1 / 88

EKLEM HAREKET AÇIKLIĞI DEĞERLENDİRMESİ VE ÖNEMİ

SPOR MASÖRLÜĞÜ GELİŞİM SEMİNERİ (25-27 ARALIK 2008. EKLEM HAREKET AÇIKLIĞI DEĞERLENDİRMESİ VE ÖNEMİ. ÖZGÜR ÖZDEMİR. Terminoloji. EHA; Doğrusal ya da açısal birim olarak ölçülebilir. Bir eklemdeki hareket derecesini gösterir.

zena
Download Presentation

EKLEM HAREKET AÇIKLIĞI DEĞERLENDİRMESİ VE ÖNEMİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. SPOR MASÖRLÜĞÜ GELİŞİM SEMİNERİ (25-27 ARALIK 2008 EKLEM HAREKET AÇIKLIĞI DEĞERLENDİRMESİ VE ÖNEMİ ÖZGÜR ÖZDEMİR

  2. Terminoloji • EHA; Doğrusal ya da açısal birim olarak ölçülebilir. Bir eklemdeki hareket derecesini gösterir. • Germe(Stretching);EHA’nı arttırmak ve fleksibiliteyi geliştirmek için bağ dokuyu ve kası uzatma işlemidir. • Fonksiyonel EHA: Yeterli fonksiyon, hareketlilik ve bağımsızlık için gerekli eklem hareket açıklığı, fonksiyonel EHA olarak tanımlanır. a)Bireye göre değişir, b)Ekleme özgüdür, c)Eklemdeki hareketin yönüne özgüdür, d)Aynı eklemde, vücudun iki yanında farklı olabilir(CP ve hemiplejide olduğu gibi).

  3. Esneklik: Bağ dokunun esneme yeteneği • Flexiblesözlük anlamıyla, kırılmadan eğilebilen, burulabilen, döndürülebilen şey olarak tanımlanır. • Fleksibilite, bir ya da bir grup eklemin, eklem hareket açıklığı boyunca akıcı hareket etme yeteneği olarak tanımlanır. • Fleksibilite, Esneklik, EHA ve Germe eş anlamlı kelimeler değildir.

  4. Esnekliği (hareketlilik)açıklayan Bilim alanları: • Eklem Mekaniği: Kemikler Eklemin temel yapısını oluşturur, Eklemler, Kemiklerin birbirlerine bağlantı durumuna göre bir hareket genişliği üretebilirler • Kas Fizyolojisi: Kasların uzayabilirliği bağ dokunun uzayabilirliğine bağlıdır, Eklem hareket genişliği onu saran yumuşak dokunun uzayabilme özelliğine dayanır. • Nörofizyoloji: Kası koruyan nörolojik yapılanma, eklem hareket genişliği ve esneklik alıştırmalarında önemlidir. Merkezi sinir sistemi kas gerilimini denetler, kasın gerginlik düzeyi her an Medullaspinalis üzerinden Merkezi Sinis sistemine geri bildirilir.

  5. Fleksibl olmanın yararları • Beden-ruh-zihin bütünlüğü • Baskı ve gerilimi azaltma • Kas gevşemesi • Düzgün postür, simetri ve fitness sağlama • Ağrıların azalması • Kas kramplarını giderme • Kas acısını giderme • Yaralanmaları önleme • Rahat uyuma

  6. Fleksibiliteyi etkileyen faktörler • Eklemin yapısı • Eklemin pozisyonu • Bağ doku özellikleri • Yaş • Cinsiyet • Sıcaklık • Kas kuvveti ve ant. • Bedensel etkinlik • Antropometrik ö. • Spastisite, skar doku, yapışıklıklar, kontraktür, ağrı • Eklem deformiteleri ve postür hataları • Nöromuskuler etkiler: germe refleksi, kas iğciği,

  7. Eklemin yapısı • Küre eklem • 3 yönde hareket • Kalça • Omuz

  8. Elips eklem • İki yönde hareket • Radiyokarpal eklem

  9. Menteşe eklem • Tek yönde hareket • Ayak bilek-diz-dirsek eklemleri

  10. Pivot eklem • Tek yönde hareket • Atlantoaksiyal eklem, radiyoulnar eklem

  11. Kayar eklem • Kayma hareketi • Omurgadaki faset eklemler, eldeki intercarpal eklemler

  12. Eğer eklem • İki yönde hareket • 1.karpometakarpal eklem

  13. Eklemin pozisyonu

  14. Bağ doku özellikleri • Her bağ doku elemanının? yapısal özelliklerine bağlı olarak uzama ve gerilme yeteneği farklıdır. • Bağ dokunun, pasif germeden sonra istirahat uzunluğuna geri dönme yeteneği “Elastisite” , pasif germeden sonra yeni kazanılmış olan uzunluğu sürdürme eğilimi “Plastisite” olarak tanımlanır. • Bağ dokular elastik ve non-elastik elementlerden - kayganlığı sağlayan jelatinöz zemindeki kollagen, elastin ve retikülin lifleri – oluşur (mekanik özellikler farklı).

  15. Kollagen sertlik-sağlamlık, Elastik esneklik Retikülin hacım sağlar (Kollagen+elastin %90). • Kollagen, gerilim şeklinde bir yüklenmeye maruz kaldığında önce hafifçe uzar, yüklenme arttıkça sertleşir ve kopma noktasına kadar elastik olmayan deformasyon gösterir. Kopma olmadan önce gösterebileceği maksimum deformasyon %6-8 kadardır. • Elastin ise, gerilime karşı kendi uzunluğunun iki katı kadar uzama gösterebilir, ancak bunun sonunda aniden sertleşir ve kopar.

  16. Tendon; Gerilime dayanıklı Bağ; Gerilime ve makaslamaya dayanıklı (lig-flavum) Deri; Her tür yüklenmeye karşı koyabilir, esnektir, ancak gerilime bağ ve tendonlar kadar dayanıklı değildir.

  17. Kollagen normalde yoğun olarak bağ, tendon, fasiya ve aponevrozlarda; • Patolojik olarak ise nedbe doku, yapışıklıklar ve kalıcı kontraktürlerde bulunur.

  18. İskelet kası hücrelerinin plasitisite özellikleri vardır, değişik koşullara uyum sağlamak için yapılarını değiştirebilirler. Örneğin bir çocuğun büyüme ve gelişmesi sırasında, miyofibrillerin ucuna yeni sarkomerler eklenir, iskelet kas hücrelerinin boyu uzar ve kemiklerin boyuna uyum sağlar. Yine kırık nedeniyle alçıya alınan bir ekstremitenin eklemi, uzun süre aynı açıda tutulunca bazı kaslar gergin konumlarını kaybeder. Bu süre içinde miyofibrillerin uçlarında sarkomer kaybı olur ve kas kısalarak iskeletin yeni pozisyonuna uyum sağlar.

  19. Gerilim, bağ dokunun yapısal özelliklerine ve germe refleksi sonucu ortaya çıkan kas kasılmasının derecesine bağlıdır. Fleksibilitesi azalmış kişilerde germe sırasında daha fazla kasılma ortaya çıkar. Kas ve tendon belli bir uzunlukta gerildiği ve gergin pozisyonda tutulduğu zaman, kas-tendon ünitesi içinde gelişen gerilim stresi zamanla azalır. Buna stres gevşemesi adı verilir. Bu nedenle, statik germe egzersizleri, stres gevşemesi sağlamakta en iyi yöntem olarak düşünülür.

  20. Germenin niteliği, bağ dokunun plastisite ve elastik doğasını farklı şekilde etkiler. Plastisite; yüklenme miktarı düşük, uzun süreli germeden etkilenir ve bu tür germe bağ dokunun kalıcı uzamasını sağlar. Elastisite yüklenme miktarı büyük, kısa süreli germeden etkilenir ve bu tür germe geçici uzama sağlar.

  21. Yumuşak doku yapılarının fleksibiliteye etkisi: • eklem kapsülü için %47, • kas ve fasiya için %41, • tendon ve bağ için %10, • deri için %2 • Kas ve fasiyada elastik doku daha fazla olduğundan, EHA ve dinamik fleksibiliteyi arttırmak amacıyla özelliği en çok değiştirilebilen yapılardır. • Germe egzersizleri sonucu EHA’daki artış, bağ dokunun plastisite özelliğinden etkilenir.

  22. Sıkıştırma (compression) Kombine (combined) Gerilim (tension) Eğme (bending) Makaslama (shear) Bükme (torsion) Şekil 1: Yüklenme tipleri • Yük (Load): Gövdeye etki eden kuvvetlerdir • Cisim ya da yapılar üzerinde baskı oluşturmak üzere kuvvet uygulanmasına yüklenme adı verilir.

  23. Bir cisme dışarıdan herhangi bir yüklenme olduğunda bu cismin içinde bir baskı ve yapısında bir deformasyon meydana gelir. • Deformasyon, gövdenin şeklinde geçici (elastik) ya da kalıcı (plastik) değişimdir. Yüklenmedeki ya da yükteki değişim deformasyon ortaya çıkartır. • Deformasyon cismin şeklinde, boyutunda ya da her ikisinde birlikte olabilir ve zorlanma-gerinim (strain) olarak ifade edilir. • Her dokunun iyileşme, zorlanma ve gerilmelere yanıtı farklıdır.

  24. Yaş • Sınır yaşlar 6, 13; 10-18; 10-14; 6-15; yaşlılık? • Kemik büyümesi hızı- Büyüme fleksibiliteyi azaltmaz, büyümeyle birliktedir (Feldman, 1999) • Oturma • Fleksibilite kronolojik yaşla değil, maturasyon yaşıyla ilişkili • Yaşlı kişilerde; • Kollagen azalır ve degenere kas lifleri, fibröz bağ dokuya değişir. • Bedensel etkinlik az • Kas iskelet sisteminde kronik hastalık sayısı fazla ve çeşitli

  25. Cinsiyet • Kadınlar daha fleksibldir. Neden? • Anatomik yapı • Hormonlar (östrojen ve relaksin) • Bedensel etkinliklerin tip ve çeşitliliği • Ancak cinsiyetler arasındaki fleksibilite farkı, ekleme ve harekete özgüdür. • bayanlarda pelvik EHA, omurga lateralfleksiyon, dirsek ekstensiyonu+++

  26. Antropometrik özellikler • Boy uzunluğu-vücut ağırlığı-somatotip-yağsız vücut kütlesi ile fleksibilite arasındaki ilişki zayıf • Krahenbuhl (1977)- • Pasif sertlikle beden kütlesi ve kas kalınlığı ilişkili • Kadınlarda sertlik daha az, nedeni kas kütlesi azlığı ve daha az kollagene sahip olmaları

  27. Irk • İskelet kası ve bağ dokunun ırka bağlı değişim gösterdiğini belirtiyor, ancak son zamanlarda yapılmış açıklayıcı çalışmalar yok.

  28. Genetik Çalışma az. Bouchard (1997); kuvvet ve motor görevlere kıyasla, fleksibilite genetikle daha yakın ilişkili

  29. lateralizasyon • Taraf dominansı, fleksibiliteyi azaltıyor mu? Yoksa antrenman özelliklerine mi bağlı? • Tenisçilerde dominant tarafta omuz DR fazla, pronasyon-supinasyon daha az. • Beyzbolcularda fark yok? • Vuruş yapan bacağın, duran bacağa göre kalça fleksiyonu fazla • Duran bacağın, vuruş yapan bacağa göre İR u daha fazla

  30. Sıcaklık • Kas içi ısısındaki geçici artışlar, eklem EHA nı arttırır. • Eklemi 310C ısıtma EHA’ da %20 artış yaparken, eklemi 40 C soğutma %20 azalma yapar.

  31. Karşıt kas kuvveti ve kuvvet çalışmaları • Kuvvet çalışmaları fleksibiliteyi azaltır mı? • Kası büyük olanların fleksibilitesi azdır (deltoid ve biseps büyükse, triseps tam gerilemez). • Kası büyütmek için fleksibilite çalışmamak gerekir. • Kası büyütmek için yapılan çalışmalar fleksibilite kaybına neden olur. • Kuvvet antrenmanlarından sonra, kasın istirahat gerilimi artar mı? (Wiemann ve Hahn, 1997) • SONUÇ: kas grupları tam EHA da çalışmalı, işin negatif fazında (ekzantrik) tedrici yüklenme yapılmalı

  32. Sirkadyen ritm (24 saatlik zamanda) • Hareketlerdeki amplitüd en fazla 10-11 ve 16-17 arasında (biyolojik değişim);Yüzücülerde 13.30 da en fazla, 06.30 da en az (gövde) • Lomber fleksiyon 6 da en sert, gün boyunca artıyor; lomber ekstensiyon sabah en sert, 14 de maksimum fleksibl, akşama doğru azalıyor. • Boy gün boyunca değişir. Neden? Postür, iş, hareket, vibrasyon, yük, yerçekimi, yaş, hastalık, travma, disklerin beslenmesi, sıcaklık

  33. Bedensel etkinlik • Fleksibiliteyi etkileyen faktörler arasında cinsiyet, yaş ve vücut tipi faktörüyle kıyaslandığında, fiziksel aktivite düzeyi ve yapılan hareketlerin daha önemli bir belirleyici olduğu saptanmıştır. • Aktif kişiler, sedanterlerden daha fleksibldir. • Ancak fiziksel aktivite her zaman fleksibilitenin gelişmesine neden olmaz.

  34. Spastisite, rigidite, nedbe doku, kontraktür, ağrı Miyofasiyal Kısalmaya Bağlı Eklem Hareket Açıklığında Azalma

  35. Eklem deformiteleri ve postür hataları

  36. Nöromuskuler etkiler: germe refleksi, kas iğciği, GolgiTendonOrganı • Kas iğciği ve GTO, SSS’den aldıkları kinestetik duyum bilgisiyle hareketlerin bilinç düzeyinde algılanmasını sağlar. • İğcik uyarıldığında kas kasılır, GTO uyarıldığında gevşer. • Statik germe kas iğciğini uyarmaz, balistik ve dinamik germe uyarır.

  37. Otojenik inhibisyon, kasın pasif gerilmesinden hemen önce, aktif kas kasılmasıyla ortaya çıkar. Aktif kasılma ile GTO uyarılır ve daha sonra yapılan pasif germe sırasında kasın refleks gevşemesine neden olur. • Kasılmanın olduğu kasa antagonist kasta gelişen gevşemeye resiprokal inhibisyon adı verilir. Resiprokal inhibisyon, agonist kasın antagonistinde gevşeme yapar. Burada kasılan kas, GTO’nı uyarır ve gerilen kasta eş zamanlı gevşeme yapar.

  38. Fleksibilite değerlendirilmesinde kullanılan yöntemler nelerdir? • Eklem hareket genişliği • Doğrusal olarak cm veya inch • Açısal olarak derece cinsinden ölçülebilir. • Ölçüm; • Basit • Anlaşılabilir • Tekrar edilebilir • Güvenilir olmalı.

  39. Bireyin fleksibilite ölçümlerinde uyulması gereken kurallar; • Testten önce ısınma yapılmalıdır. • Her test 3 kez tekrarlanmalıdır. • Her bireyin en iyi olan test sonucu kaydedilir • Arttırılması gereken EHA ve uzatılması gereken kaslar belirlenmelidir.

  40. İNDİREK ÖLÇÜM TEKNİKLERİ: Bu uygulamalarda, vücut bölümleriyle bir obje arasındaki mesafe doğrusal olarak ölçülür. Bu ölçümler gerçek EHA’nı vermez ve değerler kişinin antropometrik özelliklerinden etkilenir. Bu nedenle indirek testler yeterli bilgi vermez ama bireyin kendi içindeki karşılaştırmaları için yardımcı olabilir. • DİREK ÖLÇÜM TEKNİKLERİ: Eklemin hareket açıklığını derece cinsinden verir.

  41. İNDİREK TESTLER CURETON TESTİ • Yere dokunma: Kişi elleri yanlarda olacak şekilde ayakta durur, yavaşça öne eğilir, dizler ekstensiyon durumundadır, parmak uçlarını yere değer. Erkeklerin parmak uçlarını yere değdirmesi, bayanların avuçlarını yere değdirmesi gerekir. • Gövde ekstensiyonu: Kişi yüzükoyun yatar, ayaklar tespit edilmiştir. Başını ve göğsünü kaldırarak gövde ekstensiyonu yapar. Alın ile masa arasındaki mesafe ölçülür.

  42. KRAUS-WEBER YERE DOKUNMA TESTİ • Belin ve harmstring kaslarının uzunluğunu ölçmek için planlanmış bir testtir. • Kişi ayakları çıplak, ya da çoraplı olarak ayakta durur, eller yanlardadır, ayaklar bitişiktir, dizler ekstensiyondadır, öne doğru eğilir ve yere değer, pozisyonunu 3 saniye süreyle korur. • Hareket, sıçrama ve salınımla yapılmamalıdır.

  43. WELLS VE DİLAN TESTİ:Bu testler bacak ve omurga fleksibilitesini değerlendirmek için kullanılır. • Ayakta durarak ardışık öne eğilmek: Kişi cimnastik sırasında kollar ve gövde öne doğru gevşek durumda iken ayakta durur. 4 kere öne eğilir ve sonra pozisyonunu maksimum öne eğilmiş gergin halde korur. Ölçüm bench’ten parmak ucuna kadar alınır, bench’in yukarısı negatif, altı pozitiftir. • Otur-eriş: Kişi bacakları bench barda açılarak yere oturur, 4 kez öne eğilir ve maksimum pozisyonunu eğilmiş pozisyonunu korur. Ölçüm parmak uçlarından yerdeki 0 noktasına kadar alınır.

  44. STANDART OTUR ERİŞ TESTİ(ACSM,1995) • Bel ve harmsting fleksibilitesini değerlendirmek için bu testi önerir. Otur-eriş tahtası kullanılır. Kişi dizleri ekstensiyonda olacak şekilde oturur, kollar birbirine paralel ve eller üst üste olacak şekilde öne uzanır ve bu pozisyonu korur. Tahtada parmak ucuyla dokunulan nokta işaretlenir ve mezura ile ölçülür. • Bir çalışmada 13-15 yaşlar arasındaki kızlarda, testin, harmstring fleksibilitesiyle orta derecede(r=0.64), toplam omurga fleksibilitesiyle zayıf(r=0.07), sırt üst kısmı fleksibilitesiyle ile(r=-0.16) ve bel fleksibilitesiyle ile(r=0.28) zayıf ilişkili olduğu saptanmıştır. • 20-45 yaşlar arasındaki bayanlarda harmstring fleksibilitesiyle orta derecede(r=0.70) ve bel fleksibilitesiyle ile(r=0.12) zayıf ilişki; erkeklerde harmstring fleksibilitesiyle iyi derecede(r=0.89) ve bel fleksibilitesiyle ile orta derecede (r=0.59) ilişki bulunmuştur.

  45. MODİFİYE OTUR ERİŞ TESTİ: Birçok kişinin bacak boyu kısadır ve standart otur eriş testinde avantajlı konumdadır. Bu nedenle yapılan değişiklikte, parmak ucuyla otur eriş tahtası arasındaki mesafe dikkate alınır ve parmak ucu-tahta mesafesi 0 noktası olarak tanımlanır.

  46. Standart ve modifiye otur eriş testleri arasında yapılan karşılaştırmalarda, kol/bacak oranı, kol lehine daha fazla olan bireylerde, parmak-tahta mesafesi orta veya yüksek olanlara göre standart otur eriş test sonuçları daha iyi bulunmuştur. Halbuki modifiye otur eriş testinde 3 grup arasında önemli fark saptanmamıştır. • Ancak araştırmalarda, modifiye otur eriş testi ölçüt geçerliliğinin harmstring fleksibilitesi için orta derecede(bayanlarda, r=.66 ve erkeklerde, r=.75), bel fleksibilitesi için zayıf(bayanlarda, r=.25 ve erkeklerde, r=.40) olduğu saptanmıştır. Bu nedenle standart ve modifiye otur eriş testleri bel fleksibilitesini değerlendirmekte uygun değildir.

More Related