1 / 41

SATRANÇ

SATRANÇ. SATRANCIN VAROLUŞ HİKAYESİ.

Download Presentation

SATRANÇ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. SATRANÇ

  2. SATRANCIN VAROLUŞ HİKAYESİ Satrancın ilk kez M.S. 570 yllarında Hindistan da oynandıgı kabul edilir. Bir rivayete göre, satranci bulan Brahman rahibi, Sah'a bir ders vermek istemis. Sah'a "Senin askerlerin, atlarin, fillerin, kalelerin, vezirlerin olmadiginda sen bir hiç sin, hiçbirsey yapamazsin" demis. Sah'in alayci bir sekilde; "Tamam hadi güzelmis, oyununu begendim. Dile benden ne dilersen" diyeret alayci bir sekilde kendisini basindan savusturmaya çalistigini görünce, Sah'in hala akillanmadigini düsünerek; "Bir miktar bugday istiyorum." demis. "Size buldugum bu oyunun birinci karesine bir bugday, ikinci karesine iki bugday, üçüncü karesine için ise dört bugday istiyorum. Böylece her karede, bir önceki karede aldigim bugdayin iki misli bugday istiyorum. Sadece bu kadarcik..." Sah ise böylesine basit bir istek üzerine sinirlenip, emrindeki askerlerine; "Hesaplayin, hak ettiginden bir tane bile fazla vermeyin" demis. Sarayin kalemdarlari hesapladiktan sonra dehsete kapilmislar. Neden mi? Buyrun inceleyelim... 

  3. kareye ---------- 1 bugday  • kareye ---------- 2 bugday  • kareye ---------- 4 bugday  • kareye ---------- 8 bugday  5. kareye ---------- 16 bugday  6. kareye ---------- 32 bugday 15. karede -------- 1,5 kilo buğday  25. karede -------- 1,5 ton buğday

  4. 31. karede -------- 92 ton buğday 49. karede -------- 24 milyon ton buğday (Türkiye’nin bir yıllık buğday üretimi) 54, karede -------- 771 milyon ton buğday (Dünyanın bir buçuk yıllık buğday üretimi) 64. kareye --------- 9 223 372 036 854 775 808 bugday TOPLAM ---------- 18 446 774 073 709 551 615 tane bugday 18 kentilyon 446 katrilyon 774 trilyon 73 milyar 709 milyon 551 bin 615 Bu ise, yaklasik olarak; 1 156 500 000 000 ton bugday demektir. (1 trilyon 156 milyar 500 milyon ton) Bu kadar buğdayı yetiştirmek için, dünyanın 64 misli büyüklüğünde bir kara parçasına gerek vardır. Bu miktar aynı zamanda yaklaşık olarak dünyanın 1500 yıllık buğday üretimine karşılık gelmektedir

  5. Satranç Nedir? • Satranç güzel ve yararlı bir uğraş, yaman bir mücadele, akıl, zeka, yaratıcılık, ileri görüşlülük, planlama, cesaret, sabır, serinkanlılık gibi evrensel değerler ve yetenekleri geliştiren bir sanat, bir bilim ve bir spordur.

  6. SATRANÇ İki oyuncu arasında oynanan bir zeka oyunudur. Bu oyun satranç tahtası denilen 8 x 8 'lik kare bir alan üzerinde satranç taşları ile oynanır. Toplam 64 karenin yarısı siyah, yarısı beyaz renklerden oluşur. Taraflar beyaz ve siyah renkli taşları alırlar, her oyuncunun bir seferde bir hamle yapmasıyla oyun gelişir. Oyunun başında beyaz ve siyahların 16 taşı bulunur. Bunlar bir Şah, bir vezir, iki kale, iki fil, iki at ve sekiz piyondan oluşur. Oyunun amacı karşı tarafın şahını mat etmektir.Yani tutsak ekmektir.

  7. Bu bir satranç tahtasıdır.Üzerinde 8'er kareden oluşan 8 yatay ve 8 dikey vardır.Hepsi toplam 64 karedir.

  8. Tahtada daha açık renkte olan karelere BEYAZ KARELER denir. Tahtada daha koyu renkte olan karelere SİYAH KARELER denir.

  9. Bir satranç oyuncusu bir ordunun komutanı gibidir.Herkesin 16 askeri vardır.Bir oyuncu Beyaz taşların komutanıdır.Diğer oyuncu da siyah taşların komutanıdır. Satranç oyunu sırayla oynanan bir oyundur.İLK HAMLEYİ HEP BEYAZLAR YAPAR.

  10. Satranç takımındaki kısa boylu, şişman taşlara KALE ismi verilir.Her oyuncunun İKİ KALESİ vardır.Kalelerin oyuna başlangıç kareleri köşelerdir.

  11. At başlarına benzeyen taşlar ise AT ismini alır.Gene iki beyaz ve iki siyah at vardır.Oyuna Kalenin yanında başlarlar.

  12. Sivri uçlu attan biraz uzun taşlar FİLLERDİR.İki beyaz iki de siyah fil vardır.

  13. Üzerinde artı işareti bulunan taşlar ŞAHTIR.Uzun boyludurlar.Bir beyaz bir de siyah Şah vardır. Beyaz Şah, Filin yanındaki SİYAH KAREDE oyuna başlar.Siyah Şah Filin yanındaki BEYAZ KAREDE oyuna başlar.

  14. Şah dışında uzun boylu iki taş daha vardır.Tepelerinde taç benzeri bir şekil vardır.Buna VEZİR denir.Fil ile Şah arasına yerleştirilirler.BEYAZ VEZİR oyuna BEYAZ KAREDE başlar.SİYAH VEZİR oyuna SİYAH KAREDE başlar

  15. DÜNYA’DA TÜRKİYE’NİN SATRANÇ BAŞARILARI

  16. YAZIŞMALI SATRANÇ • Mektup yoluyla oynanan satranca yazışmalı satranç denir. Yazışmalı satrançta her yolladığınız mektupta bir hamle yaparsınız. (3-4 sene süren oyunlar olmuştur) Ğenelde bu hamleleri yazmak için notasyon’u kullanırsınız. Her hamlenin on gün düşünme süresi vardır, bu süre içerisinde hamle yapmak zorundasın. Yazışmalı satrancın uluslararası ligleri, şampiyonaları vardır. internetin yaygınlaşması ise zarflı pullu mektupları gereksiz hale getirmiştir, şu anda e-mail vasıtasıyla yazışmalı satranç oynanabilmektedir. yine de eski tip yazışmalı satranç, eskisi kadar yaygın olmasa da sürmektedir.

  17. Tunç Hamarat 2004 yılında yapılan 16. Dünya Yazışmalı Satranç Şampiyonu oldu. 01.12.1946 tarihinde İstanbul'da doğan Tunç Hamarat 1972 yılına kadar Türkiyede yaşamıştır. 1972 yılında fizik üzerine yüksek lisans yapmak üzere Viyana Teknik Üniversitesine giden Tunç Hamarat daha sonra Viyana'ya yerleşmiş ve on sene önce Avusturya vatandaşlığına geçmiştir.

  18. TUNÇ HAMARAT

  19. Fatih ATAKİŞİ • 2003 yılında 53'ncü Avrupa Şampiyonasını kazanmıştır. 1955 doğumlu, evli ve iki erkek çocuk babasıdır. Bir özel şirkette muhasebe müdürlüğü yapmaktadır.

  20. FATİH ATAKİŞİ

  21. Turgut Tansel 24. Yazışmalı Satranç Dünya Şampiyonasında sıralamada aldığı galibiyetlerle 1.sırada. Turgut Tansel Dünya Şampiyonluğunu zorluyor!!

  22. SATRANÇ ve TAVLA

  23. Eski zamanlarda Hint İmparatoru, satranç oyununu Pers imparatoruna, yanında bir mektup ile hediye olarak göndermiştir. Mektubunda oyunla ilgili hiç bir açıklama yapmazken şöyle bir mesaj yazmıştır. Pers imparatoruna; Kim daha çok düşünüyor, Kim daha iyi biliyor, Kim daha ileriyi görüyorsa O kazanır. İşte hayat budur... 

  24. Pers İmparatoru donemin en alim veziri olan Buzur Mehir ile bu mesajı paylaşarak, ondan oyunu çözmesi ve kendisinin de karşılık olarak Hint İmparatoruna hediye edilmek üzere başka bir oyun icat etmesini ister. Vezir haftalarca çalıştıktan sonra gönderilen satrancın her tas hareketini ve oyunu çözer daha sonra da on günde tavlayı icat eder ve imparatora sunar. Hint İmparatoruna tavla oyunuyla birlikte gönderilmek üzere şöyle bir mesaj hazırlanır. Hint imparatoruna; Evet, Kim daha çok düşünüyor, Kim daha iyi biliyor, Kim daha ileriyi görüyorsa O kazanır. Ama biraz da şanstır! İşte hayat budur... 

  25. SATRANC’IN ÖĞRENCİ İLİŞKİSİve ÖĞRENİM SÜREÇLERİ

  26. 02 Haziran 2005 tarihinde MEB-TSF arasında bir protokol imzalandı. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve hala görevini sürdürmekte olan Türkiye Satranç Federasyonu başkanı Ali Nihat Yazıcı arasında imzalanan bu protokol sayesinde İlköğretim okullarında Satranç seçmeli ders olarak kabul edildi. • Bu uygulama, hem Türk eğitim sistemi açısından hem de Türk insanının düşünce sistematiği açısından bir milattır. • Son yapılan istatisliklere göre Türkiye’de ilk öğretim öğrenci sayısı 11 milyon civarındadır. Bu protokol sayesinde 1.5 milyon öğrenci ilköğretim okullarında Satranç eğitimi almıştır.

  27. Özel Gebze Eğitim Kurumları’nın Satranca verdiği önem

  28. AVRUPADA SATRANÇ Çoğu Avrupa ülkesinde beden eğitimi dersi öğretim programının incelendiğinde Satranç eğitiminin Ders olarak işlendiği görülmüştür.

  29. RUSYADA SATRANÇ Rusya da ki Satranç eğitimi Türkiye ve Avrupa ülkelerinden farklıdır. Rusya da Satranç ağırlıklı okullar vardır. Bizdeki meslek liselerine benzer. Ana dersler ve ağırlıklı olarak görülen bir satranç eğitimi. Rusya’nın Satranç’da bu kadar başarılı olmasının ana sebebi budur.

  30. SATRANCIN FAYDALARI 1 - Kötü alışkanlıklar edinilmesine engel olur. 2 - Planlı hareket etmenin önemini ve gerekliliğini kavratır. 3 - Süratli, doğru ve çabuk düşünebilmeye yardımcı olur, olaylara doğru yorumlarla yaklaşabilme yeteneklerini geliştirir.4 - Kendi güç ve yeteneklerini daha iyi tanıyarak, bireysel güç ve yetenekleri açığa çıkarmaya ve bireysel doğru kararlar alabilmeye yardımcı olur.  5 - Başarıya ancak ve ancak sistemli ve disiplinli bir çalışmayla varılabileceğini gösterir. 

  31. 6 - Mücadeleci bir ruh yapısına sahip olmanın gerekliliğini benimsetir. 7 - Başarılardan büyük hazlar duyarak daha da başarılı olmaya yönlendirir. 8 - Yepyeni hedefler göstererek bu yeni hedefler doğrultusunda motivasyon sağlar.  9 - Kişilerin olumsuz bir yönünü, eksikliğini, veya bir davranış bozukluğunu hızlıca ortaya çıkarır.10 - Kurallara uymayı, dostça oynamayı, kaybetmeyi kabullenmeyi, kazananı kutlamayı öğretir. 11 - Yakın dostluklar kurup daha çok sosyalleşmeye ve sosyal yaşamının zenginleşmesine yardımcı olur.

  32. Satrancın öğrenciye kattığı en önemli özellikler görünmez faydalarıdır. Bunlar, - Sabır - Cesaret - Kendine özgüven - Plan yapma yeteneği - İleri görebilme özelliği

  33. Satrancın yararlarını gösteren bütün bu maddeler, Milli Eğitimin de temel amaçlarındandır, Türk Milli Eğitimi’nin öğrenciler tarafından kazanılmasını istediği temel davranışlardır. Bu kadar pozitif etkisi olan bir araç kesinlikle bir 'EĞİTİM ARACI‘dır. 

  34. SATRANÇ – MATEMATİKSEL ZEKA – SÖZEL ZEKA

  35. Amerika’da yapılan araştırmada 2005-2007 okul yılında IBM'in katılımcı okullara sağladığı bilgisayarlar sayesinde bir araştırma yapıldı. Bilgisayarlarla daha fazla satranç oynayarak öğrencilere pratik yapma olanağı sağlandı.Öğrenciler bilgisayar programları ve Internet üstünden diğer okullarla satranç oynadılar. Deney gurubundaki öğrencilerin çoğunu okuma yetenekleri ulusal ortalamanın altında olduğu halde satranç oynayanlar ulusal ortalamanın üstünde performans gösterdiler.Daha ayrıntılı sonuç alınması için satranççılarla aynı sınıfta bulunan satranç oynamayan öğrencilerin %70'i alındı. Yıl sonunda satranç oynamayanlar %2 ilerlerken satranç oyuncuları %5.7 ilerlediler.Deney gurubundaki öğrencilerin kendini iyi ve güvenli hissetmelerini sağladığı ve satranç oynayan öğrencilerin okumaya daha çok eğilimli oldukları tespit edildi.Buda Matematiksel zekanın yanı sıra Satranç oynayanların sözel zekalarınında geliştirdiğinin göstergesidir.

  36. Satranç öğrenen herkes onun güzelliğinden etkilenir. Bazı insanda bu tutku derecesine varır. Eski zamanlarda da bu böyleydi. Bunu bir Arap masalıyla anlatmaya çalışalım.

  37. ÜÇ KADERSİZ KADIN Tanrı insanların arasına katılmaya, onların dertlerini ve nasıl yaşadıklarını görmeye karar vermiş. Fakir ve yaşlı gibi giyinip şehre doğru ilerlemeye başlamış. Yolun kenarında taşın üzerinde ağlayan bir kadın görmüş ve neden ağladığını sormuş. Kadın; benim derdim çok büyük yaşlı amca, kocamla mutlu yaşıyorduk. Kocam sürekli meyhanelere gitmeye ve içki ye başladı. Bununla birlikte malı mülkü içkiye yatırıp çalışmayı da bıraktı evini de çocuklarını da unuttu.

  38. Tanrı, rahatlıkla evine dön kadın demiş, kocan artık değişti, içkiyi bırakıp ailesine döndü çocuklarla birlikte evde seni bekliyor. Kadın heyecanla evine dönünce kocasını evde bulmuş ve mutlu mesut yaşamaya devam etmişler. Tanrı yoluna devam ederken bir ağacın kenarında ağlayan başka bir kadın görmüş. Ne oldu sorusuna Kadın şöyle cevap vermiş. -- Başıma büyük bir felaket geldi. Kocamla mutlu yaşıyorduk. Fakat o başka bir kadına tutuldu beni de çocuklarımı da terk etti.

  39. Ağlama kadın demiş tanrı evine dön. Kocan öbür kadından ayrıldı ve ailesine döndü. Kadın hemen evine gitmiş. Kapıda çocuklarla eşini birlikte görmüş.Mutlu ve mesut bi şekilde yaşamaya devam etmişler. Şehre yaklaşırken Tanrı üçüncü bir kadın görmüş. Kadın yerde ağlayarak çırpınıyormuş. Neden ağladığı sorulduğunda kadın şöyle cevap vermiş. --Başıma büyük bir bela geldi. Kocamla mutlu yaşıyorduk fakat kadere bakın ki arkadaşları kocama satranç oynamayı öğrettiler. Kocam çabucak satrancı öğrendi ve herkesi yenmeye başladı.

  40. O kadar tutuldu ki başka hiçbir şeyle ilgilenmez oldu. Gece gündüz sadece satranç düşünüyordu.Bunu duyan tanrı derin bir iç çekti, kadının başını okşadı ve ona şöyle dedi; -- Zavallı kadın eğer bana anlattığın gibiyse sana ben bile yardım edemem. Evine dön ve Sabret, kaderine razı bir şekilde yaşamaya devam et…

More Related