1 / 147

TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ

TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ. - Ortalıktan Tam Üyelik Başvurusuna - Tam Üyelik Başvurusundan Gümrük Birliğine - Gümrük Birliğinden Adaylık Sürecine - Adaylıktan Katılım Müzakerelerine - Müzakerelerin Başlatılması Kararı ve Sonrası. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ.

clio
Download Presentation

TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ

  2. - Ortalıktan Tam Üyelik Başvurusuna -Tam Üyelik Başvurusundan GümrükBirliğine -Gümrük Birliğinden Adaylık Sürecine -Adaylıktan Katılım Müzakerelerine -Müzakerelerin Başlatılması Kararı ve Sonrası

  3. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ Türkiye AET’ye katılmak için ilk başvurusunu 31 Temmuz 1959’da yaptı

  4. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ • Türkiye ile AET arasında bir ortaklık anlaşması olan Ankara Antlaşması 12 Eylül 1963’te imzalandı ve 1 Aralık 1964’te yürürlüğe girdi. • Bu Antlaşma Türkiye’nin hazırlık, geçiş ve nihai dönemleri içeren 3 aşamalı bir süreci kapsamaktaydı.

  5. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ • Bu anlaşmanın temelinde üç aşamada tesis edilen Gümrük Birliği bulunmaktadır. - Mali Protokol - ikinci Mali Protokol 1970 yılında - üçüncü Mali Protokol de 1977 de imzalandı

  6. ANKARA ANTLAŞMASI Ankara Antlaşması 33 maddelik ana metin, ek bir geçici protokol, bir son senet, 4 niyet ve yorum bildirisi ve bir mektuptan oluşmaktadır.

  7. ANKARA ANTLAŞMASI • Antlaşmanın 2. Maddesine göre temel amaç, Türkiye ekonomisinin hızla kalkınmasını ve Türk halkının istihdam düzeyinin ve yaşam standartlarının yükseltilmesini sağlamak.

  8. ANKARA ANTLAŞMASI 28. maddesi ise Türkiye'nin üyeliğini düzenlemektedir: "Anlaşma'nın işleyişi, Topluluğu kuran Antlaşma'dan doğan yükümlülüklerin tümünün Türkiye'ce üstlenilebileceğini gösterdiğinde, Akit Taraflar, Türkiye'nin Topluluğa katılması olanağını incelerler."

  9. HAZIRLIK DÖNEMİ Bu dönemde Türkiye, geçiş dönemi ve son dönem boyunca kendine düşecek yükümlülükleri üstlenebilmek için, Topluluğun yardımıyla ekonomisini güçlendirecekti. Bu dönemin süresi 5 yıl olarak saptandı

  10. GEÇİŞ DÖNEMİ Bu dönemde taraflar, Türkiye’nin ekonomik politikalarının Topluluğun ekonomik politikalarına yakınlaştırılmasını sağlayacaklardı. Süre 12 yıl olarak belirlendi.

  11. SON DÖNEM Son dönem Gümrük Birliği’ni ifade etmekteydi ve bu dönem için süre saptanmamıştı.

  12. GEÇİCİ PROTOKOL Bu belgeyle hazırlık döneminde tarafların birbirlerine karşı izleyeceği ticaret politikalarının çerçevesi çizilmekteydi. Hazırlık döneminden, geçiş dönemine geçiş bir Katma Protokol ile gerçekleştirilecekti. Geçiş Dönemi 22 yıllık bir dönemdi

  13. MALİ PROTOKOL Türkiye’nin AET ile bir ortaklık ilişkisine girmesinden dolayı karşı karşıya kalabileceği ekonomik zorlukları bir ölçüde gidermek için topluluğun sağlayacağı mali kaynakları içermekteydi

  14. KATMA PROTOKOL GB hedefine ulaşılması için gerekli koşulları düzenleyen bir belgeydi. Katma Protokol ile geçiş döneminin takvimi oluşturulmaktaydı Protokolle Türkiye ve AET’ye önemli mali, ekonomik ve sosyal yükümlülükler getirilmekteydi.

  15. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ • 23 Kasım 1970’de Katma Protokol imzalandı. 1 Ocak 1973’de yürürlüğe girdi • Katma Protokol: Katma Protokol 22 yıllık bir süre zarfında gümrük birliği hedefine ulaşılmasını teminen alınacak teknik önlemlerin zaman çizelgesini belirtmektedir.

  16. Katma Protokol taraflar arasında sanayi ürünleri, tarım ürünleri ve kişilerin serbest dolaşımının sağlanması ve Gümrük Birliği'nin tamamlanması öngörüldü

  17. Katma Protokol Topluluk, bazı petrol ve tekstil ürünleri dışında Türkiye'den ithal ettiği tüm sanayi mallarına uyguladığı gümrük vergileri ve miktar kısıtlamalarını tek taraflı olarak sıfırladı

  18. Katma Protokol Buna karşılık, Türkiye'nin AB kaynaklı sanayi ürünlerinde gümrük vergilerini tedricen sıfırlaması öngörülmüş ve böylece Gümrük Birliği'nin fiilen yürürlüğe girmesi için 22 yıllık bir süre tanınmıştır

  19. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ • 1974 sonlarından itibaren ilişkilerde sorunlu bir döneme girildi. Bunun temel nedenleri: - 1974 Türkiye’nin Kıbrıs’a askeri müdahalesi - 1973 Petrol Krizi (Ekonomik sıkıntılar) - Katma Protokol’de bağıtlanmasına rağmen Türk işçilerinin serbest dolaşım hakkına Federal Almanya’nın karşı çıkmaya yönelik sinyaller vermesi

  20. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ Aralık 1976’da AET’den yeni tavizler koparılamamış ve Protokolden doğan yükümlülükler 1 yıl süreyle ertelemiştir.

  21. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ 1980’deki askeri müdahale sonrası, 22 Ocak 1982’de AB, Türkiye ile ilişkilerini dondurma kararı aldı. Eylül Darbesi, ilişkilerin 1986’ya kadar soğumasına neden oldu.

  22. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ 16 Eylül 1986 tarihli Ortaklık Konseyi toplantısından sonra AB ile ilişkilerin yeniden canlanması süreci başladı

  23. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ 14 Nisan 1987’de Türkiye, AT’ye, Roma Antlaşması’nın 237 nci, AKÇTAntlaşması’nın 98 nci ve EURATOM Antlaşması’nın 205 nci maddelerine istinaden tam üye olmak üzere müracaat etti.

  24. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ Başvuru üzerine 18 Aralık 1989’da açıklananKomisyon görüşünde,Türkiye'nin üyelik için uygun bir ülke olduğuna ancak birliğin kendiiç pazarını tamamlama sürecindenönce (1992) yeni üye kabul edemeyeceği ve Türkiye’nin birliğe katılmadan önce sosyal ve siyasal alanda gelişmesine ihtiyaçduyulduğuna değinildi.

  25. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ • 1990’lı yıllarda Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde iki temel unsur belirleyici olmuştur a) Soğuk Savaşın Sona ermesi b) Avrupa bütünleşmesi yolunda meydana gelen hızlı ilerlemeler

  26. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ • Bu dönemde Türkiye – AB ilişkilerinde 6 önemli gelişme vardır: 1) Eski sosyalist ülkelerin demokrasiye ve Pazar ekonomisine geçmeleri 2) AT’unda parasal ve ekonomik birliğin yanında siyasal birliğinde sağlanması görüşlerinin güçlenmesi 3) Avrupa’nın siyasal sınırlarının belirlenmesi tartışmaları ve kültür, kimlik konularının gündeme gelmesi

  27. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ 4) İnsan hakları kavramının uluslararası ilişkilerde belirleyici rol oynamaya başlaması ( Kopenhag Kriterleri) 5) Türkiye’nin yaşadığı siyasal ekonomik istikrarsızlık (PKK, Kıbrıs) 6) Türkiye ile AB’nin yaklaşımlarındaki temel farklılıklar

  28. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ 6 Mart 1995, Türkiye ile AB arasında Gümrük Birliği’nin gerçekleştirilmesi ile ilgili ve Gümrük Birliği döneminde uygulanacak usul, esas ve süreleri belirleyen 1/95 ve 2/95 sayılı kararlar Ortaklık Konseyi’nin 36 nci dönem toplantısında kabul edildi.

  29. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ 1 ocak 1996, Türkiye, AB ileentegrasyonunda 22 yıl süren “GeçisDönemi”ni 31 Aralık 1995 tarihinde tamamlayarak, 1.1.1996 tarihi itibariyle, tam üyelik sürecinde “Son Dönem”e, sanayi ürünlerinde ve işlenmiş tarım ürünlerinde sağlanan Gümrük Birliği ile girmiştir. Tam üyelik yolundaki nihai dönem başlamıştır.

  30. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ malların serbest dolaşımına ilişkin değil, aynı zamanda rekabet kuralları, devlet yardımları fikri ve sınaî mülkiyet hakları gibi alanlarda da Topluluk mevzuatına uyum yükümlülüğü doğmuştur

  31. Türkiye'nin üstlendiği yükümlülükler çerçevesinde yapılanlar • Topluluk gümrük mevzuatına uyum • Topluluk ticaret politikasına ve üçüncü ülkelerle yaptığı tercihli ticaret anlaşmalarına uyum • Sanayi ürünleri ticaretindeki teknik engellerin kaldırılması • Rekabet politikası ve fikri mülkiyet hukukuna uyum

  32. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ 29 Nisan 1997 Türkiye – AT Ortaklık Konseyi Lüksembourg’da toplandı. Konsey Başkanı Türkiye’nin AT üyeliğine ehil olduğunu ve diğer tam üyeliğe başvuran ülkelerle birlikte, aynı kriterler altında değerlendirileceğini vurguladı.

  33. TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ • Türkiye 16 Temmuz 1997’de yayınlanan“Gündem 2000”de genişleme sürecinde yer almadı. • Rapor, Gümrük Birliği’nin Türkiye’nin uyum konusunda başarılı olduğunu gösterecek şekilde yürüdüğü yönünde ifadeler kullanmakla birlikte, Türkiye hakkındaki politik ve ekonomik argümanları tekrarlamıştır.

  34. GÜNDEM 2000 • 16 Temmuz 1997 tarihinde AB Komisyonu, AB’nin 21. Yüzyıldaki güçlenme ve genişleme perspektiflerini bu belgeyle ortaya koymuştur. Belge 1300 sayfadan oluşmuştur. Dört temel konuyu içermektedir: - Genişleme - OTP’nın Reformu - Yapısal Fonlarda Değişiklik - AB’nin Finansmanı

  35. Aralık 1997 Lüksemburg Zirvesi • 12-13 Aralık 1997, Avrupa Birliği'nin Lüksemburg'ta gerçekleştirdiği Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi sonucunda Çek Cumhuriyeti, Slovak Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Slovenya, Romanya, Bulgaristan, Litvanya, Letonya, Estonya ve Kıbrıs Rum Yönetimi tam üyelik için aday ülkeler olarak belirlenmiştir. Türkiye ise aday ülkeler arasında zikredilmemiş, tam üyeliğe ehil olduğu teyid edilmiştir.

  36. Aralık 1997 Lüksemburg Zirvesi • Çek Cumhuriyeti • Kıbrıs Rum Yönetimi • Estonya • Macaristan • Polonya • Slovenya ile müzakereler başlamıştır.

  37. Aralık 1997 Lüksemburg Zirvesi • Kopenhag kriterlerine uyum müzakerelerin başlayabilmesi için bir ön koşuldur. • Müzakerelere başlanması demek bütün ülkelerin müzakereleri aynı zamanda başarılı bir şekilde tamamlayacağı anlamına gelmez • Aday ülkelerin katılımı, Kopenhag kriterleri ile tam uyuma ve Birliğin yeni üyeleri alabilme kapasitesine bağlıdır. • Bu ülkeler için genel bir müzakere çerçeve belgesi hazırlanmıştır

  38. İLERLEME RAPORU • İlerleme Raporları AB Komisyonu’nun, AB’ye üye adayı olan ülkelerin, 1993’te saptanan Kopenhag Kriterleri açısından ne ölçüde ilerleme kaydettiklerini saptadığı raporlardır. Yani aday ülkenin başarısının veya başarısızlığının değerlendirildiği bir karnedir.

  39. İLERLEME RAPORU • İlerleme Raporlarının hazırlanmasına 1997 Lüksemburg Zirvesi’nde karar verilmiştir. • 1998 Cardiff Zirvesi’nde de Türkiye için ilerleme raporu hazırlanmasına karar verilmiştir. • Kısaca, aday ülkenin üyelik gerekliliklerini üstlenebilme kapasitesinin değerlendirildiği raporlar, her yılın ekim ayında yayınlanmaktadır.

  40. İLERLEME RAPORU • Komisyon ilerleme raporlarını hazırlarken; - Aday ülkelerin üyelik yönünde göstermiş olduğu gelişmelere ilişkin olarak sundukları bilgilere, - Parlamento raporları ve kararları - Avrupa Konseyi - AGİT- Uluslararası finans kuruluşları - STKlar - Uluslararası örgütlerin değerlendirmeleri esas alınmaktadır.

  41. İLERLEME RAPORU İlerleme Raporlarının önemi ise, aday ülke ile katılım müzakerelerinin başlatılması aday ülkenin tam üye olması kararının verilmesinde bu rapor başlıca kaynak olmaktadır.Bu seneki İlerleme Raporu 12 Ekim’de yayınlanmıştır.

  42. 2011 İLERLEME RAPORU • aşırı tutukluluk sürelerine dikkat çekilmekte • gazeteciler aleyhine açılan davalardan endişe duyulduğu • yüzde 10’luk seçim barajı eleştirilmekte • Milletvekili dokunulmazlıkları ve bu dokunulmazlıkların kapsamı • Anayasa değişikliği, "doğru yönde atılmış bir adım" olarak görülmekte

  43. 2011 İLERLEME RAPORU • Müktesebatın Kabulü için 2008 Ulusal Programı’nın ve 2010-2011 Eylem Planı’nın daha iyi takip edilmesinin gerektiği belirtilmekte • Belediyelerin hâlâ büyük oranda merkezden sağlanan gelire bağlı olması raporda eleştiri konusu olmuştur • ceza davaları olmak üzere, yığılma nedeniyle bekleyen davaların sayısına dikkat çekilmekte

  44. 2011 İLERLEME RAPORU Türkiye’nin, Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve Tacize Karşı Koruması Sözleşmesi’ni Kasım 2010’da, Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Konvansiyonu’nun İhtiyari Protokol’ünü de Eylül 2011’de parlamentosunda onayladığı belirtilmekte

  45. 2011 İLERLEME RAPORU 2010 yılı Ekim ayından itibaren Türkiye’den AİHM’e 7,764 yeni başvuru yapılmıştır. Türkiye, AİHM karalarının çoğuna uymuş, 2010 yılında toplam 24.5 milyon Avro tazminat ödemiştir

  46. 2011 İLERLEME RAPORU Adalet Bakanlığı nezdinde bir İnsan Hakları Bölümü’nün kurulduğu, hâkim, savcı, polis ve kamu görevlilerinin insan hakları eğitimi aldıklarına da vurgu yapılmıştır.

  47. 2011 İLERLEME RAPORU kolluk kuvvetlerinin uyguladığı kötü muamelede daha önceki yıllara göre belirli bir azalma kaydedildiği vurgulanmış ANCAK gözaltına alınma esnasında kötü muamele ve şiddet iddialarının hala mevcut olduğu, göçmen barınma kamplarında da olumsuz koşulların sürdüğü vurgulanmıştır.

  48. 2011 İLERLEME RAPORU • Rapor, çocuk ve gençlere yönelik mahkeme ve tutukevi sayısının yetersiz olduğunu da dile getirmiştir • ifade özgürlüğü ihlallerinin endişe ile izlendiği vurgulanmakta, basın özgürlüğünün kısıtlandığına, gazetecilerin tutuklandığına dikkat çekilmektedir.

  49. 2011 İLERLEME RAPORU Trabzon’daki Sümela Manastırı’ndaki Ortodoks Ayini ile Van’daki Akdamar Kilisesi’ndeki Ermeni Ayini’nin ikinci kere düzenlenmesi 2011 İlerleme Raporu’nda da olumlu olarak belirtilmektedir.

  50. 2011 İLERLEME RAPORU • kadın haklarına ve cinsiyet eşitliğine ilişkin sınırlı ilerleme kaydedildiği belirtilmektedir • cinsiyet eşitliğinin, namus cinayetlerinin ve erken ve zorla evlilikler dahil kadına yönelik şiddet • özellikle kadının siyasette, kamu yönetiminde yönetici pozisyonunda, eğitim alanında yönetici pozisyonunda, vali olarak, siyasi partilerde ve sendikalarda temsilinin genel olarak sınırlı kaldığının altı çizilmekte

More Related