1 / 55

DELİRYUM- DEMANS

DELİRYUM- DEMANS. Yard . Doç. Dr. Ebru Akgün Çıtak Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü. Yaşlanmanın yüzümüzden çok aklımızda buruşukluklar meydana getireceğinden korkarım. (Montaigne).

alexis
Download Presentation

DELİRYUM- DEMANS

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. DELİRYUM- DEMANS Yard. Doç. Dr. Ebru Akgün Çıtak Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü

  2. Yaşlanmanın yüzümüzden çok aklımızda buruşukluklar meydana getireceğinden korkarım. (Montaigne)

  3. Deliryum; dalgalı seyir gösteren, çok farklı nedenlerden dolayı ortaya çıkan, şaşkınlık, anksiyete, bilinç bulanıklığı, algılama, düşünce bozuklukları ve uyku-uyanıklık döngüsü değişimlerinin eşlik ettiği bir klinik sendromdur. Deliryum- Tanım

  4. Yaşlı ve Deliryum Yaşlı bireylerde sıklıkla görülen yaşamı tehdit eden ve kısmen önlenebilen bir sendromdur. İleri yaş ve kırılgan yaşlı olma deliryum için başlı başına bir risk faktörüdür. Hospitalize hastalarda, cerrahi sonrası, yoğun bakımda yatan hastalarda ve bakımevlerinde kalan yaşlılarda deliryum sık görülmektedir. Deliryum yaşlı hospitalizasyonlarının en sık görülen komplikasyonudur

  5. Deliryum Niçin Önemli? • Deliryumun önemi ciddi morbidite ile mortaliteye neden olması ve tanı konmasında güçlük yaşanmasından gelmektedir. • Deliryum tanısı icin tanı kriterleri mevcut olması ve tanı konduğunda komplikasyonlarının önlenebilir olmasına rağmen, sıklıkla gözden kaçabilmekte ve hastaların %30-60’ı tanı alamamaktadır • Fan Y., Guo Y., Li Q, Zhu X. A Review: Nursing of IntensiveCareUnitDelirium. Journal of NeuroscienceNursing, 2012, Volume 44 & Number 6 & December, 307- 316

  6. Hastanede yatan yaşlılarda başvuru sırasında %10- 15, bakımevlerinde kalan yaşlıların %60’ının bir dönemde ve terminal dönemdeki hastaların ölüme yakın süreçte iken %80 oranlarında deliryum belirtileri gösterdiği kaydedilmiştir. • Kaya E., Sönmez S., Barlas F. Deliryum , Okmeydanı Tıp Dergisi , 2013, 29(Ek sayı 2):70-74, doi:10.5222/otd.supp2.2013.070 • Kırpınar, İ. Deliryum; Tanı, Oluş Nedenleri, Bakım ve Tedavi Yaklaşımları. Turkiye Klinikleri J Psychiatry-SpecialTopics 2009;2(3):1-13

  7. Deliryum İçin Risk Faktörleri Deliryuma yaşlılar için yatkınlık oluşturan ve başlatan çok sayıda risk faktörü tanımlanmıştır.

  8. RİSK FAKTÖRLERİ Malnutrisyon dehidratasyon İletişim yetersizlikleri İleri yaş Elektrolit dengesizlikleri Bir çok hastalığın olması çoklu ilaç tedavisi, görme ve işitme sorunları enfeksiyonlar Uyku bozuklukları Bir çok hastalığın olması Kataterler tespitler

  9. DSM-IV’e göre tanı kriterleri • Bilinc değişikliği ile birlikte dikkat ve konsantrasyonda bozulma (dikkatini odaklamada, sürdürmede ve başka yerekaydırmada zorluk) • Demansla ilişkisiz kognitif fonksiyon bozukluğu (hafıza kaybı, oryantasyon bozukluğu-daha çok yer ve zaman, konuşma problemi) veya algıda bozukluk (ilüzyon, halüsinasyon,delüzyon) • Kısa sureli, gün içinde dalgalanmalar gösteren seyir • Hikaye/fizik muayene/tetkikler sonucu organik bir sebebin saptanması

  10. Deliryum özellikle yaşlılar arasında sık görülen, morbidite ve mortalite oranı yüksek yaşam kalitesini düşüren ciddi bir durum olmasına rağmen literatürde sağlık personeli tarafından tanınmadığı ve iyi yönetilmediği belirtilmektedir.

  11. Hare ve arkadaşlarının 338 hemşireyle yaptıkları çalışmalarında sadece %53.4’ünün deliryumla ilgili bilgileri olduğu, ve en az risk faktörlerini bildiklerini belirlemişlerdir. • Be´ langer ve Ducharmedeliryumlu hasta ve onlara bakım veren hemşirelerlerin yaşadıkları deneyimlerle ilgili yaptıkları review çalışmalarında hemşirelerin deliryumlu hastalara bakım verirken kullandıkları ifadeler ve doğru davranışlar konusunda başarılı olmadıklarını ve kendilerini huzursuz hissettiklerini belirlemişlerdir. • Hare M. et al VA . Questionnairetodeterminenurses’ knowledge of deliriumandits risk factorsvolume 29, Issue 1,May 2008 23-31 • Be´ langer L., Ducharme F. Patients’ andnurses’ experiences of delirium: a review of qualitativestudiesNursing in CriticalCare, 2011 , Vol 16,No 6, pp:303-315

  12. Yataktan kalkmaya, kataterlerini çıkarmaya çalışan, sürekli hemşireyi çağıran ya da şüpheci davranan bir hasta herkes tarafından fark edilebilir • Ancak yatağında sakince duran, ya da gözünü bir noktaya dikerek duran bir hasta kimsenin dikkatini çekmeyebilir, Oysa her iki durumda da deliryum gelişmiş olabilir!!!

  13. Deliryumu fark etmede görülen güçlüklerin nedenleri aşağıdaki gibidir; • Deliryumda risk faktörlerinin çok fazla olması, görülen belirtilerin psikiyatrik olarak düşünülmesi tanın atlanmasına neden olmaktadır. • Deliryum için rutin sistematik bir tanılama yapılmamaktadır. • Deliryum sağlık personeli tarafından yeterince bilinmemektedir. • Sağlık personeli yaşlılığa bakış açısı nedeniyle bazı sorunları yaşlılığın doğal sonucu olarak görmektedirler.

  14. Belirti ve Bulguları • Deliryumun en belirgin özelliği akut bir şekilde başlamasıdır. • Dikkat dağınıklığı en belirgin semptomlardan birisidir. Hasta şaşkın görünmekte, anlamsız hareketler yapmaktadır. • Hastalar tekrarlayan basit görevleri yerine getirmede, sayıları ve ayları geriye doğru saymada güçlük yaşarlar. • Hafıza ve oryantasyon bozukluğu görülür. Yakın hafıza daha fazla etkilenir.

  15. Belirti ve Bulguları • Huzursuzluk, uyaranlara aşırı tepki, dezorganize konuşma ve sözcük bulmada güçlükler görülür. • Oryantasyon bozukluğu genellikle zaman ya da yer ve bazen de kişi algılamasında ortaya çıkar. • Görülen algısal bozukluklar; yanlış yorumlama, illüzyon ya da halüsinasyon şeklinde olabilir. • Kaya E., Sönmez S., Barlas F. Deliryum , Okmeydanı Tıp Dergisi , 2013, 29(Ek sayı 2):70-74, doi:10.5222/otd.supp2.2013.070 • Kırpınar, İ. Deliryum; Tanı, Oluş Nedenleri, Bakım ve Tedavi Yaklaşımları. Turkiye Klinikleri J Psychiatry-SpecialTopics 2009;2(3):1-13 • Kulaksızoğlu I.B. Yaşlılık ve Psikiyatrik Hastalıklar, www.klinikgelisim.org.tr/eskisayi/kg_22_4/11.pdf‎ ( Ulaşım tarihi: 2.04.2014)

  16. Hastalarda Neyi İzlememiz Gerekiyor? • Davranış değişiklikleri • Duygusal durumunda hızlı değişiklikler • Kataterlerini çıkarmaya çalışma • Uygusuz cinsel davranışlar • Sağlık ekibini tehdit etme, düşmanca davranma • Çevresinde ki eşayaları fırlatma • Bakımı reddetme • Bilgileri hatırlayamama

  17. Deliryumun Tedavi ve Yönetimi • Altta yatan nedenlerin bulunması • Davranış kontrolünün sağlanması • Komplikasyonların önlenmesi • Gereksinimlerin desteklenmesi Kaya E., Sönmez S., Barlas F. Deliryum , Okmeydanı Tıp Dergisi , 2013, 29(Ek sayı 2):70-74, doi:10.5222/otd.supp2.2013.070 Kırpınar, İ. Deliryum; Tanı, Oluş Nedenleri, Bakım ve Tedavi Yaklaşımları. Turkiye Klinikleri J Psychiatry-SpecialTopics 2009;2(3):1-13

  18. Deliryumun Tedavi ve Yönetimi • Farmakolojik • Girişimler • Nonfarmakolojik • girişimler

  19. Farmakolojik tedaviler • Altta yatan nedenlere yönelik tedavi dışında, davranış kontrolünün sağlanabilmesi antipsikotikler( Haloperidal) ve benzodiyazepinler ( lorazepam veya diazepam) kullanılmaktadır . • Fan Y., Guo Y., Li Q, Zhu X. A Review: Nursing of IntensiveCareUnitDelirium. Journal of NeuroscienceNursing, 2012, Volume 44 & Number 6 & December, 307- 316 • Güner P., Geenen O. Atlanması Kolay Bir Bozukluk : Deliryum, C.Ü.Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi 2007, 11 (1)

  20. Fiziksel Girişimler Çevresel girişimler Bilişsel Girişimler Psikolojik Girişimler

  21. Fiziksel Girişimler • Sıvı- elektrolit dengesinin sürdürülmesi • Dengeli beslenmenin sağlanması • Normal uyku- uyanıklık dengesinin sağlanması • Hastayı rahatsız eden kabızlık, bulantı, ağrı gibi semptomların sorgulanması ve gözlenmesi • Fiziksel kısıtlamalar ( tespitler) sadece farmakolojik ve non-farmakolojik girişimler işe yaramadığında kullanılmalıdır. • Derby S. AssessmentandManagement of Delirium in theOlderAdultWithCancer. ClinicalJournal of OncologyNursing ,2011 Volume 15, Number 3 • SupportiveCare, 247-250 • Fan Y., Guo Y., Li Q, Zhu X. A Review: Nursing of IntensiveCareUnitDelirium. Journal of NeuroscienceNursing, 2012, Volume 44 & Number 6 & December, 307- 316 • Güner P., Geenen O. Atlanması Kolay Bir Bozukluk : Deliryum, C.Ü.Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi 2007, 11 (1)

  22. Çevresel Girişimler • Hastanın deliryum belirtilerini uyaran çevresel uyaranların azaltılması gereklidir (yüksek ses, gürültü, ışık gibi). • Uyaranlar; hasta için konfüzyona ve uykusuzluğa neden olabilir. • Hastaya yönelik hiç uyaran olmamasının da halüsinasyonlara neden olabileceğinin unutulmaması gerekir. • Görsel halusinasyonlar için görsel uyaranlar, işitsel halüsinasyonlar için gürültülü olmayan hafif bir müzik veya anlamlı seslerler kontrol altına alınabilmektedir.

  23. Çevresel Girişimler • Hastanın güvenliğinin sağlanması amacıyla yatak kenarlıklarının yükseltilmesi, eşyaların yerlerinin olabildiğince değiştirilmemesi önemlidir. • Hastanın çevreyi doğru algılayabilmesi için gündüz gün ışığı gece ise gece ışığı sağlanmalıdır. • Hastanın oryantasyonun sağlanması amacıyla duvarlara hastanın görebileceği büyüklükte saat ve takvimin asılması, gözlük ve işitme cihazlarının hastaya takılması önemlidir. • En önemli girişimlerden birisi de aile yakınlarının hastayla birlikte olmasına izin verilmelidir

  24. Bilişsel Girişimler • Hastanın oryante edilmesi en önemli bilişsel girişimlerden birisidir. Hastanın gün içinde tekrar tekrar sözel olarak zamana oryante edilmesi gerekmektedir. • Hastanın kolay görebileceği bir yere saat ve takvim asılması önemlidir.

  25. Psikojik Girişimler • Hastaların kendi bakımlarına yardım etmeleri sağlanmalıdır. Hastalar kendi yapabildikleri şeylerin sınırlarını keşfetmeli, fakat yapmak istemedikleri şeylere zorlanmamalıdır. • Hastaya korkuları ve duyguları sorulmalıdır.

  26. Psikojik Girişimler • Hastaya sonuç çıkarabileceği ya da mantık yürütmesi gereken komutlar verilmemeli, komutlar kesin ve doğrudan verilmelidir. • Hastaya çok fazla seçenek sunulmamalıdır. Hastanın karar verme yetisi geri dönene kadar beklenmelidir. • Hasta tarafından ifade edilen halüsinasyonların, sanrılarının doğruluğunun hastayla tartışılmaması gerekmektedir. Bunun yerine hastanın dikkati başka konulara çekilmelidir

  27. Halusinasyonlara Yönelik İletişim Öneriler Duvarda yeşil böcekler gördüğünü söyleyen hastaya; “Evet duvarda böcekler” var yerine “Ben duvarda böcek görmüyorum ama senin için gerçek göründüğünü, seni korkuttuğunu biliyorum.

  28. Sanrılara Yönelik İletişim Becerileri Hasta : “Burada ki herkes beni öldürmek istiyor “Ali bey, kimsenin sizi öldürmek istediği yok, merak etmeyin .” “Ali bey, niçin sizi inciteceğimizi veya öldüreceğimizi düşünüyorsunuz, burası hastane, sizin iyi olmanız için buradayız. “Ali Bey korkmuş görünüyorsunuz, burası hastane bizler hemşireyiz ve size zarar vermeyeceğiz.

  29. İletişimle ilgili Öneriler • Kısa kolay cümleler kurun. • Yavaş ve anlaşılır konuşun, bağırmayın ve acele etmeyin. • Hastaya ismiyle hitap edin. • Sorularınızı tekrar edin, cevap için yeterli süre tanıyın. • İşaret ederek ve canlandırarak konuşun. • Hastaya ne yapmasını istediğinizi söyleyin, ne yapmaması gerektiğini değil.

  30. İletişimle ilgili Öneriler • Hastanın ne söylediğini dinleyin. Hareketlerini ve duygulanımlarını izleyip, anlamaya çalışın. • Hasta konfüze değilken konfüzyon ve sonuçları hakkında bilgi verilmeli ve tedavi planı hem hasta hem de ailesiyle görüşülmelidir. • Deliryum sırasında ve iyileşme sürecinde hastalara güven verilmelidir.

  31. DEMANS / BUNAMA ‘hatırlıyorum, öyleyse varım’ “YAŞARKEN KAYBEDİLEN İNSANLAR”

  32. DEMANS TANIMI • Demans, bilinç bozukluğu olmaksızın, bellek, dikkat, dil gibi kazanılmış zihinsel işlevlerde birden fazla kaybın olmasına bağlı olarak, günlük yaşam aktivitelerinin eski düzeyinde sürdürülememesi ve hafıza bozukluğu olan ilerleyici klinik tabloya denir.

  33. DEMANS TANIMI Halk arasında ‘‘bunama’’ adı verilen demans kelimesi, zihnin yitirilmesi anlamına gelmektedir

  34. Demans yaşlanmayla artan önemli bir sağlık sorunudur. • 65 yaşından sonra demans görülme sıklığı her yıl 2 kat artmakta, 85 yaş ve üzeri bireylerde demans görülme sıklığı % 30- 50 arasında değişmektedir. • Yavuz B.B., Arıoğul S. Yaşlıda Demans, Risk Faktörleri ve Tedavisi. İç Hastalıkları Dergisi 2008; 15(1): 14-23 • Akyar İ. Demanslı Hasta Bakımı ve Bakım Modelleri, Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Dergisi (2011) 79-88

  35. Demans sıklığı tiplerine göre incelendiğinde, tüm demans vakaların %50-70’ini Alzheimer hastalığının, %10- 25’ini vaskülerdemans, geriye kalan vakaların %5-10 daha az sıklıkta rastlanan diğer sebepler oluşturduğu görülmektedir.

  36. Demans tanısında kullanılan Amerikan Psikiyatri Birliği DSM-IV tanı kriterlerine göre demans kriterleri aşağıda yer aldığı gibidir. 1. Bellek bozukluğu ve aşağıdakilerden en az bir tanesini içeren, birden çok bilişsel alanda bozukluk a. Afazi (Lisan bozukluğu) b. Agnozi (Duyu işlevlerinde bozukluk olmamasına karşın nesneleri tanıyamama c. Apraksi (Motor işlevlerde bozukluk olmamasına karşın motor etkinlikleri yerine getirememe) d. Yönetsel işlevlerde bozukluk (Planlama, organize etme, sıraya koyma, soyutlama)

  37. 2. Bilişsel bozukluğunun a. Mesleki ve sosyal işlevleri etkileyecek düzeyde olması b. Daha önceden var olan daha yüksek bir işlev düzeyinden düşüşe yol açması 3. Deliryum varlığında demans tanısı konulmaması 4. Genel tıbbi bir bozukluğa, toksine maruz kalmaya, madde kötüye kullanımına ya da ikisinin kombinasyonuna bağlanması

  38. DemansDeliryum Ayrımı

  39. Demans üç evreye ayrılmaktadır. Hafif evre; hastalarda ilerleyici özellikte günlük yaşamı etkileyen unutkanlıklar, konuşma sırasında doğru kelimeleri bulmada güçlük, eşyaların yerini hatırlamakta güçlük yaşarlar

  40. Orta evrede; bellek bozukluğu ilerlemiş, eski olayları da unutma başlamış olabilir. • Seyrek görülen yüzler unutulur, yer oryantasyonu bozulmaya başladığı için tanımadığı çevrede hasta kaybolur. • Anlama bozuklukları, kelime bulmada güçlük baş gösterir. • Davranış bozuklukları ve psikiyatrik belirtiler ortaya çıkar ve günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlık azalır.

  41. İleri evrede; demans hastası tamamen geçmişte yaşar ve en yakınlarını bile tanımamaya başlar. • Tanıdık çevrede kaybolan hasta konuşma içeriğini zaman ve yere uyduramaz ve afazik hale gelir. • Amaçsız gezinme, tekrarlayıcı hareket, ajitasyon görülür. • Evrenin sonuna doğru hasta bağımlı hale gelir.

  42. Tedavi • Demans hastalığına yönelik etkin bir tedavi bulunmamaktadır. • Tedavide , semptomatik ve koruyucu tedaviler kullanılmaktadır. • Tedaviler hastalığın ilerleme sürecini yavaşlatmak ve semptomları yönetmek üzerinde odaklanmıştır.

  43. Tedavide 4 amaç vardır;

  44. Demanslı hasta bakımındaki temel hedefler

  45. Demanslı Hastanın Bakımı • Hastanın fonksiyonelliğinin korunması. • Tanıdık bir çevre oluşturmak, alıştığı ortamın değişmemesini sağlamak • Hastaya ismi ile hitap etmek • Günlük yaşamı için düzenli bir plan yaparak hastanın uyumunu kolaylaştırmak, • Hastanın hatırlamasına ve oryantasyonuna yardımcı resimler, notlar, etiketler, ipuçları kullanmak • Egzersiz, yürüyüş,televizyon izleme, hafif müzik dinleme gibi aktiviteler için fırsat yaratmak

  46. Demanslı Hastanın Bakımı • Hastalık nedeniyle oluşan kayıpların • kompanse edilmesi Bağımsızlığını ve özbakım aktivitelerini desteklemek, Sosyalizasyon gereksinimlerini karşılamak, Yeterli beslenmeyi sağlamak, Uyku bozukluklarını gidermek

  47. Demanslı Hastanın Bakımı • Hastanın iletişiminin sürdürülmesi Anksiyetenin azaltılması, Hastanın oryantasyonun sağlanması, Hasta ile tartışılmamalı,gerçeğe yönlendirmek için inatlaşılmamalıdır. Hasta ajite olduğunda hemşire, hastayla sakin ve yumuşak bir şekilde konuşmalı, hastayı olumlu davranış ve aktivitelere yönlendirmeye çalışmalıdır.

  48. Demanslı Hastanın Bakımı Fiziksel Güvenliğin Sürdürülmesi • Çevrenin kontrolü ve güvenliğinin sağlanması, • Tedavinin uygun zamanda ve dozda uygulanması ve yanıtının izlenmesi, • Yemek ısısının kontrolü, • Maksimum düzeyde bağımsızlık ve özgürlüğe izin verilmesi

  49. Demanslı Hastanın Bakımı • Aile, Bakım verenlerin • desteğinin/ eğitimin sağlanması Demanslı hastanın bakımı için gerekli bilgi ve becerilerle ilgili eğitim verilmelidir. • Demanslı hastanınbakımı için uygunkaynaklarıbulmasıvebukaynaklardanyararlanmasıkonusundayardımcıolunmalıdır. Aile üyelerinin ve bakım vericinin yaşayabileceği sorunlar ile ilgili danışmanlık yapılmalıdır.

  50. Davranışsal ve psikiyatrik belirtiler ( amaçsız dolaşma, uygunsuz davranışlar) demans hastalıklarında sık karşılaşılan ve bakım verenlerin en çok zorlanmasına neden olan önemli sorunlardır…

More Related