiler, tohumlar gelişemez. Çiçek ve tohum dökülmesi gözlemlenebilir.
N toprağın oluşumunu etkileyen temel faktörler ana materyal(m), iklim(i) canlı organizmalar(o), topoğrafya ve zaman (z) TOPRAKBÜNYESİ Toprağın çapı 2 mm - 0.050 mm arasında kum, çapı 0.050 mm - 0,002 mm arasında silt ve çapı 0.002 mm küçük olan kil'dir. Kum, silt ve kil miktarının birbirinin özelliğini kapatmayacak şekilde olması halinde toprak = tınlı toprak Tınlı topraklar verimlilik bakımından daha uygundur. Toprak gözenek yapısı önemlidir. Örn. İri gözenekler suyu sıkı tutamaz. Genel olarak tohumluk üretimi için besin maddesince zengin topraklar iyi sonuç verir! İyi su tutabilen, iyi havalanabilen.
AZOT FİKSASYONU AZOT FİKSASYONU Bitkilerin en fazla ihtiyaç duyduğu besin elementlerinden birisidir. proteinin yapı taşı olmakla birlikte enzim, klorofil ve vitaminlerin de yapısında yer alan önemli bir besin elementidir. Canlıların bu kaynaktan yararlanabilmeleri için azot molekülleri arasındaki üçlü bağın ikili bağa indirgenmesi ve azotun hidrojen ve oksijenle birleşmesi gerekmektedir, bu duruma azot fiksasyonu denir. Sadece bazı bakteriler (Rhizobium, Azotobacter, vb), mavi-yeşil algler ve mantarlar (Mycorrhiza) atmosferdeki bu azottan doğrudan yararlanabilmektedirler. Uyanık, M. , Rezaeieh, K. A. P. , Delen, Y. & Gürbüz, B. (2011). Baklagillerde Bakteri Aşılaması ve Azot Fiksasyonu . Ziraat Mühendisliği , (357) , 8-12
Toprakta ve bazı bitki gruplarının köklerindeki yumrularda azot bağlayan bakteriler yaşar ve dönüştürür. azot gazını amonyağa Yumrulardaki karşılığında bitkilere ihtiyaç duydukları azotu sağlar. Fazla amonyak, toprağa salınır ve burada nitrifikasyon bakterileri tarafından önce nitrite, sonra da nitrata dönüştürülür. bakteriler, besinlerini bitkiden alırken, Nitrat bitkiler tarafından alınır ve protein gibi önemli moleküllerin üretiminde kullanılır. Böylece azot besin zincirine girer. Azot, öldüklerinde, ayrışma işlemiyle amonyak(NH3) formunda toprağa döner. denitrifikasyon bakterileri nitrit ya da nitratı (NO3) tekrar azot gazına dönüştürür bitkiler ve hayvanlar atık ürettiklerinde v ya Yılmaz D., 2010. Yeşil Gübrelemenin Kültür Bitkilerinde Mineral Azot Girdisi Tasarrufu Ve Çevre Açısından Önemi. YL tez. Çukurova Üniversitesi
• Rhizobium spp. bakterileri konak seçici olup, Baklagiller ailesinde yer alan bitkilerle birlikte bulunur ve bu bitkilerin köklerinde nodüller oluşturarak azot fiksasyonunu gerçekleştirirler. • Baklagillerde azot fiksasyonu, Rhizobium bakterileriyle olan simbiyotik ilişki sonucunda oluşan ve nodül denilen yumrucuklar vasıtasıyla yapılmaktadır. Bu sayede baklagiller, hem kendi ihtiyacı olan azotu karşılamakta hem de kendinden sonra ekilecek bitkiye azot bakımından zengin bir toprak bırakmaktadır. Uyanık, M. , Rezaeieh, K. A. P. , Delen, Y. & Gürbüz, B. (2011). Baklagillerde Bakteri Aşılaması ve Azot Fiksasyonu . Ziraat Mühendisliği , (357) , 8-12
Simbiyotik azot fiksasyonunu baklagillerle ortak yaşayan Rhizobium bakterileri yapmaktadır. Simbiyotik yaşayan bu bakteriler ”konukçu” denilen baklagilin kökleri üzerinde yaşarlar. Bakteri bu konukçu bitkiden kendi ihtiyacı olan karbonhidratları alırken, havadan aldığı azotu konukçuya verir. Karşılıklı işbirliği esasına dayanan bu yaşam şekline “simbiyotik yaşam” denir. Rhizobium bakterisi konukçu bitki üzerinde nodül denen yumrular meydana getirir ve bu yumrular içerisinde azot fiksasyonu yapar. Her bitki kendine özgü bakteri ile çalışır örneğin: Rhizobium meliloti yonca, taş yoncası ve çemende; Rhizobium trifolii üçgüllerde
• Bitki flavonoidler salgılanır. tarafından bakteriyi çekimleyen • Bitkiye cevap olarak bakteri lipopolisakkarit yapıda bir nod faktör sinyali oluşturmaktadır. • kök bakterinin oluşturulan ilerlemesi sağlanmaktadır. tüyünde oluşan hücre enfeksiyon deformasyon zarı ipliği ile bitki tarafından içerisinde • Bitki korteks dokusuna ilerleyen bakteri, hücre içerisinde peribakterioid membran ile sarılarak oluşan bakterioid yapısında azot fiksasyonuna başlamaktadır. • değişen korteks dokusu ile kök dışında gözle görülebilen nodül dokusu oluşmaktadır. • Rhizobium bakterileri nitrogenaz enzimi ile serbest halde bulunan dönüştürerek azot gerçekleştirmektedir. azotu amonyağa olayını fiksasyonu Simbiyotik azot fiksasyonu yapan bakterilerin oluşturduğu kök nodülleri Yüzbaşıoğlu E., 2021. Baklagillerde Simbiyotik Kök Nodül Gelişimi Symbiotic Root Nodule Legumes. Adv. Eng.Pure Sci. 2021,33(1):1-10 Development in
Fakat bazı tohumlu bitkileri için orta derecede ağır tınlı toprak tohum üretimi için daha uygundur Yer fıstığı (Arachis hypogea) ve yer altı üçgülü (Trifolium subterraneum) vb bitkilerde sağlıklı tohum üretimi için hafif topraklar. Ilıman bölgelerde yetiştirilen baklagiller için orta verimli topraklar daha uygun. Yarı kurak ve kurak bölgelerde iyi sulama yapılması ile tohum eldesi gerçekleştirilebilir. Nemli bölgelerde ağır topraklarda tohum üretimi yapılacaksa iyi drene edilmelidir, suyun fazla olması gelişimi etkiler hastalık oluşabilir. topraklar asit, nötr, alkali topraklar olarak gruplandırılır. örneğin lüpen yani lupus asit yapılı, yonca ve birçok baklagil hafif alkalitoprak istemektedir. Genel olarak ph 4.5 altında ve 8.5 üzerinde topraklarda kültür bitkilerinin üretimi özellikle tohumluk üretimi yapılmaz. Optimum gelişme için pH 6-7 olmalıdır.
Rakım, Eğim ve Yöney Tohumluk yetiştirilecek yerin yükseltisi hava sıcaklığını, rüzgar hızını, ışık yoğunluğu- kalitesinde etkilir Hava sıcaklığı her 100 m 0. 6 derece azalır, yüksek yerlerde hava sıcaklığı düşük, ışık yoğunluğu yüksektir. yüksek yerlerde rüzgar hızı ve bunun olumsuz etkisi artmaktadır. 5.000 metrenin üzerindeki yükseltiler de bitkilerin gelişimlerinde problemler olur. Ancak belli yükseltilerden sonra böcek popülasyonları azalır, hem böcek zararı hem de böceklerin taşıdığı hastalık etmenlerinin azaltır. Tohum üretiminde bütün kültür bitkilerinde olmamakla birlikte yükseltisi düşük yöreler tercih edilmelidir. Eğimi yörelerde suyun toprağa işlemesi azalır, erozyon ve dolayısıyla besin madde yıkanması artar. düz ve derin topraklara sahip alanlar tercih edilmelidir. Türkiye'de tohumluluk üretimde daha çok güneş ışığı alması sebebiyle daha sıcak olması nedeniyle güneye bakan yöreler seçilmektedir.
TOPRAK CANLILARI BÖCEKLER Tozlanmada önemli faktörler; rüzgar, böcek ve her ikisi Bu olay yabancı tozlanıp döllenen bitkilerde önemldir. Yabancı döllenen bitkilerin önemli bir kısmı özellikle baklagiller çiçeklenme dönemlerinde böceklerin ziyaretine gerek duyarlar ve ortamdaki böcek aktivitesi tohum verimini olumlu etkilemektedir Örneğin bal arılarının kullanılmadığı ortamda dane verimi %20 70 azalmaktadır. Kendine döllenen bazı bitkilerde böcek ziyaretine gerek vardır. Örneğin yonca. Bu tip bitkilerde böcek dişi organı tepecik üzerinde bulunan ve tozlanmayı engelleyen zarı yırtar ya da kayıkçık içinde bulunan cinsiyet organlarını serbest kalmasını sağlar ve döllenmeye yardımcı eder. Baklagillerin çoğunda tozlamada Apoidea ailesi etkilidir. Bal arısı (Apis mellifera L.) Alkali arı (Nomia melanderi L.) Yaprak kesici arı Megachille rodundata L.
Böcek faaliyeti için 24-38⁰C arasındaki sıcaklıklar çok uygundur. (Ayçiçeği, korunga, üçgül vb.). Fazla nemli hava koşulları nektar salgılama ve böcek faaliyetini azaltır. Rüzgar hızı 8 m/sn olduğunda arıların uçuşu azalır. 24m/sn den sonra ise arı uçuşu yoktur. Son yıllarda tozlaşmayı sağlamak için arılar özel olarak hazırlanmış yuvalarda üretilmekte
TOHUMLULUK ÜRETİMİNİN TEMEL ESASLARI tohum üretimi için ekilecek tohumluk hazırlığından başlayıp, hasat, harman tarla, laboratuvarın numunelerinin alınması, teknolojik olarak kurutma, tohumlukların işlenmesi, depolanması, ambalajlanması ve etiketlenmesi anlamına gelmektedir. Tohumlukların dağıtım pazarlanması da dahildir.
KORUMA VE SINIRLARMA İZOLASYON TOPRAK İŞLEME, TARLA VE TOHUM YATAĞI HAZIRLIĞI EKİM NÖBETİ TOHUMLUK VE AŞILAMA EKİM ZAMANI VE YÖNTEMLERİ AYIKLAMA ZARARLI OT VE YABANCI BİTKİ KONTROLÜ GÜBRELEME SULAMA TAMAMLAYICI TOZLAMA HASTALIK VE ZARARLI KONTROLÜ TARLA KONTROLLERİNİN YAPILMASI HASAD VE HARMAN LABORATUVAR NUMUNESİNİN ALINMASI VE HAZIRLANMASI
Koruma ve Sınırlama tohum üretim tarlaları dış etkenlere ve özerkliğini rüzgarlara karşı korunmalıdır. Rüzgar tohumlama yardımcı olmaklatadır fakat hızı arttıkça olumsuz etkileri de bulunmaktadır. Fazla rüzgar almayan alan seçimine özen gösterilmelidir. Fazla rüzgar varsa rüzgar kıranlar, ağaç perdeleri ile korunan alanlarda tohum üretimi yapılmalıdır. Örn. Sebze yetiştiriliciği yapılan ve rüzgar alan alanlarda ayçiçeği vb. yüksek boylu bitkilerin ekilmesi ve alanın çevrilmesi ve devamında rüzgarın olumsuz etkisi kaldırılmış olur.
Toprak İşleme, Tarla ve Tohum Yatağı Hazırlığı Ekim Nöbeti İyi bir toprak işleme için toprak işlemenin zamanı, toprak derinliği, toprak işlemenin yöntemi, aleti oldukça önemlidir. Bitkisel üretimde aynı arazide üst üste yetiştiren kültür bitkileri toprakta belirli hastalık ve zararlıların oranını arttırarak verimsizliğe sebep olabilir. iyi bir çimlenme tarla çıkışı için çok iyi hazırlanmış bir tohum yatağı gereklidir Düzenli ekim nöbetiyle hastalık ve zararlılar kontrolü sağlanabilir. hastalık zararlı ve yabancı ot savaşının da bir güvencesidir. Örn. rotasyonu önerilmelidir. Sebze üretilen alanlarda, hububat ürünlerinin Zamanında gelebilmesi için tohumların yüzeylerinin ortalama %75 nemli toprakla temas etmesi gerekmektedir. ve yüksek oranda çimlenme meydana ekim öncesi belirli zaman aralıklarında tarlanın birkaç kez sürülmesi gerekmektedir.
Tohumluk ve Aşılama Tohumluk amacıyla yapılan üretimin ilk şartı sertifikalı tohumluk İyi bir tohumluk; genetik özelliği; üstün çimlenme gücü yüksek, belirli irilikte, hastalık ve zararlı etmeye taşımayan içinde yabancı madde bulundurmayan
Aşılama Birim alana ekilecek tohumluk miktarı yetiştirilecek türe kullanılan tohum kalitesine göre farklılık gösterir. Genel olarak ekilecek miktar; küçük tohumlu bitkilerde az, iri tohumlu bitkilerde fazladır. Ekilecek miktarı iklim ve toprak koşulları da etkilidir nedir örneğin kurak ortamlarda nemli veya sulu ortamlara göre daha seyrek ekim İri tohum elde etmek için daha seyrek ve geniş ekim
Baklagil türlerinde ise tohumluk üretiminde uygun bakteri ile aşılanma verim ve kalite arttırılmasında etkilidir. Bakteri aşılanmasındaki amaç bakterilerin toprağa düzenli olarak dağılımını sağlamaktır. Bazı bölgelerde rhizobium bakterileri ya bulunmaz ya da düşük sayıda bulunabilirler yani baklagil bitkisi ya yumrucuk oluşturamaz ya da az miktarda oluşturur sonucunda bitki zayıf gelişir ve tohum verimi çok düşük olur. Bu durumda toprağa uygun bakteri türü eklenmelidir. aşılama ya toprağa ya da ekilecek tohuma uygulanır. Toprak aşılanmasına daha önceden baklagil yetiştirilmiş tarladan toprak alınır ve yeni ekilecek tarla toprağına karıştırılır bu işleme toprağa mayalamadır. Bakteri toprak alınacak tarla mutlaka nemli olmalıdır, kuru topraklar çok az bakteri içerirler. Aşılama için tarlanın yüzeyindeki 15 santim derinliğe kadar olan toprak kullanılmalıdır
Bir başka yöntem tohumun tarla toprağı ile aşılanması. alınan toprak şekerli su ile nemlendirilmiş tohumlar üzerine serpilir ve karışım tarlaya ekilir. Ancak hastalık ve yabanı ot tohumlarının yeni tarlaya geçiş riski bulunur!!! Aşılama sağladığı yararları şu şekilde özetleyebiliriz; • Etkili azot yumrukları daha erken dönemde gelişir, çimlenme ve sürme devresinde tohum çiçeklerinde bulunan azot tüketildiğinde bitki oluşan yumruklardan azot gereksinimini karşılayarak azot eksikliği çekmez. • ot ve tohum verimi yükselir. • Bu artış fakir topraklarda %25 kadar ulaşabilir. • Toprak içeriğinde azot miktarı artar ve gelecek bitki bunlardan yararlanır.
EKİM ZAMANI Ekim zamanı bitkilerin çevre şartları istekleriyle, hastalık ve zararlardan korunma ve kaçma durumuna bağlı olarak farklılık gösterir. Örn vermek gerekirse; serin iklim bitkileri sıcak hava, kuraklık ve hastalıkların yaygınlaşmasından önce hasat olgunluğuna gelebilecek bir dönemde erken ekilmelidir sonbaharda ekim ayıdır. Sıcak iklim bitkileri kış soğuklarında zarar görmeleri nedeniyle genel olarak ilkbaharda mart, nisan aylarında ekilmelidir. Nemli bölgelerde bitkilerin kış soğuklarından önce iyi bir kök gelişimi sağlaması esastır, yapılacak ilkbahar ekimlerinde ilkbaharın son donları geçmiş olmalıdır.
Bitkisel üretimde 3 önemli ekim şekli vardır Serpme, Sıraya, Ocak vari olarak bilinmektedir. Tohumluk üretim amaçlandığını da sıraya ekimde sıra arası ve sıra üzeri mesafeleri önemlidir. Örneğin ; sıra arası bitkilerin normal üretimleri için ekimden biraz daha fazla daha genişçe tutulabilir. Böylece yabancı ot kontrolü, tip dışı bitkilerin kolayca ayıklanması, bitkilerin alt kısımlarının güneşten daha çok yararlanması, böcek ziyaretini kolaylaşması dolayısıyla da daha kaliteli ürün elde edilmesine imkan tanımaktadır Tohumun ekim derinliği de oldukça önemlidir genel bir kural olarak ekim derinliği tohum boyutun 2-5 katı kadar Küçük tohumlar yüzeye, iri tohumlar derine ekilmelidir. Toprak yapısı da ekim derinliğini etkiler hafif topraklarda derin, ağır topraklarda sığ ekim tercih edilmektedir.
Ayıklama Yabancı Bitki Kontrolü yetişmiş ve gelişmiş bitkilerin içinden uygun olmayanların bir şekilde bertaraf edilmesi gerekmektedir. Yabancı bitkilerle savaşmada herbisit kullanımı yaygındır. Normal bitki popülasyondan farklı olan, örneğin zayıf - hastalıklı - kısa bitkiler ile tip dışı bitkiler ortamdan uzaklaştırılmalıdır. Temiz tohum yatağına ekim Bu gibi bitkiler çiçeklenme öncesinde olanakların elverdiği ölçüde erken zamanda ayrılmalıdır bu durum melez tohum üretiminde önemlidir. Çapalama
GÜBRELEME bitki besin maddeleri hepsi önemli olmakla beraber makro seviyedeki besin maddelerinden özellikle azot fosfor ve potasyum önemli bir ayrıcalığa sahiptir. gübrelemenin yetiştirilecek bitkinin türü çeşidi toprağın durumuna göre ciddi farklılıklar göstermektedir. şekli, zamanı, verilecek gübrenin cinsi, miktarı Örneğin gösterirken, baklagiller genellikle fosfor ve potasyuma ihtiyaç duyar. buğdaygillerden olan bitkiler daha çok azota ihtiyaç
SULAMA kurak ve yarı kurak bölgeler tohum tarımı için uygundur. Genel olarak böyle yerlerde hastalık etmenleri ve böcek popülasyonları fazla değildir. bol ışıklı, nemi düşük oldukça sıcak ve kuru havalar tercih edilmelidir. su ve sulamaya ihtiyaç vardır tohumluk üretimi için bu gibi bölgelerde sulamanın özel bir yeri vardır. Çoğunluk yetiştiriciliğinde genel bir kural olarak sulama çiçeklenme dönemine kadar tamamlanmalıdır yoksa vejetatif gelişmeye devam edebilir. Yabancı döllenen bitkilerde de ortamda böcek aktivitesi düşebilir. Meyve bağlama ve tohum dolgunluğunu da noksanlıklar ve devamında verim, kalitede azalma olur. Az miktarda ancak sık aralıklarla sulama esas alınmalıdır. Bitkinin erken dönemlerinde aşırı sulamadan kaçınılmalıdır aksi halde vejatatif gelişme gereğinden fazla olacağı için tohun verim düşer. Buna karşılık vejetatif gelişmenin hızlı olduğu dönemlerde su yetersizliği de sorun yaratabilir.
TAMAMLAYICI TOZLAMA Bitkilerde (yabancı döllenene ya da kendine döllenen) tozlanma noksanlığı olabilir. birçok baklagil bitkisi kendine kısırdır ve döllenme için başkaca çiçek tozunun böcekler aracıyla gelmesine gerek duyar aksi takdirde çiçekler toplanamaz kuruyarak ölür tohum üretemezler bunun için açısından bal arılarından yararlanılmaktadır. Doğal ortamda tozlanmaya böcekler ile bambular sağlamakta ancak yoğunlukları giderek azalması nedeniyle bal arıları devreye sokulmaktadır. Çoğu baklagil bitkisinde çiçeklenme döneminde belli sayıda kovan arı yerleştirilmesi yeterli tozlanmayı sağlandığı belirtilmşitir.
HASTALIK VE ZARARLI KONTROLÜ Tohumluk üretiminde özellikle tohumla geçen hastalıklara dikkat edilmelidir. Aksi halde hastalık bir anda tüm üretimi alanına yayılabilir. Hastalık etmeni bakteri ya da mantar olabilir, tohumun üstünde ya da içinde taşınabilir. Tohum ilaçları; tohumu dezenfekte eden tohumu koruyan olmak üzere 2 gruptadır. Dezenfekte eden ilaçlar civa 2 klorürler-organik cıva bileşikleri formaldehit sıcak su ve benzeri gibi preparatlar vardır. Tohumu koruyan ilaçlar ise bakırlı preparatlar, çinko oksitler civarı ilaçlardır. Hem dezenfekte edici hem de koruyucu ilaçlar geliştirilmiştir. Sıcak su: tohumla geçen hastalıklardan korunmada başarı ile uygulanmaktadır. 50C suda 15 - 30 dakika tutulur sonra hemen kurutulur. Kurutma:hava akımı geçirilerek kısa sürede tamamlandırılmalıdır.
TARLA KONTROLLERİ Tohumluk üretimi için tohum üretiminde 2 tür kontrol vardır. Bunlardan birincisi tarla kontrolleri, ikincisi laboratuvar kontrolleridir. üreticinin tarlalarında tarla kontrollerini yapmak üzere uzman görevlendirilecektir, tarla kontrollerinden sonra hazırlayacakları tarla rapor sorunu yetkili makama iletilir.. Aynı uzman laboratuvar analizleri için laboratuvar numunelerini de alır. Tohumluk yetiştiriciliğinden hem tarla kontrolü hem de laboratuvar kontrolü kazanılmış olmalıdır. Laboratuvarını numuneleri üzerinde yapılan analiz ve testlerden sonra laboratuvar kontrol raporu hazırlanır Her iki kontrolü de kazanan tohumların sertifikasyon sınıfı ve kullanılabileceği etiket tayin edilir. Tayin edildikten sonra ambalajlama ve etiketleme işlemlerini geçilir. Eğer gerekiyorsa depolanır yoksa dağıtım için pazar ve piyasayasürülür.
HASAD Tohumluk üretiminde bitkiler tohumların en kaliteli ve verimin en üst noktada olduğu dönemde hasat edilmelidir. Erken hasatta daneler tam olgun ulaşamazsa hasat sonrasında kırışarak verim ve kaliteyi düşürürler. Geç hasatta ise meyveler kırılıp dane döker ayrıca nem çürümeler meydana gelebilir. Çiçeklenmeden tohumların olgunlaşmasına kadar geçen dönemde birçok bitkide protein içeriği ve dane ağırlığı artar. Bu nedenle hasat olgunluğuna ulaşmamış tohumlar hasat edilmemelidir aksi halde hem tohumlar kırışır- büzüşür, yüksek nem içeriği nedeniyle sıcaktan zarar görür mikroorganizma faaliyetleri gelişir küflenir çimlenme yeteneklerini yitirirler. Örnek 1 mısır danede su kapsamı %35 altına düştüğünde hasat edilmelidir. diğer bir gösterge tohumunun uç kısmında oluşan siyah tabakadır tohumun uç kısmı zedelendiğini de kolayca gözlenir. Örnek 2 Ayçiçeğinde hasada başlamadan önce tarladan tesadüf 20 30 tabla alınır ve tohumların nem oranları belirlenir, nem oranı %11 düştüğünde hasat edilir ve depolanır.
Kaynaklar Celal ER, Dilek Başalma. 2020. Tohumluk ve Tohumculuk. Temel İlkeler ve Teknoloji. Gözden Geçirilmiş 2. Basım . Nobel., Uyanık, M. , Rezaeieh, K. A. P. , Delen, Y. & Gürbüz, B. (2011). Baklagillerde Bakteri Aşılaması ve Azot Fiksasyonu . Ziraat Mühendisliği , (357) , 8-12 Yılmaz D., 2010. Yeşil Gübrelemenin Kültür Bitkilerinde Mineral Azot Girdisi Tasarrufu Ve Çevre Açısından Önemi. YL tez. Çukurova Üniversitesi Yüzbaşıoğlu E., 2021. Baklagillerde Simbiyotik Kök Nodül Gelişimi Symbiotic Root Nodule Development in Legumes. Adv. Eng. Pure Sci. 2021, 33(1):1-10 Teng Y, Wang X, Li L, Li Z and Luo Y (2015) Rhizobia and their bio-partners as novel drivers for functional remediation in contaminated soils. Front. Plant Sci. 6:32.