1 / 75

ÜNİTE: İPEK YOLUNDA TÜRKLER KONU: DESTAN YAZAN TÜRKLER

ÜNİTE: İPEK YOLUNDA TÜRKLER KONU: DESTAN YAZAN TÜRKLER. DESTAN YAZAN TÜRKLER. Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik, Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik. Aktolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle ! Bir yaz günü geçtik Tuna'dan kafilelerle.

Download Presentation

ÜNİTE: İPEK YOLUNDA TÜRKLER KONU: DESTAN YAZAN TÜRKLER

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ÜNİTE:İPEK YOLUNDA TÜRKLERKONU:DESTAN YAZAN TÜRKLER

  2. DESTAN YAZAN TÜRKLER Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik, Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik. Aktolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle ! Bir yaz günü geçtik Tuna'dan kafilelerle... www.evdekisosyalci.com

  3. MERHABA ARKADAŞLAR BEN BİLGE KAAN, SİZE TÜRK TARİHİNİ ANLATMAK İSTİYORUM.. Türk tarihini incelerken hangi kaynaklardan yararlanabilirsiniz? • Efsanelar • Destanlar • Atasözleri • Hak hikayeleri • Tarihi romanlar • Belgeseller • Anılar • DEDİNİZİ DUYAR GİBİYİM.. www.evdekisosyalci.com

  4. DESTANLAR NASIL BİLGİLER VERİR? TÜRKLERE AİT DESTANLAR HANGİLERİDİR? • Destanlar, genellikle milletin yaşayışlarını, savaşlarını • konu alan ve doğal yoldan oluşan eserlerdir. • Destanlar efsanevi kişilerin başlarından geçen olağan • üstü konular konu edilir. • Çağlar boyunca, dünya tarihine şekil veren • milletlerden biri olan ve zengin bir tarihe sahip olan • Türkler, tarihlerinin belli başlı dönemlerinde meydana • gelen pek çok destan meydana getirmişlerdir. • Bu destanları şöyle sıralayabiliriz: • *Alpertunga Destanı • *Şu Destanı • *Oğuz Kaan Destanı • *Türeyiş Destanı • *Göç Destanı • *Bozkurt Destanı • *Ergenekon Destanı • *Manas Destanı • *Battal gazi Destanı • *Köroğlu Destanı www.evdekisosyalci.com

  5. Şimdi isterseniz OĞUZ KAAN DESTANI ile başlayalım. Hem Türk tarihini tanıyalım hem de destanlarımızı öğrenelim…. www.evdekisosyalci.com

  6. OĞUZ KAAN DESTANI Günlerden bir gün Ay Kağan’ın gözü parladı. Doğum ağrıları başladı ve bir erkek çocuğu oldu. Bu çocuğun yüzü gök, ağzı ateş gibi kızıl, gözleri ela, saçları ve kaşları kara idi. Perilerden daha güzeldi. Bu çocuk anasının göğsünden ilk sütü emdi ve bir daha emmedi. Çiğ et, çorba ve kımız istedi. Dile gelmeye başladı. Kırk gün sonra büyüdü, yürüdü ve oynadı. At sürüleri güder, at biner ve avlanırdı. Günlerden ve gecelerden sonra bir yiğit oldu. Bu zamanda, orada büyük bir orman, birçok dereler ve ırmaklar vardı. Buraya gelen avlar ve burada uçan kuşlar çoktu. Bu ormanın içinde büyük bir canavar yaşıyordu. At sürülerini ve halkı yerdi. Büyük ve yaman bir canavardı. Ağır bir şekilde halka cefa etmişti. Oğuz Kağan cesur bir adamdı. Bu canavarı avlamak istedi. Günlerden bir gün ava çıktı. Kargı, yay, ok, kılıç ve kalkanla ava gitti. Bir geyik ele geçirdi. Onu söğüt dalı ile bir ağaca bağladı ve oradan ayrıldı. www.evdekisosyalci.com

  7. OĞUZ KAAN DESTANI Sonra sabah oldu. Tan ağarırken yine geldi ve gördü ki; canavar geyiği almıştı. Arkasından Oğuz Kağan bir ayı tuttu. Onu altın kuşağı ile ağaca bağladı, gitti. Yine sabah oldu. Tan ağarırken tekrar geldi ve gördü ki; canavar ayıyı da almıştı. Bu sefer ağacın altında kendisi durdu. Canavar geldi ve başı ile Oğuz’un kalkanına vurdu. Oğuz kargıyı canavarın başına sapladı ve onu öldürdü. Kılıcı ile başını koparıp, aldı gitti. Tekrar geldiği zaman gördü ki; bir ala doğan canavarın bağırsaklarını yemektedir. Yay ve okla ala doğanı öldürdü ve başını kesti. www.evdekisosyalci.com

  8. OĞUZ KAAN DESTANI Sonra dedi ki: “Canavar geyiği ve ayıyı yedi. Kargım demir olduğundan dolayı, onu öldürdü. Canavarı da ala doğan yedi, okum bakır olduğu için onu öldürdü”. Yine günlerden bir gün Oğuz Kağan, bir yerde Tanrı’ya yalvarmaktaydı. Karanlık bastı. Gökten bir ışık indi. Güneşten ve aydan daha parlaktı. Oğuz Kağan oraya yürüdü ve gördü ki; o ışığın içinde bir kız var. Yalnız oturuyor. Başında ateşli ve parlak bir tacı bulunuyordu. Kutup Yıldızı gibiydi. O kız öyle güzeldi ki; gülse gök gülüyor, ağlasa gök ağlıyordu. Oğuz Kağan onu görünce aklı gitti, sevdi aldı. Günler ve gecelerden sonra gözleri parladı ve üç erkek çocuk doğurdu. Birincisine Gün adını koydular. İkincisine Ay adını verdiler. Üçüncüsüne de Yıldız ismini taktılar. Yine bir gün Oğuz Kağan ava gitti. Önündeki göl ortasında, bir ağaç gördü. Bu ağacın kovuğunda bir kız duruyordu. O da yalnız oturuyordu. Çok güzel bir kızdı. Gözü gökten daha gök idi. Saçı ırmak gibi dalgalıydı. Dişi inci gibi idi. Öyle güzeldi ki, eğer yeryüzünün halkı onu görse; “Eyvah ölüyoruz !” der ve tatlı süt, acı kımız olurdu. Oğuz Kağan onu görünce aklı gitti. Yüreğine ateş düştü. Onu sevdi, aldı. Günler ve gecelerden sonra gözleri parladı ve üç erkek çocuk doğurdu. Birincisine Gök adını koydular. İkincisine Dağ adını verdiler. Üçüncüsüne de Deniz ismini taktılar. Sonra Oğuz Kağan büyük bir toy tertip etti. Halka emir gönderdi...Oğuz Kağan halkı çağırınca, halk birbirine danıştı ve geldi. Oğuz Kağan kırk masa ve kırk sıra yaptırdı. Türlü yemekler, türlü şuruplar, tatlılar ve kımızlar yediler, içtiler. Toydan sonra Oğuz Kağan beylere ve halka buyruk verdi. www.evdekisosyalci.com

  9. OĞUZ KAAN DESTANI Ondan sonra Oğuz Kağan dört tarafa emirler yolladı. Fermanlar yazdı ve elçilere verip, gönderdi. Bu tebliğlerde şöyle yazılmıştı: “Ben Türk kağanıyım ve yeryüzünün dört yanının hükümdarı olsam gerek. Sizden itaat dilerim. Kim benim emirlerime baş eğerse, hediyelerini kabul ederek, onu dost edinirim. Kim baş eğmezse, gazaba gelirim, düşman sayarak, ona karşı asker çıkarır ve derhal baskın yapıp, onun astırır, yok ettiririm”. Yine o çağlarda sağ yanda Altun Kağan adında bir hükümdar vardı. Bu Altun Kağan, Oğuz Kağan’a elçi yolladı. Pek çok altın, gümüş takdim etti ve yakut taşlar, bir sürü mücevher göndererek, bunları Oğuz Kağan’a saygı ile sundu. Ona itaat etti, iyi hediyelerle dostluk kurdu ve onunla dost oldu. Sol yanında Urum (Roma) adında bir Kağan vardı. Bu kağanın askeri ve şehirleri pek çoktu. Bu Urum Kağan, Oğuz Kağan’ın emrini dinlemezdi. Onun arkasından gitmezdi. “Ben onun sözünü tutmam.” diyerek, emrine bakmadı. Oğuz Kağan gazaba gelerek, onun üzerine yürümek istedi. Bayrağını açarak, askeriyle ona karşı yürüdü. Kırk gün sonra Muz Tag (Buz Dağ) adında bir dağın eteğine geldi. Çadırını kurdurdu ve sessizce uyudu. Tan ağarınca Oğuz Kağan’ın çadırına güneş gibi bir ışık girdi. O ışıktan gök tüylü ve gök yeleli büyük bir erkek kurt çıktı. Bu boz kurt Oğuz Kağan’a seslendi ve “ey Oğuz, sen Urum üzerine yürümek istiyorsun; ben de senin önünde yürümek istiyorum” dedi. Ondan sonra Oğuz Kağan çadırını toplattı ve gitti. Gördü ki, askerin önünde gök tüylü ve gök yeleli bir erkek kurt yürümektedir. Kurdun ardı sıra ordu gitmektedir. www.evdekisosyalci.com

  10. OĞUZ KAAN DESTANI Gök tüylü ve gök yeleli bu büyük erkek boz kurt birkaç gün sonra durdu. Burada İtil Müren adında bir ırmak vardı. Bu İtil Müren’in kenarında bir kara dağın önünde savaş başladı. Okla, kargı ile ve kılıçla vuruştular. Askerlerin arasında çarpışma büyük, halkın arasında kaygı çok oldu. Oğuz Kağan yendi ve Urum Kağan kaçtı. Oğuz, Urum Kağan’ın imparatorluğunu ve halkını aldı. Onun ordugâhına pek çok cansız ve canlı ganimet düştü. Sonra Oğuz Kağan askerleriyle İtil adındaki ırmağa geldi. İtil büyük bir ırmaktır. Oğuz Kağan onu gördü ve “İtil’in suyunu nasıl geçeriz?”, dedi. Asker arasında iyi bir bey vardı. Onun adı, Ulug Ordu Bey idi. Gördü ki, bu yerde pek çok dal ve pek çok ağaç var. O ağaçları kesti ve ağaçların üzerine yattı, geçti. Oğuz Kağan sevindi, güldü ve “Sen burada bey ol, senin adın Kıpçak Bey” olsun, dedi. Oğuz Kağan her zaman bir alaca ata binerdi. O, bu atı pek çok severdi. Yolda bu at gözden kaybolup, kaçtı. Burada büyük bir dağ vardı. Üstünde don ve buz bulunuyordu. Onun başı soğuktan ap-aktı. Bunun için adı Muz Tag (Buz Dağ) idi. Oğuz Kağan’ın atı bu Muz Tag’ın içine kaçtı, gitti. Oğuz Kağan bundan çok üzüntü ve ızdırap çekti. Asker arasında bir kahraman bey yer alıyordu. Ne Tanrı’dan, ne de şeytandan korkardı. Yürüyüşe ve soğuğa dayanıklı bir erdi. O bey dağlara girdi, yürüdü. Dokuz gün sonra atı Oğuz Kağan’a getirdi. Muz Tag’da çok soğuk olduğundan, o bey karlara bulanmış, bembeyazdı. Oğuz Kağan sevinçle güldü ve “Sen buradaki beylere baş ol ve senin adın ebediyen Karluk olsun.” dedi. Ona çok mücevher bağışladı ve ilerledi. Yolda büyük bir ev gördü. Bu evin duvarı altından, pencereleri gümüşten ve çatısı demirdendi. Kapalı idi ve anahtar yoktu. Asker arasında çok becerikli bir adam vardı. Adı Tömürdü Kagul idi. Ona buyurdu; “Sen burada kal ve çatıyı aç, açtıktan sonra orduya gel”. Bunun üzerine ona Kalaç adını koydu ve ilerledi. www.evdekisosyalci.com

  11. OĞUZ KAAN DESTANI Yine bir gün gök tüylü ve gök yeleli erkek bozkurt durdu. Oğuz Kağan da durdu ve çadırını kurdurdu. Burası tarlasız ve çorak bir yerdi. Buraya “Çürçet” diyorlardı. Büyük bir yurt idi. Atları çok, öküzleri ve buzağıları bol, altın ve gümüşleri çok, mücevherleri oldukça fazlaydı. Burada Çürçet Kağan ve onun halkı Oğuz Kağan’a karşı geldiler. Vuruşma ve çarpışma başladı. Oklarla, kılıçlarla savaştılar. Oğuz Kağan yendi. Çürçet Kağan’ı mağlup etti. Vuruşmadan sonra Oğuz Kağan’ın askerlerine, maiyetine ve halkına öyle büyük bir ganimet düştü ki, yüklemek ve götürmek için at, katır ve öküz az geldi. Oğuz Kağan’ın askeri arasında tecrübeli ve gayet becerikli bir adam bulunuyordu. Onun adı Barmaklıg Çosun Bilge idi. Bu becerikli usta, bir araba yaptı. Arabaya cansız ganimetleri yükledi. Arabanın ön tarafına canlı ganimetleri koydu. Onlar çektiler, gittiler. Oğuz Kağan’ın maiyeti ve halkı, hepsi bunu gördü ve şaşırdı. Onlar da araba yaptılar. Bunlar arabayı çekerken, sürekli “kanga, kanga” diye bağırıyorlardı. Onun için onlara “Kanga” adını koydular. Oğuz Kağan arabaları gördü, güldü ve “Kanga, kanga ile cansızı canlı yürütsün, sizin adınız Kangalug olsun ve bunu araba göstersin.” dedi, gitti. Yine söylenmeden kalmasın ve belli olsun ki, Oğuz Kağan’ın yanında aksakallı, kır saçlı, engin düşünceli bir ihtiyar vardı. O anlayışlı ve asil bir adamdı. Oğuz Kağan’ın veziriydi. Adı “Ulug Türk” idi. Günlerden bir gün uykuda bir altın yay ve üç gümüş ok gördü. Bu altın yay gün doğusundan, ta gün batısına kadar ulaşmıştı ve üç gümüş ok ta kuzeye doğru gidiyordu. Oğuz Kağan’a anlattı ve dedi ki; “Ey kağanım, senin ömrün hoş olsun. Gök Tanrı düşümde verdiğini gerçeğe dönüştürsün. Tanrı bütün dünyayı senin soyuna bağışlasın”! Oğuz Kağan, Ulug Türk’ün sözünü beğendi. Onun öğüdünü dinledi ve nasihatine göre hareket etti. Ondan sonra sabah olunca büyük ve küçük oğullarını çağırttı ve “Benim gönlüm avlanmak istiyor. İhtiyar olduğum için benim artık cesaretim yoktur. Gün, Ay ve Yıldız sizler doğu tarafına gidin. Gök, Dağ ve Deniz sizler de batı tarafına gidin.” dedi. Ondan sonra üçü doğu yönüne, üçü de batı tarafına gittiler. www.evdekisosyalci.com

  12. OĞUZ KAAN DESTANI Gün, Ay ve Yıldız çok av hayvanı ve kuş avladıktan sonra yolda bir altın yay buldular. Onu aldılar ve babalarına verdiler. Oğuz Kağan sevindi. Güldü, yayı üçe böldü ve “Ey büyük oğullarım, yay sizlerin olsun; yay gibi okları göğe atın.” dedi. Gök, Dağ ve Deniz pek çok av hayvanı ve kuş avladıktan sonra yolda üç gümüş ok buldular. Aldılar ve babalarına sundular. Oğuz Kağan sevindi. Güldü, okları üçe üleştirdi ve “Ey küçük oğullarım, oklar sizlerin olsun. Yay oku atar; sizler de ok gibi olun.” dedi. Ondan sonra Oğuz Kağan büyük bir kurultay topladı. Maiyetini ve halkını çağırdı. Onlar geldiler ve müşavere ettiler. Oğuz Kağan büyük ordugâh...sağ yanına kırk kulaç direk diktirdi. Üstüne bir altın tavuk koydu, dibine bir ak koyun bağladı. Sol yanına kırk kulaç direk diktirdi. Üstüne bir gümüş tavuk koydu, altına bir kara koyun bağladı. Sağ yanda Boz-Oklar oturdu. Sol yanda Üç-Oklar oturdu. Kırk gün, kırk gece yediler, içtiler ve sevindiler. Sonra Oğuz Kağan oğullarına yurdunu üleştirip verdi ve “Ey oğullarım ben çok yol aştım, çok vuruşmalar gördüm. Çok kargı ve çok ok attım. Atla çok yürüdüm. Düşmanları ağlattım, dostlarımı güldürdüm. Ben Gök Tanrıya borcumu ödedim. Şimdi yurdumu size veriyorum.” dedi... www.evdekisosyalci.com

  13. OĞUZ KAAN DESTANI • Destana göre Oğuz Kağan’ın kişisel özelliklerini tanımlar mısınız? • Oğuz Kağan’ın yaşadığı bölgenin özelliklerini anlatınız. • Türklerin yöneticisine ne ad verilir? • Destana göre Türk yöneticileri bir karar almak istediklerinde ne yapıyorlar? • Destana göre Türkler hangi silahları kullanıyor? • Oğuz Kağan, boy isimlerini neye göre veriyor? • Oğuz Kağan’ın oğullarına Gün, Ay, Yıldız, Gök, Dağ, Deniz isimlerini koyma sebebi sizce ne olabilir? • Oğuz Kağan oğullarına neden Üç Oklar ve Boz Oklar denildiğini açıklar mısınız? • Destanda geçen “kurultay” ve “toy” sözcüklerinin anlamlarını sözlükten bulunuz. • Destanda gecen ve Türklerin hayatında da önemli bir yere sahip olan madenleri yazınız. www.evdekisosyalci.com

  14. TÜRKLER'İN İLK ANA YURDU • Türkler'in ilk ana yurdu Orta Asya'da; Batı'da Hazar Denizi'nden Doğu'da Kingan Dağları'na, Kuzey'de Altay Dağları'ndan Güney'de Hindukuş ve Karanlık Dağları'na kadar uzanan bölgedir. • Bu bölge, coğrafi yapısı ve iklim şartlarının da elverişli olması nedeniyle Türkler tarafından Ana Yurt olarak tercih edilmiştir. • Göçebe kültürünün sonucunda şu durum ortaya çıkmıştır. -Merkezi yapı güçlenememiş, -Teşkilatçı özellik gelişememiş, -Mimari ve şehircilik ortaya çıkmamış, -Ekonomi, hayvancılığa dayalı kalmış, -Askeri yapıysa gelişmiştir. www.evdekisosyalci.com

  15. TÜRKLERİN İLK YURDU: Türklerin ilk ana yurdu Orta Asya’dır. Bu bölge batıda Hazar Denizi’nden doğuda Kingan Dağlarına, kuzeyde Altay Dağları ve Baykal Gölü civarından güneyde Hindikuş ve Karanlık dağlarına kadar uzanır. www.evdekisosyalci.com

  16. www.evdekisosyalci.com

  17. www.evdekisosyalci.com

  18. ORTA ASYADAN YAPILAN TÜRK GÖÇLERİ • Türklerin temel geçim kaynağı HAYVANCILIK’tır. • Bu da GÖÇEBE yaşam tarzını beraberinde getirmiştir. Göçebe yaşadıkları için Orta Asya’da Türkler ile ilgili belgelere ve tarihi eserlere pek fazla rastlanmaz.. www.evdekisosyalci.com

  19. www.evdekisosyalci.com

  20. GÖÇLERİN SEBEPLERİ • İklim şartlarının değişmesi(Ekonomik • Nüfus artışı(Sosyal-Ekonomik) • Çin baskısı(Siyasi) • Boyların mücadelesi(Siyasi) • Yeni topraklar kazanmak (Siyasi) • Taht kavgaları(Siyasi) • Hayvanlarına otlaklar bulmak (Ekonomik) • Kendi aralarındaki mücadeleler(Sosyal-Siyasi) www.evdekisosyalci.com

  21. www.evdekisosyalci.com

  22. Bu haritadan neler anlıyorsunuz? www.evdekisosyalci.com

  23. TÜRKLERİN ANAYURDU ve GÖÇLER www.evdekisosyalci.com

  24. TÜRKLER NERELERE GÖÇ ETMİŞLERDİR? • Türkler doğu, batı, kuzey ve güney yönlere göç etmişlerdir. • Doğuya gidenler Çin ve Mançurya’ya, • Güneye gidenler Afganistan ve Hindistan’a, • Kuzeye gidenler Sibirya’ya, • Batıya gidenler Hazar Denizi’nin kuzeyinden Avrupa’ya ve Hazar Denizi’nin güneyinden İran, Irak, Suriye, Anadolu ve Mısır’a göç etmişlerdir. www.evdekisosyalci.com

  25. www.evdekisosyalci.com

  26. www.evdekisosyalci.com

  27. www.evdekisosyalci.com

  28. TÜRKLERİN ORTA ASYADAN GÖÇLERİNİN SONUÇLARI • Orta Asya’dan yapılan göçler sonucunda Türk-ler, gittikleri yerlerde Eski Taş Çağını yaşayan topluluklara maden işlemesini öğrettiler. • Toprakları ekip biçmeyi ve hayvanları evcilleştirmeyi öğrettiler. • Gittikleri yerlerde yerli kültürlerle kaynaştılar. Yeni kültürlerin doğmasına neden oldular. • Göç ettikleri yerlerde nüfus arttı. Yeni merkezler ortaya çıktı. • Göçler sonucunda Orta Asya ıssızlaştı. www.evdekisosyalci.com

  29. ORTA ASYADAN GÖÇLERİN EN ÖNEMLİ SONUCU NEDİR? Özellikle Avrupaya doğru giden Türkler Kavimler göçüne sebep olmuştur. Bu da İlk çağın bitmesine orta çağın başlamasına sebep olmuştur. www.evdekisosyalci.com

  30. TÜRKLERİN HEPSİ ORTA ASYADAN GÖÇ ETTİ Mİ? Tabi ki Türklerin hepsi Orta Asya’dan tamamen göç etmediler. Bir kısmı Orta Asya’da kaldı. Bunlar daha sonra Orta Asya’da büyük devletler kurmuşlardır. (Hun, Göktürk, Uygur vb.) www.evdekisosyalci.com

  31. Peki Orta Asya’dan göç eden Türklere ne oldu??? www.evdekisosyalci.com

  32. Orta Asya’dan göç eden Türklerin çoğunluğu gittiği ülkelerden kendi kimliklerini unutmuş ve o ülkelerin insanları arasına katılmışlardır. İçlerinden bazıları günümüzde de halen varlığını gururla sürdürmektedir. (Türkiye Cumhuriyeti gibi) Orta Asya’dan göç eden Türklerin çoğunluğu gittiği ülkelerden kendi kimliklerini unutmuş ve o ülkelerin insanları arasına katılmışlardır. İçlerinden bazıları da günümüzde de halen daha varlığını gururla sürdürmektedir. (Türkiye Cumhuriyeti gibi) www.evdekisosyalci.com

  33. www.evdekisosyalci.com

  34. www.evdekisosyalci.com

  35. BÜYÜK HUN DEVLETİ • Türklerin Orta Asya’da kurduğu ilk devlet Büyük Hun Devleti’dir. • Merkez Ötügen olmak üzere Orhun ve Selenga nehirleri çevresinde kuruldu. • Tarihte bilinen ilk Türk devletidir. • Hunların ilk hükümdarı Teoman’dır. www.evdekisosyalci.com

  36. Hunlar Teoman zamanında güçlü bir duruma geldiler. • Çin’e akınlar düzenlediler. • Çinliler Türk akınlarını önlemek için”Çin Seddi” ni yaptılar. www.evdekisosyalci.com

  37. Avrupa Hun Devleti • Kavimler Göçü sonucunda Hunların bir kısmı Tuna Nehri boylarına geldiler. Burada Avrupa Hun Devleti’ni Kurdular. • Avrupa Hun Devleti’nin en ünlü hükümdarı Atilla’dır. www.evdekisosyalci.com

  38. www.evdekisosyalci.com

  39. Sevgili çocuklar şimdide Türk tarihinin ilk yazılı kaynaklarını inceleyelim…. www.evdekisosyalci.com

  40. Orhun Kitabeleri ORHUN KİTABELERİ( Göktürk Yazıtları )Tarihte Türk adının geçtiği ilk Türkçe kitabedir. • Bilge Kağan, • Kültegin, • Tonyukuk devlet adamları adına dikilmiştir. www.evdekisosyalci.com

  41. ORHUN KİTABELERİ www.evdekisosyalci.com

  42. KİTABELER Kitabelerin yazarı=YOLLUĞ TİGİN Kitabeleri Bulan=STRAHLENBERG Kitabeleri Okuyan (çözen)=WİLHELM THOMSEN İlk Okunan Kelime =TENGRİ ve TÜRK BUDUN www.evdekisosyalci.com

  43. Bilge Kağan Kitabesi • Kül Tigin Abidesinin 1 km uzağındadır. • Çince kitabenin altından Türkçe kitabe devam etmektedir. Ancak Çince kitabe tamamen silinmiştir. • Bilge Kağan'ın ölümünden 1 yıl sonra oğlu tarafından yaptırılmıştır. • Kitabede Bilge Kağan ve yeğeni Yollug Tigin'in sözleri yer almaktadır. Bilge Kağan Kitabesi hem devrilmiş, hem de parçalanmıştır. O yüzden tahribat ve silinti Bilge Kağan Kitabesinde çok fazladır. • Bu abidenin etrafında yine türbe enkazı, heykeller ve balballar bulunmaktadır. www.evdekisosyalci.com

  44. Bilge Kağan Yazıtından www.evdekisosyalci.com

  45. MOĞOLİSTAN'DA BİLGE KAĞAN'IN HAZİNESİ BULUNDU! "Bilge Kağan'ın hazinesi" adı verilen, 4.000 parça altın ve gümüş eşya, II. Göktürk hükümdarı Bilge Kağan'a ait olan, 1890'dan bu yana Moğolistan'da yapılan kazı ile aranan hazineyi Türk arkeologlar buldu. ABD'den Japonya'ya Rusya'dan Kanada'ya hatta Danimarka'ya kadar pek çok arkeolog 110 yıldır bu hazinenin peşindeydi. www.evdekisosyalci.com

  46. Tonyukuk Kitabesi Diğer iki abidenin biraz daha doğusunda bulunmaktadır. Devrilmemiş dört cepheli iki taş halindedir. Bu abideyi, büyük devlet adamı Tonyukuk, yaşlılık döneminde bizzat diktirmiştir. Yazılı metin Tonyukuk tarafından hazırlanmıştır. www.evdekisosyalci.com

  47. Kültegin Kitabesi Bilge Kağan tarafından kardeşi Kül Tigin adına yaptırılmıştır. Kağan olmasında önemli rol oynayan Kül Tigin'e duyduğu minnet duygularının ifadesi olarak, Bilge Kağan tarafından yaptırılan Kül Tigin Abidesi, Orhun Kitabeleri arasından en dikkat çekici olanıdır. www.evdekisosyalci.com

  48. Kültegin Kitabesi • Güney Yüz Batı Yüzü www.evdekisosyalci.com

  49. Kültegin Kitabesi www.evdekisosyalci.com

  50. Göktürk Yazıtlarının Türk tarihindeki Önemi nedir? • Türk yazısının en eski örnekleridir. • Türk adının geçtiği ilk Türkçe kitabedir. • Türk tarihinin ilk eserleridir. • Türk hitabet sanatının ilk örnekleridir. www.evdekisosyalci.com

More Related